25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bir zamane anlatıcısı: Byung-Chul Han ünyayı anlama, algılama biçiminize dokunan Aslında, metafor dediğime de bakmayın, bir gerçek- bir yazarın / düşünürün dünyasına yüzünüzü tir bu bahçe. Bahçıvanı olmak istediğim bir bahçe kur- D döndüğünüzde ister istemez yazdıklarının ar- mak istedim hep. Ve bunu kendime sağlarken karşıma ka planına da uzanıyorsunuz. Yani neyi / nereden çıkan bir düşünürüm söylediklerine de kulak verdim. nasıl taşıyor, size açtığı kapıların ardında görünen- Bunun öncelikle Hikmet Birand olduğunu, onun lerle görülmeyenlerin iklimine dönük bir yolculuğa Alıç Ağacı ile Sohbetler anlatısını ne çok okuduğu- da çıkıyorsunuz. mu söylemek isterim öncelikle. Ama şimdilerde ise Geçenlerde, Amin Maalouf’un Labirent: Batı ve karşıma çıkan Buyung-Chul Han’ın bu anlatı başka bir pencere açtı bana demeliyim. Hasımları’nı okurken, anlatıcının bir romancı olarak duruşu / bakışının yanı sıra dünyayı okuma biçimi Kendi bahçemdeki mevsimlere döndüm. Kıraç top- raktan yeni bir renk, biçim, auranın nasıl yaratılabile- üzerine yeniden düşündüm. Öyle ki romancımızın yakın dönemde olup biten- ceğini öğrenmeye çalıştım. Şunu diyordu anlatıcımız: “Bahçe zamanı başkalarının zamanıdır. Bahçenin lere yaklaşımı kadar tarihsel olarak dünden bugüne kendine ait bir zamanı vardır, onu ben yönetemem. uzanan süreçleri değerlendirmesine dair yeni dü- Her bitkinin kendine ait bir zamanı vardır. Bahçede şüncelerle karşılaşmak yeni sorgulamalara yönelt- birçok kendine ait zaman kesişir. Sonbahar çiğdem- ti beni demeliyim. leriyle ilkbahar çiğdemleri birbirine benzer, ama ta- BİR BAŞKA KIYIDAN… mamen farklı zaman duyguları vardır. Her bitkinin, Byung-Chul Han’ın anlatılarına beni götüren de bugünlerde zamansız zaman fakiri haline gelen in- bu düşünceydi aslında. Özellikle şimdilerde Yeryü- sandan daha üstün ve belirgin bir zaman bilincinin yeknesak olan yanlarını devindiren bir bakıştır bu üstelik. züne Övgü: Bahçelere Bir Yolculuk’una dönünce, di- olması çok şaşırtıcı. Bahçe, yoğun bir zaman deneyi- Her insan yaşama sorgusuna hayatının bir dönemin- ğer anlatılarının izleklerini / konularını hatırladım kaçı- mini mümkün kılıyor.” (**) de yönelmelidir. Bunu her güne, her zamana sığdıra- nılmaz biçimde. Özellikle de günlerce kutsal metin gibi İşte zamanın dönemecinden kendimi geçirdiğimde mayanlar için söylüyorum elbette. çantamda gezindiredurduğum Palyatif Toplum’un ne- karşıma çıkan böylesi bir anlatıcıyla “zaman ve varlık” Okunan, üzerinde düşünülen bir metnin taşıdığı anla- den öylesine derinlikli olduğunu sorguladım. kavramı da benden derinlikle anlamını buluyor. İnsana ma dayanarak da söylemiyorum. Ama anlatıcımızın bah- gitmek yerine önce yolumu bir bahçeden geçiriyorum. çeye / toprağa / hayata dair söyledikleriyle karşılaşınca; KESİNLİK, AÇIKLIK Biliyorum size tuhaf gelecek sevgili okurum. Deneyin kendi bahçemi / zi kurarken ki çabamız, toprağı anla- Byung-Chul Han’ı okurken en sık karşıma çıkan iki kav- bunu. Hayatın “sonu belirsiz bekleyiş”inin ötesine sizi ma / keşfetme duygumuz yeni yeni kapılar araladı bize. ramdı. Onda, onun anlatılarına yansıyan düşüncelerinde taşıyacak yeni düşüncelerle karşılaşacaksınızdır orada. Öğreten ve gösterenin doğa olmasına dair bildikle- sizi taşıyan bir bakış, ivdirici bir duygu halesi var. Öyle ki; “Saf aklın” sorgusu dediği şeyin anlatıcının, şu yaşa- rimizi unutup yeni düşünceleri kuşanmamızı sağlayan her bir sözünün açtığı pencere yeni ışıltılar taşıyor size. dığınız “palyatif toplum”un sanrısından arınmak için bir Bu kez, Yeryüzüne Övgü’sünü okurken şu sözlerinin “bahçe”nin kurulması kadar bunu donatacak her bir yol / yordam çizmenizde de başlangıç olacaktır emi- bitkinin / ağacın özündeki gerçeklikle yüzleşmek işte altını çiziyorum: “Biyolojik bir evrim yok. Her şey varlı- nim. Belki de çağımız artık bu soy sorgulayıcı anlatıcı- asıl başlama noktamız olmuştu. ğını tanrısal bir devrime borçlu. Ben bunu tecrübe et- ları / anlatıları istiyor bizden. tim. Biyoloji de nihayetinde bir çeşit Teolojidir, bir Tan- Palyatif Toplum’da (*) karşımıza çıkardığı düşüncele- Buyurun, işte Byung-Chul Han öyle biridir benim gö- rin sorgusunu içeren bakışıyla yol alırken de, şunu da rı öğretisidir.” zümde. “Bilgi sevgidir” diyor, şunları ekliyordu kitabında: Bir şeyi kavramaya çalışırsanız kaybedersiniz. Sa- kendinize soruyordunuz: Alternatifsiz yaşam acı verir. “Seven bakış, sevgi ile iletilen bilgi, çiçeği varoluş nok- Evet, “acının arındırıcı olduğu” da unutulur. Gene hiplenme değil, anlamak / öğrenmek esas olmalıdır. sanlığından kurtarır. O halde bahçe bir kurtuluş yeridir.” de yaşama sorgusunun başladığı yer olarak bir bahçe Sahiplenme hoyratlığı, yabanlığı getiriyor. Güzel dav- Neden kendi bahçenizi kurmanız gerektiğini söyle- ranılan, özen gösterilen kıyıda / ötede durandır. “Özen kurmak fikrine kendinizi yakın kılmak kaçınılmaz… memi daha iyi kavrayabilmeniz için sanırım önce Yer- “Aynı olanı sürdürmek” dediğiniz şeyin nasıl bir ya- ve güzel etimolojik olarak akrabadırlar. Güzel bizi ona yüzüne Övgü’ye dönmeniz gerekecek sevgili okurum. özen göstermeye davet eder, hatta emreder.” ratıcılık istediğini bu kez düşünüp eyleme geçiyorsu- Bir düşünüş, bir bakış yolcusudur Buyung-Chul Han. nuz kaçınılmaz olarak. (*) Palyatif Toplum / Günümüzde Acı, Buyung-Chul “Hadi” deyip de beklemek yerine, sizi eyleme geçire- Yaşanan zamanın ruhunu okuyabilendir. Hayatın kırıl- Han, Çev. Haluk Barışcan, Metis Yay., 77 s., 2022. gan yanlarına bakabilen bir bilinç aydınlığı taşır. İşte asıl bilecek düşünceleri kuşanarak yol almanın gerekliliği- (**) Yeryüzüne Övgü / Bahçelere Bir Yolculuk, Byung- görme / işitme yolculuğumuz da orada başlar. Hayatın ne inancınızı pekiştiriyorsunuz o “bahçe” metaforuyla. Chul Han; Çev. Nafer Ermiş, İnka Yay., 150 s., 2021. FİRDEVS GÜMÜŞOĞLU’DAN ‘ÜLKÜ DERGİSİ VE KEMALİST TOPLUM’ alkevleri tarafından yayımlanan; topluma rehber olma- “içerik çözümlemesi” yoluyla inceleniyor. Türkiye’nin top- yı, kolluktan yurttaşlığa geçişi sağlayacak bilincin ya- lumsal ve siyasal yaşamında damga vurmuş olan dergi, tüm H ratılmasını amaçlayan Ülkü dergisinin, Cumhuriyet tari- sayıları ile ilk kez merceğe alınıyor. hinde özgün bir yeri bulunmaktadır. Yeni toplum oluşturma yolunda gerçekleştirilen reform- Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu, Cumhuriyet Kitapları tarafın- ların dönüştürücü etkilerinin görüldüğü bir dönemi, aklın ve dan yayımlanan Ülkü Dergisi ve Kemalist Toplum başlıklı ça- bilimin egemen kılındığı devlet düzenine geçiş serüvenini lışmasında, uzun tarihsel geçmişi olan bir imparatorluğun, gözler önüne seriyor. ulus devleti olarak yeniden yapılandırılma sürecini, kurum- Ülkü Dergisi ve Kemalist Toplum; Ülkü dergisinde ele alınan sal yapılarda gerçekleştirilen kökten dönüşümü, tarihsel ar- konuların çözümlenmesi, derginin ‘Kemalist Toplum Modeli’ni ka planına da ışık tutarak irdeliyor. yaratmadaki rolünü ve önemini açıkça ortaya koyuyor. n Prof. Dr. Gümüşoğlu’nun bu titiz çalışmasında 1933 yılından Ülkü Dergisi ve Kemalist Toplum / Firdevs Gümüşoğlu / 1950 yılına dek 17 yıl ayakta kalan Ülkü’de işlenen konular, sosyal bilimler alanında en önemli yöntemlerden biri olan Cumhuriyet Kitapları / 464 s. / 2024. 10 9 Mayıs 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear