14 Ekim 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

şiirsel formlardan taşan bir konuşma tonu duyulur. Geleneksel aslolan ile ikincil olanı birbirinden ayırmadan, sanatsal şiirin yapıları içinde özgün bir söz dizimiyle birlikte şiir cümle- olandan ziyade psikolojik doğruluğa meylederek.” (Vladislav leri dizeleri ve öbekleri aşar. Şair, şiirsel biçimlerin kalıpların- Vodaseviç) Bir de şairin şiirinin “günce” olmaya çalıştığına da kalarak yer yer düzyazıya özgü bir ritim uygulamıştır.” da değiniyor eleştirmen. İNTİHAR, İDAM, ÖLÜM, SÜRGÜN... SİYASİ BASKILAR VE YAŞAMININ EN Hapisteki kızı ve eşini hapishane kapılarında endişeli bekle- KARANLIK DÖNEMLERİNDEN BİRİ yişleri de yaşamının acılarını katmerlendirdi. OLAN GÖÇ SÜRECİ... İntihar edince kocasının kurşuna dizildiğini görmedi. Oğlunun 1. Dünya Savaşı patlak verdiğinde şairin yaşamı altüst olur. cephede öldüğünü görmedi. Kızının sürgünden döndüğünü görmedi. Savaşın getirdiği acılar insanları farklı yönlere sürükler. “Derin çukurlarında varoluşun/ Ezilmiş, sağırlıkların Şair içinse bu dönem özellikle zordur. Çünkü hem ulusal tetanosunda,/ Günlerin çağında diri diri gömülmüş/ Yaşama krizlerle hem de kişisel kayıplarla yüzleşmek zorunda kalır. denk zindan azabına.// Kışta mezarlık, kuytu inim inim./ Bunun yanı sıra ülkede devrimci mücadele gelişirken kendisi Ölüm ki çiy tanesi al dudaklara-/ İstemem, lüzumu yok başka sosyalist düşüncelere pek sıcak bakmaz ve sonuçta siyasi bas- esenliğin/ Tanrıdan ve bahardan dilemem başka.” (Çeviren: kılara maruz kalır. Günay Çetao Kızılırmak) Yaşamının en karanlık dönemlerinden biri olan göç süreci 1922’de başlar, Paris’e yerleştiğinde de rahat değildir. ‘RUSYA BENİM İÇİMDE, BEN RUSYA’DA DEĞİLİM!’ Yurt özlemiyle yanarken sık sık Sovyet hükümetine ilişkin Rusya’dan Sonra (1928), Marina Tsvetayeva’nın yaşarken eleştirilerde bulunarak hayranlarının gözünde değeri bir kat da- yayımlanan son kitabı. Göçmenlik günlerinde yazılan 160 şiir- ha artar ama kendini tehlikeye attığının da farkındadır elbette. lik kitabın adı için şair şunları dile getiriyor: “Bu ad çok şeyler söylü- PARİS GÜNLERİ... yor bana. Birincisi -adı üstün- Marina Tsvetayeva’nın Pa- de- Rusya’dan sonra yazılan- ris günleri özellikle çok duygu- lar. İkincisi, insan salt Rusya’yla saldır. İçsel yalnızlığı artar ama yaşamaz. Üçüncüsü, Rusya be- her seferinde yeni hayaller kura- nim içimde, ben Rusya’da deği- rak kendini çıkmazdan kurtarma- lim... Genel olarak da sade ve net ya çalışır ama yine yeni yıkımlar- bir isim.” la boğuşur. Yazmaya hiç ara ver- Bu kitabını Pasternak’a yollar- meden ayakta kalmaya çalışır. ken “son lirik kitabı” olduğunu “Kime neyi anlatabilirim ki” da belirterek şunları yazıyor şiir- diyerek yazmayı hep sürdürür bi- lerine değinerek: rilerine içinde bulunduğu zor du- “Kitaptaki şiirleri yazarken elim- rumları sezdirmek için. Bu dö- den her şey geliyordu. Bu lirik şiir- nemde yazdığı şiirler onun en ce- ler (gülüyorum, peom’ler lirik de- sur denemeleridir. ğil sanki! Fakat tek tek şiirlere li- Tsvetayeva’nın edebi kariyeri, rik diyelim biz)- hem inancım hem 1910’ların başında başlamıştır. hakikatim oldu, canımı kurtardı, İlk şiir kitabı Akşam Albümü çekip çıkardı beni- kendince, ben- (1910) yeteneğini gözler önüne ce bir yerlere götürdü…” serer. Onun şiir dili, güçlü duygu- Bu şiirler üzerine eleştirmenlerin ne söyleyeceğini merakla lar, derin bir romantizm ve melankoli ile doludur. bekler. Şunları okuyunca çok sevinmiş olmalı: ZORLU YAŞAMININ VE YAPITLARININ “Tsvetayeva’nın şiirleri kelimenin en yoğun anlamıyla, DEĞİŞMEZ TEMALARI: VATAN HASRETİ, erotik, aşk saçıyorlar ve aşkla dolular, dünyaya yönelir ve onu YALNIZLIK VE AYRILIK! uçtan uca kucaklamak ister gibiler. Bu onların başlıca cazibesi. 1917 Bolsevik Devrimi, onun yaşamında büyük bir dönüm Bu şiirler ruh cömertliğinden, kalp müsrifliğinden yazılmış – noktası yaratmış ve yurtdışına göç etmesine neden olmuştur. daha açık nasıl söylenir bilmem.” (Georgiy Adamoviç) Yaşamının büyük bir bölümünü yurtdışında geçiren Tsveta- YAZIM TARZINDAKİ YENİLİKÇİ TUTUM, yeva, sık sık vatan hasreti, yalnızlık ve ayrılık temalarını işle- DİZELERİNDEKİ BÜYÜLEYİCİ RİTİM miştir. Yalnızlık konusundaki derin sarsıntıları yapıtlarında yo- VE SES İLE MARİNA TYVETAYEVA! ğun bir şekilde hissedilmektedir. Resim: MARLENA YURUKOVA Tsvetayeva’nın yazım tarzındaki yenilikçi tutum da 1922 yılında Paris’e yerleşen Tsvetayeva, burada birçok ünlü Yolcu, ben de vardım!/ Yolcu, dur biraz./…/ Ama durma öyle dikkat çekicidir. Dizelerin içindeki ritim ve ses oyunları Rus yazar ve sanatçı ile iletişim kurmuştur. Ancak zor bir dö- okuyucuyu büyülerken içsel çatışmalarını da samimi bir nem geçirmiş ve ekonomik sıkıntılarla mücadele etmiştir. üzgün,/ Başını göğsünde tutup./ Beni ferahlıkla düşün,/ Beni fe- dille yansıtabiliyordu. Bunu, onun şiiri üstüne yazanlar hep Onun yaşamının zorlu geçeceğini şu dizeler gözler önüne seriyor: rahlıkla unut./ Işın nasıl aydınlatıyor seni!/ Tüm altın tozunda- belirtmiştir. “Yürüyorum bana benzeyen,/ Bakışını sürüyorum önüm sıra/ sın yoğun…/ Haydi, daha fazla seni üzmesin/ Sesim benim top- Bir başka değerlendirme de şöyle: Öyle gözlerimi indirdim ben de!/ Yolcu, dur biraz!// rağın altından.” n “…Tsvetayeva’da duygusal basınç o denli güçlü ve yoğun ki Tavuk karası görümünle oku,/ Bir demet gelincik koyup taşıma,/ Ruh ve Ad / Marina Tsvetayeva / Çeviren: Azer şairin kendisi bu lirik akışa güçlükle yetişiyor sanki. Benim Marina olduğumu,/ Marina olduğumu ve ölüm yaşımı.// Yaran / İyi Şeyler, 47 s. O her bir izlenimi, ruhun her bir devinimini öylesine Düşünme, burası sin yeriymiş,/ Düşünme, öfkeyle belirirmi- Rusya’dan Sonra / Marina Tsvetayeva / Çeviren: önemsiyor ki esas kaygısı, en çok duyguyu en kesin şim sinden…/ Gülmeyi yasaklanmışken!// sıralamasıyla verebilmek olmalı -değerlerini küçümsemeden, Tenimden kanım taşardı,/ Ve saçlarım kıvrımlarla uzar…/ Günay Çetao Kızılırmak / 16. Kilometre / 128 s. HUMPHREY CARPENTER’DAN ‘CİDDİ BİR KARAKTER EZRA POUND’UN HAYATI’ odernist şiirin öncülerinden Ezra Pound, 20. yüzyıl ve neredeyse 13 yıl boyunca burada kaldı. edebiyatının merkezindeydi. Hem yaşamı hem yapıtları Humphrey Carpenter, Fatma Büşra Çalış’ın çevirisiyle Timaş Mhem de fikirleri onu tartışmaların odağına yerleştirdi. Zeki, Yayınları tarafından yayımlanan bu biyografide, Ezra Pound’un kavgacı, hırslı ve her zaman büyüleyiciydi. yaşamını ve döneminde yarattığı etkiyi mercek altına alıyor. Kendisiyle birlikte sükûnet değil azamet getiriyordu. İmgecilik ve Vortisizm hareketindeki kilit rolüne, dev epik yapıtı Kantolar’ı yaratma sürecine, Yeats, Joyce, Eliot, Hemingway gibi Kimileri onu, tüm zamanların hakaret ustası diye tarif ediyordu. büyük edebiyatçılarla ilişkisine ışık tutuyor. Fakat öte yandan onda şeytan tüyü vardı; kahrolası güzel şiirlerin Carpenter, döneme tanıklık eden geniş mektuplaşmalara, yazarı, ele avuca sığmayan ciddi bir karakter! Pound’un suçlanması ve yargılanmasıyla ilgili tıbbi kayıtlara, Ezra Pound, II. Dünya Savaşı sırasında Roma Radyosu’ndan Amerikan hükümetinin gizli belgelerine ulaşarak eleştirel ve yaptığı yayınlarda Mussolini İtalya’sı ve faşizm propagandası kışkırtıcı bir yaşamöyküsü sunuyor. n yaptığı gerekçesiyle vatana ihanetle suçlandı. Amerikan mahkemesi tarafından akli dengesinin yerinde Ciddi Bir Karakter Ezra Pound’un Hayatı / Humphrey olmadığına karar verildi, böylelikle idam edilmekten kurtuldu. Fakat Carpenter / Çeviren: Fatma Büşra Çalış / Timaş bunun sonucunda Washington’daki bir akıl hastanesine kapatıldı Yayınları / 984 s. / 2025. 6 2 Ekim 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear