05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Merhaba Dünyalı! Tokaçcan, Şapşal Kuş Piyu, Piko ve diğerleri... r Mavisel YENER Ü lkemizde çocuk okurlara seslenen dergilerin tarihi 1800’lü yıllara dayansa da Cumhuriyet’ten sonra yayımlanmış en uzun soluklu dergi YKY tarafından çıkarılan Doğan Kardeş’tir. 1945’te yayımlanmaya başlayıp 1970’te yayın hayatına ara veren Doğan Kardeş, 1988’de yeniden okuruyla buluşur. Cumhuriyet döneminde çocukların dünyasına dokunan dergilerin hepsini burada saymak ve değerlendirmek için yerimiz yetersiz, bu sıralamayı eksiksiz yapacak akademik çalışmalara gereksinim var. Doğan Kardeş’ten itibaren çocuk dergilerinde, önemli edebiyatçıların imzalarının bulunduğu sayfaları görürüz. Yıllar geçtikçe dergicilik anlayışı değişir, edebi türlere ait örnekler azalır. Oyun, poster, armağan verme, reklam ağırlığı çöker üstlerine. KIRMIZI FARE VE EBE SOBE Çocuklar için kültür edebiyat dergisi olan, Fatih Erdoğan’ın yönetiminde çıkan Kırmızı Fare ile Nihat Vuran’ın yayın yönetmenliğini yaptığı Ebe Sobe dergileri Türkiye çocuk dergiciliğine damgasını vurmuş, niteliği tartışılmaz dergiler olarak tarihe geçmişlerdir. İkisinin de yazar kadrosunda bulunmak bana da çok şey öğretmiştir. Çocuklar için hazırlanan dergilerin işlevinin, eğitsel özelliğinin yanı sıra, çocuğun okumayla kurduğu sevgi dolu iletişimle birlikte süreli bir yayını izleme keyfi olduğunu da gözardı etmemek gerekir. Konak Belediyesi’nin, Yunus Bekir Yurdakul’un editörlüğünde altı sayı yayımladığı, çocuklar için kültür edebiyat dergisi Konakça’yı da, gerek yazarçizer kadrosu, gerekse özgün ve güncel içeriği, görsel yetkinliği, baskı kalitesi ile okurunu oyun, bilgi, edebiyat, dil ve sanat duyarlığına çağıran dergilerin arasına katabilirim. Kapanmış olan bu dergilerin çocuklara yeniden seslenmesini dört gözle bekliyorum doğrusu. DÜNYALI DERGİ Mart 2014’te ilk sayısı okurla buluşan Dünyalı dergisi Tudem Yayın Grubu tarafından aylık olarak yayımlanıyor. Genel kültür dergisi olarak yola çıkan Dünyalı, bir edebiyat dergisi olmadığını vurguluyor. Derginin yaş yelpazesi geniş. erginin adı neden Dünyalı? Bu soruya yanıt vermeden önce, derginin adında “çocuk” ifadesini neden kullanmadığımızı açıklamak istiyorum. Bize göre “çocuk” özgün düşüncelere, duygulara, görüşlere, isteklere, meraklara sahip bir bireydir ve biz ona saygı duyuyoruz. Eğer ona “çocuk” diye hitap edersek yukarıdan aşağıya konuşmuş olacağımızı, yani bir tür otorite temsili oluşturacağımızı düşünüyoruz. Oysa çocuklar öğretilmeye, belletilmeye, biçimlendirilmeye gereksinimi olan birer boş devre değil! Çocuklar kendi deneyimlerini kendileri yaratabilirler, bilgiyi kazıp çıkarabilirler, doğruyu eğip bükerek yorumlayabilirler. Üstelik her ne kadar biz yetişkinler aptalı oynayıp çocukların olan “Dünyalı”nın birbirinden habersiz aynı derginin hayalini kuran kişibiteni anlamadığını lerin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor Yıldıray zannetsek de, DünKarakiya. O C A K 2 0 1 5 İçerdiği yazı ve görseller ile okurunun bilgilenmesine, dünyayı tanımasına, duyarlıklarının artmasına katkıda bulunuyor. En önemlisi, çocukların süreli yayınları izleme, biriktirme, koleksiyon yapma kültürlerine katkıda bulunuyor. Bilgilerin çoğunu eğlenceli bölümler aracılığı ile veren dergi, renkli çizimleri, hareketli tasarımı ile çocukların dikkatini çekiyor. Dergide sürekli olarak yer alan kahramanlar çocukların özdeşim kurabileceği karakterler. Konular seçilirken bir yanda günceli yakalıyor öte yanda çocukların merak ettikleri alanlara yöneliyor. Hayvan ve doğa sevgisi dergide en çok işlenen konular arasında. Çocukların dergiye katılımcı olabilmeleri için sayfalar düşünülmüş. 48 sayfa olan Dünyalı’nın ilk sayısından itibaren üç çizgi öykü devam ediyor: Tokaçcan, Sapşal Kuş Piyu, Piko. Üçü de yurtdışından alınmış çizgi öyküler. Yayın yönetmeni Yıldıray Karakiya “Bu çizgi öyküler dışında Dünyalı’nın her noktası, her virgülü, her çizgisi ‘Dünyalı’ yazarları ve çizerleri tarafından özgün olarak üretiliyor” diyor. İcatlar, canlı türleri, ilginç bilgiler, keşif yolculukları, bilim köşesi, haberler, ekoyaşam, sağlık, spor gibi pek çok konunun işlendiği zengin içeriği hazırlayan kadroyu öğrenmek ve dergiyle ilgili ayrıntılı bilgi almak isterseniz www.dunyalidergi.com adresine minik bir yolculuk yapabilirsiniz. Dünyalı ile ilgili merak ettiklerimi yayın yönetmeni Yıldıray Karakiya’ya sordum, işte anlattıkları: D ya üzerinde ne oluyorsa çocuklara da oluyor. Çocuklar olan biten her şeyden etkileniyor, bunlardan bir anlam dünyası oluşturuyor. Yani bu dünyada ne oluyorsa çocuklara da oluyor; çocuklar da yetişkinler gibi bu dünyada yaşıyor. İşte bu nedenle derginin adında “çocuk” ifadesi yok ve adı “Dünyalı”. Dergi, daha çok hangi alanda çocuk okurlara katkı sağlıyor? “Dünyalı”, bir genel kültür dergisi olarak tasarlandı. Konularımızı ele alırken bildiğimizi anlatmaya değil unutmaya çalışıyoruz. Böylece konulara dair olmadık sorular, bakış açıları, yorumlar yakalıyoruz. Önceliğimiz konuları alışılmadık biçimlerde ele almak. Böylece okurlarımıza bir konu üzerine farklı açılardan düşünmelerini ya da ilk defa karşılaştıkları bir konuya giriş yapmalarını sağlayacak çeşitlilikte bir malzeme sunuyoruz. Dünyalı kaç adet basılıyor, hedefiniz ne? “Dünyalı” yirmi bin adet basılıyor ve Türkiye’nin tamamı ile KKTC’ye dağıtılıyor. Dünyalı’ya abone olanlara dergiyi doğrudan biz gönderiyoruz. Ayrıca dergiyi elektronik ortamda okumak isteyenler için her mobil cihaza uygun bir uygulamamız da var. Hedefimiz mümkün olan en çok sayıda okura ulaşmak ve Dünyalı’nın bir kaynak olarak kullanılmasını, biriktirilmesini ve paylaşılmasını sağlamak. Onuncu sayısını çıkaran Dünyalı’nın çıkmadan önceki hikâyesini öğrenebilir miyiz? Bu dergi kimin hayaliydi? Hayallerinizin hepsi gerçekleşti diyebilir miyiz? Eşim Banu’yla birlikte Bir Dolap Kitap adlı bloğu açıp da sevdiğimiz çocuk kitapları hakkında yazmaya başladığımız günlerde içimizi gıcıklayan bir eksiklik hissediyorduk. Zamanla bunun çocukluğumuzda okuma olanağı bulduğumuz türden nitelikli bir derginin eksikliği olduğunu anladık. Ben, Milliyet Çocuk okuyarak büyüdüm. Banu, Doğan Kardeş okumuş. Eksikliği tanımlayınca kolları sıvadık ve bir dergi maketi hazırladık. Maketimizi koltuğumuzun altına sıkıştırıp yayıncılardan toplum yararına çalışan dernek yetkililerine kadar birçok kişiyle görüştük. Kimse böyle bir dergiyi yapmaya yanaşmadı. Yaklaşık iki yılın sonunda dergi fikrimizi Tudem Yayın Grubu yöneticileriyle paylaşma fırsatı bulduk ve böyle bir dergi yapma fikri ve isteğine bir tek bizim sahip olmadığımızı gördük. Genel yayın yönetmeni İlke Aykanat Çam’ın ve genel müdür Sinan Çam’ın da aklında ne zamandır bizim tarif ettiğimize benzer bir dergi yapmak varmış meğer! Hemen güç birliği yapıp harekete geçtik. Fikirlerimizi çarpıştırdık, dergiyi tekrar ve tekrar biçimlendirdik. Sonuçta elimizdeki makete pek benzemeyen ama hayal ettiğimize çok daha yakın bir dergi çıktı ortaya. Yani “Dünyalı” birbirinden habersiz aynı derginin hayalini kuran kişilerin bir araya gelmesi K İ T A P S A Y I 1302 S A Y F A 2 0 n 2 9 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear