Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Ankara’nın “son”suz romanı…  Ankara, sanata, edebiyata vurduğu damgayla da Cumhuriyet’in kurucu  kenti olarak belleklerde hâlâ tazeliğini koruyor. Çünkü Cumhuriyet  AAnkarası’yla sanatımız, bütün bütüne yeniden biçimlendi denebilir.  nkara bir Cumhuriyet anıtı, bir anıtsal kuş. Gökkuşağı duruşu, parıldayan rengârenk yanışıyla.  Bu romanlara dönük ilk saptamam şu olsun; Sibel, yapıtlarında Ankara’ya karakter anlamında da yer açıyor. O zaman biz, romanlardaki evren, kişi, olay dizisi, fiziki kent bağlamı kadar  ilkin. Ben de burada doğmuş, burada büyümüştüm. …ona ayak uydurmuştum. O an sonsuza dek bu caddede yaşamak istediğimi hissettim.” (15) Kutlu, herhangi oyuna girişmeden  Ankara, Cumhuriye  Ankara’yı, başlangıcından günümüze  âdeta ışınsal doğrultuda bir Ankara  tin ilk kenti, başkenti. Kentlilik bilincinin kendi sorunsalları boyutunda da göre açılımı getirirken karakterler de dede  de simgesi bu nedenle. Yurttaşlarını bu ce algılama fırsatı yakalıyoruz. Bunun, den başlayan düzenekle torun kuşağı  doğrultuda halaylarla tutuşturan aydın söz konusu romanlar için önemli bir  na uzanır. Kişiler hep cumhuriyet döne  lanma ocağı.  değer olduğunu vurgulamak gerekiyor. minde doğmuştur, dedeler cumhuriyet  Ankara, roman, öykü edebiyat kadar  Ayrıca kişilerde, bunların araların  le yaşıttır, evlatlar 68’lilikle şahlanan ku  bu nitelikleriyle tiyatrodan baleye, re  da ya da olaylarla ilişkileniş biçiminde şakla bağ içindedir, torunlarsa gözlerini  simden müziğe tüm sanatların maya  metne yayılmış Ankara değinileri, gön 70 sonları 80 başlarında açmıştır göre  landığı cumhuriyet yüzyılının kenti.  dermeleri de önemli kuşkusuz.  ce. 1986 doğumlu Kutlu da bundan pa  Yüzyıl önceki ilk yazar kuşağından bu Tümü de Can tarafından yayımlanan yını alır. Ama on altıncı yaşını sürdüğü  yana hiçbir zaman yalnız kalmadı An romanların ilk beşi üzerinde durmuş,  yılın 2002 olduğunu öğreniriz. Anlatı za  kara, romanda öyküde.  yazmıştım da. Bu kez Cumhuriyet An manına dönük eşik, Ankara’nın yaklaşık  Cumhuriyetin önceki kuşakları ara  karamızın Ekim’ini yaşarken onun Bu son yirmi yılına yayılacaktır giderek.  sında sayabileceğimiz Yakup Kadri’den rada Kalmak romanı üzerine yazıp bu  Bir değişim, dönüşüm içinde boca  Memduh Şevket Esendal’a, Ok  dağara dönük yaklaşımlarımı tamam layan Kutlu, kendisinden üç yaş büyük  tay Akbal’dan Nezihe Meriç’e, Talip  layayım.  kafa dengi arkadaşı Erdem’le birlikte bir  Apaydın’a, Erhan Bener’e pek çok ya  arayışın simgesi yapar kendisini. Her  zarı anabiliriz öykü, roman türlerinde.  “BURADA KALMAK”…  ikisinin de annesi ölmüştür ama çevre  Bunların yanında Sevgi Soysal, Sel  Sibel, Burada Kalmak adlı romanında lerini kadınlar sarmıştır buna karşın.  çuk Baran, Adalet Ağaoğlu, Ayla Kutlu, bu kez farklı kuşaktan Ankara bireyle  Olgu, yaşamları, kültürleri, değerle  Nazlı Eray, Erendiz Atasü, Attilâ Şen  rini, geçmişten günümüze kentle ilişki ri farklı kuşakların çatışmasından bes  kon, Şiir Erkök Yılmaz vb. adların da  lendirirken harmanlamayla çalışanı ev lenerek Ankara’ya yaklaşımın önünü  Ankara’yı gerek anlatı evreni gerek  de oturanı Ankaralıları, onların sokak açar. Kent, gizlice Kutlu’yu izliyordur ya  se izlek, konu, sorunsal olarak sürekli ta, kurumlarda dolaşıp koşuşturmasına da onunla kol kola hayalini kurduğu ro  odağa aldığı yazınsal anlamda kararlılık dönük yapılandırmayla okur önüne ta manı yazmaya çalışıyordur o. “Bura  gösterip romanlarında işlediği biliniyor. şıyor. Kimi benzerlikler olsa da önceki da Kalmak”, Cumhuriyetin Güvenpark  Buna yuvarlamayla yüzyıl sonra ek anlatılarından farklı bir evren açılımı ge odaklı kentinde kalıp yaşamak, yine  lemlenen son Ankara romancımız  tiriyor bana göre.  orada ölmek anlamına gelecektir olsa  sa bana göre Sibel K. Türker. Gerçek  Anlatıcı, öğretmenin verdiği ödev  olsa. Ne ki Kutlu, ne derse desin, nasıl  ten de Sibel, yapıtlarında tam bir “An le roman yazma hayallerine kapılmış on arzularsa arzulasın birlikte yürümek is  kara romancısı” portresi çiziyor denebi altı yaşındaki Kutlu. “Bir roman sayıla tediği Ankara’yla adımlarını tutturamaz  lir. Salt bu yanıyla bile edebiyatımızda mayacak romanım  her türlü teknik ku bir türlü.  farklı bir duruş getirmiş oluyor yazar.  suru barındıracak, biliyorum…” “Ben  Yapıtın ilerleyen sayfalarında  yazan bir kişiyim, an itibarıyla durumum Kutlu’nun “yazma” serüveni öne çıkar  BIR ANKARA ROMANCISI  bu; ama asla bir yazar sayılmam.” “an zaten. Bütün bozulmaları yaşadığı ön  OLARAK SIBEL K.TÜRKER…  latı diyemediğim şu satırlar…” Ne ki o görülebilecek bu genç kuşak temsil  Sibel K. Türker, öyküleri yanında, ro çabalarken “evde herkes” “bir şeyler  cisinin onca çabasına, hep Ankara’yla  manlarını da ilgiyle okuduğum bir ad.  yazıyor”dur ama. (40, 55, 67, 128)  kalmak istemesine karşın kent, gitgide  Bugüne dek altı roman yayımladı yazar: Kutlu, arkadaşına gitmek üzere ev  solmaktadır çünkü. Babası, Kutlu’ya,  Şair Öldü (2006), Meryem’in Biricik Ha den çıktığında Güvenpark’ı, Kumrular “Burada kalma” sözü verse de. Biz bu  yatı (2008), Benim Bütün Günahlarım  Caddesini nirengi alır düşünür: “Kent  nu Kutlu’nun kaleme alışından çıkarı  (2010), Hayatı Sevme Hastalığı (2012), bu caddeden çıkıp büyümüş, uzakla rız hem de içli bir hüzün dağdağası eş  Mecnun Kelebekler (2015), son olarak ra doğru dingin bir deniz gibi yayılmıştı. liğinde.  da Burada Kalmak (2018). Demek ki ro Çünkü cumhuriyet kenti upuzun plan  Sonuçta Sibel, örtük de kalsa, bir kez  mancılığında yaklaşık on beşinci yılın  lanmış bir ana bulvara bağlanan bu  daha Ankara’ya bakma fırsatı sunuyor  eşiğinde duruyor yazar.  caddelerden, sokaklardan oluşmuştu  bize: Burada Kalmak. n  6 31 Ekim 2019  ÖYKÜDENLİK… Gamze Arslan; “Kanayak”… G amze Arslan kökten yazar, tiyatrocu. Bir dramaturg. Onun ilk öykü kitabı üzerinde durmuştum: Çerçialan (2016). Bu kez ikinci öykü kitabıyla geldi Gamze, estetik somutlayışını daha da yükselterek: Kanayak (Can, 2019). Farklı bir paradigma üzerine kurulu yeni kadın edebiyatı olarak alınabilir Gamze Arslan’ın öyküleri. Gerçekten kadına yönelik âdeta yeni bir “mit” yaratırcasına farklı zemin, atmosfer üzerinde geliştiriyor öyküsünü yazar. Kadın varlığın acılı tarihi bağlamında yeni bir manifesto olarak da okunabilecek yapıtta çok yönlü yaratıcılığı kadar gerektiğinde kadının nasıl oyun kurucu, “yok” edici olabileceğini gösteriyor yazar. Ancak “bu korkaklık varken ne bok yıkamaktan ne de evi terk ederken bile herife yemek yapmaktan vazgeçer” (34) kadın. Alaysamalı bakışla aykırı gerçekçiliğin örtüştüğü görülüyor yine önceki öykü kitabında olduğu gibi. Bu kez çok zengin bir biçemsel açılım bizi karşılıyor. Erkek varlığın trajik dokusuna da yer açıp bunları kurmayı, biçemine uygun anlatı bağlamında geliştirmeyi ustalıkla gerçekleştiriyor. Her bir öyküsü arasındaki farkı da estetik somutlamayla göstermeyi başarıyor Gamze. Bir yazar oyun, senaryo, deneme vb. örnekler katabilir elbette metnine. Eğer anlatı vidasomun örtüşmesine dayalı homojenlik sergiliyorsa başarıdır bu. Ama dilmantık başını alıp gidiyorsa bir aks yarılması çıkacaktır enikonu ortaya. Çoksesli bir çalımla bunları aşan Gamze, Kanayak öyküleriyle yaratıcı anlak, oyuncu zihin eşliğinde geniş bir yörüngeyi süpürüp önümüze taşıyor başarıyla, âdeta yaşamımıza ayna tutuyor. Okuyun derim bu öyküleri. www.sadikaslankara.com , her perşembe öyküroman, tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor.   
            
    
