25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

50 Year's From Bedri Baykam's Press Book: 19632013 Baykam’ın CHP Gençlik Kollarını kurarken başlattığı bir arşiv. Sonrasında anne ve babam kişisel arşivimi de işte ilk altı yaşımdan başlayarak buna paralel olarak tutmaya başlamışlar. Genel Baykam arşivi 1950’lerden itibaren tutulmaya başlanmışsa da belge ve bilgiler çok daha eskilere de gidiyor. Ben 20 yaşımda devraldım ve kesintisiz devam ettirdim. Arşiv tutmak tam bir hastalık ve Baykam arşivi tek yönlü değil. Sadece hakkımda çıkan haberlere odaklanmıyor. Yurtiçi yurtdışı tüm gelişmelere dair bir takip söz konusu. Her yılın önemli yazışmaları, başta kültürel, siyasi, sosyal, ekonomik olmak üzere pek çok alandaki gelişmelere dair bir arşiv bu. Ayrı ayrı zarfları, diaları, dijital fotoğrafları, belgeleriyle... “BU KİTAP BİR ÇILGINLIK, HINCAL ABİ YANILIYOR!” Kitap, bin sayfalık, katalog yapısıyla da dev boyutta. Gerçekten öyle, çok zorlu bir çalışmaydı. 10 Mayıs 1963’te Ulus gazetesinde Ankara sergime ilişkin çıkan ilk haberden bugüne yurtiçinin yanı sıra yabancı basında da hakkımda yazılan yazılar, benimle yapılan röportajlar, tüm belgeleri, kupürleriyle derlendi. Basın arşivimin yüzde onuna, genel arşivimin de binde birine denk düşüyor. Her ne kadar düzenli bir arşiv söz konusu olsa da bu kitabın hazırlanması sürecinde sayısız belge arasına gömülmesi, derlemesi, taraması, tasarımı, grafiği, basımı, yayını, dağıtımı hiç kolay nı veriyor bir kere. “MOZART’TAN SONRA EN ÇOK YAZILMIŞ ‘HARİKA ÇOCUK’ BENİM!” Kitap, siyasi ve polemik tarihiniz değil. Değil. Oysa sanatınızla koşut gittiği malum. Şöyle, Türk resminin yanı sıra aydınının konumunu, sorunlarını sunmak anlamında siyasal izdüşümler kuşkusuz var. Ama bahsettiğiniz siyasi ve polemik tarihiyle ilgili çalışmayı ise belki ilerde yapabilirim. Bu kitapta yapıyı, sanatsal algı ve akışı sekteye uğratmamak için tercih etmedim. Bir yakın tarih çalışması da önceli öte yandan. Basınla birlikte bir kültür ve dil tarihi anlamında evet. Bir kere medyada sanat nasıl veriliyormuş, gazetelerin eski deyişle hurufatı nasılmış, sunumu, sayfa düzeni nasılmış, bunu gösteriyor. Yarım yüzyıl içinde tarihi, siyaseti, sanatı, grafik tasarım dünyasını ulusal ve uluslararası düzeyde beraber görülebiliyor. Kitap, son elli yılın önemli figürleri eşliğinde, imgesel, sosyolojik yelpazede zaman içinde bir seyahat de sunuyor. Yabancı basında hakkınızda yayınlanmış yazıların, haberlerin yoğunluğunu da görüyoruz. Yurtdışı sizi nasıl algıladı? Yetişkin dönemimle ilgili kültürel gerillayı yazıyorlar, Türkiye’nin Andy Warhol’ü nitelemesini tekrarlıyorlar. Ama asıl çocukluğumda başlıyor tabi dış basınla ilişki. İşte “Harika Çocuk” olarak nitelendim, bu başlıkla bir fikri takip çerçevesinde sıklıkla yazdı dış basın. Türkiye’de biri diyebilirdi ki işte ünlü birinin oğlu resim yapmış, gazete de basmış filan, öyle görülebilir. Koskoca gazetelerin ünlü yazarları, eleştirmenleri hakkımda o “Harika Çocuk” makalelerini yazarken bu çocuk ilerde resme devam edecek, bir hatta birkaç kariyeri eşzamanlı başarıyla yapacak, ses getiren işlere imza atacak diye güvenip boşuna yazmamışlar. Bir bildikleri varmış. Mütevazı olmanın gereği yok zaman onları bir şekilde haklı çıkardı. Döneminde bugünkü anlamda bir medya olmayan Mozart’ın dışında belki dünyada hakkında en çok bahsedilmiş Harika Çocuk benim! Ve bunu bir Türk olarak başarmak daha da zor. Çünkü Türkiye’den böyle bir şey beklemiyorlar. Hâlâ beklemiyorlar. Sizce neden? Şöyle, şayet Batı’nın istediği demeçleri veren biri olsaydım; yani Atatürkçülüğü, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Kemalizmi, geçmişimizi topa tutsaydım beni çok daha baş tacı eder, kral yaparlardı. Açık açık niye böyle yurtsever konuşuyorsun, bu kafayla bir yere gidemezsin diyen çok oldu. “ESKİDEN POLEMİKLERİMİZ BİLE SANATSALDI” Günümüz modern sanatının durumunu, sorunlarını da ortaya koyuyor izlek, sanat rotanız. Bunu anlatır mısınız? Bakın biz eskiden bir araya gelip sanat konuşurduk ki şu son 1980’ler sergimizde de bunu görebilirsiniz, toplumsal bir bellek tazelemesi yaptık. Akıl almaz bir K İ T A P S A Y I 1302 ‘Her an yok edilebilirim!’ “50 Years From Bedri Baykam’s Press Book: 19632013”, Bedri Baykam’ın 50 yıl üstünden arşivlerinden derlenen, Türkçe ve İngilizce hazırlanmış bin sayfalık bir kitap. Aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihine, günümüz modern sanatının, siyasasının, aydınının durumu ve sorunlarına da bir tanıklık. Sanat yaşamı çerçevesinde emsal bir yol haritası ve performans. Baykam’la “50 Years From Bedri Baykam’s Press Book: 19632013” kitabını konuştuk. S A Y F A 1 4 n 2 9 r Gamze AKDEMİR lk anda öyle sanılsa da kitap bir otobiyografi gibi değil. Hayır, tam tersine dış dünyanın beni nasıl gördüğünün belgesi. Dış dünya derken sadece yurtdışı anlamında söylemiyorum bunu, benim dışımdakiler anlamında söylüyorum. Kitap, yurtiçi ve yurtdışı toplumların beni nasıl gördüğünü ve yansıttığını orijinal kupürleri ve belgeleriyle ortaya koyuyor. İçinde Türk medyasının yanı sıra Fransız, Alman, İngiliz medyası da var, Japon, Kore medyası da var. Hint, Gürcü, Yunan, İsveç, Amerikan medyaları da var. Kitap her ne kadar Türkçe ve İngilizce iki dilde hazırlandıysa da tabii belgeler orijinal dillerinde. 50 yıl üstünden sıkı bir arşiv çalışması besbelli ki söz konusu. Tabii, Baykam Arşivi, babam Suphi O C A K 2 0 1 5 İ değil. Bu nedenle bu kitap her şey tamam, bitti, çıkarıyoruz dedikten ancak beş yıl sonra çıkabildi. Kitabın iki önsüzünden biri Hıncal Uluç’a ait; diyor ki yazısında: “Bedri çok güzel bir kitap yapmış ama en kolay kitabını yapmış”. Ben de diyorum ki Sevgili Hıncal Abi, buyur yap, anla kolay mı, zor mu? (gülerek). Bir yandan amatör arşivcilik yaparken bir yandan kendi sanatımı yapıyorum. Bir yandan Piramid’i yönetiyorum. Bir yandan CHP, bir yandan Cumhuriyet yazılarım, bir yandan ailem... Günde dört, beş saat uyuyorum. Üstüne bu kitap çalışması... Üstelik bu bin sayfalık kitap buz dağının sadece görünen yüzü. Her gördüğünüz fotoğraf ve belgeyi üzerine tıkladığınızda devamı açılacak bilgisayar dosyaları gibi varsayarsanız arka plandaki araştırmanın derinliği çok daha iyi anlaşılabilir. Dediğin gibi tam bir çılgınlık. Bu da normal çünkü ben bir çılgınım! Bu zorluğu göze alabilecek başkalarına da emsal bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Her şeyi bırakın sanatçılar başta siyasetçiler, yazar ve aydınlara, kendinizi daima ciddiye alın, kendi arşivinizi oluşturun ve tutun mesajı C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear