26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

ŞAHSENE CAMIZ’DAN ‘ÇEVRECİ UÇ UÇ BÖCEĞİ’ Doğayı kurtaran bir minik Güneş Yüklü Masallar’ıyla tanıdığımız, çok sayıda çocuk kitabı bulunan Şahsene Camız’ın son kitabı Çevreci Uç Uç Böceği, Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlandı. Camız bu kitabında da şiiri ve öyküyü Türkçe’nin benzersiz tezgâhında sözcük sözcük dokuyor. Hem çocukların hem de büyüklerin çiçek kokularıyla okuyacağı; iç açıcı, umutlu, güçlü bir kitap sunuyor okuyucuya... dövülse, ne fayda! Belli ki dereyi alanlar, güzelim İCLÂL NUR ağaçları da yok edecek, onlarla yaşayanları da… Su olmazsa tarlalar nasıl sulanır, canlıların yaşa- evimliymişim” diyor uç uç böceğimiz da- madığı yerde elektriğin, paranın ne anlamı olur? ha kitabın en başında. Hiç de alçakgönül- Ah! Ne yapmalı? Uğurböceğimiz de kara ka- ‘‘S lü değil anlaşılan. Kente yakın bir Karade- ra düşünüyor. “Ben küçük bir böcek, gücüm neye niz köyünde yaşıyor sevdikleriyle. Bugünlerde sevinç yetecek!” demekten başka elden ne gelir. Susuz içinde, neden mi? Bahar gelmiş, bahar! Anemonlar ne yapılır, nasıl yaşanır? dökülmeden gelincikler gelin olmuş, daha ne olsun… Kolay mı özgürce uçmak, yine bir kara böcek dü- Uğurböceği de denirmiş ona, uğurluymuş gerçek- şüyor peşine. Bir pençe. Bütün gece baygın, ateşler ten, sınanmış. Kendi minik ama yüreği de aklı da ko- içinde anneciğini sayıklıyor. Yaprakların arasında camanmış bu çokbilmiş uç uç böceğinin. ters dönmüş yatıyor uç uç böceğimiz. Bu kez öle- “Aman çok uzaklaşma! Konacağın, kalkacağın ye- ceğini düşünüyor. Onu bu halden kimlerin kurtar- ri iyi seç! Aman uçuştan sonra azıcık soluklan! Soluk- dığını bir bilseniz… lan da öyle iç suyunu, öksürürsün sonra! Aman kö- Ama bu talihsiz olay aklını başına getiriyor tü alışkanlıkları olan böceciklere yaklaşma! Akşam ve artık “Ben küçük bir böcek, gücüm neye ye- gün batmadan evde ol” demiş annesi. Annesi daha tecek!” demekten vazgeçiyor. Doğayı kurtar- konuşmasını bitirir bitirmez pırrr! Biliyor ki bu öğüt- mak için her canlı elinden geleni yapmalı! Karıncalar bi- ler bitmez tükenmez. Onun artık büyüdüğünü unutmasa- öyle çok korkmuş ki bizim minicik, yalvarmış düşmanına: le. Çünkü bu sadece insanların sorunu değildir. Öyle der, lar ne var sanki… “Acı n’olur bana!” Acımış mıdır, bilinmez. Ama asıl acısı kaplumbağa nine: “Birlikte olursak güçlü oluruz, her şe- İlkin nereye uçuyor biliyor musunuz? Günün ışıdığı gök bir ay önce kaybettikleri kardeşinin acısıdır. yin üstesinden geliriz.” bir tepeye. Şırıl şırıl akan bir dereciğe. Bir menekşeye, bir Minicik, topacık kardeşini şakalaşarak geçtikleri sis- Bütün orman elbirliği yapmış. Köylüler direnirken, ağus- süsene ya da bir yaban gülüne… Yapraklara, yeşillere, alla- li ormanlarda, üzüntüden titreyerek günlerce aramışlar ai- tosböceğinden aktavşana, salyangozdan kınalı kekliğe dek ra… Onu bekleyenlerin sıcacık avuçlarına. Ve nerede olursa lecek. Sormadık ne böğürtlen kalmış ne saka kuşu. Kesin herkes birbirine dere giderse neler olacağını anlatır. Uğur olsunlar, yüreği iyilikle çarpanların yanı başına… bilir dediği yaşlı kestane ağacı da görmemiş onu. Çok üz- öceğimiz her yere koşturur, haber verir. Ormandaki herke- Fadime Teyze gözünü tarlada açmış anlaşılan. Bizim günler, çok! Hepsi hâlâ yolunu gözlüyormuş, onun bir da- se duyurur olan biteni. En sona kalan karayılanla, yamaca uğurböceği durur mu, ilk molası Fadime Teyze’nin oyalı ha gelmeyeceğini bildikleri halde… tırmanan sırtlanmış. Onlara da haber uçunca, cennetlerinin yazmasında. Mis gibi sabun, azıcık da süt kokan o güze- Dere de nereye gitmiş? Peki, onca kalabalık köylü ne- cehenneme döneceğini anlamayan kalmamış. lim yazmada. “Uy, minucuğum! Uğurciğum benum. Mi- den orada? Çok gerginler. Ellerinde yazılı kâğıtlar var. nuk, Minuuuk!” Yok artık! Neredeyse kedisini sever gibi Birlikte bir plan yapmışlar. Tüm hayvanlar ertesi sa- Havaya kaldırıyor, bağırıyorlar. Duyan yok! Makineler bah koca ıhlamurun altında buluşacaklar. Neden mi? Bun- okşayacak bizim miniciğimizi. çalışıyor. Kepçeler gürültüyle durmadan kazıyorlar. Dere- Uçma vakti… “Çiftçi dostlara yardım zamanı” dediğini ca köylü, bunca orman hayvanı, Nuh’un gemisinden bo- nin karnı deşiliyor. Herkes şaşkın. şalmış gibi bir araya gelip, birlik olunca doğa kurtulur duydunuz mu? Peki, nasıl yardım edebilir minicik bir uğur- böceği onlara? Yaşamayı ve doğayı çok seviyor uç uç bö- Birden koca söğüt ağacı devriliyor. Ardından bir ıhlamur, mu sizce? Neler yaptıklarını bir bilseniz… Aaa! Patronun bir kestane ağacı da yıkılıveriyor suyun üstüne. Kalabalı- ceği ama herkesin bir düşmanı var. Bazen bitlerin ahı tutar- şapkasındaki kargayı gördünüz mü? Ne yapıyor o öyle! mış da peşine bir kara böcek takılıverirmiş. Bir keresinde ğın sesi yankılanıyor Kaçkarlar’da. Ağıtlar yakılsa, dizler Elleriniz dert görmesin sevgili Şahsene Camız. n MAKSUT BALMUK’TAN ‘Yaşadıklarımdan Öğrendiklerim’ “Deneyimlerini Türkiye’de haksızlığa uğramış öğretmenlerin kurtuluşuna adamış özellikle 15 Temmuz’dan sonra haksızlığa uğramış birçok öğretmene elini uzatmış emekli öğretmen ve sendikacı Maksut Balmuk, Yaşadıklarımdan Öğrendiklerim (Ürün Yayınları) adlı kitabında sadece hayat hikâyesini ve mücadelesini anlatmıyor, her bölümde öğretmenlere gerekli mevzuat bilgilerini de paylaşarak çok önemli bir hizmette bulunuyor. Yoksul bir çocuğun, öğretmenliğe giden yol hikâyesini, öğretmenlikte geçen yıllarını, mücadelesini tüm öğretmenlerin okuması gerekir diye düşünüyorum.” ki aldığı “en büyük ödül” ardı arkası kesilmeyen so- sızlığa uğramış birçok öğretmene elini uzatıyor. ERDAL ATICI ruşturmalardır. Balmuk da bu tür haksızlıklara çok uğ- Balmuk, sendikacılık görevi sona erer ermez, Yaşa- rayanlardan. Fakat mevzuatı iyi bilmesi, bilgisi ve de- dıklarımdan Öğrendiklerim (Ürün Yayınları) adlı kita- aksut Balmuk, bir öğretmen. Zorluklarla geç- neyimiyle hakkında açılan idari soruşturmaların her bını yazıyor. Balmuk kitabında sadece hayat hikâyesini miş bir hayat onunki… Yoksul bir aileden ve mücadelesini anlatmıyor, her bölümde öğretmenle- birinden kurtuluyor. M geliyor, çocuk yaşta çalışma yaşamına atıl- Mevzuatla ilgili yazılarını internet sitelerinde ya- re gerekli mevzuat bilgilerini de paylaşarak çok önem- mış, çoğunlukla harçlığını kendi çıkarmış. Üniversi- yımlamaya karar veren Balmuk, üye olduğu Eğitim-İş li bir hizmette de bulunuyor. teden sonra başladığı çalışma yaşamını öğretmenlik Sendikası’nda kısa süre içinde merkez yönetime seçi- Yoksul bir çocuğun, öğretmenliğe giden yol hikâyesini, mesleğine atandıktan sonra bırakan, her zaman işini en lip profesyonel sendikacılık yapmaya başlıyor. öğretmenlikte geçen yıllarını, mücadelesini tüm öğret- iyi yapan öğretmenlerimizden biri. Maksut Balmuk, “Öğretmen Özlük Hakları”ndan menlerin okuması gerekir diye düşünüyorum. n Meslekte kendini yetiştiren, mevzuatı iyi bilen Mak- sut Hoca, kısa zamanda yöneticilerin dikkatini çekiyor sorumlu yönetim kurulu üyesi olunca deneyimlerini bu ve okul yöneticiliğine atanarak bu alanda da kendini kez Türkiye’de haksızlığa uğramış öğretmenlerin kur- Yaşadıklarımdan Öğrendiklerim / Maksut Bal- yetiştiriyor. Dürüst ve düzgün çalışanların ülkemizde- tuluşuna adıyor. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra hak- muk / Ürün Yayınları / 2022. 10 2 Şubat 20222023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear