22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sedat Sever’le Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumları üzerine ‘Çocuklara okuma kültürü kazandırmaya çalışıyoruz’ Sedat Sever, Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÇOGEM) müdürü. Kitaplarla çocukları buluşturan, onlara okuma alışkanlığı kazandırmak ve çocuklara yönelik yayınlara dair bilimsel araştırmalar yapan bir kurum bu. Sever’le düzenledikleri sempozyumların yanı sıra çocuk ve kitap merkezli bir söyleşi gerçekleştirdik. Ë Münevver OĞAN ir söyleşide bir kuşağın yetişmesi için en az yirmi yıl gerekiyor demiştiniz. Ben de bu sözünüzü ve Althusser’in Gelecek Uzun Sürer yapıtının adını ödünç alarak size soruyorum: “Gelecek Uzun Sürer” ve “Türkiye Okuyor” sözleri size neler düşündürür, neler söyletir? Çağdaş ve demokratik bir toplumun temel öznesidir düşünen duyarlı birey. Yazılı kültürle iletişimi yoğunlaşmış, sanatsal ve kültürel etkinliklere katılma gereksinmesi duyan bireylerin yaşamsal eylemleri duyarlık ve düşünme. Düşünen duyarlı bireyleri, kendi duygu ve düşünce birikiminin tanıklığında yaşamını yönetme becerisi edinmiş kişiler olarak da adlandırabiliriz. Anılan niteliklerle donanmış bireylerin yetiştirilebilmesi için okulöncesinden başlayarak bilinçli çabaların ardışık biçimde sürdürülmesi gerekir. Gerekir ki önümüzdeki on yıllarda kitapla, yazılı kültürle dost olmuş bir toplum oluşsun. Sizin de gönderme yaparak belirttiğiniz gibi demokratik ilkelerin tüm boyutlarıyla yaşama geçirilebilmesi, o toplumdaki kişilerin bu ilkeleri içselleştirmesiyle olanaklı. Düşünme yetisi edinme; yaşama insana ve doğaya yönelik bir duyarlık kazanma her şeyden önce duygu ve düşüncenin bilinçlenmesiyle mümkün. Aileden başlayarak çocuğun eğitiminden sorumlu tüm değişkenlerin bu amaca odaklanması, “Türkiye Okuyor” yargısını da yaşamsal kılacak. “DÜŞÜNME SORUMLULUĞU VEREN KİTAP, İYİ KİTAPTIR” Çocuğa göre kitaplarla çocuğu okumadan uzaklaştıracak kitaplar arasındaki fark nasıl anlaşılabilir? Çocuğa göre kitap, başka bir deyişle nitelikli ya da iyi kitap, çocukların görsel ve dilsel algılarının gelişmesine katkı sağlayan; 1 yaşından başlayarak çocukları sanatçı duyarlığıyla buluşturan ve onlarda estetik bilinçlenmeyi sağlayan kitaptır. Türkçenin ya B pısını, anlatım olanaklarını çocuklara sezdirme sorumluluğu üstlenmiş kitaptır, iyi kitap. Çocuklara, Türkçeyi doğru kullanma bilinci ve duyarlığı edindiren, çocuklar için öykünebilecekleri dil çevresi yaratan; bu dil çevresinde sözvarlığının bütün zenginliklerini, gelişim evrelerine uygun olarak çocuklara sunan kitaptır nitelikli kitap. Türkçenin anlatım özelliklerini, anlatım gücünü kullanarak insan ve yaşam gerçekliğini çocuğa duyumsatan kitaptır iyi kitap. Yetişkinin kendince oluşturduğu doğruları, düşünceleri belletmeye çalışmayan, çocuğa işaret parmağını sallamayan, çocuğu korkutmayan, çocuğun öğrenme isteğini köreltmeyen kitaptır iyi kitap. Çocuğun yaş ve gelişimine uygun olarak ona duyma düşünme sorumluluğu veren, çocuğu da kurgunun oluşmasına ortak eden kitaptır iyi kitap. Diyorum ki kitaptaki yazınsal kurgu, çocuğun düş kurmasına, düşünmesine olanak sağlıyorsa renk, çizgi ve sözcüklerin anlatım olanaklarıyla çocuğa, insan ve yaşam gerçekliğine ilişkin sezinletici dönütler sunabiliyorsa, kitabı okumayı bitirdiğinde, çocuk yeni bir kitap okuma isteği duyuyorsa, bilin ki okuduğu iyi bir kitaptır. Çocuk edebiyatını niçin sanatçı kavramıyla birlikte düşünmek gerekir? Yazınsal bir kurgunun dilin anlatım olanaklarıyla yapılandırılabilmesi için sanatçıya, sanatçı duyarlığına gereksinim var. Şu ayrımı da özellikle yapmak gerekir. Çocukların bilgi evrenini beslemek, bilişsel öğrenmelerini desteklemek için bilgilendiriciöğretici kitaplarla da buluşturulması gerekir. Adlandırmadan da anlaşılacağı gibi bu kitapların temel işlevi öğretmek. Edebiyatın öncelikli amacı öğretmek değil, duyumsatmak; bilgilendirmek değil, sezinletmek. Yazınsal kurgunun duyumsatıcı, sezinletici anlatım olanaklarıyla karşılaşan her çocuk, doğal bir duyarlık eğitimi içine çekilir. Okul türü öğrenmeöğretme sürecinin ya da bilgilendirici kitaplarının öğretme amacından farklı bir süreçtir bu. Çocukların erken dönemden başlayarak duygu ve düşüncelerini kullanması, insanı insan kılan bu iki evreni geliştirip onları bilinçlendirmesi te mel bir ilke olarak benimsenmişse onları renk ve çizginin, sözcüklerin anlatım gücüyle yapılandırılmış kurgularla buluşturmak gerekir. Bunun için de çocukların duyu algılarını ve düşüncelerini uyaracak; onlara yaşam ve insan gerçekliğini çizginin ve dilin olanaklarıyla duyumsatacak yaratıcılara, sanatçılara gereksinim var. Çocuk gerçekliğine duyarlı olmayan kitaplarla, edebiyatsız, sanatçısız kitaplarla, söz yığışmalarıyla çocuklara okuma kültürü edindirilmesi mümkün olabilir mi? Çocuğun okuma kültürü edinmesinin önündeki engeller nelerdir? Çocuğun okuma kültürü edinmesi önündeki en önemli engel, ülkemizde çocuk ve gençlik edebiyatı kültürünün yaygınlaşmaması. Edebiyat, çocuğun gelişim sürecinde su ve süt gibi temel bir besin kaynağı. Duyguyu, düşünceyi besleyen bu kaynağın öneminin doğru ve yeterince anlatılabilmesi, anlaşılabilmesi için eğitim sürecinin yaşamsal bir işlevinin olduğunu düşünüyorum. Bu kültürün önemli bir boyutu da toplumda, nitelikli, çocuğa göre olan kitaplarla; niteliksiz, çocuğa göre olmayan kitaplar arasındaki farkın anlaşılabilmesidir. ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMLARI Ülkemizde, nitelikli ve çocuğa göre olan kitaplarla çocuğa göre olmayan niteliksiz kitaplar arasındaki farkın yeterince anlatılıp anlaşıldığını düşünüyor musunuz? Bu farkın yeterince anlatılmış ve anlaşılmış olduğunu düşünmüyorum. Çocuk edebiyatı ve sanatçı kavramının belleklere yerleşebilmesi için her kitabın ya da kitap adı verilen her yazılı, resimli aracın çocuğa göre bir kitap olmadığının yeterince anlaşılması gerekir. Yoksa, çocuğun sanatçıyla buluşması hep rastlantılara bırakılmış olur. Bir ülkenin rastlantılarla, çocuklarına okuma kültürü edindirmesi mümkün mü? Bir bilinç oluşturulmalı. Üniversitelerin bu sorumluluğu bilimsel çalışmalarıyla ilgililere sürekli anımsatmalı. İşte, Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi de (ÇOGEM) böyle 25 bir sorumlulukla kuruldu. Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÇOGEM) Müdürüsünüz. ÇOGEM ne zaman ve niçin kuruldu? Çocuk ve gençlik edebiyatı çalışmaları, İngiltere, Almanya, Finlandiya, İsveç, Norveç ve İsviçre gibi Avrupa ülkelerinde; ABD, Kanada ve Japonya gibi gelişmiş birçok ülkede, üniversitelerin içinde bilimsel bir inceleme alanı olarak kökleşti. Ülkemizde de ÇOGEM, bir üniversite kurumu olarak çocuk ve gençlerin duyu algılarının, düşüncelerinin geliştirilmesi, onlara okuma kültürü kazandırılması konularında bilimsel sorumluluk üstlenmek amacıyla 28 Aralık 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle kuruldu. ÇOGEM’in temel amacı, çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili olarak yurtiçinde ve yurtdışında araştırmalar yapmak, görsel ve dilsel bir uyaran olarak çocuğa göre olan kitapların, çocukların gelişim süreçlerine ve onların okuma kültürü edinmelerine katkıları konusunda toplumu aydınlatıcı bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek. 2000’de yapılan I. Ulusal Çocuk Kitapları Sempozyumu, bu alandaki sanırım ilk büyük etkinlikti. Bu etkinliğin sonunda da çok kapsamlı bir kitap hazırladınız. İlk etkinlikten altı yıl sonra 2006’da II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumunu düzenlediniz. Bu sempozyumun ardından da yine oldukça oylumlu bir kitabı yayıma hazırladınız. II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatında ele alınan sorunlar, sonuç bildirgesi ve sempozyumun yankıları üstüne neler söylemek istersiniz? I. Ulusal Çocuk Kitapları Sempozyumu, çocuk edebiyatının bilimsel bir inceleme alanı olarak yapılanmasına önemli katkılar sağladı. Altı yılı aşkın bir süre sonra, II. Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’na tüm paydaşların yoğun ilgi göstermesi, etkinliklerin bilimsel şölene dönüşmesi çocuk ve gençlik edebiyatının önemli bir gelişme içinde olduğunu göstermiştir. II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’nda çocuk ve gençlik edebiyatı edebiyatbilim, eğitimbilim, psikoloji, psikiyatri, sosyoloji, çeviribilim, dilbilim, bilgi ve belge yönetimi uzmanlarınca, disiplinlerarası bir yaklaşımla incelendi. II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’nun “Sonuç Bildirgesi”ni, çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatının ulusal ve evrensel ölçekli haritasını çizmesi bakımından çok önemli buluyorum. İçinde, çocuk ve gençlik edebiyatının çeşitli değişkenlerini inceleyen 120’yi aşkın bildirinin yer aldığı sempozyum kitabı ise araştırmacılar ve öğretim elemanları için önemli bir başvuru yapıtı olduğunu düşünüyorum. Bir de III. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’nun hazırlıklarından söz etmenizi isteyeceğim. III. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu hazırlıklarına Nisan 2010’da başlandı. 0507 Ekim 2011’de Ankara Üniversitesi’nin Cebeci Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek sempozyumda, bildiri sunumlarıyla birlikte, birçok çocuk ve gençlik edebiyatı sanatçısı söyleşi ve imza saatleri düzenleyecek, konu uzmanlarınca atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. III. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu, başta Milli Eğitim Bakanlığı, Turizm ve Kültür Bakanlığı olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün de katkı ve katılımıyla gerçekleştirilecektir. III. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’nun onur sanatçısı, gülmece ve çocuk edebiyatımızın büyük ustası Muzaffer İzgü. ÇOGEM ve III. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’yla ilgili ayrıntılı bilgilere www.cogem.ankara.edu.tr adresinden ulaşılabilir. AĞUSTOS 2011 SAYFA 13 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1123
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear