Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(4 HAZİRAN 1915 / 6 EYLÜL 1982)
‘Mayam Atatürk’tür’ diyen
bir kültür ve Anadolu sevdalısı:
Azra Erhat!
kültür değişiminin izini sürdü ve ilk çağlardan günümüze kadar
ÖNER YAĞCI
gelen bilgi kaynaklarında “İnsan nasıl bir insan olmakla mutlu
olur” sorusunun yanıtını aradı:
ÇANAKKALE’DEKİ OLAĞANÜSTÜ
“Homeros’ta ‘insan’ dedim yola çıktım. Beden-ruh ikiliği
DİRENİŞLERİN İKİ BÜYÜK KAHRAMANI
dikildi karşıma, aldım inceledim; derken Platon’un insan
HEKTOR İLE ATATÜRK’Ü ÖZDEŞLEŞTİRDİ!
anlayışı, toplum görüşü çeldi aklımı, onu da kavrayayım
“Batı uygarlığının doğduğu yer Anadolu’dur” düşüncesiyle
derken açıldım uçsuz bucaksız bir düşünce alanına. Özgürlük,
var olan Anadolu sevdalısı bir bilim insanı...
mutluluk, insancılık…
Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı olarak tarihin derinlikle-
Yaşanmadık bir konu, bir düşünce, bir söz yoktur bu kitapta.
rine, Anadolu’nun eski kültürüne uzanan bir fener insan...
Ölesiye yaşamak dersem, gülersiniz belki. Her an inandım ki bu
Yurtseverliğinin kanıtı olan sevdalı Türkçesiyle kültürümüzü
kitabı yazdıktan sonra öleceğim.
zenginleştiren, “Ömrümün ereğidir Atatürk Türkiye’sinin
‘Sevgi’yi ahlak edindim kendi kendime. İnsancılığı yalnız sevgide
tarihini en eski çağlarından bugüne dek kültür açısından
gördüm ve sevgiden bekledim kitabımı satır satır yazdırsın bana.
incelemek” diyen, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben, manevi
Yanılmadım da: Ecce Homo’yu bana sevgi yazdırdı.”
miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve
‘MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ’,
kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim
‘HOMEROS: GÜL İLE SÖYLEŞİ’
ve akıldır...” sözleriyle temellenen Türk Aydınlanmasının
Sofokles, Aristophanes, Hesiodos, Troya Masalı’nı ve Akde-
öncü bir kadın aydını...
niz kıyılarının mitoslarını anlamayı kolaylaştıran temel bir baş-
Cumhuriyetin Aydınlanma kalelerinden DTCF’de klasik fi-
vuru kaynağı yazdı: Mitoloji Sözlüğü.
loloji bölümü’nde ve Tercüme Bürosu’nda ışıklarını saçan Az-
“Homeros’u konuşalım burada, kimliğini, özelliğini kavra-
ra Erhat, “Anadolu’nun ilk özgürlük kahramanı” dediği Hek-
maya çalışalım, yapıtından da parçalar okuyalım hep birlik-
tor ile “İşte şimdi Hektor’un öcünü aldık” diyen Atatürk’ü,
te. Ama bunu yaparken biraz da gezelim, eğlenelim, olmaz mı?
Anadolu’nun giriş kapısı Çanakkale’deki olağanüstü direnişle-
Sizinle bir yolculuk yaparsak, Homeros’u anlamak kolay ola-
rin simgesi iki büyük kahramanı özdeşleştirdi.
caktır bizim için. İşte bu geziye çağırıyorum genç okurları-
“Antik Yunandan bugüne dek Anadolu’da yaşayan tüm kül-
mı” diyerek geçmişten günümüze köprü kurarken İlyada ve
türler bizdendir” diyen Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyu-
Odysseia’yı özetleyerek Homeros’un dünyasına yolculuğa ça-
boğlu, Vedat Günyol gibi “Mavi Anadolucular”dan biri ola-
ğırdı gençleri: Homeros: Gül ile Söyleşi.
rak “Türk Rönesansı”nı gerçekleştirmek için Anadolu’da ku-
“Halikarnas Balıkçısı ‘Merhaba’ deyince gök gürler, rüzgâr
rulmuş tüm uygarlıkların mirasçısı olduğumuz düşüncesiy-
uğuldar, dalgalar dile gelir, bütün tabiat insana candan bir se-
le Anadolu’nun tarihini ve kültürünü tanıtmayı, hümanizmi be-
lam çakmış olur” diyerek “müthiş bir duygusal ve düşünsel se-
nimsetmeyi amaçladı.
rüven” yaşadığı Halikarnas Balıkçısı’nın yaşamına ayna tuttu:
İlyada ve Odysseia başta olmak üzere Homeros, Aristophanes,
Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı.
Hesiodos, Platon, Sophokles, Aiskhylos, Sappho, Moliere, Rabe-
lais, Piri Reis, Exupery, Colette, Van Gogh, Kavabata’dan çevi- Hümanizm ve Cumhuriyet döneminin kültür atılımları te-
‘MAVİ YOLCULUK’
melinde tarihsel boyutuyla aydın kimliğini tartıştığı Sevgi
rileriyle dünya kültüründen damlalar sundu.
Mavi yolcularla yaptıkları gezilerle kılavuzluğunu sürdürdü:
Yönetimi’nden sonra, bu konudaki düşüncelerinin devamı olan
1950’lerde başlayarak Troya’dan Akdeniz ve Karadeniz kı-
Mavi Yolculuk ve Karya’dan Pamfilya’ya Mavi Yolculuk.
ve “münevver”, “aydın” kavramları üzerinden yeniyi ve eski-
yılarına yaptığı kültür gezileriyle eski uygarlıkların izini sürdü.
“Mavi yolculuğu anlatmak zordur, mavi yolculuğu yaşamak
yi tartıştığı, aydınımızın tarihçesine giriş niteliğindeki bitmemiş
Anadolu sevdalısı bir yolcu olarak adım adım gezdiği toprakla-
gerek. Tam yirmi yıldır, onar, on beşer kişilik gruplarla, çalışmasının ilk bölümü, ölümünden sonra yayımlandı: Osman-
rı mitolojisi, tarihi, antik kentleri, anıtları, edebiyatıyla anlata-
dünyanın birçok ülkelerinden gelme genç yaşlı insanlarla mavi lı Münevverinden Türk Aydınına.
rak yeni yolculara kılavuzluk yaptı: Mavi Anadolu.
yolculuk yaparız. Aramızda sanatçılar, yazarlar, öğretmenler,
“BİR TRAGEDYA ÜLKESİ OLMAYA DEVAM
‘NE MUTLU ANADOLULUYUM DİYENE!’
her meslekten insan bulunur.
“Çanakkale’den Antakya’ya, İstanbul’dan Hopa’ya, ETTİĞİMİZİ” SÖYLEYEREK ‘ERDEMLİ AYDIN’
Birçoğu öğrenci ya da çocuktur, ama nereden gelmiş
Akdeniz ve Karadeniz kıyılarınca gidelim, Anadolu ARAYIŞINI SÜRDÜRDÜ!”
olurlarsa olsunlar, çevreleri, yaşları ne olursa olsun, hepsi iki
Yapıtında, Mustafa Kemal’in 20 Mart 1923’te Konya’da
topraklarını, düzlük, yayla, dağ, ırmak veya göl olsun karış
üç hafta süren mavi yolculuk dönüşünde başka bir insan olarak
karış dolaşalım, binlerce yıllık bir tarihin izlerini taşımayan yaptığı konuşmada, kurmak istediği yeni düzende söz sahibi
çıkarlar karaya. Gözleri güzellikle, gövdeleri sağlıkla, ruhları
bir karış toprağa rastlamayız. olacak, eylem ve devrimleri gerçekleştirecek olan kişilerin
mutlulukla dolmuştur.”
Ne mutlu Anadoluluyum diyene, yazasım geliyor. Öyle ya, niteliklerini saptamaya çalıştığı, eski düzenin münevverlerinin
‘İNSAN NASIL BİR İNSAN OLMAKLA MUTLU
uygarlıkların dolup kaynaştığı bu toprak üzerinde dünyaya neden başarısızlığa uğradığı, aydınların yeni düzende başarılı
gelmek, onların beşiğinde çeşitli kültürlerin seslerinden bir OLUR’ SORUSUNUN YANITINI ARADI! olması için nasıl olması gerektiği konularında bir çerçeve
ninni ile sallanmak az mutluluk mu?” İşte İnsan / Ecce Homo’da, tarih içindeki insanın düşünce ve çizdiğini belirtti.
>>
10 20 Kasım 2025

