Catalog

SİHİRLİ DEĞNEK Çocuklar İçin Kitaplar Hazırlayan: Nilay Yılmaz Çocuk Yazını grubu... “Hani Her Şey Oyundu!” Çocuklarımız, giderek önlenemez bir hızla, şiddeti olumlayan görüntü ve yaşam tarzını benimseyerek, şiddet uygulamayı ve uygulanılmasını doğal ve sıradan bir olay olarak algılamaya başladılar. Amacımız, bu değişimin başlangıcı ya da nedenleri ne olursa olsun, tartışmak değil... Amacımız, çocuklara şiddetin çözüm olmadığını hissettirecek ve içinde şiddeti barındırmayan bir yaşam tarzını benimsetecek yazınsal metin ve görsel yapıtlarla küçük yaşta karşılaştırarak, empati / özdeşim kurmalarını, başka insanları anlamalarını, başkalarının özgürlüklerine ve yaşam haklarına saygılı olmalarını içselleştirmelerini sağlamaktır. Biz sanatçıların, bu toplumun çocuklarına verebileceğimiz en etkin katkı, ancak özgün yeteneğimizin doğrultusunda olabilir. Bu nedenle, öykü, masal, şiir, illüstrasyon, her ne tür olursa olsun, sanatın olanaklarını kullanarak, 812 yaş çocuklara seslenen bir antoloji hazırlamayı hedefliyoruz. Hazırlamakta olduğumuz antoloji, bu amaca uygun yapıt verebilecek herkese açıktır. Yapıtları, antoloji kurulu tarafından yaşa ve amaca uygunluğu incelenmek üzere, şu adrese yönlendirilmelidir: aytul@levi.com.tr (Bu antoloji, Çocuk Yazını grubunun bir çalışmasıdır) da toplanmış… Böyle bir olanağın yaratacağı bilimsel, teknolojik ve sanatsal açılımları düşünmek bile heyecan verici!.. Çok zaman ve emek gerektirecek. Ama neden olmasın? Haydi, hemen, şimdi! www.biltek.tubitak.gov.tr / bteknik@tubitak.gov.tr (Tel: 0312 468 53 00 / 4912) Tatil geldi hoş geldi... Simya sevenler için... Yakında Nina’nın maceralarının filmini de izleyeceğiz. * "Altıncı Ay’ın Kızı Nina", Moony Witcher, Neden Kitap Yayınları (10+ yaş) Arkadaşlığa önem verenler... Lilli ve Marlen’in yaz tatili macerası... * "Arkadaş Dümeni", Christine Nöstlinger, Günışığı Kitaplığı (12+ yaş) Zamanın değerini bilenler... * "Momo", Michael Ende, Kabalcı Yayınları (ilkgençlik) Robinson’u tanımayan var mı?.. Bir gün Robinson’un yazarı Daniel Defoe ile karşılaşsaydınız... * "Robinson Ölmemeli", Friesrich Forster, Can Yayınları (7+ yaş) Alfabeyi yeni öğrenenler... Şiirle ve hayvanlarla dolu bir alfabeyi tamamlamaya ne dersiniz? * "Eksik Alfabe", Süreyya Berfe, Tudem Yayınları (7+ yaş) Lam lim lukara, çam çim çukara, Tiri miri tabra, Yamtirikabra! Böyle başlamış sihirli sözler. Yamtirikabra kim? "Papağan Masalı", Ayla Çınaroğlu, Uçanbalık Yayınları (814 yaş) Sihirli Çocuk Dergileri! Kırmızı Fare (http://www.mavibulut.com.tr) Ebe Sobe (http://www.ebesobe.com) Bilim Çocuk (www.biltek.tubitak.gov.tr/cocuk) MEKTUBUNUZ VAR! Aytül Akal "Prenses Biboş", Handan Derya, Morpa Yayınları, 2003 (812 yaş) Hayvan Hakları Derneği’ne: Sayın İlgililer, Geçenlerde okuduğum bir kitap beni uzun uzun düşündürdü. Hayvan hakları konusunda çok şey söyleniyor, hayvan sevgisinin yaygınlaşabilmesi için çok şey yapılıyor, ama yeterli mi? Acaba daha etkin yöntemler bulunamaz mı? Örneğin, öyküler aracılığıyla, hayvanlarla özdeşim sağlansa, onları sevmeyi daha kolay içselleştiremez mi insanlar? Hele ki bu özdeşim, çocuk yaştan başlatılabilirse… Prenses Biboş adlı kitaptaki öykülerin her biri, çevremizdeki bir başka hayvanın öyküsünü anlatıyor. Kuş, köpek, kedi, at, kuzu… Bu öyküleri okuyup da, hayvanları sevmemek olası mı? Yazarın öteki kitaplarının başlıklarına bir göz attım: Televizyondaki Köpek, Hayvan Dostları, Elma Kelebeği… Handan Derya üyeniz mi bilmiyorum ama, sanıyorum yazdığı kitaplarla hayvan sevgisini okurlarına duyumsatan ve hatta içselleştirmelerine en çok katkı verenlerden biri olmalı… Akıcı bir dille kurgulanmış öykülerin her satırı, yürekten gelen sevgi sözcükleriyle donanmış. Okudukça, yazarın içtenliğinin etkisiyle, siz de bağlanıveriyorsunuz kuşa, kediye, köpeğe… Belki de, hayvanları konu alan en güzel öykülerden bir demet bu; keşke çocuklar değil, yetişkinler de okusa… Hoşça kalın, ben kuşlara yem vermeye gidiyorum… Bir Hayvansever İYİ Kİ VARSINIZ! Temmuz ayı çook önemli! Kırmızıfare’nin 100. sayısı çıkacak! İyi ki varsın farecik! Kırmızıfare sayı 98 Yazıişleri Müd. Keriman Güldiken Mavibulut Yayınları, Birinci baskı: 1990 (5+ yaş) Keriman Abla! Kırmızıfare 1990 yılında doğduğuna göre, bil bakalım şimdi kaç yaşında? Ben hesapladım... ooooo, benden çok büyük. Bir sorum daha var: Bu farenin rengi hep kırmızı mıydı? Yoksa küçükken pembe idi de, büyüyünce mi kırmızı oldu? Ben Kırmızıfare dergisini çok seviyorum. Adı da, rengi de hiç değişmesin olur mu? Her ay dergiye öykü yazanlar, resimler yapanlar yorulsalar da, ben okumaktan hiç yorulmuyorum; daha çok öykü yazsalar, onları da okurum. Geçen gün çok sevdiğim bir yazarın çocukluk öyküsü yayımlanmıştı dergide. Okurken gözlerim yaşardı. Ne kötü şeymiş savaş; keşke hiç savaşmasa büyükler... Dergide en çok Sihirli Kaykay’a kızıyorum. Neden mi? Çünkü çok kısacık! Hemen bitiveriyor. Daha uzun olamaz mı? Fatih Erdoğan’a söyleyin, çabuk çabuk yapsın resimleri; bir ay beklemek çok zor. Kırmızıfare gibi çok güzel bir dergi daha var: Ebe Sobe. Ben onu da çok severek okuyorum. Ebe Sobe’de de Fatih Erdoğan imzalı çizgi bant var. Yoksa her iki Fatih Erdoğan da aynı kişi mi? Bilimoyun sayfasını da çok seviyorum, Diloyun’u da... Bütün bulmacaları şıp diye çözüp yolluyorum; ama yaramaz fare benim mektuplarımı yiyor mu nedir... Daha armağan kazanamadım ama belki bir gün bana da çıkar. Keriman Abla, senin de bir sayfan var dergide. Bize, okuduğun kitapları anlatıyorsun. Sen de kitap yazıyor musun, merak ettim. Öğretmenim dedi ki, internette www.binbirkitap.com diye bir sayfaya girmiş, orda senin kitaplarını da görmüş. Sana yine bulmaca çözümü yolluyorum... Bu kez kitap kazanan ben olur muyum ki? Bak, sana bir de şiir yazdım: Kırmızıfare Kurmacafare Öyküden şiire Ne çok şey var sende Bulmacamı çözüyorum Kitabımı bekliyorum A. A. (ilköğretim 2. sınıf) Nilay Yılmaz Kurtuluş Deresi Cad. No: 47 Bilgi Üniversitesi, Dolapdere/İstanbul nilayy@bilgi.edu.tr Tel: 0212 236 78 42 0212 311 51 82 Sihirli Dergi: Bilim Teknik! Bilim Teknik dergisi haziran ayında üçüncü baskısını yaptı! Gerçekleştirilen bilimsel atılımların, teknolojik ilerlemelerin 39 yıllık tarihini elinizde tutmak! Bu bilgi hazinesine sadece bir DVD uzaklığında olmak! Bilim Teknik dergisinin haziran sayısını almak ya da almak! Sihirli Değnek, bir dünya düşlüyor… Bir süre yayımlanmış ya da hâlâ yayımlanmakta olan bütün dergiler, gazeteler, kitaplar kendi veri bankalarını oluşturmuş! Arşivlerde tutulan tarihi belgeler elektronik ortama geçirilmiş… Onlarca, yüzlerce yılın düşünsel birikimi “tıpkıbasım” biçimde veri bankalarına aktarılmış… Bu bilgiler DVD ya da internet üzerinden ulaşılmaya hazır bekliyor... Ayrı ayrı veri bankaları ülke çapında bir veri havuzun KONUK SİHİRLİ DEĞNEK Mavisel Yener Yıldızlı Atlas Burhan Eren, Saklambaç Yayınları, 112 sayfa Resimleyen: Dağıstan Çetinkaya (8+ yaş) Çocuklar masal, öykü ve şiirleri severler de, ya denemeleri severler mi? Bunun yanıtını bulmak çok da kolay değil. Belki de bu yanıtı çocuklar için yazılmış deneme kitapları çoğaldığında alacağız. Ama, Yıldızlı Atlas’a ulaşabilmiş çocuk okurların "deneme" türünün tadını alacakları ve bu türün peşine düşecekleri kuşkusuz. Dağıstan Çetinkaya’nın fırçasından çıkmış renkli ve siyah beyaz resimlerin her biri tablo güzelliğinde. Kaliteli baskının da kitaba kattığı güzelliği göz ardı etmemek gerek! Burhan Eren, çocuk edebiyatı alanında verdiği ürünleri daha çok dergiler aracılığıyla çocuk okurla paylaşan bir yazar olmakla birlikte bu kez Yıldızlı Atlas adlı deneme kitabı ile ulaşıyor okuruna. Yıldızlı Atlas’taki yazılar; Rengârenk, Kısa Kısa Mektuplar, Sana Doğru adı verilen üç bölümde yer alıyor. Yazar her denemede farklı bir misket yuvarlıyor okuruna doğru. "Sana doğru yuvarladığım şu misket var ya; içinde biraz deniz, biraz gökyüzü, biraz güneş, biraz da ay var (s. 93)". Okura doğru yuvarladığı miskette kimi zaman yarım kalmış bir şiir, kimi zaman yeni ezberlenmiş bir şarkı var, kimi zaman da bir sokak var. Ama her zaman "hepimiz" varız! Bakın yazar bu ipucunu "Küçük Sesler" başCUMHURİYET KİTAP SAYI 855 lıklı metninde nasıl vermiş: "Kimi metinlerde seslerini duyar gibi oluruz yazarların ve şairlerin. Ağlayan, gülen, itiraz eden, kabul eden, konuşan ve susan seslerini… Sonra çevredeki sesler… Onlar da girer metinlerin içine. (s. 19)" Denemelerin felsefi damarı olduğu kadar kimisinde mizah damarı ağır basıyor. Hepsi de okura yazılmış açık birer mektup. Umulmadık, minik sürprizler de barındırıyor metinler. "Soğandaki ‘yumuşak G’yi ne zaman görseniz iki gözü iki çeşme… Gururlu olduğu için hiç şikâyetçi olmaz soğandan. Daha bir sürü kelimenin içinde dolaşır durur ‘yumuşak G’. Ama kimse bilmez, bir derdi vardır. Hiçbir kelimenin birinci harfi olamamıştır dilimizde. İşte budur bütün derdi ‘yumuşak G’nin. (s,45)" Yazarın "Kalbimiz Adımızdan Önce Gelir" adlı denemesinden tümcelere kulak verelim: "Kalbimizin büyüdüğünü hissederiz kimi zamanlarda. Dünyanın bütün güzelliklerini içine alacak kadar büyüdüğünü… O kadar büyür ki kalbimiz, sanki bütün denizler kalbimizin kıyısına vurur, bütün nehirler kalbimize doğru akar. Sanki bütün kuşlar kalbimizden havalanır gökyüzüne. Ve sonra o kadar büyür ki kalbimiz, adımızın ne olduğunu unutuveririz. Çünkü o zaman kalbimiz, adımızdan önce gelir!" Mustafa Ruhi Şirin’in "Çocukluğun Kozası" adlı kitabında söylediği gibi; "Edebiyat Çocuğun Keşfedebileceği Bir Kaledir!" Çocuğun kitaptan kitaba geçebilmesi için öncelikle kitapla dost olması gerekir. Yıldızlı Atlas’ı okurken bu yolda büyük adımlar atacak olan okur, yazarın dostluk konusundaki denemesini okuyunca bunun tam da "zamanında" bir dostluk olduğunu kavrayacak. "Vakitsiz dostluklar vardır. Bir peçete, bir kâğıt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerinizin. Zaten varsa dostluklar vardır sadece. Ekmek gibi, su gibi tanıdık geliyorsa size biri; o sizin dostunuzdur! (s. 34)" Ekmek gibi, su gibi tanıdık gelse kitaplar tüm çocuklara…? SAYFA 25