26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

HASAN ERKEK’TEN ‘ORFEUS’TAN SONRA’ Gerçek sanatçının yalnızlığı! Prof. Dr. Hasan Erkek’in 2002-2022 arasında kaleme aldığı “eleştirel şiirler” ya da “şiirsel eleştiriler”ini topladığı Orfeus’tan Sonra (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) adlı kitabı gerçek sanatçının yalnızlığına dikkat çeken; savaşlara, küresel sermayeye, sansüre, arsızlığa, tüm haksızlıklara, onursuzca dayatmalara karşı sanatın boyun eğmemesinin altını çizen bir yapıt. beth, Hamlet ve Medea ile yolculuğa çıkmak, önüne çı- dermelerde de bulunuyor. Bertolt Brecht, Nâzım Hik- MAVİSEL YENER kan tüm engelleri lirinden yükselen eşsiz müzikle alt met, Octavio Paz, Adonis, Melih Cevdet Anday, Erdal eden bilge şair Orfeus ile yine yeniden şarkılar söyle- Alova’nın şiirlerini anıyor. “Yeter ki bir an önce yasından sıyrılsın/ Silkinip at- mek olanaklı. Ancak bu manzumelerin bulunduğu kitaplar sinema- sın sırtından kararsızlık terazisini/ Hele bir yola çık- dan resme, tiyatrodan müziğe dek bütünüyle geniş yel- sın/ Sesine ses verecek başka Orfeuslar bulunur elbet” FARKLI OKUMA BİÇİMLERİNE DAVET pazede yer alan sanat yapıtları üzerine yazılmış olmadı- Kitaptan... Kitabın dikkat çekici yönlerinden biri de okuma, izle- ğından Orfeus’tan Sonra’yı ayrı, özel bir yere koymak me önerileri sunması, okuyucuyu farklı okuma biçimle- ‘KAZI-YORUM ŞİİRLERİ’ gerekiyor. rine davet etmesi. Prof. Dr. Hasan Erkek, Türkiye’nin yanı sıra Fransa, Hasan Erkek’in, sinemaya, resme, tiyatroya, dansa, Orfeus, insanın öncelikle kendi içindeki ışığı bulması- Bulgaristan, Romanya, Kamerun’da kitapları yayımlan- müziğe göz kırpan şiirsel eleştirileri, zengin birikimine nın önemini vurgular. Orfeus, diğer mitolojik kahraman- mış bir şair. Dünyanın pek çok ülkesindeki antoloji ve işaret ediyor, okuyucuyu araştırmaya, öğrenmeye, anım- ların çoğundan farklıdır, lir eşliğinde şiir okuyup şarkı- dergi okuyucuları dizeleriyle tanışmış. samaya çağırıyor. lar söyleyen duygusal bir sanatçıdır. Şairliğinin yanı sıra oyun yazarı ve akademisyen de Bildiğimiz yapıtlar üzerinde yeniden düşünme gerek- olan şair, Orfeus’tan Sonra (Türkiye İş Bankası Kül- Erkek, Orfeus’un gelecek kuşakların mayası olduğu sinimi duymamız, yepyeni heyecanları da beraberinde tür Yayınları) adlı altıncı kitabında, 2002-2022 ara- görüşünü savunurken gelmiş geçmiş tüm şairlerin dize- getiriyor. sında kaleme aldığı “eleştirel şiirler” ya da “şiirsel lerinde onun ayak izlerini görüyor, soluğunu işitiyor. Örneğin, Macaristanlı yönetmen Bela Tarr’ın, doku- eleştiriler”ini toplamış. zuncu uzun metrajlı filmi olan Torino Atı’nı Orfeus’tan SANATIN İÇİNDE BULUNDUĞU Kendi deyişiyle “kazı-yorum şiirleri” bunlar. Başya- Sonra’yı okuduktan sonra yeniden izlemek istedim. ÇIKMAZ ADINA GÜÇLÜ BİR ÇIĞLIK! pıt olarak nitelendirebileceğimiz sanat yapıtlarını bu- 20. yüzyılın şafağında rüzgârın estiği bir kulübede ya- Erkek, “Üstelik giderek kısıldı sesi de, soluğu da/ günden geçmişe doğru kazımış, yorumlamış ve şiirli bir şayan ve hep patates yiyen baba ve kız hakkındaki bu yolculuğa dönüştürmüş. Zaten liri de dayanamayıp insanlığın dertlerine/ Masum drama bakın Hasan Erkek’in kaleminden nasıl yansımış: Bu yolculukta kimlerle karşılaşmıyoruz ki… Şiirin bir erin elindeki/ Bir el bombası gibi infilak etti/ Esin “Bir beygirin gözlerinde keder/ Kameranın çerçevesi- katmanlarında unutulmaz sanat yapıtlarının, sanatçıların perileri bile çoktan onu terk etti” (s.145) derken sanatın ne girer/ Kalbimize sirayet eder/ Bizi de peşinden sürük- soluğu dolaşıyor. bugün içinde bulunduğu çıkmaz adına da güçlü bir ler/ Kırbaçlanır vicdanlarımız/ Nietzsche’ninkiyle bera- Orfeus’tan Sonra’yı okurken, Adonis’le Paris’te bir çığlık atıyor. ber/ Rüzgâr eser/ Günler Geçer…” (s.53) Yunan lokantasında buluşmak, Urushadzade’nin Man- Orfeus’tan Sonra, savaşlara, küresel sermayeye, san- Anlatı nehir gibi aktıkça film bir başka görünüyor gö- dalina Bahçesi’nde gözyaşlarına teslim olmak, Lau- süre, arsızlığa, tüm haksızlıklara, onursuzca dayatmala- zünüze, yine yeniden sözü edilen yapıta dönüp bakmak ra Domingo ile tamamlanmak, Modigliani’nin haya- istiyorsunuz. Nietzsche’nin nihilist ruhunu, film boyun- ra karşı sanatın boyun eğmemesi gerektiğinin altını çi- li sergisinde bin renkte nice kadınla tanışmak, Tarr’ın ca artık daha da fazlasıyla hissediyorsunuz. zen bir yapıt. filminde dünyaya bir rüzgârın gözlerinden bakmak, Gerçek sanatçının yalnızlığına da dikkat çeken dize- Angelopoulos’la birlikte kanatlanmak, Aytmatov’un GELMİŞ GEÇMİŞ TÜM ŞAİRLERİN ler, kurtuluşun garantisini vermiyor ama tünelin ucunda- Gülsarı’sı ile şahlanmayı hayal etmek, Guernica’yla di- DİZELERİNDE ORFEUS’UN AYAK İZLERİ! ki ışığa ulaşmanın yollarını gösteriyor. renişte filizlenen umudu duyumsamak, Knut Hamsun’a Orfeus’tan Sonra, postmodern yaklaşımla üretilmiş Çağımızın can yakıcı taraflarını da tartışmaya açan ki- bir bakış atmak, Potemkin Zırhlısı’nda kalkan yumruk “yapıt üzerine yapıt” düşüncesinin bir adım ötesine ge- tap, yeniden yapılanmanın umudunu da içinde saklıyor. olmak, Rimbaud ile gökkuşağına tutunmak, Proust’un çiyor, bütünüyle sanat yapıtları üzerine yazılmış man- Orfeus’tan Sonra’yı okuduktan, alımladıktan, ruhu- ayna tuttuğu dünyaya tanık olmak, Genç Werther ile ruh zum bir eser olarak belki de ilkler arasında yerini alıyor. kardeşliği kurmak, Matmazel Julie’nin ellerinden tut- muzun iç odalarına aldıktan, damıttıktan sonra artık baş- Erkek, önsözde metinlerarası ilişkilere yer verilen en mak, Ibsen’in Hedda’sına dokunmak, Woyzeck, Mac- eski türün şiir olduğunu vurgularken iyi örneklere gön- ka biriyiz, yani O’yuz. İşte şiir, tam da orada! n M. HALİM SPATAR’DAN ‘BİR YANIMIZ HEP ÇOCUK KALDI’ M. Halim Spatar’ın doğup büyüdüğü İzmir’den Dünya Barış “Yaşamımın iyi ya da kötü hiçbir anından vazgeçemem. Ek- Festivali’ne, çıkardığı dergilerden İstanbul Üniversitesi Tıp Fa- siğiyle, fazlasıyla beni ben yapan bunlardır. Hapishaneler, kültesi’ndeki öğrencilik yıllarına, Türkiye Komünist Partisi’ne sürgünler, hücreler, sanatoryumlar, güzellikler, çirkinliklerle yönelik “1951 Tevkifatı”ndan 1980 darbesi sonrasında Mamak beni ben yapan şeyler. (...) Pek çok insan tanıdım. Çoğunu sev- Askeri Cezaevi’ndeki zorlu günlere uzanan anılar bir döneme ışık dim. Hapishanede bana taban tabana zıt kimseleri tanıdım, çok tutuyor. değerli yanlar taşıdıklarına tanık oldum. Siyasetin ne denli zor, Kimi çalışma arkadaşlarının Spatar’la ilgili düşüncelerininin amansız ve kaçınılmaz olduğunu anladım.” de bulunduğu kitapta, eşi Sabahat Spatar’la yapılan bir, Spatar’ın Kitaptan... daha önce yayımlanmış kimi yazıları ve yaptığı uzun bir söyleşi, ürk solunun bir döneminin önde gelen isimlerinden M. Ha- arkadaşlarıyla ve eşi Sabahat Spatar’la mektuplaşmalarından par- T lim Spatar’ın ölümünden sonra bilgisayarında bulunan ve da- çalar da bulunuyor. n ha önce hiçbir yerde yayımlanmamış anılarını içeren Bir Yanımız Hep Çocuk Kaldı (İletişim Yayınları), Spatar’ın çocukluk günle- Bir Yanımız Hep Çocuk Kaldı / M. Halim Spatar / İletişim rinden yürüttüğü siyasal mücadeleye zengin bir tanıklık sunuyor. Yayınları / 277 s. / 2022. 14 2 Şubat 2023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear