Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
kanıtı gibi... Patrice Pavis de bu nedenle, çalışmasında "kiiltürlerarasılık" terimini Kullanıyor. A. Artaud'nun, R. Wilson'un, P. Brook'un, H. Müller'in, Mnouchkine'nin vc kitapta önemlice bir yer ayırdığı E. Barba'nın uygulamalarıyla, bu terimin yaygınlık, etkinlik ve işlev kazanmasında önemli bir yer tuttukJannı belirtiyor. Batı Tiyatrosu'nun bu öne çıkmış adlarının, konu, biçem, anlatım yöntemleri ya da izleyici ıle bağ açısından Doğu'nun tiyatral değerlerine yöneldikçe ve çalışmalarında yer verdıkçe, yeni yeni açılımlara ulaştıklarını vurguluyor. "Bizim Batılı kültürümüz, modem de olsapostmodern de, çokyorgundur; kuram, bu kavramtn genişlemesimn getirdiği sorulann tümünü içermeye bosuna can atıyor" derken, artık günümüz tiyatrosunun gerçek gereksinmesinin bir bütün olaraK dünya kültürünü eşitlik içinde kavramaktan geçtiğini belirtiyor. Dokuz farklı metinden oluşan yapıt, Pavis'nin değişik zamanlarda yazdığı makaleler, incelemeler ve konuşmalardan oluşmakta. Pavis yapıtını, "Bu kitapta toplanmıs denemeler, merkezi bakış açtst olarak, göstergebılımin epey uzun bir süredir kaçındığı, tiyatronun ötekt kültürlerle ilişkisı sorusuyla, 1983'le 1988 arasında yazıldı" diye tanımlıyor. Ancak, genel olarak baktığımızda, Pavis'nin çağdaş tiyatro konusundaki araştırmalarını, elde ettiği ya da gözlediklerini ve bazı gösterimleri çözümleme uğraşının karşılığı. Doğaldır ki, göstergebilimin tiyatroyu açımlaması adına... "Kültürün ve Sahnelemenin Bir Kuramına Doğru" adlı ilk bölümde, yazar genel olarak, çağdaş tiyatronun geleneğine, dünya tiyatrosundaki yeni bakış açılarının önemi açısından yaklaşıyor ve "Kültürlerarası lık terimi bize, kühürler arasındaki işlem altşverişınin diyalektiğtni kavramaya, çokkültürlülük ya da kültürlerötesi terimlerinden daha uygun görünüyor" derken, kitabının yazüış amacını ortaya koyuyordu. Aynca, bu bö lümdeki çok ve içeriği zengin alıntılar, tiyatro dünyasının dünden bugüne, bakış paralelliklerini Pavis'nin saptadığı ortak paydalarda buluşturuyor. Ikinci bölüm, "Metinden Sahneye. Zor Bir Doğum" ise, Pavis'nin Eugenio Barba'nın yöneticiliğini yaptığı ISTA (Uluslararası Tiyatro Ântropolojisi Okulu) çalışmasına katılanlara yaptığı bir konuşma. Yazınsal olanın sahne eylemindeki yerini ve çabaya katkı verenlerin işlevini değerlendiriyor. Metinteslim ilişkisi vurgulanırken, ikisinin anlam kazanmasını sağlayan sahneleme olgusu da işleniyor. Batılı tiyatro geleneğinin tiyatronun yeni sorunları karşısındaki yetersizliklerine dikkat çekerken, "Sahneleme eylem halinde birokumadtr" diyerek dramatik metnin bireysel değil, kolektif bir okuma olduğunu ve yorumun önemini ortaya koyuvor. "Fransa 'da 1945 'ten Sonra Klasik Tiyatronun Basarıstntn Birkaç Toplumbilimsel Neaenı" adlı yazısında ise Pavis, klasik tiyatronun günümüz tiyatrosundaki, sahneleme ya da çözümlemelerdeki yerine değiniyor. "Klasik, bıryandan böylest bir zengınliğin yağmaya ve şölene davet ettiğini söylerken, biryandan da btzi geçmisin değerlerine olan bağltltğtmtz konusunda uyartr" sözleri, çalışmasının merkezindekı ana düşünce. Marksçı ve tarihselci bakışla, göstergebilimsel bakışın yol ayrımlarına klasiklerin değerlendirilmesi konusunda açıklıklar getiren yazar, klasiklerin çağları aşan değerini, etkileyiciliğini ve gücünü anlatıyor. Dördüncü bölüm başlığı ise, "Postmodern Tiyatronun Klasik Mirast"... Günümüzde çokça tartışılan "postmodern" kavramının, tiyatronun klasik yapıtlarının çözümlemesindeki yerini sorgulayan Pavis, "Postmodern tiyatro, kuramı, oyunsal bir etkinlik düzeyine yükseltir, geçmişiyeniden yaratarak özümlemeyı istemek yerine, tek tniras olarak, geçmisi ycniden oynama (replay) yeteneğını önerır" değerlendirmesini yapıyor. Çünkü, böylesi bir yaklaşıma olanak tanıyan Peter Brook'un Mahabbaratha'sından "Klasik yapıt tlk okumada kolay görünse de, onu yeniden okumaya kalkışıldığında, ilk ve sözcüklere bağlı anlamlanmastyla yetinilmediği için çok karmasıklaştr." Ancak, tüm bu kavramsal yoğunluğun içinde Pavis'nin anlatmak istediği, bugünün izleyicisi adına klasik yapıtı çağdaş anlamaa anlamlandırmak ve onu değerli kılan işleyişi uygulamak, çözmek. Uygarlıkta Kahatsızlık. Çağdaş FransızAlman Tiyatrosunda 'Felaket'ın Temsilt" adlı çalışması, adı anılan ülke tiyatrolanndan seçtiği oyun örneklerinden yola çıkarak yaptığı bir çözümleme. Michel Vinaver, Harald Mueller, Heiner Müller ve BernardMarie Koltes'in birer yapıtını, "Jelaket" teması çerçevesinde ele alıyor. Ülkemiz tiyatrosunda bir ölçüde tanınan Müller ve Koltes'in (ki adı anılan oyunlarını bilmiyoruz) dışındaki diğer iki yazan antolojik çalışmalar dışinda tanımıyoruz. Günümüz Avrupası'nın güncel konularından ğız? Bu konuda nesnel ve evrensel bir bölümleme ve tipoloji de yok. "Oyleyse tutarhlığı ve bütünselliği koruyacak biri mleri ve parçalama yöntemıni geliştirmek gerekir... Oyuncunun harekete, sese dayalı ve anlambilimsel çalışmasında birçok vektör türlerini ayırt etmek olasıdır. Vektör, belirli bir kaynaktan bir uygulama noktasına yönelen ve bu çizginin yönüne göre bir noktadan ötekine geçen bir güç ve bir yer değiştirme olarak tanımlanır." (s. 87) Pavis jest açıklaması için Cimri'den bir bölümü örnek olarak çözümlüyor. Yoğunlaşma ve yer değiştirmeyi temel alarak yaptığı jest çözümlemesi için Ulrike Meinhof'u seçiyor. "Teatral Çözümleme, Film Çözümlemesi" adlı bölümde, Marat/Sade oyunıınıı ele alıyor. "Film, Royal Shakespeare Company'nin New York'taki son temsilinden sonra, aynı rol dağıtımıyla, özgün dekora oldukça sadık kalınarak kurulan bir stüdyoda iki haftada çekilmişrir. Peter Brook bütünüyle sinematografik bir hazzı yakalayabilecek katıksız bir sinema dilinin bulunup bulunamayacağını görmek zorunluluğunu hissetmiştir." (s. 136) Pavis kitapta hem "film" hem de "tiyatrofilm" olan Marat/Sade için iki çözümleme yöntemi öneriyor. Bu yöntemlerden biri film yöntemleri, diğeri ise teatral yöntemlerdir. Bu tür bir çözümleme örneğinin okura ulaşmasının sevinci ile kitaoın, en az değindiğimiz oyunculuk bölümü kadar önemli diğer bölümlerini görmezlikten yola çıkan bu yazarlann, buluşma ve içerik noktalarına dikkat çekiliyor, dramaturji çalışmasıyla da, onların kültür, tarih, mitoloji ve günümüz olguları karşısındaki konumlandıklan yer irdeleniyor. Altıncı bölümdeki, "Güzel Sanatlardan Biri Olarak Kuram ve AzınltktaOlan ya da ÇoğunluktaOlan Çağdaş Dramaturgi Uzerindeki Sıntrlt Etktsi" adlı yazı, Barselona'da 1985 yüında bir kongrede yaptığı bir konusma... Pavis bu konuşmasında, çok değişik konulara kısa ama özlü açıklamalar getirmekte. Çalışmanın temelindeki bakış açısı, kuramın güzel sanatlar içindeki konumunu, işlevini ve eleştiriden farkını anlatmak. Bunu yaparken de, 20. yüzyıla damgasını vuran çözümleme biçimferini, ideoloiik ve sanatsal yaklaşımlan ve göstergebiiimin tarihsel evrimi içindeki olumlu ya da olumsuz yanlan ortaya koyuyor ve ekliyor "Söz konusu olan, kuramı ve pratiği bilinmedik yeni bir pratikkuramsal etkinlik ya da yazım içinde kanstırmak değil, her bir etkinliğin bütünleyiciliğinden neden vazgeçmediğini göstermekttr." Çevirinin çağdaş tiyatro eylemindeki yerinin değerlendirildıği "Teatral Çevı•rınin özgüllüğüne Doğru: Jestlerarası ve Kültürlerarası Çevtrı" adlı çalışma, "Baska bir dilden yardım alarak; sahne için çevirmek, 'sahnenin dılleri'nden de yardım almaktır" düşüncesiyle biçimleniyor. Çevirinin, hem sahneden yorunılayanlar hem de olanbiteni izleyenler için önemi ele alınıyor, çağdaş tiyatronun kültürlerarası ortak noktafaraa buluşmasındaki katkısı vurgulanıyor. Peter Brook'un "Mahabharata' örneğinde değerlendirüiyor. Pavis, "faust'la Dans Etmek: Barba'nın Bir Sahnelemesi Üzerine Düsünceler" adlı yazısında, Eugenio Barba'nın yöneticiliğini yaptığı iŞTA'daki "Faust" çalışmasını ele alıyor. Ulkemizde, davetlisi olduğu îstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda, seminer ve uygulama çalışmaları da yapan Barba'nın, dünyanın değişik ülkelerin' geldiğimiz sandmasın. Kitapta oyuncunun sesinin, giysilerinin, danslarının, vb. çözümlemeleri var. Bu konularda kendi dilimizde bulabileceğimiz kaynak sayısının az oluşu kitabın önemini arttınyor. Pavis giysilerin vektörlerini çıkartarak, giysi çözümlemesi için de bir örnekçe oluşturuyor. "Sahneye Koyulan Metin" adlı bölüm metni çözümlemek için nasıl bir yol tutabileceği konusunda okuru yönlendiriyor. Gösterim çözümlemesini ilgilendiren, metnin bir sahnede sözcelenen biçimivle incelenmesidir. izleyici temsilin nasıl doğduğunu bilmekle yükümlü deŞildir. Pavis DU noktada okunan metine oynanan metni birbirinden ayırır ve açıklamalarını sürdürür. "Metin konusunu aynntılı bir biçimde açtıktan sonra alımlama koşullarına geçmek yerinde olur" diye düşünen yazar psikolojik ve psikanalitik yaklaşımı anlatmaya başlar. Bu bağlamda özdeşleşmenin işleyiş biçimleri, özdeşleşmenin biçimleri, eril ya da dişil özdeşleşme, vb. gibi konuları açıklar. "Izleyicinin Toplumbilimsel Açıdan Ele Alınışı" adlı bölümde, sözceleme kosulları, ideolojik yapılar gibi alt bölümler var. Yazar, okuru "Toplumbilimden Antropolojiye" alt başlığı ile " Antropolojik Yaklaşım ve Kültürlerarası Çözümleme" bölümüne geçirir. Bu bölümde antropolojik bakış açısı tanıtılır. Seçilen somut çözümleme örneği ise Hint Odissi dansıdır (s. 320326). Bu kltabın dilimize kazandınlması, bir okur olarak bizi sevindiriyor. Kitabın okııyucuya yeni ufuklar açacağına, ilgili bölümlerin ders ve seminerlerinde ders kitabı olarak okutulacağına inanıyoruz. • Gösterimlerin Çözümlemesi: / Patrice Pavis/ Dost Kitabevi / 396 s. SAYFA 15 Beklenen kitaplar SEÇİLBUKER Patrice Pavis, tiyatro göstergelebilimi dendiğinde akla hemen geliveren bir kuramcı. Onu tanıyan okurlar tanıtacağımız kitabı yıllardır bekliyorlar. Okurlar bu kitaptan önce yazarın bir başka kitabına (Sahneleme, Kühürler Kuşağında Tiyatro, Dost Kitabevi Yayınları) 1999 yılında ulaştılar. Yıllardır beklenen Gösterimlerin Çözümlemesi, 2000 yılında ansızın yeni kitaplara ayrılan rattarda yerini aldı. Gösterimlerin Çözümlemesi kuşkusuz göstergebilim ve yapısalcılıkla ortaya çıkmadı. Pavis bu gerçeği unutmaz. Sözlerine kendinden öncekileri (Diderot ve Lessing) anarak başlar. Sonra gösterim, göstergebiliminin olanaklan üzerinde durur, klasik göstergebilimin sınırlarını tartışır, teatral temsılin işleyişini çözümlemek için bir disiplin olarak seçtiği göstergebilimin, toplumbilim ve psikanalitik ile kendisini zenginleştirmek zorunda olduğunu vurgular. Son yıllarda Brook, Grotowski, Barba gibi kııramcıların araştırmalannın kültürlerarası bir yaklaşımı nasıl gündeme eetirdiğine değinirken çok önemli bir konuya dikkat çeker ve şu sözleri Tadeusz Kowzan'dan aktarır: "Batılı kültür alışkanhklarımızı demagojik biçimde yadsımadan, yalnızca etno ya da Avrupamerkezci bakışımızın algımızı nasıl etkilediğini ve çoğu kez ipoteklediğini ve de zaman zaman bakış açımızı ve çözümleme gereçlerimizi değiştirmemizin bize nasıl yararlı olacağını görmek söz konusudur." KülCUMHURİYET KİTAP SAYI 566 türel boyutu içine alan, kültürel antropolojiye doğru gelişen bir göstergebilim artık en uygun olanıdır. Pavis kitabının birinci bölümünü çözümlemenin araçlan (sözlü betimleme, not alma, soru dizinleri, sahneleme defterleri, vb.) ile bitirir. "Oyuncu" adını taşıyan ikinci bölümde yazar söze oyuncunun çalışması ile başlar. Duygulayım kuramının sınırlılığını tartıştıktan sonra oyuncunun oyununu çözümleme yöntemlerine geçer. Daha sonra gösterim çözümlemesi için çok önemli olan oyuncuya geçer. "Oyuncu gösterimin kavranmasında en zor olan öğedir" (s. 77) der. Biz araştırma nesnesi olarak oyuncuyu seçen göstergebilimcinin cesaretli olduğunu düşünüyoruz. Oyunculuğu çözümlemek gerçekten güçtür. Bu alanda John Thomson'ın çözümlemeleri somut örnekler sunar. Yine de oyuncu üzerine çalışmak, herkesin göze alabileceği bir şey değildir. Ama kitabın oyunculuk bölümü bu alanda çözümleme yapmak isteyenlere yollar gösteriyor. Tarihsel ya da estetik kategoriler başlığı altındaki bölümde Brechtiyen, Actor's Studio, Grotovvski tarzı, vb. gibi kategorilere indirgenerek oyunculuk ekollerinin incelenebileceğini söyler yazar. Bu yol izlendiğinde oyuncu estetik ve toplumbilimsel çevresinden ayrılmaz. Göstergebilimsel betimlemeler ise oyunculuğun, jestüellik, ses, konuşma ve yer değiştirmenin ritmi gibi bütün bileşenleri ile ilgilidir. Sorun da buradadır. Bu bileşenleri nasıl tanımlayacağız? Yeni dizgeler biçiminde nasıl parçalara ayıraca f