Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER ¥ başlıklı oyun, salt kadın olmaktan doğan sorunların, kadınların yaşantılarında yarattığı olumsuz etkileri, eğlenceli bir üslupla anlatıyor. Yazar, bu oyunda “kadınların ortak ezilmişlikleri”ne dikkat çekiyor. Tankut’un İsviçre Hastanesi 2. Sanat ve Edebiyat Ödülleri Oyun Dalı’nda Birincilik Ödülü almış olan “Kızkulesi” adlı oyunu ise, bir adamın içgüveyi olarak oturduğu evde, arzu ettiği hayatı yaşayamayışını ve baldızına karşı duyduğu gizli aşkını sergiliyor. Toplu Oyunları II/ Zeynep Kaçar/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 64 s. Zeynep Kaçar, “Sahici İnsanlar/ Plastik Ölümler” adlı oyununda, bugünün Türkiyesi’nde halen süren töre cinayetlerini, kaderleri daha ölmeden yazılan kadınlar ekseninde anlatıyor. Kaçar’ın “Ferhat ile Şirin” hikâyesinden yola çıkarak yazdığı “Böyle Bir Aşk Masalı”, Şirin’in “bekleme yazgısı”nı, aşkını ve fark edilmek istenmesini anlatıyor. Varoluş/ Hasan Harmancı/ Yurt Kitap Yayın/ 278 s. “Yaratılış” mı “Varoluş” mu? Kimi bilimsel verilerle yola çıktı, kimi saralı haliyle rüyasını gerçek sandı. Dünyanın bütün kültür ve dinlerinde yaratılış/varoluş bir tartışmadır. Evrenin ve dünyanın nasıl oluştuğuna dair teorilere her gün bir yenisi ekleniyor. Şimdi herkes “Big Bang” üzerine yoğunlaştı. Evren bir patlama ile mi varoldu yoksa bu, Tanrı’nın altı günlük bir emeği midir? Alevilerin varoluş tasarımı işte bu “Big Bang” ile uyumlu ve bir o kadar da şaşırtıcıdır. Hasan Harmancı, “Varoluş” başlıklı çalışmasında yukarıdaki sorulardan hareket ederek Alevilikle ilgili çözümlemeler yapıyor. Alma Mahler veya Sevilme Sanatı/ Françoise Giroud/ Çev.: Ayşe Öktem/ Pan Yay./ 240 s. Yetenekli bir kadındır Alma, çekicidir, yetenekli erkeklere hayrandır. Viyana’nın 1900’lerin başındaki hareketli kültür hayatı içinde önemli bir yeri vardır. 17 yaşındayken Wagner repertuvarını ezbere bilen, 20 yaşındayken 100 kadar lied bestelemiş bulunan bu genç kadın, “Bundan böyle tek bir mesleğin var, beni mutlu etmek. Besteci rolü de, çalışan rolü de bana düşüyor; seninki ise seven bir yoldaş, anlayışlı bir arkadaş rolü” diyen Mahler’in isteğini kabul ederek onunla evlenir. Müzik dünyası erkeklerin gölgesinde kalan yetenekli kadınlarla doludur. Alma Mahler’in mektuplar ve anı defterlerinden alıntılarla zenginleştirilmiş ve Françoise Giroud tarafından kaleme alınan “Alma Mahler veya Sevilme Sanatı” isimli öyküsü de bunlardan biri olma özelliğini taşıyor. Geceleyin Kütüphane/ Alberto Manguel/ Çeviren: Dilek Şendil/ Yapı Kredi Yayınları/ 296 s. Daha önce “Okumanın Tarihi” (2001), “Borges’in Evinde” (2002), “Palmiyelerin Altında Stevenson” (2004), “Hayali Yerler Sözlüğü” (YKY, 2005) ve “Okuma Günlüğü” (2007) adlı kitapları yayımlanan Alberto Manguel’in “Geceleyin Kütüphane” isimli yapıtı, kitaplar, kütüphaneler, okumak ve yazmak üzerine bir inceleme niteliğinde. “Geceleyin Kütüphane”, George Steiner’in “okumaya yazılmış bir aşk mektubu” sözleriyle övdüğü Médicis ödüllü “Okumanın Tarihi” ile aynı gelenekten: Kütüphanelerin uygarlığımızda oynadığı kritik rolün sürükleyici öyküsünü ele alıyor. Hayalet Şehir/ Patrick McGrath/ Çeviren: Lale Akalın/ Can Yayınları/ 182 s. Amerikalı romancı Patrick McGrath, üç anlatıdan oluşan “Hayalet Şehir”de, New York’a ruhunu veren üç dönemden birer öykü anlatıyor. “Darağacının Kurulduğu Yıl”da, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nda New York’u kuşatan İngilizlere başkaldırdığı için idam edilen bir annenin öyküsü oğlunun gözünden dile getiriliyor. “Julius” adlı öykü, ticaretin baş döndürücü bir hızla geliştiği 19. yüzyıl New Yorku’nda geçiyor. Acımasız bir tüccarın oğlunun, babasının kente akın eden göçmenlere karşı önyargıları yüzünden, tutkuyla sevdiği kıza kavuşamayışının hikâyesi anlatılıyor. “Yıkıntı Alanı” ise bir 11 Eylül öyküsü. Dünya Ticaret Merkezi’nin yerle bir edilişinin yarattığı derin travma, bir psikiyatrla ile bir hastayı yüz yüze getiriyor. ? SAYFA 45 CUMHURİYET KİTAP SAYI 977