Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
LÁSZLÓ KRASZNAHORKAI’DEN
‘Direnişin Melankolisi’
László Krasznahorkai ikinci romanı Direnişin Melankolisi’nde (Çeviren: Leyla Önal / Can
Yayınları), küçük bir Macar kasabasına bir sirkin gelişiyle başlayan kaotik olaylar merkezinde
dünyanın yok oluşundan önceki son günleri, fırtına öncesi sessizlikteki rahatsızlıkları, derin
çıkarımlar ve felsefi paradokslarla işliyor. Demir Perde’nin tam da toplumda sorgulanmaya
başladığı Soğuk Savaş döneminde yazılan kitapta, Macaristan’a dışarıdan dayatılan totaliter
rejime alegorik bir eleştiri ve uyarılarda bulunulduğu da açık.
rasyonel anlayışların başarısız olduğunu
Z. DOĞAN KORELİ
fark ediyor ikisi de.
Bach tutkunu Eszter, insanlardan uzak-
KAOTİK BİR GERÇEKÜSTÜ!
laşıp tam bir inisiyasyon halinde müziğe
László Krasznahorkai, küçük bir Ma-
sığınarak bireysel direnişini başlatıyor.
car kasabasına bir sirkin gelişiyle baş-
Onun tespit ettiği gibi dünya, her fırsatta
layan kaotik olayları Gogol geleneğiy-
hayal kırıklığı yaratan kayıtsız bir güçten
le aktaran gerçeküstü romanı Direnişin
ve korkunç çığlıklardan oluşuyor.
Melankolisi’nde (Çeviren: Leyla Önal /
Can Yayınları), yine metafizik ufuklar
KARAMSARLIK VE ANARŞİ,
açıyor, yetkin içeriğiyle varoluşun can
ÇÜRÜME VE PARÇALANMA!
alıcı sorunlarını ele alıyor.
Bir zamanlar Augustinus gibi zarafet,
İnsanı, insan ile yüzleştirerek kötülük-
iyilik ve sevgiyle yönlendirilen bir koz-
lerin kişinin önce kendi içinde başladı-
mosa inanan Valuska da birdenbire hiç-
ğını göstermesinin yanında topluma yö-
bir şeyin aslında hiç de böyle olmadığı
nelik açık bir eleştirel bakış da sunan ro-
bir evrende buluyor kendini.
manda, her yana hâkim iğrençliklerle
Bu noktada Jean Paul Sartre’ın Bulan-
nasıl mücadele edileceği, saldırganlığa
tı’sının yankıları hissediliyor. Her yana
nasıl karşı çıkılacağı, metaforik düzen
karamsarlık ve anarşi çökmüş. Çürüme ve
içinde yansıtılıyor.
parçalanma toplumun her yanına sinmiş.
Metinde isyanın, tehdidin ve kırılgan-
Kasabaya gelen sirkin, sirkte sergile-
lığın koyu tonda betimlemeleri ve buna türlü kim- li olduklarına ilişkin söylentiler etrafı sarıyor. Bu yaratığı
nen ölü balinanın, kenti yakıp yıkan yabancı kişilerin ve
görmeye gelenler sirkin gizemli cücesinin emriyle öldü-
liklerin kendi karakteristiği çerçevesinde direnişi, kötüm-
çöküşün tam olarak neye göndermede bulunduğunu anla-
ser atmosferi besliyor. rülüyor, şehrin her yanı yakıp yıkılıyor.
yabilmek olanaksız.
Hayatta kalan korkmuş ve yorulmuş bir avuç insan ise
Ne var ki Demir Perde’nin tam da toplumda sorgulan-
KIYAMETİN ALAMETLERİ!
bulabildikleri en ufak düzen ve yönetim belirtisine tutun-
maya başladığı Soğuk Savaş döneminde yazılan kitapla,
Roman, klasik metoda uygun olarak yazılmış ancak yer
maya çalışıyor.
Macaristan’a dışarıdan dayatılan totaliter rejime alegorik
ve zaman kesin tanımlanmamış. Gizemli kasabanın sa-
bir eleştiri ve yer yer uyarılar yapıldığı açık.
kinleri uzun süredir huzursuz. BAŞKALAŞIMA UĞRAYAN ‘GÖKLERİN
Alışılmamış derecedeki soğuk hava, aile trajedileri, ra- TEMSİLCİLERİ’: ESZTER VE VALUSKA! Nitekim toplumsal birlik ruhu kaybolursa yaşanan bü-
tün kaos ve kasvet sonucunda meydanda kokuşmuş düze-
hatsız edici söylentiler, istasyondan kalkıp gidince kay- Olaylar dizisini romanın en önemli iki kahramanı olan
emekli müzik öğretmeni Eszter ve kasabanın yarı de- ni simgeleyen daha nice balina leşi kalacak.
bolan trenler, hayvanların tuhaf davranışları, yaklaşan kı-
yametin alametleri olarak düşünülüyor. li postacısı Valuska’nın sürüklediğ romanda; Eszter ger- Direnişin Melankolisi, oldukça yoğun ve oylumlu fel-
çek dünyanın, Valuska ise düşlerin sonsuzluğunu taşıyan sefi bir çalışma. Yanıt bekleyen sorular, nedensiz kahka-
Ve sonunda kıyamet kapıya dayanıyor. Çöp yığını-
na gömülmüş ve buzla kaplı kasabaya, dünyadaki en bü- “göklerin temsilcileri” olarak sunuluyor. halar, mizahla ve absürt unsurlarla yüklü karakterler ve
cümlelerin uzunluğu zorlayabilir. Yine de saflığın peşin-
yük balina leşi dışında başka hiçbir şey sergilemeyen bir Ancak şehirdeki yıkım gecesi onları da tamamen baş-
sirk geliyor. Çok geçmeden sirk çalışanlarının kötü niyet- kalaşıma uğratıyor. Dünyanın akılla kavranamayacağını, de koşan çılgın kişileri tanımak için uğraşmaya değer.
n
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAYINLARI’NDAN
‘Panorama İstanbul’
otoğrafçılık yalnızca görüntüler yakalamak Bu kitapta yer alan 34 fotoğraf, İstanbul’un
değil; zamanı dondurmak, geçmişle bugü- tarihi ve ikonik mekânlarını ıslak kolodyum
F nü buluşturmak ve tarihin izini sürmektir… tekniğiyle yeniden yorumluyor.
Teknolojinin hızla ilerlediği bir çağda, fotoğ- Kitapta, 19. yüzyılın unutulmaz fotoğ-
raf teknikleriyle üretilen muhteşem görün-
rafçılık da dijital dünyanın sunduğu kolaylıklara
tülerle buluşacaksınız. Bu çalışma, sadece
ayak uydurdu. Anı ölümsüzleştirmek artık sa-
İstanbul’un güzelliklerini sunmakla kalmıyor
niyeler alıyor, binlerce fotoğraf tek bir bellek
aynı zamanda fotoğrafın emek ve tutku ile
kartında depolanabiliyor. Peki ya fotoğrafın
üretilmiş bir sanat olduğunu da hatırlatıyor.
büyüsü bu kolaylıkta kayboluyor mu?
Kerim Suner’in geleneksel fotoğraf tek-
Kolektif bir çalışma sonucu hazırlanan ve İs-
nikleriyle modern İstanbul’u yeniden keşfet-
tanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları tarafın-
me yolculuğuna Gülseli İnal, Akgün Akova ve
dan yayımlanan Panorama İstanbul bu sorunun
Merih Akoğul incelikli yazılarıyla eşlik ediyor.
yanıtını geçmişin fotoğraf teklerinde arıyor:
Panorama İstanbul, bir kitap olmanın öte-
Islak kolodyum ve albümin baskı. 19. yüzyıl-
sinde aynı zamanda bir macera, bir keşif yol-
dan kalma bu teknikler el yapımı cam negatif-
culuğu ve sanatın sınırlarını zorlayan bir manifesto niteliğinde.
n
ler ve kâğıtlar kullanarak benzersiz fotoğraflar üretmeyi mümkün
kılıyor. Her fotoğraf, özenle hazırlanmış kimyasallar ve karanlık oda
Panorama İstanbul / Kolektif / İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayın-
ortamında titizlikle işleniyor. ları / 160 s. / 2024.
6 9 Mayıs 2024