Catalog

? redeyse her alanda kalem oynatmış, çağın önemli yazar ve düşünürlerindendir. Ajdukiewicz’in “Felsefeye Giriş” kitabı, bir dizi yanıtın savunuculuğunu yapmak yerine, okuyucuyu felsefede sorulan temel sorunlarla ve bu sorulara verilen yanıtlarla tanıştırmayı amaçlıyor, Ada Avrupası’nın felsefe geleneğine yabancı kalmış olan diyalektik materyalizm ve fenomenoloji gibi öğretilere öncelik veriyor. Aşk ve Şehvet Üzerine 1/ Theodor Reik/ Çeviren: Ali Kılıçlıoğlu/ Say Yayınları/ 400 s. Theodor Reik’ın “Aşk ve Şehvet Üzerine”sinde çiftlerin aşk hayatı, cinsellik, evlilik, annebabalık ve erkeklik ile kadınlığın gizli doğası tartışılıyor. İki kitap halinde yayımlanan yapıtın “Romantik ve Cinsel Duyguların Psikanalizi” adlı birinci kitabında, Reik’ın Freud’la hesaplaşması yer alıyor. Aşk ve şehvet, temel dürtüler ekseninde masaya yatırılıyor; mazoşizmin sosyal, dinsel ve kültürel yönleri anlatılıyor. “Cinslerin Duygusal Farklılıkları” adlı ikinci kitapta ise bekârlık, erkeğin evlilikten kaçması, kadın ve erkeğin evlilik bağını kabul etmekteki korkuları ile cinslerin duygusal farklılıkları ele alınıyor. Orta Asya’dan Toroslara Gülnar/ F. Saadet Bilir, Ali F. Bilir/ Etik Yay./760 s. “Birlikte Gülnar’ın bütün köylerini gezdik. Yaşlı, birikimli, söz ustası insanlarla; halk kaynağından gelen alçakgönüllü bilgelerle konuştuk. Derya o kadar zengindi ki!.. Gördüklerimiz, duyduklarımızla büyülendik. Bu çalışmaya neden daha önce başlamadık diye yakındığımız oldu. On yıldan çok sürdü araştırmamız. Yazıya geçirilmesi ise bir buçuk yıl aldı.” Bu kitapta F. Saadet Bilir ve Ali F. Bilir Mersin’in Gülnar yöresiyle ilgili bir araştırma sunuyor. Türkiye’de Sendikal Kriz ve Sendikal Arayışlar/ Derleyen: Fikret Sazak/ Epos Yayınları/ 296 s. Sendikal bir krizin yaşandığı konusunda artık herkes fikir birliği içerisinde. Peki, bu krizin merkezinde “kim” ya da “hangi umurlar” yer almaktadır? Kriz egemenler karşısında geliştirilmeye çalışılan politikanın krizi midir? Kriz sendikacıların krizi midir, yoksa sendikal hareketin krizi midir? Kriz, sermaye sahiplerinin ve tabii egemen bir kütle olarak emperyal devlet politikalarının kaçınılmaz sonucu mudur? Krize verilecek cevap geleneksel sendikal politikalarda temelli değişimleri mi esas almalıdır? Krize verilecek cevap ulusal ölçekte mi olmalı, yoksa enternasyonalist emekçi/proleter dayanışmasının çeşitli biçimlerini mi temel almalıdır? Bu kitap, sendikal krize ve sendikal krize ilişkin sorulara “değişik cephelerden” cevaplar arıyor, fakat aynı zamanda sendikal hareketin/emekçi mücadeSAYFA 34 lelerin tarihine ve mevcut durumuna ilişkin açık tespitlerde bulunuyor. Çoksesli Batı Müziği/ İlke Boran, Kıvılcım Yıldız Şenürkmez/ YKY/ 318 s. Bu kitapta çoksesli Batı müziği tarihi, Antik Yunan’dan bugüne uzanan süreç içinde, genel hatlarıyla sunulmuş. Belli başlı dönemler, önemli besteciler ve yapıtları, müziğin karmaşık konuları yalın bir dille açıklanmaya çalışılmış, Batı müziğinin bir bütün içinde anlaşılmasına çaba gösterilmiş. Kitapta ayrıca, Türkiye’de modernleşme sürecinde çoksesli müziğin gelişimine, öncü bestecilere ve yapıtlarına da kısa bir yer verilmiş. Türkiye’de Vatandaşlık/ Birol Caymaz/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 170 s. XIX. yüzyıldan bugüne vatandaşlık olgusu, modernleşme sürecinde ortaya çıkan sosyal, ekonomik ve siyasal dönüşümlere bağlı olarak değişmekte ve her aşamada yeni tanımlamalara ihtiyaç duymaktadır. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Birol Caymaz, bu çalışmasında bir yandan Türkiye’de ulusdevletin kuruluş sürecinde şekillenen resmi vatandaşlık anlayışını dönemin “yurt bilgisi” derslerinden hareketle inceliyor, diğer yandan bugün vatandaşlığın vatandaşlar için ne anlam ifade ettiğini, söz konusu statünün nasıl algılandığı ve yaşandığını “sıradan” vatandaşlarla yaptığı mülakatlar ışığında değerlendiriyor. Önemli Not!/ Orhan Kemal/ Everest Yayınları/ 356 s. “Önemli Not!”ta, Orhan Kemal’in hem düzyazıları hem de yarım kalmış iki yapıtı bulunuyor. Everest Yayınları, Orhan Kemal’in daha önce yayımlanmış yapıtlarını da yeniden okuyucuyla buluşturuyor. Yayınevi ilk olarak, yazarın “Gurbet Kuşları” ve “Müfettişler Müfettişi” adlı romanlarının yeniden basımını yaptı. Kıbrıs’ta Enosis ve Taksim Politikalarının Sonu/ Mehmet Hasgüler/ Alfa Yayınları/ 506 s. “.... Kendi doğduğu toprakların tarihini ve bugününü siyasi tarih ve sömürgecilik alanlarındaki uzmanlığının da imbiğinden geçirerek derinlemesine araştırmış, şimdi elinde tuttuğunuz kitapta yıllar boyu emek ve göz nuru harcadığı bu tarihi bir sentez halinde okura sunmuştur. Ama bu kitabın yazarının ‘Kıbrıs sorunu’nu kavrayışı sadece kitaplardan, arşivlerden, belgelerden gelmiyor. Hasgüler, hür eşeklerin memleketi Karpaz’ın Kıbrısı’ndandır. Namık Kemal’in hapsedildiği zindanın memleketi Mağusa’nın Kıbrısı’ndandır. Lefkoşa’nın, Lefke’nin, Girne’nin Kıbrısı’ndandır. Kıbrıslıların o güzelim Kıbrıs şivesi ile konuşur. Samson darbesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adanın kuzeyine yerleşmesi esnasında dokuz yaşındadır ve memleketinin ortasından ikiye bölünmesini, bir gece evvel birbirine ‘yasu’ ve ‘merhaba’ demiş insanların bir gün sonra birbirini boğazlamasını bir çocuğun gözünden görmüştür” diyor Sungur Savran. Kitabının güncellenmiş bu baskısında Mehmet Hasgüler, Kıbrıs sorununu ele alıyor. Büyücü/ Yiğit Okur/ Can Yayınları/ 280 s. “Sevişmeye odaklanmış bu gizli buluşmalar, giderek sohbetlere dönüşmeye başlamıştı. Arkadaşlık duygusu öne çıkıyor, çılgınca sevişmeleri arkadaşlıklarına serenat düzeyinde kalıyordu.” Yiğit Okur, “Büyücü”de, mesleklerinden başka dünyası olmayanları, her şeye meslek gözüyle bakan kavruk yaşamları kazıyınca, altından bütün renkleriyle saf insan çıktığını gözlemliyor. Öbür romanlarında olduğu gibi gene mizah yüklü anlatımıyla güldürüp düşündürüyor. Gene hüzne kahkaha giydiriyor. Müşteri Haklıdır/ Muhsin Salman/ Kora Yayın/ 126 s. “‘Müşteri Haklıdır’ın en önemli özelliği neredeyse tümünün kurmaca değil, gerçek yaşamdan derlenmiş olmasıdır.’ Müşteri Haklıdır’ bu yanıyla hepimizin, her gün tanık olduğu çürümenin, çarpıcı bir belgesidir: Tarihe düşülen bir nottur. Bu belgede yozlaşmadan farklı dozla nasiplenmişler kadar, saf, temiz ve masum insanların öykülerini de bulacaksınız. Belki bazı öykülerde kendinizi görecek; hatta başınızdan geçen bir başka öyküyü anımsayacaksınız... Kimi kez acı bir tebessüm belirecek dudaklarınızda. Kimi kez kahkahalar... Bu kitabın içerisinde; iplere dolaşmış bir kediye rastlamayacaksınız ama kedilerin etkisini de görmüş olacaksınız!” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Mutfak Cadısı/ Annette Blair/ Çev.: Ruken Kara/ İstiklal Kitabevi/ 406 s. Yakın döneme dek cadılık davalarıyla modern zamanları tersine çeviren Salem kenti, bu kez, kötülük yapan, insanları şeytana yaklaştıran, cazibesine karşı konulmaz cadılarının yerine, insanı yine büyüleyen, ama yaşama da bağlayan tatlı cadılar çıkarıyor okurun karşısına. “Mutfak Cadısı”nda, Salem’in en çekici mutfak cadısı olan, ancak yemek yapmayı bilmeyen genç ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 894