24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ihtiyacımız var. Gündelik hayatın tamamen Amerikanlaştınlarak tarihinden ve geleceğinden koparıldığı günümüzde gelenek ve modern arasındaki kesintisiz bağlantının nasıl kurulacağına dair bir bakış açısına her zamankinden çok gereksinme duyuyoruz. Asım Bezirci, hâlâ yeniliğini kaybetmemiş tezleriylc bize bu yolu gosteriyor. Dünyanın En Büyük Sırrı/ Og Mandtno/ Çevıreıv Mellem Erkmen/ Epstlon Yayınctltk/ 12S s. "üünyadaki En Büyük Satıcı"nrn da yazan olan Og Mandino, bu kitabında okuyuculara onları dtlrıysiüurı dünya üzerinde cennctc ulaştıraı büyLlh sım cak, yannJannı özel kılacak, kendi hayatları ve geleccklcri üzerinde kontrol sahibi olrnalarını sağlayjcak ogut ve öncrilcrde bulunuyor. BLI kitabı ve verdiği mesajı cennctle aranızda bir merdiven olarak düşündüğünüzde geçmişte yaşadığınız başarısızhk ve aksiliklerin üzerine çıkacak, keyıf, gurur vc haşanvU dolu yepyeni bir yere ulaşacaksınız. Og Mandino, yal nızca söylediklerini uygulamakla kalmayan, aynı zamanda milyonlara kendi başarılı ve verimli yaşamını örnek almaları içiıı ilham veren bir yazar. Dünyanın en çok okunan kişisel gelişim kitapları yazarı olan Mandino'nun aralarında Dünyadaki En Büyük Satıcı'nın da bulunduğu on sekiz kitabı yirmi dildeotuz altı milyondan fazla sattı. Çalışma Yaşamında KariyerYönetimi, Planlaması, Geliştirilmesi, Sorunları/ Doç Dr. Serpıl Aytaç/ Epsılon Yaymctlık/ 328 s. Insan kaynaklarının stratejik önem kazandığı küreselleşen dünyamızda, işgücünün etkin kullanımı yoluyla rekabet avantajını elde edebilmek için günümüz işletmeleri kariyer konusu üzerinde önemle durmaktadır. Kariyer yönetimi, kariyer planlama ve kariyer geüştirme konuları; birey ve örgüt amaçlarının uyumlaştınlarak örgütc ve kişiye tatmin sağlamaya, örgütsel yaşamın gelişmesine yardım etmeye yönelik girişimlerdir. Çalışma Yaşamında Kariyer, çalışma yaşamında kariyerini planlamak, geliştirmek ve bireysel düzeyde karşılaşılacak sorunların üstesinden gelmek isteyen herkes, insan kaytıaklarını etkin ve verimli kullanmayı hedefleyen yöneticiler için bir kaynak olma özelliğini taşımakta. tpekböceği Cinayeti1 otoğraflarla Çetin Altan'ın Yaşam Oyküsü.../ Solmaz Kâmuran/Sel Yaytnaltk/ 144 ı. Hayatı yazılanyla, yazıları hayatıyla geçmiş bir imza Çetin Altan... Hangisi daha bir yazgı, yahut bir çalışma şahmerdanı?.. Yazdıklarından ötürü ilk tutuklandığında 26 yaşındaydı ve son davası açıldığında da 70... Arada üçzyüzü aşkın düşünce mahkemcsi, hapislikler, işsizlik, kırkdört kitap, otuz beş bin köşe yazısı.. Ilhan Selçuk onun için şöyle diyor: "Madcm ki gerçek bir yazardı Çetin... tftiralar bekliyordu kendisini... Jurnaller bckliyordu... Tehditler bekliyordu... Küfürler bekliyordu... Madem ki gerçek bir yazardı Çetin..." Çetin Altan'ın 1927'de başlayan yaşamı, aynı zamanda tüm gerçek yazarların yani yaşamını yazıdan kazanmak için kalemini, yüreğini vc başını ortaya koymuşların hayatlanndan da çizgiler taşıyor. Zorlu bir hayat... Çetin bir hayat.... Babası Halit Bey soyadı kanunuyla birlikte soyadı olarak oğlunun adını alıp, ona da yeni bir isim verdiğinde; "Çetin olsun" dediğinde Altan'ın yaşamının ne denli zorlu, ne denli çetin geçeceğini herhalde hiç düşünmemişti... Zorlu bir hayat... Çetin bir hayat... Beşikten diplomaya... Diplomadan ilk büyük kasırgalara... Sonra T.C.'de yazı yazmanın bir türlü bitmeyen bedelleri.. Bu bedelleri Çetin Altan "Büyük Gözaltı"nın son üç cümlesinde olağanüstü bir benzetmeyle şöyle anlatıyor: "Nihayet sakladığım en büyük sırrı çözmüşlerdi. Ben aslında ipekböceğini kozasının içindeyken öldürmüştüm. Başka türlü kumaş dokunamıyordu, nc yapayım..." Roı,.anlar, tiyatro eserleri, denemeler, gezi yazıları, araştırmalar, anılar, binlerce köşe yazısı.. O, hayatı yazıyla cşdeğer görmüş ender insanlardan biri... lşte fotoğraflarla Çetin Altan... Türkçe Kur'an ve Cumhuriyet tdeolojisi/ Diicane Ciindınğlıt/ Kıtabcvı/ İ2S r. "Cumhuriyet tarihinin en hareketli dcvirlerinden biri olan 1932 vtCUTMWStr Rama/anı, tslâm'ı Türkleştirme veya Millî Müslümanlık adıyla yürütülen büyük bir inkılâp projesinin en öneınli safhasını teşkil etmesine rağmen, bir türlu ciddî incdemelerin konusu olmayı başaramamış ve bu konuyla ilgilenmeleri la/ım golen kimseler ise, her nedense bu dönemi görmezlikten gelmişlerdir. Oysa gcçmişlerini bilmeyen nesillerin, kendilerine sağlıklı bir gelecek inşâ edemeyecekleri tecrübeyle sabitlerımiş bir kuraldır. Binaenaleyh ne kadar görnıezden gelirsek gelelim, tarihimizdcn kaçamaz, ondan uzaklaşmayız. Kendisinden kaçmak, uzaklaşmak istediğimiz 'tarih' her defasında, önümüze çıkar ve şimdimizi, hatta istikbalinıizi belirlemeye devam eder. Dolayısıyla bugünkü sıkıntılarımızın temclinde, tartışma ve münakaşalarımızın ardında, tarihi sebeplerden ve tarihi kabullerimizden başka bir şcy aramaya gerek yoktur." diyor kitabın yazarı. Gazi TürküsüAtatiirk Şiirleri/ Yaşar Aksoy/ Kendi Yayını/151 r Gazi Türküsü, Emperyalizm'e karşı şanlı bir ulusal kurtuluş gerçekleştirdikten sonra ulusal devletini bileğinin hakkı ile kuran bir mazlum halkın direnişini anlatıyor. Kitabın içindeki bölümlerden "Kuvayı Milliye" bu halkın sivil ilk kurşununu, "tzmir Destanı" eşsiz antiemperyalist zaferini, "Atatürkleme" inançlı uygarlık devrimini, "Anıtkabir Destanı" ise sonsuza dek sürecek olan tam bağımsız yaşama özlemini sunmakta. Avukatımı tstiyorum/ Bckir C.oikun/ Ümit Yaytnalık/175s. Avukatımı lstiyorum, gazeteciyazar Bekir Coşkun'un yeni kitabı. îlk kitabı "Dövlet" aylarca liste başı kalmış, 20'ye yakın baskısı ile yayımlandığı yıhn en çok satan ki tabı olmuştu... Dövlet, kitaplıklarda yerini alırken, yurttaş olarak Avukatımı tstiyorum deme özgürlüğünü, önce bu kitabı okuyarak yaşayın. Avukatımı tstiyorum, çoğunuza "Ben de..." dedirtecek bir kitap... Yolunuz bir karakola düşerse, ya da düşmezse... Hiç fark etmez... Demokrasiyi arayan bir ülkenin ferdi olarak bu mırıltıyı her zaman, her yerde, her an duyacaksınız, siz de durmadan tekrarlayacaksınız... Ve dikkatli baktığınızda,milyonlarca yurttaşımızın yüzlerinde bir "Avukatımı İstiyorum" ifadesini devamlı yakalayacaksınız... Avukatımı tstiyorum, bu kitapta yer alan mizah yazılarından birisinin adıdır. Ama siz her yazının sonunda "Avukatımı tstiyorum" diyebilirsiniz... tster gülerek, ister ağlayarak... Alevilik Bektaşilik Söyleşileri/ Ayhan Aydın/ Pencere Yayınları/ 417 <• "Benim bu kitapta amaçladığım; söyleşi yaptığım kişilerin mezhepsel, düşünsel, inançsal kökenlilikleri dışında, AlevilikBektaşilik konusunda olabildiğince yetkin, yalın sorular yönelterek onlardan cevap almak; farklı düşünce, inanç ve çalışma alanlarındaki bu değerli isimlcrin fikirlerini halka taşımak ve sunmaktır. Kitapta söyleşi yapılan kişilere bir örnek(standart) sorular yöneltilmemiş, her birisinin yetki alanına göre sorular yöneltilerek; hem genel tekrarlardan kaçınılmaya, hem de artık zaten olması gereken, "sınırlı alanlarda derınliğine" sorularla düşünce ve görüş farklılıklannın daha fazla alınması na çalışılmıştır." diyen yazann otuzaln aydınımızla yaptığı söyleşiler yer alıyor kitapta, Sıvas'ı Unutmak/ Öntr Yciğa/ Penccre Yayınları/ 142 s Sıvas'ı Unutmak, Kardelen Turnalar, Gökyüzüne Akan Irmak ve Ycdiveren adlı romanlarından tanıdığımız deneme ve incelemeleriyle de kültürümüze katkıda bulunmaya çalışan Öner Yağcı'nın tanığı oldıığıı Sıvas vahşetiyle ilgili yazılarından oluşuyor. "Sıvas" ve "Unutmak" sözcüklerinin yan yana geldiği bu kitapta vicdanlara ve beyinlere seslenen yazar, Sıvas'ı Unutmak, toplunısal ve kültürel tarihimizin en önemli olaylarından biri olan "Sıvas katliamının gerçeğine bir damla katarsa kıvanç duyacağım," diyor. Alevilik ve Aydınlanma/ Esat Karkmaz/ Pencere Yayınları/172 s. ALEVJLİK "AlevilikBektaşilik felsefesinde AYDINUNr materyalist yan (maddeci yan, maddeci düşünce temeli) inancın tuğlalarıyla örülüdür, deyim yerindeyse nicel boğuntudadır; eğer sürekli inanç yanı vurgulanıp pekiştirilirse, her şey inancın (idealist yan) denetiminde ele alınırsa, düşünce atılım yapamaz, bu kültür insanı aydınlıga çıkarmaz, körlenir; giderek "kahrolsun büyük din", "yaşasın küçük din" anlayışını öne çıkarır. Bu durum egemen güçlerin işine gelir; 700 yıldır yaptığı gibi AleviBektaşileri dinsiz olmamalarına karşın dinsizlikle suçlar ve yargılar; düşünce yanını inanç yanıyla "perdeleyerek" bu külrürü "boğazlamaya" kalkar. Ama AleviBektaşiler, düşüncelerinden dolayı "dinsiz" olarak değil; toplum düzenini maddeci bir yaşama anlayışı üzerine oturtmak isteycn.inançlarını ise bu isteklerini tavıra, eyleme, davraruşa dönüştüren bir mancvi güç olarak gören devrimciler, ilericiler, aydınlık insanlar olarak algılanmak, şayet yargılamak gerekiyorsa böyle yargılanmak istiyorlar. "diyor kitabın yazarı. ESATKONKHAZ Alevilere Saldırılar/ Esat Korkmaz/ Pencere Yayınları/ 172 s. 12 Mart 1995 gecesi saat 20.45 sularında Gaziosmanpaşa'da çevresi köktendincilerin ve faşistlerin egemen olduğu semtlerce kuşatılmış durumda bulunan, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahallesi'nde, bir içsavaş başlatacak olayların "fitili" ateşleniverdi. Birey kimlikleri belirsiz olmakla birlikte toplumsal kimlikleri açık olan güdümlü kışkırtıcı hainler, otomatik silahlarla Alevi kahvelerini taradı. Siyasal ve toplumsal ayrışmalarsaflaşmalar çerçevesinde niçin yapıldığı karanlık olmayan bu olaya, Alevi halkının tepkisi çok sert oldu. Olayı kınamak isteyenler sokağa döküldü; birey tepkisi toplumsal öfkcye dönüştü. Sokaklarda barikatlar kuruldu; çok sayıda Alevi yaşamını yitirdi; yüzlercesi yaralandı; bir milyonun üzerinde insanın yaşadığı yedi mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. "Düne" kadar "can güvenliğine" indirgenmiş olan özgürlük yeniden boyut kazandı; korku ve yılgınlık ortadan kalkarken, mücadele ve direnme duygusu paylaşılarakpaylaşıp yaşanarak çoğaldı; dalga dalga kentin varoşlarına yayıldı. Kitap bu olayları anlatıyor. • SAYFA 1 8 CUMHURİYET KİTAP SAYI 417
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear