05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

münist fikirleri yaymaya, kitlelere aşılamaya tam anlamı ile elverişli bir biçim ve yapı taşımaktadır. (...) Komünist manifestosunda yer alan tüm iddialar, propagandalar bugün de komünistler tarafından siyasi mücadelelerinde kullanılmaktadır. (...) Komünizmin zaferini dünyanın her ülkesinde gerçekleştirme, sağlama amacı ile yazılan ve komünist ideolojiyi temelleri ile içeren bu metnin Türkçeye çevirilip yayınlanması, komünist propagandası mahiyeti taşır...” Prof. Dr. Necati Mumcu, Prof. Dr. Önder Arı ve Doç. Dr. Köksal Bayraktar tarafından hazırlanan ve 15 Mart 1984’te mahkemeye sunulan bilirkişi raporu ise, Komünist Manifesto’yla ilgili iki farklı görüş ve yaklaşımı sunmakla yetinmesi ve anlaşıldığı kadarıyla kapsamlı bir incelemenin ürünü olması açısından çok daha ilginç. Yine hiçbir yorumda bulunmadan, kısaca aktarmak isterim. Bu üç imzalı bilirkişi raporunun başlangıcında Manifesto’daki görüş ve savların bir özeti verilmekte, metin ana çizgileriyle özetlenmekte, daha sonra da, “Kitabın yukarıda inceleniş biçimi doğrultusunda TCK. 142/1. maddesinin ihlal edilip edilmediği hususunda farklı görüşler ileri sürülebilir,” denilmektedir. Bilirkişilerin sunduğu bu farklı görüşlerden ilkine göre, Komünist Manifesto, dünyanın farklı üniversitelerinde okutulan “doktrin dersleri, siyasal düşünceler tarihi ve istisadi doktrinler dersleriyle ilgili olarak yardımcı öğretim malzemesi biçiminde kullanılmak üzere öğrencilere dağıtılan bibliyografya listelerinde” yer almaktadır. Ülkemizde ise Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ve Prof. Dr. Mükerrem Hiç’in kitaplarında “aynı esere ait referans, geniş izahat” bulunmaktadır. Dolayısıyla, “Bu eser, düşünce tarihi derslerinde kaynak olarak kullanılan bir eserdir.” Bilirkişi kurulu, Manifesto’ya ilişkin ilk görüşü şöyle sonuçlandırmıştır: “Bu yönden kitap, sosyalizmin ve Av rupa’daki sosyalist ve komünist hareketler içerisinde yer alan çalışmaları, partileşme ve örgütleşme olaylarını açıklayan bir eser özelliğindedir. Nitekim kitapta, burjuvazinin nasıl geliştiği, tarihsel süreç dikkate alınarak ortaya konulmakta ve komünistlerin hedefleri belirlenirken bunların sabit muta [değişmez veriler] olmadıkları vurgulanmaktadır. Bu yönleri ile kitabın TCK. 142/1. maddesinin sınırları çerçevesine girmeyeceği ileri sürülebilecektir.” Aynı bilirkişi kurulunun mahkemeye sunduğu ikinci görüş ise şöyledir: “...kitapta TCK. 142/1. maddesinde yer alan sosyal bir sınıfın zorla ortadan kaldırılması ya da sosyal bir sınıfın diktatoryasının kurulması şeklinde ifade edilmiş marksist rejimin ana öğelerinin belirlendiği, bunların burjuvazinin zorla alaşağı edilmesi, mülkiyetin, özel mülkiyetin zorla kamulaştırılması ve zor, şiddet yoluna başvurulması hususlarının teşkil ettiği; kitabın arka kapağında bu kitabın proletaryaya ışık tutan, yolunu aydınlatan bir eser olduğunun belirlenmesi ile sadece bilimsel ve tarihsel bir değer taşımadığı ve fakat bugünkü toplumumuza da uygulanması imkânı olan düşünceleri içinde bulundurduğu intibaını veren bir kitap olduğu hususları ileri sürülebilir ve bu açıdan TCK. 142/1. maddesinin ihlal edildiği ileri sürülebilir.” Sözün kısası, bilirkişiler, Komünist Manifesto’nun, hem TCK’nın 142/1. maddesinin sınırları içine girmeyebileceğini, hem de aynı yasa maddesini çiğnediğinin ileri sürülebileceğini söylemektedirler. Nitekim, raporun sonunda, bilirkişi kurulu üyelerinin “bu karşıt düşünceler üzerinde uzun süre tartıştıkları ve en doğru hareket tarzının mahkemeye durumu arz etmek ve her iki görüşü de ortaya koymak şeklinde tezahür edeceği hususunda karara vardıkları” belirtilmektedir. Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından 1843’te Paris’te yazılmaya başlanan ve 1848’de Brüksel’de yayımlanan “Komünist Partisi Manifestosu”na ait elyazması. Savunma avukatları Gülçin Çaylıgil, Ziya Nur Erün ve Öznur Gündoğdu ise, bilirkişi raporlarına karşı görüş ve eleştirilerini mahkemeye yazılı olarak ilettikten sonra, 4 Temmuz 1984 tarihli savunmalarında, Komünist Manifesto’nun bilimsel bir yapıt olduğunu açıklamışlar, 142. maddeyi demokrasinin temel ilkeleri açısından değerlendirmişler, 142. maddedeki suçun ancak “özel kasıt” ile işlenebileceğini, bu kastın kanıtlanmasının zorunlu olduğunu ortaya koymuşlar, böylesi bir kasıt unsuru bulunmadığı ve geçerli kanıtlarla da kanıtlanamadığı için 142. maddedeki suçun oluşmadığını belirtmişlerdir. Yalnızca düşünce özgürlüğünün savunulması açısından örnek bir nitelik taşıdığı için değil, Türkiye’nin yakın geçmişinde düşüncelerini açıklayan, bilimsel sosyalizmin temel yapıtlarını dilimize çeviren aydınların neler yaşadıklarını hem genç kuşaktan okurlara, hem de genç kuşaktan hukukçulara iletebileceği için de, söz konusu savunmaya burada elden geldiğince yer vermenin yararlı olacağını düşündüm. İşte savunmadan bazı bölümler: “...Marksizm, bir dünya görüşü, bir felsefe, bir bilim, kısaca bir öğretidir. Bu nedenle de üniversitelerde öğretilen bir araştırma konusudur. Marksizmin yaratıcısı, kuramcısı bu iki düşünür ve bilim adamının eserleri, bu arada Komünist Manifesto elbette ki üniversitelerde bir bilim konusu olarak incelenecektir. Kitap, Marksizmi, onun temel felsefesini anlamak için gerekli olan ana belgelerden biridir. Günümüzde tüm dünya üniversitelerinde ekonomik ve sosyal düşünceler tarihi incelenirken Komünist Manifesto’ya başvurulur, ileri sürdüğü düşünceler açıklanır, eleştirilir. Eser, bilimsel sosyalizmi inceleyecekler için başvurulacak bir ilk kaynak, bir temel belgedir. “...Müvekkilimizin eylemi, bu bilimsel kitabı olduğu gibi, hiçbir değişiklik yapmadan, kendinden bir şey katmadan yabancı bir dilden Türkçeye aktarmaktır. “Kitabın çevirisinin yapıldığı dönemde yürürlükte olan 1961 Anayasasına göre, düşünce açıklama özgürlüğü sınırsız bir nitelik taşıyordu. Bugün de düşünce açıklama özgürlüğünün sınırsızlığını, 1982 Anayasasının kabul ettiği demokratik sistemin niteliğine göre savunmamız gerekir. Eğer siyasal sistemimizin adı demokrasi ise, bu özgürlüğün de sınırsız olduğunu kabul etmek zorunluluğu vardır. “Demokrasi diyaloğa dayanan ‘çoğulcu’ bir sistemdir. Bir sistemin demokratik nitelik taşıyıp taşımadığının ölçüsü, düşünce açıklama özgürlüğüne sınır getirip getirmediğine bağlıdır. “Sınırlı düşünce açıklama özgürlüğü, eşitlik kuralına da aykırıdır. Ancak her düşüncenin açıklanmasına eşit olanak sağlanırsa, diyalog kuralı da geçerli olabilir. Belirli düşüncelerin açıklanmasına sınır konulursa, demokrasi ‘kısmîci’ bir 1 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Cihan Çabuk/ Siyah Beyaz Yayınları/ 74 s. 2 Komünist Manifest/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Hazırlayan: G. Doğan Görsev/ Daktylos Yayınevi/ 110 s. 3 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Yılmaz Onay/ Evrensel Basım Yayın/ 88 s. 4 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Rekin Teksoy/ Oğlak Yayınları/ 72 s. 5 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Cenap Karakaya/ Sosyal Yayınlar/ 182 s. Engels (1864) 1 2 3 6 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Erkin Özalp/ Yazılama Yayınları/ 92 s. 7 Komünist Manifesto/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Levent Kavas/ İthaki Yayınları/ 166 s. 8 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Cihan Çabuk/ Mephisto Yayınları/80 s. 9 Komünist Manifesto/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Nail Satlıgan, Olcay Göçmen, Şükrü Alpagut, Tektaş Ağaoğlu/ Yordam Kitap/ 304 s. 10 Komünist Manifesto ve Komünizmin İlkeleri/ Karl Marx, Friedrich Engels/ Çeviren: Muzaffer Erdost/ Sol Yayınları/ 224 s. 4 5 6 Karl Marx 11 Komünist Parti Manifestosu/ Karl Marx, Friedrich Engels/Çeviren: Dünya Armağan/Gelenek Yayınları/86 s. 7 8 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 978 SAYFA 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear