14 Ekim 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ÇAĞATAY YAŞMUT’TAN ‘ÖLÜM FIRSAT KOLLAR / BİR BAŞKOMİSER GALİP POLİSİYESİ’ ‘İnsanla birlikte suç da evrimleşiyor, gelişiyor ve çeşitleniyor!’ Çağatay Yaşmut’un Başkomiser Galip serisinin yedinci romanı Ölüm Fırsat Kollar (Oğlak Yayınları - Maceraperest Kitaplar), şehrin şaşalı, gösterişli, ışıltılı görüntüsünün ardındaki karanlık tarafını gösteriyor. Roman, okuyucuyu cinayet soruşturma süreci boyunca ensestten kadına şiddete, organ ticareti yapan suç çetelerinden uyuşturucu satıcılarına, saplantılı âşıklardan teşkilattaki illegal yapılanmalara kadar geniş bir suç yelpazesinde dolaştırıyor. Onları yazarken bazen öyle bir nokta- HANDE MİR ya geliyorum ki sanki gerçek bir insana acı çektiriyormuşum gibi hissediyorum. İşte o ‘GÜNÜMÜZDE POLİSİYE YAZARLARI TOPLUMA anlarda içimden “Pardon” demek geçiyor. SERT ELEŞTİRİLER GETİRİYORLAR!’ Ama şunu da fark ettim. Karakterlerime Ölüm Fırsat Kollar, günümüzün toplumsal sorunlarını ve n yüklediğim travmalar aslında onları daha politik atmosferini başarıyla yansıtan bir roman. Teşkilata sı- derin, daha sahici yapıyor. Okuyucu onlar- zan örgüt, ensest, organ mafyası, göçmenler… Dönemini iyi da kendinden bir parça buluyor. Yani o acı- anlamak, anlatmak bir polisiye yazarı için ne kadar önemli? lar biraz da köprü görevi görüyor. Çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü dünyamız maa- Yine de vicdanım hep devrede, hiçbirini lesef eski dünya değil. Günümüzde polisiye yazarları topluma sırf şok etkisi için harap etmiyorum. Belki sert eleştiriler getiriyorlar. fazla üstüne gitmiş oluyorum ama onların da Örnek vermem gerekirse ülkemizin dahil olduğu Akdeniz şem- hikâyeyi taşıyacak gücü var. siyesi altındaki ülkelerin polisiyeleri politik ve toplumsaldır. Ya- Romanlarınızın kurgu, anlatım ve n zarlar cinayetlerde toplumsal altyapıyı didikliyorlar, değer yargıla- atmosferine nasıl çalışıyorsunuz? rından tutun da normlara kadar birçok meseleyle hesaplaşıyorlar. Konunuz her ne olursa olsun, bahsettiğiniz Ben de bu yaklaşımı benimsiyorum. Bununla beraber bir çö- gibi belli kalıplar ve kurallar çerçevesinde ya- züm reçetesi sunmakla görevli olduğumu düşünmüyorum. zarsınız. Bir yapı vardır: Bir ya da birden çok Benim yaptığım, polisiyenin taşıması gereken muammasını işlenen ve gizemli kalan cinayetler, delillerin ortaya konması, so- kaybetmeden, anlatı çizgilerinin de dışına çıkmadan bu düşsel ruşturma süreci, katilin yakalanması. dünyada olan bitenleri ortaya sermek. Bu genel yapının altında ise esas anlatılan, kahramanın yol- Romanlarımda teşkilat içindeki illegal yapılanmalar gibi siya- culuğudur. Edebiyatın hangi dalında yazarsanız yazın, hep bir si oluşumlardan göçmenler, ekonomik kriz, din sömürüsü, kadı- kahramanı anlatırsınız. Hikâyenin özünde kahraman vardır. na şiddet ve ensest gibi toplumsal meseleleri vitrine çıkarıyorum. Bahsettiğiniz kurgu / dil / atmosfer, bu yapıya hizmet eder. Ayrıca ben insan doğasının karanlık bir tarafı olduğuna, belli Günümüz polisiyelerinde çok çeşitli konular işlendiği için koşulların ortaya çıkması halinde herkesin şiddete başvurabile- çok çeşitli kaynaklara ihtiyaç duyuluyor. ceğine hatta cinayet işleyebileceğine inanıyorum. İnsanın bu karanlık tarafı eğer psikopat değilse maalesef çevre- ‘GÜÇLÜ BİR GERÇEKLİK DUYGUSU nin, toplumun, ailenin, kapitalist sistemin dayattığı aşırı hırsların, YARATMAYA GAYRET EDİYORUM’ açgözlülüğün, aç kalma korkusunun neticesinde ortaya çıkıyor. UĞUR DEMİR Mesela suçun toplumla ilişkisinin irdelendiği ya da bireyin psi- Baktığınızda, meselelerin çoğunda başat öğe olarak suç var. kolojisinin anlatıldığı hikâyelerde, sosyoloji ve psikoloji disip- duygularına yeniliyor, Galip ise vicdanını hep yanında taşıyor. Günümüzün teknoloji insanı çok meraklı ve her türlü bilgiye linlerinden sağlanan kaynaklar önem taşır ve “iş görürken”, ad- Adaletin soğuk yüzünü insan sıcaklığıyla dengelemesi onu kolayca ulaşabiliyor. Doğal olarak insanla birlikte suç da ev- li tıbbın öne çıktığı romanlarda adli tıp bilgisine ihtiyaç duyulur. farklı kılıyor. Yalnızlığı da bu yüzden değerli; çağının değil, rimleşiyor, gelişiyor ve çeşitleniyor. Böylelikle polisiye yazar- Ayrıca ben olayların geçtiği mekânları tek tek gezip görmek larının önüne kullanacakları koca bir malzeme çıkıyor. Eh, po- geçmişten bugüne kalmış bir hayalet gibi. sayesinde birebir betimleyerek güçlü bir gerçeklik duygusu ya- lisiye yazarları da bu malzemeyi iyi değerlendiriyor. Belki de okuyucunun ona hemen ısınmasının nedeni, bize ratmaya gayret ediyorum. Günümüzün “görsel çağ” olarak adlandırılabileceği düşünü- unuttuğumuz ama özlemini çektiğimiz değerleri hatırlatması. ‘GALİP, TOPLUMUN ÖZLEDİĞİ AMA lürse bugünün okurlarının hikâyenin içine görsel olarak girmek Bu kitapta oldukça travmatik karakterler görüyoruz. Hiç n ÇOKTAN KAYBETTİĞİ BİR POLİS FİGÜRÜ!’ talepleri kolayca anlaşılır. Okuyucunun hikâyeyi zihninde gör- yazdığın bir karaktere “Pardon” dediğin oldu mu? Mesela Bu kitapta merhametli ama sert, yalnız ama sorumlu bir polis n sel olarak deneyimlemesini mekânsal betimlemelerle ve yalın “Bu kadar da travma yüklemeyeydim be kardeşim” dedin mi? portresi çiziyorsun. Sence Başkomiser Galip, toplumun görmek bir dil kullanarak sağlayabilirsiniz. n Evet, oldu. Hatta birkaç kez yazmayı bırakıp kendi kendime istediği bir polis mi, yoksa aslında kaybettiğimiz bir figür mü? “Yazık ettim bu adama / kadına” dediğim çoktur. Çünkü karak- Galip, toplumun özlediği ama çoktan kaybettiği bir polis figü- Ölüm Fırsat Kollar - Bir Başkomiser Galip Polisiyesi rünü hatırlatıyor. Çünkü o hem sert hem merhametli, hem yalnız terlerin yaşadığı travmalar, sadece kurgusal süsler değil, biraz ya- / Çağatay Yaşmut / Oğlak Yayınları - Maceraperest hem de sorumlu. Çoğu insan görevini yaparken katılaşıyor ya da şamdan biraz çevremden biraz da kendi içimden süzülen şeyler. Kitaplar / 215 S. / 2025. DINO BUZZATI’TEN ‘SCALADA KORKU’ “Gelecek nesillerin asla unutmayacağı isimler vardır yasakken kiminde merdivenlerden yukarıya doğru damlayan şüphesiz. Dino Buzzati de bunlardan biri.” bir damlanın sesi paranoyaya dönüşüyor. Bir öyküde, oraya nasıl geldikleri belli olmayan bir oda dolusu Jorge Luis Borges elma büyük bir sınav haline gelirken bir diğerinde, kusursuz ve ino Buzzati’nin Esma Fethiye Güçlü’nün çevirisiyle sorunsuz görünen bir şehre düşen karakter, cennette olduğu- Timaş Yayınları tarafından yayımlanan Scala’da nu sanarken aslında gerçek cehennemi bulduğunu fark ediyor. DKorku’su, yalnızca politik bir gerilimle değil, insanların İtalyan edebiyatının usta kalemlerinden Dino Buzzati’nin dili yüzleşmekten kaçındığı bir duyguyla ilgileniyor: Belirsizlik. okuyucuyu hem huzursuz ediyor hem de büyülüyor. Bir opera gösterisi, sanatla gerçeğin iç içe geçtiği bir Gerilimle felsefeyi, alegorik olanla gündeliği buluşturan her paranoyaya dönüşüyor. Zarif maskelerin ardında yükselen öykü, görünenin ardında saklı bir çatlağı yokluyor. n korku, zarafetin maskesini düşürüyor. Bu derleme, sıradan anların çatırdayarak olağandışına Scalada Korku / Dino Buzzati / Çeviren: Esma Fethiye dönüştüğü öykülerden oluşuyor. Kiminde bir dağa bakmak Güçlü / Timaş Yayınları / 288 s. / 2025. 8 2 Ekim 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear