Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler Söz Kalıntıları / Otto Weininger /Haz.Çev.: Abdülbaki Güçlü / Pharmakon Yayınevi / 328 s. Yirmi üçünde yaşamına son veren Viyanalı Felsefeci Otto Weininger (18801903), “Cinsiyet ve Karakter” adlı çalışmasını intiharından dört ay önce yayımlamıştı. Kadınlar ve Yahudiler hakkında yazdıklarının Nazi Almanyası’na esin verdiği düşünülen Weininger’ın ölümünden bir yıl sonra arkadaşları, yazı mirasını “Enson Şeyler Üstüne” adını verdikleri bir kitapta topladılar (1904). Daha sonra yine arkadaşları tarafından aforizma benzeri notları ve mektupları da kitaplaştırıldı (1909). Uzun bir zaman unutulmaya terk edilen Otto Weininger 1990’lı yıllarda yeniden anımsanmaya başlandı. “Söz Kalıntıları”, ODTÜ Felsefe Bölümü’nü bitiren Abdülbaki Güçlü’nün, Weininger’ın bu kitaplarındaki yazı, mektup ve notlarından seçerek çevirdiği parçalardan oluşuyor. Gökkuşağı Günleri / Antonio Skarmeta / Çeviren: Pınar Savaş / Kırmızı Kedi Yayınevi / 180 s. Şili’de, General Augusto Pinochet dönemi. Bir felsefe öğretmeninin oğlu olan lise öğrencisi Nico, babasının sınıfta ders anlatırken Pinochet’nin dikta rejimince acımasızca tutuklanmasına tanık olur. Nico’nun sevgilisinin babası olan Bettini, aynı zamanda Nico’nun babasının en yakın arkadaşıdır ve rejim tarafından işkence edilip kara listeye alınmış sol görüşlü bir reklamcıdır. Bettini son derece tuhaf bir taleple karşılaşır: İçişleri Bakanı, ülkenin kaderini belirleyecek referandumda ondan “Pinochet’ye Evet” kampanyasını yürütmesini istemektedir... Gökkuşağı Günleri’yle PlanetaCasamérica ödülünü 2011 yılında kazanan, Şili Ulusal Edebiyat Ödülü sahibi ünlü yazar Antonio Skármeta, bir diktatörün demir yumruğu altında inleyen Şili’nin içine düştüğü karanlığı ve bu karanlığın içinde çıkış yolu arayan gençliğin buhranlarını Latin Amerika edebiyatına özgü hayat dolu bir dille anlatıyor. Hepimiz Tamamen Kendimizi Kaybettik / Karen Joy Fowler / Çeviren: Niran Elçi / Aylak Kitap / 316 s. Birbirini çok seven ama kusurlu insanlardan oluşan bir aile… Anlatıcımız Rosemary Cook’un çocukken yaptığı en iyi şey konuşmakmış. O altı yaşındayken korkunç bir olay olmuş, o kadar korkunç ki, Rosemary’yi sessizleştirmiş ve ailesini mahvetmiş. Şimdi, onun hayran olduğu ağabeyi bir terörist olarak FBI tarafından aranıyor. Hayat dolu bir kadın olan annesi artık bir hayalete dönüşmüş durumda; akıllı ve buyurgan babası ise kara kara düşünen, mesafeli bir adam. Ya Rosemary’nin sevgili kız kardeşi, yaptığı her yaramazlıktaki suç ortağı Fern? Onun kaderiyse, ailesinin asla hayal edemeyeceği kadar korkunç... Dinlerin Çarpışması / JeanPaul Roux / Çeviren: Lale Arslan Özcan / Kabalcı Yayıncılık / 512 s. Çağdaşlarımıza gündemleri oluşturan bu altüst edici olayların arasında 1375’ten beri süregelen, aynı oranda sarsıcı, uzun süreli bir çatışmanın ardıl sarsıntıları olduğunu söylemek, anlatmak gerekmez mi? Aynı biçimde, sadece bir ya da iki gün gündemi meşgul eden önemsiz olayların 1375 yıldır neredeyse hemen S A Y F A 2 4 n 2 9 O C A K her gün gerçekleştiğini açıklamaya değmez mi? İslamiyet ve Hıristiyanlık arasında düşmandan geri alınan şehirleriyle, ele geçen bölgeleriyle, işgal edilen ülkeleriyle yok edilen topluluklarıyla, kısacası bağrından çıkardığı büyük çatışmalarla süregelen açık ya da gizli ama illa ki güdümlü bu savaş tümüyle gerçektir. JeanPaul Roux da kitabında, işte bugün de devam eden gerilimlerin kökenlerini anlatıyor. Perihan’la Alâkadarlar Cemiyeti / Ferat Emen / Everest Yayınları / 142 s. İnsan kötülüğüne, her yönüyle nüfuz ederek, serin ama irkiltici bir samimiyetle bakabilen bir yazarın artık asıl meselesi insanla değil, Tanrı’yladır. Ferat Emen’in ilk kitabı Hüsniye Hanımın Ağzı güçlü bir yazarla karşı karşıya olduğumuzu sezdirmişti; Perihan’la Alâkadarlar Cemiyeti ise bu sezginin ne denli haklı olduğunu ortaya koyuyor. Emen, ikinci öykü toplamıyla okur karşısında. Neşter ve Madalya / Kemal Ateş / Destek Yayınevi / 432 s. Neşter ve Madalya, spor tarihimizde bugüne kadar aşılamamış iki büyük başarının, 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatları’nın romanıdır. Celal Atikler, Yaşar Doğular, Nasuh Akarlar, Mersinli Ahmetler bir zamanlar birer kahraman gibiydiler ülkemizde. Hâlâ yaşayan bir kuşak; büyük kentlerin işlek sokaklarını, caddelerini; gazinoların, panayır yerlerinin, fuarların, köy kahvelerinin, köy odalarının duvarlarını süsleyen şampiyonların ay yıldızlı mayoyla çekilmiş fotoğraflarını iyi anımsayacaklardır. Kemal Ateş, dört yılı bulan titiz bir çalışmayla bu iki büyük zaferi yaratanların yaşamlarını araştırdı, yüzlerce kişiyle konuştu; Denizli, Adana, Yozgat, Samsun, Eskişehir, Antalya bölgelerini dolaşarak onların hikâyelerini dinledi, yaşayan şampiyonlarla uzun görüşmeleri oldu. Ortaya da Neşter ve Madalya çıktı... Başıboş Bir Yolculuktan Notlar / Fernando Pessoa / Kırmızı Kedi Yayınevi / Çeviren: Işık Ergüden / 104 s. Ardında edebiyatın her alanından binlerce sayfalık eserler bırakmış, 20. yüzyılın en kendine özgü yazarışairi Fernando Pessoa’dan bir güldeste, tanımayanlar için tanışma vesilesi elimizdeki kitap. Pessoa’nın gözde temaları olan “düşünmek/ hissetmek”, “düşlemek/yaşamak”, “dış/iç” karşıtlıkları, “kendiyle ben arasındaki mesafe”, Tanrı, teozofi, mitler, yitim duygusunun sürekliliği gibi kavramlar etrafında dolanıp duran kısa metinler, cümleler, dizeler... Baştan sona ya da atlayarak okunabilecek, Pessoa’nın şiirli felsefesinin tek bir cümlesiyle günler geçirmeye imkân tanıyan bir seçki. Dünya Medyasında Çanakkale Savaşları / Halil Ersin Avcı / Timaş Yayınları / 224 s. Çanakkale Cephesi’ndeki savaş henüz televizyon, radyo ve internetin olmadığı bir dünyada nasıl yankı bulmuştu dersiniz? Elbette sadece karada, havada ve denizde 2 0 1 5 olmakla kalmamış, yazılı basının satırlarında ve görsel basının çizgilerinde de derin çatışmalar yaşanmıştı. İşte Çanakkale Savaşları ile ilgili dünya basınında yayınlanmış söz konusu binlerce karikatür, propaganda afişi, illüstrasyon ve kartpostal türü betimlemenin Türkiye’yi ilgilendiren sekiz yüzden fazlası 10 yıllık bir çalışmanın neticesinde bir araya getiriliyor. Halil Ersin Avcı’nın uzun yıllarını verdiği bu değerli çalışma; kronolojik sırayla ve Türkçeİngilizce açıklamalarıyla Çanakkale Savaşı’nın bambaşka bir yönünü evinize taşıyor. Gardiyan / Dolores Redondo / Çeviren: Nergis Turan / Martı Yayıncılık / 480 s. Baztan Ormanı, İspanya’nın Bask bölgesinde tüm görkemi ve esrarıyla varlığını sürdürüyor. Ormanın ruhu her şeyi biliyor ve bir gardiyan insanları izliyor. Dedektif Amaia Salazar, zor bir çocukluk geçirdikten sonra, kendi ayakları üzerinde durmayı başarıp polis olmuş genç bir kadın. Geçmişi ve ailesiyle yüzleşmeye karar verdiği bir anda karşısına çıkan bir suç dosyası tüm hayatını altüst ediyor. Bir katil hastalıklı bir beyinle orman kasabasında dolaşıyor. Küçük yaştaki kızları öldürüp nehir kenarına bırakıyor ve dünyaya bir mesaj iletmeye çalışıyor. Gardiyan, kasvetli bir ormandan çıkmış gizemli bir hikâye... İlahi Gazap / Darrin M. McMahon / Çeviren: Arlet İncidüzen / Ayrıntı Yayınları / 416 s. Bu kitapta, tanınmış tarihçi Darrin M. McMahon, antikçağdan itibaren deha kavramının izini sürüyor. Bu kavramın yüzyıllar boyunca peygamberler, havariler, azizler, büyücüler gibi birçok dini karakterin yanı sıra Leonardo ve Michelangelo gibi sanatçıların mucizevi yaratıcılığını, Napolyon ve Hitler gibi liderlerin dehşetli yıkıcılığını, Einstein ve Newton gibi bilim insanlarının olağanüstü zekâ ve kavrayışlarını açıklamak için kullanıldığını gösteriyor. Deha kavramı genel olarak evrensel insan eşitliği kavramına meydan okuyor ve ilahi güçler atfettiği dâhileri göğe çıkarıyor olsa da rock yıldızları ve futbol teknik direktörlerinin de dâhi sayıldığı günümüzde dehanın ucuzlatılarak yeryüzüne indirilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Bük Üzümü / Fatma Şengül Eroğul / Alan Yayıncılık / 232 s. Geçmişten ayrılamayan, gücünü yine geçmişten alan bir romanda denilebilir Bük Üzümü için. Fatma Şengül Eroğlu çoğumuzun unuttuğunu sandığı bir dünyaya açılıyor: Köy yaşamı, taşra insanı; köykasabaşehir üçgeninde masalsı bir koşuşturmaca içinde sıradan insanların büyük dertleri, büyük acıları, büyük aşklarına ayna tuttuğu Bük Üzümü de özgün anlatımıyla sizleri de düşsel yolculuğa ortak ediyor. Protagoras / Platon / Çeviren: Furkan Akderin / Say Yayınları / 96 s. Platon’un gençlik eserlerinden biri olan ve sofistlere yönelik yaklaşımını görebildiğimiz Protagoras diyaloğu, temelde erdemin ne olduğu ve öğretilebilir olup olmadığı konusunda şekillenir. Platon, en önemli sofistlerden biri olan Protagoras’ın karşısına, kendi görüşlerinin temsili için yine Sokrates’i çıkarır. Protagoras’ın “insan her şeyin ölçüsüdür” sözü ekseninde sofistlerin bilgi anlayışlarını da eleştirir. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 0 2