26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAKAN ÖZOĞLU’NDAN ‘CUMHURİYET’İN KURULUŞ SAVAŞLARI’ 1920’lerde Türkiye’de iktidar mücadeleleri Hakan Özoğlu, Cumhuriyet’in Kuruluş Savaşları’nda (YKY), Osmanlı İmparatorluğu’nun ardından, eski rejimden kurtularak yeni bir ülke inşa etmeye çabalayan, Kurtuluş Savaşı’nın başrolündeki aktörlerin 1920’lerin başındaki güç ve iktidar mücadelesini anlatıyor. “Türkiye Cumhuriyeti olan bu topraklar nasıl böyle radikal bir dönüşüm geçirdi? Yeni rejimin liderlerine ve ideallerine ülke içinde muhalif olanlar kimlerdi? Bu muhalefeti etkisiz hale getirmek için hangi yöntemler kullanıldı?”, incelemenin merkezini oluşturan sorular. SERHAN AYTEKİN akan Özoğlu, Türkiye’nin yakın tarihine, özellikle 1923 öncesine ve sonrasına ilişkin araştırmalarıy- H la tanınan bir isim. Resmi tarihyazımında çok yer verilmemiş bilgi ve belgeleri ortaya çıkararak okuyucularla buluşturan Özoğlu, arşivlerden ulaştığı kayıtları kitaplarında ayrıntılı biçimde paylaşıyor ve yakın tarihe ışık tutuyor. Amerikalı Diplomat Amiral Bristol’ın Gözlemleri’nden son- ra Cumhuriyet’in Kuruluş Savaşları’yla (YKY) okuyucularla buluşan Özoğlu araştırmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun ardından, eski rejimden kurtularak yeni bir ülke inşa etme- ye çabalayan, Kurtuluş Savaşı’nın başrolündeki aktörlerin 1920’lerin başındaki güç ve iktidar mücadelesini anlatıyor. Özoğlu, belli bir bakış açısıyla kaleme alınıp yorumlanmış eserlere de, dönemin resmi tarih anlatısına uygun uygun bel- gelere de eleştirel ve sorgulayıcı biçimde yaklaşıyor. “Türkiye Cumhuriyeti olan bu topraklar nasıl böyle radi- “Profesyonel tarihçiler olarak kal bir dönüşüm geçirdi? Yeni rejimin liderlerine ve idealle- bizler ‘şayet’ sorusunu sormalıyız. rine ülke içinde muhalif olanlar kimlerdi? Bu muhalefeti et- Şayet Sultan Vahdeddin 1920’de kisiz hâle getirmek için hangi yöntemler kullanıldı?”, ince- Ankara hükümetini meşru hükü- lemenin merkezini oluşturan sorular. met olarak kabul etse ve ülkeden Özoğlu, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin başlıca kaçmasa ne olurdu? Şayet Enver aktörlerinin politik gerçekliklerle ve zorunluluklarla hare- ve Talat paşalar öldürülmese ve ket edip muhalefeti geri plana ittiğine, çoğunlukla pragma- Türkiye’ye geri dönse ne olurdu? tik davrandığına ilişkin bir yorum yapıyor. Şayet son halife II. Abdülmecit An- 1918’den 1923’e kadar geçen beş yılda pek çok işgal ve mensupları. Bu grupların sindirilmesi gerekiyordu. kara için daha kullanışlı olsaydı ne olurdu? Şayet Meclis’te- işgal girişimi atlatan Türkiye topraklarında, başta Musta- Mustafa Kemal, Osmanlı hanedanı Türkiye’de kaldığı ki muhalefetin (TCF) daha güçlü kasları olsaydı ne olurdu? fa Kemal olmak üzere Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy müddetçe Ankara’nın muhaliflerinin bundan cesaret alaca- (...) Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, yeni Türkiye’nin ve Rauf Orbay gibi komutanlar sayesinde yenilgiden Kurtu- ğına hükmetti. Milliyetçiler, halifelik makamının, impara- varoluşu konusunda bir yaklaşımları olmadığını iddia etmi- luş Savaşı’na ve oradan da Cumhuriyet’in ilanına kadar va- torluk ve dışındaki Müslüman nüfus arasında hâlâ büyük bir ran bir süreç yaşanıyor. yorum. İddiam, Mustafa Kemal’in yaklaşımını biçimlendire- itibar sahibi olduğunun kuvvetle farkındaydı.” İstanbul ve Ankara arasındaki gerilim ise bu kuruluş za- nin ve bu sürekli değişen ve kendini uyarlayan idealin haya- Bu manzarayı oluşturan İstanbul’da Ankara’ya muhalefet, manlarının önemli bir dönemeci. İstanbul ve Ankara içinde ta geçtiği ortamı yaratanın, iktidar mücadelesi olduğu şek- Ankara’da Ankara’ya muhalefet ve ülke genelindeki mu- kendi hükümetlerine muhalif isimlerin varlığı da öyle. linde; yeni rejimin en önemli avantajlarından biri de onun halefet ile Cumhuriyeti kuran kadro arasındaki mücadele, bu kendini uyarlayabilme becerisi olmuştur.” POLİTİK, FİKRİ, SOSYAL, ASKERİ KAVGALAR Özoğlu’nun araştırmasının girişi niteliğinde. Özoğlu’nun resmi anlatıya şüpheyle ve eleştirel bakışı gi- Özoğlu, 1920’li yılların başındaki hareketli günleri şöy- Sonrası hızla geliyor: Ankara muhalifi 150 kişinin sürgü- bi Cumhuriyetin Kuruluş Savaşları’ndaki bilgilere, belgele- le özetlemiş: ne gönderilmesi, Takrir-i Sükûn, İzmir suikastı ve ardından re ve yorumlara da aynı şekilde yaklaşılabilir. “Ankara’daki milliyetçiler, iktidarın hâlâ ehil başka ta- yaşananlar… Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) ve Terakki- Bu, her tarihçiden ve okuryazardan beklenen bir tavır. Ta- lipleri olduğunu biliyordu. Mustafa Kemal, 1923 itibarıyla perver Cumhuriyet Fırkası (TCF) gerilimi, Osmanlı hane- rih bilimi ve tarihin kendisini ilgi çekici kılan da bu değil Cumhuriyetin ilanına kadar, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy dan üyeleri ve tarikatlar ile Mustafa Kemal arasındaki çatış- mi? Yeni bilgi ve belgelere dayanarak yapılacak her yorum ve Kazım Karabekir gibi kimi yakın arkadaşlarını ve Ankara malar… Kısacası politik, fikri, sosyal ve hatta askeri kavga- ve tartışma, gerçeklerin anlaşılmasını kolaylaştıracak. çevresinin itibarlı şahsiyetlerini çevresinden uzaklaştırmıştı. ların yaşandığı bir dönem. Bir antitez sayılabilecek Cumhuriyet’in Kuruluş Savaşları’nın İstanbul’da ise hâlâ eski rejimin kalıntıları vardı: İstanbul da antitezi bu sayede yazılabilecek ve böylece ortaya yeni tar- basını, Osmanlı siyasetçileri, yeni atanan Halife Abdülmecit YENİ REJİMİN BAŞARISI tışmalar çıkacak. Bu anlamda Özoğlu’nun ve ona karşı fikir- Efendi (TBMM 19 Kasım 1922’de onun atamasını oylamıştı) Özoğlu, 1919-1923 arası yaşananların ve 1923 sonrasının, ler öne sürecek bilim insanlarının çabası, Cumhuriyetin 100. ve birçoğu Ankara’ya diş bileyen ve hepsi de Ankara’nın hü- “Mustafa Kemal ve arkadaşlarının pragmatizminin bir ba- kümet iddiasına bir tehdit teşkil edebilecek Osmanlı hanedanı şarısı olduğunu” söylüyor, ardından şöyle devam ediyor: yılını yaşadığımız şu günlerde dikkate alınmalı. n DR. STEPHAN RONART’TAN ‘BUGÜNKÜ TÜRKİYE 1936’ bilgiler toplamış Dr. Stephan Ronart, Bugünkü Türkiye 1936 (Sade- ‘‘Ancak bir tek adam, emperyalist kudretin öz varlığını, iç yüzünü leştiren ve Editör: Celil Berkay Özcan / Dorlion Yayınları) adlı kita- gerçekten sezip kavramıştı. İnkılapçı dinamizmin bütün mantıksal neticelerini hesabına katarak ona karşı koyabilmişti: bında analizlerini paylaşıyor. Kemal Atatürk. Onun idaresi altında on altı milyon Türk ötekiler- Türk halkının ve Türk kültürünün tarihsel seyir içerisindeki konu- den milyarların ulaşamadıklarını ele geçirebilmişti. muna ve niteliklerine, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk halkı- Onun iradesi altında on altı milyon Türk milli devlet hududu için- nın makus kaderini tamamen değiştiren ve ona yeni, aydın bir yol de milletin organize edilmiş kudretini, yaşanan çağın icap ettirdi- açan inkılaplara değiniyor, o günkü Türkiye’nin emperyalist güç ği teknik işle, sistemli bir şekilde yan yana ve baş başa yürütebildi- karşısındaki sarsılmaz duruşunu canlı bir anlatımla işliyor. n ği için emperyalizmi alt edebilmişti.” Bugünkü Türkiye 1936 / Dr. Stephan Ronart / Sadeleştiren ve Dr. Stephan Ronart. Anadolu’yu ve Türk halkını yakından incelemiş, tarihi hakkında Editör: Celil Berkay Özcan / Dorlion Yay. / 272 s. / 2023. 10 26 Ekim 2023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear