Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'Aslan Asker Şvayk' yazılışından 85 yıl sonra eksiksiz olarak dilimize çevrildi Yaroslav Haşek ve Aslan Asker Şvayk ? Celal ÜSTER aroslav Haşek kimdi? Nasıl bir ortamda yetişmiş, nasıl bir yaşam sürmüştü? Nasıl bir yazardı? Peki, ya Şvayk kimdi? Dünya uluslarının ilk kez tümden birbirine girdiği, dünyanın ilk kez bu denli kanlı bir kargaşa yaşadığı bir dönemde Aslan Asker Şvayk romanı nasıl doğdu? Yazılışından bu yana yüz yıla yakın bir zaman geçtikten sonra neden artık bir klasik, neden bir edebiyat başyapıtı olarak görülüyor? Praglı köpek satıcısı Şvayk, neden bugüne dek yaratılmış en unutulmaz roman kişilerinden biri? Bu "neden?"lerin nedenlerini açıklayabilmek için, dilerseniz, Haşek’in kısa yaşamına ana çizgileriyle de olsa bir göz atmakla başlayalım işe. Yaroslav Haşek, 30 Nisan 1883’te Prag’da Şkolska Sokağı’ndaki (Türkçesi, Okul Sokağı) bir evde dünyaya gelir. Yoksul ve ölümüne içen bir öğretmenin oğludur. Okulda aylaklığıyla göze çarpar, doğru dürüst okumaz. Babasının ölümünden sonra Bay Kokoşka adlı bir eczacının yanına çırak girer. Yaşamındaki bu kısa deneyim, daha birçok deneyim gibi, sonradan Aslan Asker Şvayk’taki öykücüklerden birinin kaynağını oluşturacaktır. Haşek, 1899’da 16 yaşındayken girdiği Ticaret Okulu’nda okurken, yaşamının iki ana uğraşına, yazarlık ve gezginliğe de ilgi duymaya başlar. Moravya, Slovakya, Macaristan ve Galiçya’da dolaştığı günlerde, Prag’da yayınlanan Narodni listi gazetesinde ilk öyküsü çıkar. O sıralar beş parasızdır; kimi zaman dilenerek, kimi zaman Çingenelere, gezginci serserilere takılarak oradan oraya dolaşmaktadır. 1902’de bir süre Prag’daki Slavya Bankası’nda memurluk yapar, ama çok geçmeden işinden ayrılarak yalnızca edebiyatla ilgilenmeye başlar. Ertesi yıl Mayısta Haykırışlar adlı bir şiir kitabı yayınlanır. Haşek, çok genç yaşlardan başlayarak yalnızca toplum kurallarını hiçe saymakla kalmaz, 1897’de daha okul çağındayken, Prag’da düzenlenen Alman karşıtı ayaklanmalara katılır: Duvarlardaki sıkıyönetim bildirilerini yırtar, AvusturyaMacaristan İmparatorluğu amblemlerini kırıp parçalar, devlet dairelerinin camlarını taşlar. 1906’da anarşist harekete katılarak bu eğilimlerini daha da sistemli bir duruma getirir, polisle çatışmalara girer, kısa sürelerle tutuklanır, hapse atılır. Aynı yıl Praglı bir duvar süslemecisinin kızı olan Yarmila Mayerova’ya âşık olacak, ancak avare yaşamı ve köktenci düşünceleri yüzünden Yarmila’nın kentsoylu ailesiyle ters düşecektir. 1907’de anarşist Komuna dergisinin yayın yönetmenliğini üstlenen, madencilere ve dokuma işçilerine konuşmalar yapan Haşek, anarşistlerin bir gösterisi sırasında bir polise saldırdığı gerekçesiyle tutuklanır ve bir ay hapis cezasına çarptırılır. Hapisten Yarmila’ ya aşk şiirleri gönderince, Yarmila’nın babası birbirlerini görmelerini önlemeye kalkışır: Kızını asla bir anarşiste vermeyecektir. Haşek anarşist eylemlerden uzak duracağına söz verirse de, Yarmila’ nın babası kızıyla evlenmek istiyorsa kılık Y Aslan Asker Şvayk, insanlık tarihinin en acımasız savaşlarından birini, I. Dünya Savaşı’nı tüm anlamsızlıkları, gülünçlükleriyle yerden yere vuran bir yergi başyapıtı. Çek yazar Yaroslav Haşek’in, savaş çığırtkanlığını, militarizmi, devlet buyurganlığını gözünün yaşına bakmadan eleştirdiği bir mizah klasiği. Şvayk ise dünya edebiyatının en unutulmaz karakterlerinden biri. Çok mu zeki, çok mu aptal? Akıllı mı, deli mi? Karar vermek okura kalmış. Ama belli ki, Şvayk her zaman zorbalığa karşı edilgin bir direniş içinde. Aslan Asker Şvayk, yayımlandığı dönemde, savaşa karşı direniş yalımlarını tutuşturmuş, savaş taşlamalarıyla tüm Avrupa’yı ‘bulaşıcı bir virüs’ gibi sarmış. Kimi eleştirmenler Haşek’i, mizah ustalığında Cervantes ve Rabelais’yle bir tutuyor. Ülkemizde 1960’lardan bu yana sahne uyarlamalarıyla ünlenen Aslan Asker Şvayk, Türkçede ilk kez tam metniyle iki cilt olarak yayımlanıyor. Kitabın çevirmeni Celal Üster'in Yaroslav Haşek'i ve kahramanını anlatan yazısını sunuyoruz. SAYFA 20 kıyafetini düzeltmesi ve doğru dürüst bir iş bulması gerektiğinde diretir. Haşek buna da razı olur. Polisle çatışmaları azalır; ertesi yıl, biri Venseslas Meydanı’nda bayrak yırttığı, biri de kamu düzenini bozduğu için yalnızca iki kez mahkeme önüne çıkartılmasına karşın, Yarmila’nın anasıyla babası bu kadarına da dayanamazlar ve kızlarını Prag’dan uzaklaştırırlar. Ne ki, istenmeyen damat adayı kararlıdır, Yarmila’nın peşinden gider ve tren bileti alacak parası olmadığından yüz kilometreye yakın yolu yürüyerek döner Prag’a. Haşek, 1909 yılında, kendini Yarmila’nın anababasına kanıtlama çabası içindedir. O yıl yazdığı 65 öykünün çoğu, sonradan Aslan Asker Şvayk’ı resimleyecek olan Yozef Lada’nın yönettiği Karikaturi dergisinde yayınlanır. Gel gör ki, daha sonra Hayvanlar Âlemi adlı bir derginin başına getirilen Haşek çok geçmeden gerçekte var olmayan, kendi uydurduğu hayvanlarla ilgili yazılar yazmaya başlayınca işinden olur. Çok benzer bir öyküyü, Aslan Asker Şvayk’ta Asteğmen Marek’e mal ederek anlatacaktır. Bu arada, düğün hazırlıkları ilerlemekte, ancak Yarmila’nın anababası düğünün kilisede yapılması konusunda diretmektedir. Haşek, birkaç yıl önce terk ettiği Katolik cemaatine geri dönmeyi kabul etmek zorunda kalır. Düğün 13 Mayıs 1910 günü gerçekleşir, Haşek Yarmila’sına kavuşur. Bu evlilik sonucunda kendini hiç hoşlan mamış, istenen yaşam düzeyini tutturamamıştır. Haşek, Prag’da yayınlanan önemli bir gazetede çalışmaya başlar, ama gazetenin iplerini elinde tutan siyasal partinin yöneticilerini yerden yere vurunca işini kaybeder. Mutsuz evliliğin sonu gelmiştir artık. Yarmila evi terk ederek ailesinin yanına döner, Haşek de kendini yeniden bohem yaşamın içinde bulur. Bu dönemde yazmayı yoğun bir biçimde sürdürür, ama nerdeyse toplumdışı bir yaşam sürer, handiyse "yeraltı"na geçmiştir. Polis hiçbir yerde izini bulamaz. HAŞEK’İN ‘OYUN’LARI!.. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği günlerde, Haşek’in zaman zaman karikatürcü Lada’nın yanında kaldığı biliniyor. Lada’nın sonradan anlattıklarından, Haşek’in o sıralar birçok öykü yazdığını ve Aslan Asker Şvayk’ta tariflerini vereceği çok güzel yemekler yaptığını öğreniyoruz. Haşek, gene o günlerde, alışkanlık haline getirdiği "oyun"larından birini oynar. Randevuevi olarak da işletilen bir otelde bir oda tutar ve kayıt defterine Rus olduğu izlenimi uyandıran bir ad yazar. Ancak bu ad tersinden okunduğunda, Çekçe "Kıçımı öp" anlamına gelmektedir. Prag’da ne aradığı sorulduğunda da, deftere, Avusturya genelkurmayının etkinliklerini araştırdığını yazar. Bunu okuyan otel yöneticileri savaş ortamının telâşıyla hemen polise haber verirler ve otel kuşatılır. Önemli bir casus yakaladıklarını sanan polisler, ele geçirdikleri kişinin ünlü "serseri" Haşek’ten başkası olmadığını görünce çok şaşırırlar. Neden böyle yaptığı sorulunca, Avusturya polisinin iyi çalışıp çalışmadığını anlamak istediğini söyler Haşek ve beş günlük bir hapis cezasıyla paçayı kurtarır. 1915’te AvusturyaMacaristan Ordusu’na alınır, kısa bir süre sonra Galiçya cephesinde Ruslara esir düşer. Rusya’da esir kamplarında kaldıktan sonra ilkin Kızıl Ordu’ya karşı çarpışan Çek Lejyonu’na girer, ardından 1918’de Moskova’ya giderek Kızıl Ordu’ya, bir ay sonra da Bolşevik Parti’ye katılır. O günlerde içkiyi bırakır ve düzenli bir yaşam sürer. 1920’de yeni kurulan Çekoslovakya’ya dönen Haşek, Sosyal Demokrat Parti’nin sol kanadına bağlı Rude Pravo gazetesinde yazmaya başlar. Prag’a geri döner ama, Yarmila’ya geri dönemez, çünkü Rusya’da başka bir kadınla evlenmiş, onu da yanında getirmiştir. Yeni Çekoslovakya Cumhuriyeti’nde pek de hoş karşılanmaz Haşek. Hem Çek Lejyonu’ndan ayrıldığı için bir vatan haini, hem bir Bolşevik, hem de iki eşli olarak görüldüğünden düzenli bir iş bulamaz, savaştan önce olduğu gibi kendini içkiye ve aylaklığa vurur. Gene de bir süre sonra hem kendinin, hem de yeni Rus eşinin geçimini sağlamak amacıyla işe koyulur, 1921 yılı başlarında Aslan Asker Şvayk adlı romanını yazmaya başlar. Aynı yılın yazında, Prag yakınlarındaki Lipnitse’ye yerleşerek bu kentin dingin ortamında romanını tamamlamaya çalışır. Dört cilt olarak tasarladığı romanını hiçbir yayıncıya satamaz; ilk cildi kendi başına bastırıp dağıtmak zorunda kalır. Ancak bu ilk cildin kazandığı başarıdan sonra geri kalan ciltleri basacak bir yayınKİTAP SAYI madığı çevrelerde bulursa da, 1910 Haşek için verimli geçer, o yıl tam 75 öyküsü yayınlanır. 1911’de, Karikaturi’de, "Aslan Asker Şvayk" öykülerinin ilkini yayınlar. Bu ve bunu izleyen öykülerin kahramanı olan asker, henüz ünlü Aslan Asker Şvayk’a dönüşmemiş olmakla birlikte ona çok benzemektedir. Ertesi yıl Aslan Asker Şvayk ve Başka Tuhaf Öyküler adlı kitap çıkar. 1912’de Yarmila, Rihard adını verdikleri bir erkek çocuk dünyaya getirir. Bu arada, Haşek, Yarmila’yla ailesinin kendisinden bekledikleri düzenli yaşama uyum sağlaya ? CUMHURİYET 835