Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B U L M A C A 1 J 2 D 3 G 4 F 5 D 6 L 7 A 8 İLKER MUMCUOĞLU F 9 K 10 C 11 D 12 L 13 C 14 E 15 F 16 B 17 L 18 B 19 B 20 B 21 B 22 A 23 A 24 L 25 D 26 B 27 E 28 L 29 E 30 F 31 A 32 K 33 C 34 L 35 L 36 G 37 L 38 H 39 G 40 L 41 K 42 L Feyza HEPÇİLİNGİRLER 7 Mart Çarşamba Türkçe Günlükleri bir konuşma yaparım. Bu sayede, bölümün öğretmenleriyle tanışıklıktan öte bir yakınlık, güzel bir dostluk oluştu aramızda. Bu yıl ve bugün ilk kez dil konusunda değil, edebiyat konusunda, “Kurmaca türleri ve yaratım süreci” hakkında konuştum. İyi geçti. Üniversitenin çok önemli yayınları olduğunu, hediye edilen Yayın Kataloğu’ndan öğrendim. Atilla Özkırımlı’nın Türk Dili Dil ve Anlatım ve Astrid Menz ve Christoph Schroeder tarafından derlenen Türkiye’de Dil Tartışmaları adlı kitaplarını ise yol boyunca elimden bırakamadım; dönüşte de bırakamadım. Hâlâ elimde. 43 I 44 K 45 E 46 F 47 F 48 D 49 F 50 A 51 I 52 F 53 B 54 G 55 I 56 C 57 H 58 E 59 D 60 K 61 C 62 C 63 E K 64 J 65 C 66 D 67 D 68 K 69 H 70 F 71 H 72 C 73 F 74 A 75 F 76 K 77 B 78 E 79 G 80 H 81 C 82 E 83 F 84 B 85 G Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Mustafa Ocak’ın, 1995 yılında kazandığı şiir ödülünün adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı yazarın “Geçmiş Zaman Siluetleri” adlı ilk şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: "G/79" harfi ipucu olarak yerine konmuştur. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. İlk İslam halifesi Ebubekir’in unvanı. 50 23 22 7 74 31 B. “... Kar Yağıyor” (Şule Gürbüz’ün bir şiir kitabı). 20 16 84 53 19 77 21 26 18 C. Güz rüzgârı. 33 56 65 10 62 72 81 13 61 D. Kabul etmeme, 48 25 59 5 66 67 11 2 E. “Deniz ...”(Victor Hugo’nun bir romanı). 63 78 14 58 82 27 45 29 F. Lev Tolstoy’un bir romanı. 15 52 30 49 73 47 70 83 75 4 46 8 17 6 12 37 28 24 34 35 40 42 1 64 K. “Ertem ...”(sinema yönetmeni). 60 9 32 68 76 44 41 L. Orhan Kahyaoğlu’nun yöneticiliğini yaptığı şiir dergisi. G. Ege Denizi’nde, Yunanistan’a bağlı bir ada. 36 39 3 54 85 H. İşlediği bir günah ya da suçtan pişman olarak bir daha yapmamaya karar verme. 71 80 57 38 69 I. Uluslararası Para Fonu. 51 55 43 J. Neodimin simgesi. urtlar Vadisi’nin yasaklanmasını, yayın özgürlüğüne konan bir sansür diye görenler var. Hiçbir zaman sansürden yana olmadım; ama bu yasağın konmakta çok geç kalındığı kanısındayım. Çok daha önce, bütün Türkiye Kurtlar Vadisi’ne dönmeden önce, yayından kaldırılmalıydı bu dizi; hatta hiç yayımlanmamalıydı. Şimdi kurtların bu vadide kimlerin canına, kimlerin malına kastettiğini okumaya yetişemiyoruz. Her gün onlarca cinayet, onlarca gasp… Zevk olsun diye adam öldürenler kol geziyor artık bu vadide. Zeynep Gültekin yüksek lisans tezi yapmış. Neler varmış Kurtlar Vadisi’nde: 145 küfür ve hakaret, 131 dolaylı küfür, 174 tehdit, 149 dolaylı tehdit, 411 öldürme, 152 yaralama, 110 işkence, 111 silahlı çatışma. Kurtlar Vadisi’nin yaptığı en kötü şeyin “şiddeti meşrulaştırmak”, “şiddet yapanları aklamak” olduğu söyleniyor. Yalan mı? Kimi gazetelerimizin “vahşet” ve “dehşet” olaylarını sevimli gösterme çabası da bundan mıdır acaba? Bir baba, kredi kartı borçlarını ödemek için istediği parayı vermeyen kızını öldürmüş. “Baba öz kızını ‘kart’letti” diye vermiş gazete bunu (Takvim, 26 Şubat 2007). Kart yüzünden işlenmiş ya cinayet; “katletti”yi “kart” sözcüğüyle birleştirip şirinlik yapılmış. Aynı haberin “Baba yadigarı ölüm” başlığıyla verilmişi de var. Yadigâr (Böyle yazılır; düzeltme ^ işaretiyle) “Bir kimseyi, bir olayı hatırlatmak üzere verilen ya da onlardan kalan şey” demek. Baba eliyle gelen ölüm, babadan yadigâr mı olurmuş? Bir şoförün önünü pompalı tüfekle keserek otomobilini çalan, ardından polis barikatına çarpan, sonra güvenlik güçleriyle çatışan adam da pek sevimli bulunmuş; “çılgın” diye nitelenmiş. Onunla ilgili haberin başlığı da: “Gaspçı gaza geldi”. Gaza gelmek? “Dolduruşa gelmek, coşmak” demek. Bu kadar “masum” gösterme çabası niye? 10 Mart Cumartesi ahnisa Ermutlu soruyor: Hangi tümcenin noktalaması doğrudur? *Borçlarını ödeyebilmek için her şeyini sattı; evini, arabasını, yazlığını *Borçlarını ödeyebilmek için her şeyini sattı: evini, arabasını, yazlığını... *Borçlarını ödeyebilmek için her şeyini sattı: Evini, arabasını, yazlığını Ortadaki; yani ikinci tümcenin noktalaması doğru. İlk tümcede “her şey” dendikten sonra o şeyler sayılacağına göre, konması gereken işaret noktalı virgül değil, iki nokta. Noktalı virgül, aralarında anlam ilişkisi süren tümceleri bağlamakta kullanılır. Örnekler verildiğinde kullanılması gereken işaret, iki nokta. Tümcenin sonuna kesinlikle bir noktalama işareti konmalıdır. Hangisini hak ediyorsa o. Hiçbir tümce işaretsiz bırakılmaz. Burada, sayılan üç şeyden başka şeylerin de satılmış olabileceği anlamını kazandırmak için, “ve benzeri”, “ve devamı” anlamı verecek olan üç nokta kullanılmalı. İki noktadan sonra gelen bölüm bir tümceyse büyük harfle başlanır. Örneğimizde olduğu gibi, tümce değilse, yalnız örnekler sıralanıyorsa büyük harfle başlamak gerekmez. Ş Yine 10 Mart Cumartesi 8 Mart Perşembe B 891. sayının çözümü: A. GOLDİNG, B. ÜÇ KADIN, C. NAMİ, D. DAYAMA, E. ÜÇLER YEDİLER KIRKLAR, F. ZUM, G. DÖTTİNGEN, H. ÜÇ, I. ŞIKIDIM, J. LÖK, K. EMA, L. RAHMİ, M. İBDA. Şiir: “kim çaldı gözlerimden güneşi,/ dudaklarımdan narı, kim çaldı?/ Gemi battıkça dökülüyor her yanım.” u heyecanı tahmin etmiştim; ama bugün Sırma Köksal’da somutlaşmış biçimini gördüm. Everest Yayınları adına Orhan Kemal’in bütün kitaplarının yayın hakkını almaktan çok mutlu, çok da heyecanlıydı. Everest, her ay iki Orhan Kemal kitabı yayımlayacak. Çünkü yayın hakkı alınan kitaplar kırk tane kadar. Sevgili Gül Bakioğlu da bana verilmek üzere, Alfa Yayınları’nın hazırladığı iki küçük, güzel, renkli, resimli, hediyelik kutu bırakmış. Birinde, doğumunun 125. yılını kutlamak üzere Atatürk için hazırlanmış, her birinin üzerinde Atatürk’ten bir özdeyiş bulunan 60 tane fotoğraflı kart ve bir kitapçık var. Kartlar çok güzel, kimileri hafifçe renklendirilmiş fotoğraflar çok güzel, özdeyişler ise sunuda dendiği gibi, “yolumuza ışık tutan özdeyişler”. İkinci kutu, 2007’nin “Dünya Mevlana Yılı” ilan edilmesi nedeniyle Mevlana için hazırlanmış. Onda da 60 beyit, 60 da minyatür var. Evde, sehpanın üzerinde duracak güzellikte kutular bunlar; üstelik şöyle bir açıp içine bakacak konuklara dünyalar sunan sihirli kutucuklar. B unu kimse sormadı. Ben açıklamak gereği duyuyorum. “Türkçe” sözcüğüne getirilen çekim ekleri kesmeyle ayrılmaz. Dil adları büyük harfle başlanarak yazılır; ama aldığı çekim eklerini kesmeyle ayırmaya gerek yoktur. Çok az bilinen bir dil adı söz konusu olduğunda, adın ekle karışmasını önlemek için kesme işareti kullanılabilir; bunun dışında, bilinen dil adlarına getirilen çekim eklerini ayırmak için kesme kullanmaya gerek yoktur. Kısaca, “Türkçe’ye, Türkçe’nin, Türkçe’de” diye değil, yazım kılavuzlarımızın da doğru saydığı “Türkçeye, Türkçenin, Türkçede” diye yazılmalıdır. 11 Mart Cumartesi G erekli bir çalışmayı Ali Püsküllüoğlu yapmış. Yazımında sıklıkla yanlışlık yapılan sözcükleri “yanlış / doğru dizini” olarak bir araya getirmiş. Milliyet’teki dil ve yazım yanlışlarını irdeleyen yazılarıyla birleştirip Onu Öyle Yazmazlar adıyla yayımlamış (Arkadaş Yayınları, Ocak 2007). Türkçeye çok emeği geçmiştir Ali Püsküllüoğlu’nun. Sayılamayacak kadar çok… Çok yaşasın; uzun yaşasın, sağlıklı yaşasın. ? feyzahep@gmail.com 9 Mart Cumartesi B ilgi Üniversitesi’nde Türk Dili bölümünün öğrencilerine hemen her öğretim yılında Türkçe konusunda Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 892 SAYFA 39