Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler usul oyar. Ama bazen keskiyi öyle bir savurur ki bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz. Kendini hep dorukta görüyor ve asla aşağı düşmeyeceğini sanıyordu. Ama bir gün hayat elindeki keskiyi ona da savuruverdi ve onun da koptu yüreği… Cambazın Son Adımı / Erol Hızarcı / Beyaz Baykuş Yayınları / 414 s. Sıra arkadaşım, çocukluk aşkımdın. Sen pencere kenarında otururdun, ben senin yanında. Sen benim cennetimdin, aramızda bir karış vardı. O boşluğu hiçbir şey dolduramazdı aşktan başka. Dünyanın bütün pencerelerinden bakardın. Boşluğa baksan, orada bir dünya kurulurdu. Gökyüzüne bakarken melekleri görürdün. Yemin edebilirdim buna. Erol Hızarcı romanında, geçmişle bugünü birleştiren bir aşk hikâyesi anlatıyor. Hadula: Bir Ada Öyküsü / Aleksandros Papadiamantis / Çeviren: Yasemin Aydın / Jaguar Kitap / 168 s. Hadula, yaşadığı adadaki dertlilerin kapısını çaldıkları yoksul bir kadındır. Şifalı bitkilerden hazırladığı ilaçlarla şifa dağıtır hastalara ve yaşlı Hadula, sonunda her şeyin kökeni olan bir soruna da çözüm bulur: Yaşamak sorununa. Papadiamantis, dönemin sosyal ve ekonomik şartlarının özellikle kadınlar üzerindekietkisini göstermekle kalmaz; suçun cezaya, iyiliğin kötülüğe karıştığı o gizemli bölgeye insan ruhunun adım adım nasıl çekildiğini de ustalıkla resmeder. Hiç aklımıza bile gelmeyenlerin nasıl da başımıza gelebileceğini, kaderimizden kaçmak için çırpınırken kendi kaderimizi yaratışımızı ve bu sırada yaşadığımız iç hesaplaşmaları, tutkuyla anlattığı bu trajik öyküyle gösterir. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi / Yuval Noah Harari / Çeviren: Ertuğrul Genç / Kolektif Kitap / 412 s. 100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor. Harari okuru geleceğe bakmaya da zorluyor. Avrupa’da Son Yaz / David Fromkin / Çeviren: Ahmet Şükrü Durukan / Alfa Yayınları / 352 s. 1914’te savaş patlak verdiğinde Avrupa’da insanlar son yılların en güzel yaz mevsiminin tadını çıkarıyordu. Aradan yüzyıl geçmesine rağmen tarihçiler Arvupa’yı şaşkınlığa uğratan bu savaşın nedenlerini tartışıyor. Kimileri Franz Ferdinan’ın suikastini işaret ederken, kimileri de savaşın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Avrupa’da Son Yaz’da David Fromkin farklı bir cevabın izini sürerek savaşın perde arkasını sürükleyici bir anlatımda, titizlikle araştırılmış detaylarla gözler önüne sürüyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1307 Sultanın Kulları / Nida Nebahat Nalçacı / Verita Yayınları / 168 s. Nida Nebahat Nalçacı, sunuş yazısını Suraiya Faroqhi’nin kaleme aldığı Sultanın Kulları’nda, erken modern dönem İstanbul’unda şehir nüfusunun hatırı sayılır bir kısmını oluşturan kölelerden savaş esiri olarak şehre getirilenlerin varlığını, belgeler ve anlatılar yoluyla titiz bir biçimde izliyor. Kitap, esirlerin nasıl ve ne koşullarda ele geçirildikleri, ne gibi işlere koşuldukları ve imkân bulurlarsa özgürlüklerini hangi yollarla kazandıkları hakkında okuyucuya detaylı bir inceleme vadediyor. Ara Tonlar / Ayşegül Devecioğlu / Metis Yayınları / 200 s. “Onlarca kırmızının hiçbiri asfaltın üzerindeki küçük noktaya benzemiyor. Benzeri olmayan bir ton bu, tutkuyla ölüm arasında emsalsiz bir ara ton. Ayaklarıyerebasmayan, kataloglarda olmayan başıbozuk bir ton. Şehrin renkleri arasına, ‘asfaltta kedi ölümü kırmızısı’ olarak kaydediyor bu tonu. O an, o caddede, o kedinin ölümünün kırmızısı demeli aslında. Hangi teknik işlem geçmişle ve gelecekle yüklü bu benzersizliğe, o ânın uçuculuğuna ve sonsuz karmaşasına renk veren pigmentleri bir araya getirebilir!” 12 Eylül darbesinin ardından ortadan kaybolan, öldüğü sanılan Demir’in yirmi yıl sonra ortaya çıkması geçmişe ışık düşürürken kırklı yaşlarını süren eski arkadaşları için yüzleşme ve hesaplaşma kaçınılmaz hale gelir. Ne var ki olan biten ancak kırık camdan yansıdığı kadarıyla görülebilecektir. Ara Tonlar okurla buluştu. Profesör Caritat’ın Şaşırtıcı Aydınlanması / Steven Lukes / Çeviren: Fisun M. Demir / Pharmakon Yayınevi / 240 s. Steven Lukes, göndermelerle örülmüş çağdaş bir siyasal yergi olan bu kurmaca yapıtında, bir yandan felsefece düşünmenin tarihinde iyimsercilik ile kötümsercilik arasında alttan alta hep sürüp giden o ince çatışmanın izlerini sürerken öte yandan ideoloji ile ütopya arasındaki ilişkiye odaklanarak ütopya(cılık) ile karşıütopya(cılık) arasındaki sınır çizgilerinin iyiden iyiye bulanıklaştığını ve bundan böyle, pek öyle sanıldığı gibi, koyultarak çizilemeyeceğini vurguluyor. Lukes, siyaset felsefesi alanında iyi bir toplumun nasıl olması gerektiğine dair söyleyecek sözü olan düşünürleri, özellikle de Aydınlanma filozoflarını konuşturuyor. İskendernâme / Firdevsî / Yayına Hazırlayan: Nimet Yıldırım / Kabalcı Yayıncılık / 344 s. İskender gerçekte tarihsel bir kişilik olmasına rağmen, hem daha hayattayken hem de ölümünden sonra onunla ilgili çok sayıda efsane ve mit oluşturulmuş, yarı efsanevi bir kişiye dönüştürülmüş. Bütün bunların yanı sıra İskender’in hayatını ve savaşlarını konu alan İskendernâmelerin yazarları da sözkonusu efsanelere yenilerini ekleyerek ya da var olanları genişleterek mitleri de ekleyerek Makedonyalı genç hükümdarı mitolojik bir kişilik haline getirmişlerdir. Bazı bölümleri ya da tamamı Makedonyalı İskender ya da İskenderi Zülkarneyn ile ilgili olarak kaleme alınmış veya gerçek İskendernâmelerden esinlenilerek yazılmış manzum ya da mensur eserler, İskendernâme adıyla bilinir. Ancak genel anlamda 5 İskendernâme türü eserler, İskender ya da yaygın bir diğer adıyla İskenderi Zülkarneyn hikayesine yer veren eserlerin adı. Kızıl Tepe / Jamie McGuire / Çeviren: Boran Evren / Yabancı Yayınları / 372 s. İki kızını yalnız başına yetiştirmek için çabalayan Scarlet; evli olsa da âşık olmanın ne demek olduğunu unutmuş, tek yaşama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda… Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek. Tatlı Bela ve Ayaklı Bela’nın yazarı, New York Times Bestseller listesinde bir numaraya adını yazdırabilmiş Jamie McGuire’in merakla beklenen son kitabı Kızıl Tepe, heyecanı ve sürükleyiciliği başarıyla harmanlanmış bir kıyamet sonrası öyküsü. C84 / Hüseyin Erdemir / Nota Bene Yayınları / 296 s. Hüseyin Erdemir’in kaleme aldığı C84 adlı roman, F tipi bir hapishanede hücreye kapatılan birinin hayatındaki ve kendindeki değişimleri, sade bir dille ve akıcı bir üslupla ele alıyor. Kitap, ajitasyondan uzak dururken her yönüyle çarpıcı bir sorgulamaya yol açıyor, insanın kalbine dokunmayı hedefleyip okura soru sorma ve kendi cevabını bulma olanağı sunuyor. Bir Yangının Külünü / Gülbahar Kültür / Güldünya Yayınları / 314 s. Müzik ve edebiyat dünyasının tanınan isimlerinden Gülbahar Kültür’ün, aşkın evrensel sorunlarına değindiği romanı Bir Yangının Külünü… raflarda. 1990’lı yıllar… Berlinli Arife ve İstanbullu Canan Almanya’da bir konferansta tanışıp yazışmaya başlar. Kısa bir süre içinde mektuplar, fakslar, uzun telefon görüşmeleriyle yoğun bir aşkın ortasında bulurlar kendilerini. Serbest çalışan Arife’nin İstanbul ziyaretleriyle yaşanan aşkları, farklı şehirlere, farklı dünyalara, farklı ruhsal yapılara ve geçmişin her ikisinde bıraktığı izlere göğüs germekte güçlük çeker. Kültür, kâh duygulu kâh erotik üslubuyla 1990’lı yılların İstanbul ve Berlin fonunda iki kadının ilişkisi aracılığıyla aşkın evrensel sorunlarına değiniyor. Tıpta Sessiz Devrim / Serdar Savaş / Geoturka Yayımcılık / 240 s. Nasıl “fit” bir vücuda sahip olursunuz? Hastalıklardan nasıl korunursunuz? Bedensel performansınızı nasıl zirveye çıkarırsınız? Halsizlik ve yorgunluktan nasıl kurtulursunuz Yaşlanmanızı nasıl geciktirirsiniz? Tıpta sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Türkiye’nin koruyucu genetik alanındaki en önemli bilim insanlarından Dr. Serdar Savaş, yalın, eğlenceli bir dil ve sempatik görseller eşliğinde, çok zor bir konuyu anlaşılır bir şekilde aktarıyor. Vücudunuzu; “içinizdeki evren”i anlatan, tıbbın en yeni ve şaşırtıcı alanı olan “Koruyucu Genetik” hakkında herkesin anlayacağı şekilde yazılmış, bilimsel ve neşeli bir başucu kitabı elimizdeki. n M A R T 2 0 1 5 n S A Y F A 2 5