Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÇAĞATAY YAŞMUT’TAN
‘ÖLÜM FIRSAT KOLLAR / BİR BAŞKOMİSER GALİP POLİSİYESİ’
‘İnsanla birlikte suç da evrimleşiyor,
gelişiyor ve çeşitleniyor!’
Çağatay Yaşmut’un Başkomiser Galip serisinin yedinci romanı Ölüm Fırsat Kollar (Oğlak Yayınları - Maceraperest Kitaplar), şehrin
şaşalı, gösterişli, ışıltılı görüntüsünün ardındaki karanlık tarafını gösteriyor.
Roman, okuyucuyu cinayet soruşturma süreci boyunca ensestten kadına şiddete, organ ticareti yapan suç çetelerinden uyuşturucu
satıcılarına, saplantılı âşıklardan teşkilattaki illegal yapılanmalara kadar geniş bir suç yelpazesinde dolaştırıyor.
Onları yazarken bazen öyle bir nokta-
HANDE MİR
ya geliyorum ki sanki gerçek bir insana acı
çektiriyormuşum gibi hissediyorum. İşte o
‘GÜNÜMÜZDE POLİSİYE YAZARLARI TOPLUMA
anlarda içimden “Pardon” demek geçiyor.
SERT ELEŞTİRİLER GETİRİYORLAR!’
Ama şunu da fark ettim. Karakterlerime
Ölüm Fırsat Kollar, günümüzün toplumsal sorunlarını ve
n
yüklediğim travmalar aslında onları daha
politik atmosferini başarıyla yansıtan bir roman. Teşkilata sı-
derin, daha sahici yapıyor. Okuyucu onlar-
zan örgüt, ensest, organ mafyası, göçmenler… Dönemini iyi
da kendinden bir parça buluyor. Yani o acı-
anlamak, anlatmak bir polisiye yazarı için ne kadar önemli?
lar biraz da köprü görevi görüyor.
Çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü dünyamız maa-
Yine de vicdanım hep devrede, hiçbirini
lesef eski dünya değil. Günümüzde polisiye yazarları topluma
sırf şok etkisi için harap etmiyorum. Belki
sert eleştiriler getiriyorlar.
fazla üstüne gitmiş oluyorum ama onların da
Örnek vermem gerekirse ülkemizin dahil olduğu Akdeniz şem-
hikâyeyi taşıyacak gücü var.
siyesi altındaki ülkelerin polisiyeleri politik ve toplumsaldır. Ya-
Romanlarınızın kurgu, anlatım ve
n
zarlar cinayetlerde toplumsal altyapıyı didikliyorlar, değer yargıla-
atmosferine nasıl çalışıyorsunuz?
rından tutun da normlara kadar birçok meseleyle hesaplaşıyorlar.
Konunuz her ne olursa olsun, bahsettiğiniz
Ben de bu yaklaşımı benimsiyorum. Bununla beraber bir çö-
gibi belli kalıplar ve kurallar çerçevesinde ya-
züm reçetesi sunmakla görevli olduğumu düşünmüyorum.
zarsınız. Bir yapı vardır: Bir ya da birden çok
Benim yaptığım, polisiyenin taşıması gereken muammasını
işlenen ve gizemli kalan cinayetler, delillerin ortaya konması, so-
kaybetmeden, anlatı çizgilerinin de dışına çıkmadan bu düşsel
ruşturma süreci, katilin yakalanması.
dünyada olan bitenleri ortaya sermek.
Bu genel yapının altında ise esas anlatılan, kahramanın yol-
Romanlarımda teşkilat içindeki illegal yapılanmalar gibi siya-
culuğudur. Edebiyatın hangi dalında yazarsanız yazın, hep bir
si oluşumlardan göçmenler, ekonomik kriz, din sömürüsü, kadı-
kahramanı anlatırsınız. Hikâyenin özünde kahraman vardır.
na şiddet ve ensest gibi toplumsal meseleleri vitrine çıkarıyorum.
Bahsettiğiniz kurgu / dil / atmosfer, bu yapıya hizmet eder.
Ayrıca ben insan doğasının karanlık bir tarafı olduğuna, belli
Günümüz polisiyelerinde çok çeşitli konular işlendiği için
koşulların ortaya çıkması halinde herkesin şiddete başvurabile-
çok çeşitli kaynaklara ihtiyaç duyuluyor.
ceğine hatta cinayet işleyebileceğine inanıyorum.
İnsanın bu karanlık tarafı eğer psikopat değilse maalesef çevre- ‘GÜÇLÜ BİR GERÇEKLİK DUYGUSU
nin, toplumun, ailenin, kapitalist sistemin dayattığı aşırı hırsların,
YARATMAYA GAYRET EDİYORUM’
açgözlülüğün, aç kalma korkusunun neticesinde ortaya çıkıyor. UĞUR DEMİR
Mesela suçun toplumla ilişkisinin irdelendiği ya da bireyin psi-
Baktığınızda, meselelerin çoğunda başat öğe olarak suç var.
kolojisinin anlatıldığı hikâyelerde, sosyoloji ve psikoloji disip-
duygularına yeniliyor, Galip ise vicdanını hep yanında taşıyor.
Günümüzün teknoloji insanı çok meraklı ve her türlü bilgiye
linlerinden sağlanan kaynaklar önem taşır ve “iş görürken”, ad-
Adaletin soğuk yüzünü insan sıcaklığıyla dengelemesi onu
kolayca ulaşabiliyor. Doğal olarak insanla birlikte suç da ev-
li tıbbın öne çıktığı romanlarda adli tıp bilgisine ihtiyaç duyulur.
farklı kılıyor. Yalnızlığı da bu yüzden değerli; çağının değil,
rimleşiyor, gelişiyor ve çeşitleniyor. Böylelikle polisiye yazar-
Ayrıca ben olayların geçtiği mekânları tek tek gezip görmek
larının önüne kullanacakları koca bir malzeme çıkıyor. Eh, po- geçmişten bugüne kalmış bir hayalet gibi.
sayesinde birebir betimleyerek güçlü bir gerçeklik duygusu ya-
lisiye yazarları da bu malzemeyi iyi değerlendiriyor.
Belki de okuyucunun ona hemen ısınmasının nedeni, bize ratmaya gayret ediyorum.
Günümüzün “görsel çağ” olarak adlandırılabileceği düşünü-
unuttuğumuz ama özlemini çektiğimiz değerleri hatırlatması.
‘GALİP, TOPLUMUN ÖZLEDİĞİ AMA
lürse bugünün okurlarının hikâyenin içine görsel olarak girmek
Bu kitapta oldukça travmatik karakterler görüyoruz. Hiç
n
ÇOKTAN KAYBETTİĞİ BİR POLİS FİGÜRÜ!’
talepleri kolayca anlaşılır. Okuyucunun hikâyeyi zihninde gör-
yazdığın bir karaktere “Pardon” dediğin oldu mu? Mesela
Bu kitapta merhametli ama sert, yalnız ama sorumlu bir polis
n
sel olarak deneyimlemesini mekânsal betimlemelerle ve yalın
“Bu kadar da travma yüklemeyeydim be kardeşim” dedin mi?
portresi çiziyorsun. Sence Başkomiser Galip, toplumun görmek
bir dil kullanarak sağlayabilirsiniz.
n
Evet, oldu. Hatta birkaç kez yazmayı bırakıp kendi kendime
istediği bir polis mi, yoksa aslında kaybettiğimiz bir figür mü?
“Yazık ettim bu adama / kadına” dediğim çoktur. Çünkü karak-
Galip, toplumun özlediği ama çoktan kaybettiği bir polis figü- Ölüm Fırsat Kollar - Bir Başkomiser Galip Polisiyesi
rünü hatırlatıyor. Çünkü o hem sert hem merhametli, hem yalnız terlerin yaşadığı travmalar, sadece kurgusal süsler değil, biraz ya- / Çağatay Yaşmut / Oğlak Yayınları - Maceraperest
hem de sorumlu. Çoğu insan görevini yaparken katılaşıyor ya da şamdan biraz çevremden biraz da kendi içimden süzülen şeyler. Kitaplar / 215 S. / 2025.
DINO BUZZATI’TEN ‘SCALADA KORKU’
“Gelecek nesillerin asla unutmayacağı isimler vardır yasakken kiminde merdivenlerden yukarıya doğru damlayan
şüphesiz. Dino Buzzati de bunlardan biri.” bir damlanın sesi paranoyaya dönüşüyor.
Bir öyküde, oraya nasıl geldikleri belli olmayan bir oda dolusu
Jorge Luis Borges
elma büyük bir sınav haline gelirken bir diğerinde, kusursuz ve
ino Buzzati’nin Esma Fethiye Güçlü’nün çevirisiyle
sorunsuz görünen bir şehre düşen karakter, cennette olduğu-
Timaş Yayınları tarafından yayımlanan Scala’da
nu sanarken aslında gerçek cehennemi bulduğunu fark ediyor.
DKorku’su, yalnızca politik bir gerilimle değil, insanların
İtalyan edebiyatının usta kalemlerinden Dino Buzzati’nin dili
yüzleşmekten kaçındığı bir duyguyla ilgileniyor: Belirsizlik.
okuyucuyu hem huzursuz ediyor hem de büyülüyor.
Bir opera gösterisi, sanatla gerçeğin iç içe geçtiği bir
Gerilimle felsefeyi, alegorik olanla gündeliği buluşturan her
paranoyaya dönüşüyor. Zarif maskelerin ardında yükselen
öykü, görünenin ardında saklı bir çatlağı yokluyor.
n
korku, zarafetin maskesini düşürüyor.
Bu derleme, sıradan anların çatırdayarak olağandışına
Scalada Korku / Dino Buzzati / Çeviren: Esma Fethiye
dönüştüğü öykülerden oluşuyor. Kiminde bir dağa bakmak Güçlü / Timaş Yayınları / 288 s. / 2025.
8 2 Ekim 2025