24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Penço Slaveykov/ Şiirler/ Çeviren: Ahmet Emin Atasoy ‘Şair, kuşlar gibi özgürce haykır...’ DELİFİŞEK “Yaşlı kadı, dişli kadı en sonunda gürledi: Delifişek bu köy için gerçek bir bela, dedi. Başka gençler de var ama, o çok farklı onlardan kalçasında tamburayla, yapılmış has çınardan. Sabah erken ince telden başlıyor delifişek, sonra sesi uzaklara koşuyor titreyerek; bu ses orda, uzaklarda, sardıkça yürekleri, orakçılar fırlatıyor orakla ellikleri. Kıvrak horon oluşuyor ve coşuyor anında, çiğneniyor altın buğday ayakların altında. Öğlen geçmiş, delifişek hâlâ devam ediyor, o çaldıkça işler sanki daha da ters gidiyor: çamaşırcı genç gelinler büyülenip derede unutuyorlar tokacı da, kirli giysileri de, horon varken, kan kaynarken, kim tutar ki onları, sel de gelse, götürse de bütün çamaşırları... Akşam olmuş, delifişek hep delilik peşinde Bulgar şiirinin yenileşip modernleşmesinden söz edildiğinde akla ilk gelen ad, Penço Slaveykov’un (18661912) adıdır elbet. Babası (Petko Slaveykov) da şair ve seçkin bir toplumcu olan bu ünlü edebiyat ve sanat emekçisi Tryavna kasabasında dünyaya geldi. Laypsig’de edebiyat ve felsefe öğrenimi gördü (18921898). Sofya’da Ulusal kütüphane’de ve Ulusal Tiyatro’da uzun bir zaman müdürlük yaptı. Bazı kırgınlıkları nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İtalya’nın Komo Bruante kentinde öldü (1912). Avrupa’da kaldığı yılları çok iyi değerlendiren şair, başta Alman edebiyatı olmak üzere, tüm Batı ülkeleri edebiyatlarını yakından tanıma fırsatı buldu ve böylece dünya şiirinin nabzını da yakalamış oldu. Öğrendiklerini çeşitli yazılarla Bulgar okurlarının dikkatine sundu, ülke edebiyatının eksiklerini belirtti, izlenmesi gereken yolları gösterdi ve birbirinden ilginç öneriler getirdi. Özellikle Misıl (Düşünce) adlı edebiyat, sanat ve felsefe dergisinde (18921909) çıkan nefis yapıtlarıyla Bulgaristan kültür ve edebiyatının modernleşmesi, Bulgarcanın zenginleşmesi ve şiir dilinin gelişmesi yönünde çok büyük katkılarda bulundu. O, ayrıca, Aleko Konsatantinov, Peyu Yayorov, Petko Todorov gibi dünyaca ünlü Bulgar yazarlarının gelişmesinde belirleyici bir rol oynadı, yetişen genç yeteneklerin her zaman yanlarında oldu, onlardan hiçbir desteği esirgemedi. Yaşamının sonuna değin Avrupalı edebiyat, sanat ve kültür adamlarıyla yakın ilişkilerini sürdüren Penço Slaveykov’un birçok şiirinin yabancı dillere de çevrildiği, hatta (bazı kaynaklara göre) 1912 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday olarak gösterildiği bile iddia edilmektedir. Basılış yıllarına göre şairin başlıca şiir kitapları şunlardır: Epik Şiirler (1896), Kuruntular (1898), Mutluluk Düşü (1906), Kutsanmışların Adasında (1910), Kanlı Destan (1911). nineleri hoplatıyor ocakları başında; yaşlı kalpler kıpır kıpır bu genç sese dalıyor, ateş sönüp yemek yine yarı pişmiş kalıyor!” “Yaşlı kadı, dişli kadı en sonunda gürledi: Delifişek, tamburanla karşıma bir geç, dedi. Ha görelim bu seninki ne biçim mucizedir, yaşlıyı genç, genci deli yapan şey acep nedir. Tamburayı düzenlerken delikanlı cin gibi, yaşlı kadı sakalını okşuyor ciddi ciddi; o çılgın el çılgın tele vurur vurmaz mızrabı bıyığının uçlarını yokluyor yaşlı kadı; onu bile şaşırtan şey birdenbire oluyor yaşlı kalbe erkekliğin alevleri doluyor; delifişek başlamadan o en çılgın havaya yaşlı kadı horon tepip başlıyor haykırmaya; bir koçyiğit coşkusuyla sarsıyor kutsal yeri yere düşüp dağılıyor hokkası, kalemleri ve arzuhal torbaları duvarlardan art arda kuşlar gibi uçuşuyor sis içinde bir anda... Durma çal ey delifişek, çal ki dünya eğlensin, Tanrı’nın bir lütfudur bu, yaşlı kadı neylesin! Öyle çal ki yaşlıyı genç, genci deli et, durma, seninkisi mucizedir, akıl sır ermez buna. (Epik Şiirler’den, 1902) SARMAŞ DOLAŞ Süzüm süzüm bir Kartopu ıssız sahil boyunda, bir Çınar’ın gür dalları kartopunun boynunda. Güç topladım ben onların gölgesinde bir zaman ve sırrını öz sesiyle Kartopu’nun ağzından duymuş oldum yaprakların hüznünü duya duya: “Kız olarak doğdum ben de bu yalancı dünyaya. Sevecen bir güneş beni göklerden selâmlardı ah, benimse yüreğimde başka bir güneş vardı! Hem bu güneş ne bir gökte, ne de fazla yüksekteydi yan komşunun evindeydi, gözleri de hep bendeydi. İvo bana oracıktan açardı hep yüreğini, ben dinlerdim, dinledikçe basardı hüzün beni: “Aşkım benim, ilk gözağrım, acı nereye kadar, babam, anan aşkımıza kara çalı olmuşlar. Gerçek sözle, gerçek aşktan dönülür mü geriye? İki gerçek âşık kalbi ayırmaz ölüm bile!” Sözleri tatlıydı gerçi, ama gerçek çok acıydı, sağ oldukça kavuşmamak alnımızın yazısıydı... Akşam üstü dönüyorken bakraçlarla çeşmeden birikmiş insanlar görmüş, telaşla koşup gelen, mahallenin göbeğinde, İvo’ların önünde, “Zavallıcık, diyorlardı fısıltılar halinde, neydi acep o bıçağı tam kalbine saplatan!” ürperdim ve bakraçlar omzumda kaydı o an. Kalabalık ortasına deli gibi daldım ben, yerde İvo kan içinde... bıçağı kapıp hemen çektim onun yüreğinden vurdum kendi göğsüme sonra ölü vücudumu serdim onun üstüne. babasıyla benim anam şaşsınlar halimize: ölsek bile biz âşığız, ölüm de tatlı bize. kilisenin avlusuna gömmediler bizleri, çünkü gerçek ölenlere ayırmışlar o yeri, bu yüzden son mekânımız bu ıssız sahil oldu... O bir Çınar olup çıktı, ben yanında Kartopu; O ki beni dal dal sardı, ben onu bedenimle. İki gerçek âşık kalbi ayırmaz ölüm bile...” Dalıp kaldım o gölgede, uzun zaman dinledim duyduğumu acı dolu bu şarkıda inledim. (Epik Şiirler, 1902) * * * Göl uykuda. Üzerine hep birden dal sarkıtmış ak gürgenler sevgiyle, suların o ıssız derinliğinde yansıyan gölgeler vermiş el ele. Ak gürgenler fısıldaşır meraktan gölse sessiz, hareketsiz, nefessiz... Salt dallardan düşen kimi yapraktan, yüzünde bir dalga titrer belirsiz. (Mutluluk Düşü’nden) * * * Şu gençlik eldeyken gün altındandır Gönül de düş saçan altın bir tandır Yürümek ne kolay gençlik eldeyken, ne kolay kurtulmak tüm güçlüklerden. Şu gençlik eldeyken tat var her günde kahrın gölgesine yer yok gönülde: Kahır da neşeye dönüşür birden gençlik eldeyken, ah, gençlik eldeyken. (Mutluluk Düşü’nden) KİTAP SAYI 835 SAYFA 30 CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear