Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
"Tarihe tanıklık edenler" başka bir deyişle, "Cumhuriyete kanat gerenler"in her sözünün altı çizilerek okunmalı. Kitaptaki önemli mesajları gcnç kuşakların da okuyarak üzerinde düşünmeleri en büyük dileğimiz. Çünkü dünden bugünlere nasıl gelindiğini, yarınlara nasıl gidilcceğini hcpimizin düşünmesi gerekiyor. ŞENER OZTOP ££ t I t arihe Tanıklık Edenler" (1), I An lnan'ın 1997'de Çağdaş 1 Yayınları tarafından yayımlanmış, "bant kayıtlı" bir dizi özgün röportajiardan oluşmaktadır. Söz konusu kitabın meydanagelmesi kolay olmamış, konuşmaların deşifre edilerek yazıya dökülmesi, kurgulanması, uzun, yorucu vc yoğun bir çalişma ürününü ortaya koymuştur. An Inan, kitabının sunuşunda şunları dile getirir: "19741978 ydları arasında, Kurtuluş Savaşı, Yeni Türkiye Cumhuriyeti döneminin ilk yılları, Hatay'ın Türkiye Cumhuriyeti'ne ilhakı gibi ana konuları kapsayan; bu dönemlere görevli olarak katılmış, olaylara tanık olmuş kişilerle yaptığım söyleşiler bu kitabı oluşturdu."Bu yorucu ve verimli çalışmasının zorluğunu da şöyle acıklıyor:'... Zaman zaman elimdeki teybim, onlar için korkutucu bir alet haline geldi. 'Onu kapat da öyle anlatalım' dedikleri çok olmuştur." Bununla birlikte, yakın tarihimizin bilinmeyen yönlerinin, gerçeklerinin günyüzüne çıkarılması için de konuşmacılar tnan'ın deyişiyle "... olayları da çok içtenlikle, adeta yeniden yaşayarak ve o olaylara tanık olmanın, ya da o olaylarda rol almış olmanın gururu ile anlattılar" diyor. Konuşmalarıyla "Tarihe Tanıklık Edenler" şu kişilerden oluşmaktadır: Uluğ lğdemir, tsmail Hakkı Okday, Ferit Celal Güvcn, Şükrü Sökmensüer, Tayfur Sökmen, Âbdurrahman Melek, Hamdi Selçuk. Şevket Süreyya Aydemir, Prof. Dr. Afet Inan.: Ord. Prof. Dr. I likmet Bayur, Fakiye Oymen, Edip Öymen, Celal Bayar, Hasan Rıza Soyak. Ayrıca röportaj yapılan on birkişinin kısa biyografileri ve on dokuz anı fotoğraflarına da yer verilmiştir. Tarihe Tanıklık Edenler Sami N. Özerdim'inyönetiminde dokümantasyon, kartotekst, gazete tarama (I lakimiycti Milliye Ulus, 1928 1968), lişlemeler yaptık. tnan, o yıllarda Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün yakınında bulunmuş, O'nun hususiyctlerini bilen, olaylara tanık olmuş ya da sorumlu mevkilerde görev yapmış kişilerle söyleşiyordu. Titiz, kılı kırk yaran bir araştırmacının nesnel ölçütlerinde belgeleri tarıyor ve not alıyordıı. Bıkıp usanmadan yaptığı bunca emek ürünü araştırmalarının semeresini ancak on dokuz yıl sonra kitap halinde görecektir. Yakın tarihimize ışık tutan, olayları, insanların beşeri ilişkileriyle inceleyen "Tarihe Tanıklık Edenler" adlı kitap; ayrıca tarihi gerçeklerin bilinmeyen, unu tulan ya da çarpıtılan yönlerini belgelemcsiyle de araştırmacıların el altmda bulunduracağı başvurulacak kaynak bir yapıttır. Yine bu bağlamda An lnan'ın "Envcr Paşa'nın Ozel Mektuplan"nı da 1997'de yayıma hazırlaması, kültür ve edebiyat dünyamıza sunması da ayrıca takdir edilecek bir husustur. Söz konusu bu değerli kitabın tanıtımı da ayrı bir yazının konusunu gündeme getirecektir. Konuşulan on bir kışiyle birlikte, An lnan'ın Celal Bayar ile TTK'nda bir toplantıda kaydedilen bazı konuşmaların ve Murat Sökmen'in Hasan Rıza Soyak ile 16.11.1960'ta yaptı&ı söyleşinin eklenmesiyle kitap on üç bölümden oluşmaktadır. Tüm bağımsız bölüm başlıkları 235 'tir. ()kuyucuların dikkatini vc ilgisini çekccek 47 ilgi çekici başlığı burada zikretmek isterim: Reşit Galip olayı, Üniversite Reformu, Atatürk Aleyhindeki Şarkı, tsmail Hakkı Bey'in Anadolu'ya Gidişi, Tevfik Paşa'nın Ferhande Ilanım'a Anlattıkları, Babam Tevfik Paşa ve Vcnizelos, "Babana Söyle de Seni Elçilik Kâtibi Yapsın, Mustafa Kemal Paşa Samsun'a Varamayacak, Atatürk'ün Anadolu'daki Nutku, Ankara Halkevi, Dersim, Atatürk'ün Bursa Konuşması Doğru mu? Ayasofya'daki Ibadet, Atatürk ve Din, Nâzım ] likmct, Çerkez Etem, Çerkez Etem'den Demirci Efe'ye Mektup, Atatürk'e Suikast îzmir Suikasti 1926, Ali Saip, Nevzat Tandoğan'ın tnüharı, Sakarya Muharebesi, Hatay Misakı Milli Hudutları içinde mi?, Nâzım Hikmet'in Tutukdin'in damadı) anlatıyor: "Hanedan Kanununa göre, eski refıkam Ulviye Sultan hudut harici edildi. Kızım Hümeyra da bir kac hafta sonra, dadısıyla birlikte memleketi terketmek mecburiyetinde kaldı. (...) Kızım Hümeyra San Rcmo'da büyük babası Sultan Vahideddin ile be raber oturuyordu ve yaşı 8 idi. Yanındaki saray kalfaları çocuga, Mustafa Kemal Paşa aleyhinde bir şarkı öğretmişlerdi. Bunu Hümeyra günün birinde bahçede oynarken söylüyormuş. Sultan Vahideddin pencereden bunu işitiyor ve Hümcyra'ya 'Gel yukarı' diyor! Sen bu şarkıyı bir daha söylersen dilini koparırım' demiş. 'Mustafa Kemai Paşa büyük bir askerdir, memleketi kurtardı. Böyle şarkı olmaz. Bir daha söylemeyeceksin" demiş. (s. 3738). Londra Konferansı'na (1926) tstanbul heyetini temsilen Tevfik Paşa ve Ankara Heyeti'ni temsilen Bekir Sami Bey katılırlar. Büyük bir dayanışma içinde olduklannı diğer zevata gösterirlcr. Tevfik Paşa ve oğlu 1. H. Okday, Londra'dan ayrılırken Lloyd George'la vedalaşmak ister. "... Babamla gittim. Lloyd George bizi kabul etti. Bir atlas harita getirdı. (...) 'Şimdi bu Ankara çetelerinin, haydut çetelerinin hangi yoldan döneceklerine bakalım' dedi. Onun üzerine babam kalktı: 'Rica ederim. Bu haydut ve çete. Bunlar değildir. Onlar vatanperver insanlardır. Memleketlerini müuafaa eden, yurtsever insanlardır. (...) Lloyd George bunun üzerine kıpkırmızı kızardı ve babam 'Müsaade ederseniz ben gidiyorum' dedi ve kalktı çıktık. Arkamızdan geldi, ta sokağa kadar bizi teşyi etti." (s. 3940). t. H. Okday'ın bir ilgi çekici anekdotu "Tevfik Paşa ve Venizelos" hakkındadır. "... Venizelos, Osmanlı elçiliğindc Rumca tercümanlığı yapan bir Osmanlı memuru idi." (s. 52) Şükrü Sökmensüer, Atatürk'ün Bur^a konuşmasını şöyle anlatıyor:"... Çetin Altan, Atatürk'ün bu Bursa'daki konuşmasını inkâra kalktı; ama bu hakikattir. Atatürk doğruyu söylemiştir. O zaman Celal Bayar, bu konuşmanın doğru olduğunu bir aralık söylemiştir. (s. 112) Atatürk ve din konusunda da Sökmensüer şunları söylüyor: "... Mümtaz Ökmen'e: Memleket imansız kalmasın, hocasız kalmasın. Diyanet tşleri Reisi bir talimat hazırlasın. Bu talimat mucibince arzu edenler ezan ve dine ait bilgi sahibi olsunlar. (s. 113). Komünizm konusunda da Atatürk'ün izlenimlerini şöyle anlatıyor, Sökmensüer: "... Azerbaycan'dan Türkçe olarak bastınlmış, komünizme ait eserler getirtti. Ve bunu okuduktan sonra, bu komünizmin Türkiye'ye, Türk milletine yararlı olmayacağı kanaatine varmıştı." (s. 114). Sakarya Muharebesi'nde Polatlı'da bulunan Atatürk, mukabil taarruza karar verir. "... Atatürk bana emirlerini verdiği gece karanlıktı, gündüz olunca 9'a kadar bu emirleri yerlerine yetiştirmeye mecbursun demişti. Zifiri karanlık, göz gözü gürmez, yıldızlarla, yol yok, elimizde Kipert haritasından başka harita yok... Yıldızlarla, nihayet baka baka, Deve 1 lalit'i, tzzettin Çalışlar'ı ve Yusuf tzzet paşa'yı buldum." (s. 151). An Inandan yakın tarihimize ışık tutan bir kitap An lnan."... kitabı okurken göreceulnlz glbl, aynı konuları söylesl vaptıgım cesltllklsllere tekrar tekrar sormuştum. Bunun nedenl, o konulara tanık blrkaç klşlnln olması Idl" dlyor. Hgi çekici bolüm başlıkları lanması, Nâzım Hikmet Türkiye'den Gitmeden Önce, Nâzım I likmct Komünist Parti'ye üye değildi, Nâzım Hikmet Kitap Okumazdı, Şevket Süreyya Aydemir'in Yaşamından Kesitler, Bugünkü Solculuk, Tek Adam"daki "Tek Kadın", Lâtife Hanım, Demokrat Parti'nin Kuruluşu, Atatürk lnönü'yü Sever miydi?, Afet tnan H. Bayur Anılarını Yazdılar mı?, Yahya,Kemal, Lozan Konferansı, Atatürk'ün Ölümü, Atatürk'ün Fikir Yapısı, Kur'an Kursları, Atatürk Diktatör müydü?, Atatürk Niye Komünist Partisi Kurdu?, Mustafa Suphi, Atatürkçülük, Reşit Galip, Yüzelliliklerin Affı, Atatürk fnönü Ivleclislerinin Kıyaslanması, Atatürk'ün Ölümünden Sonraki Cepheleşmeler, Nevzat Tandogan Olayı, Atatürk. An tnan, "... kitabı okurken göreceğiniz gibi, aynı konuları söyleşi yaptığım çeşitli kişilere tekrar tekrar sormuştum. Bunun nedeni, o konulara tanık birkaç kişinin olması idi. Ben de her birine ayrı ayrı sorarak, olayları kanıtlamak istemiştim" diyor. Şimdi kitaptan taradığı kısa kısa enteresan saptamalar ve anekdotları alıntılıyorum: tsmail Hakkı Okday (Sadrazam Tevfik paşa'nın oğlu, Ulviye Sultan ile evlenerek, son Osmanlı Padişahı Vahided Satır aralarındakl önemli ipuçları Bir kitabın oluşmasında yasanan serüven Bir kitabın oluşmasında yaşanan zorluklann, yaşanan punca zahmetin bir bedeli olsa gerek... ünce hedeflenen amaç ve ilkelerin saptanmasıyla birlikte, Curnhuriyet dönemini ve Atatürk ülküsünü yaşayan, yaşatanları tek tek arayıp, bulup söyleşmek; tarihin derinliklerine damgasını vurmuş "olayları insanları", yine tarihin şaşmaz nesnelüği doğrultusunda sorular yöneltip "tanıklık edenler"i o zamanların "kuvayı milliye ruhu"nun ardından kişileri heyecanlarıyla, anılarıyla başbaşa bırakıp konuşturmak kolay değildir. Belleklerin labirentleri içinde gizlenen "sönmcyen ateşleri" günümüze aktarmak,zorolanıbaşarmak,zorluğuyenmek, tarihin objektifinde "hayal olmuş hakikatleri" ya da Yahya Kemal'in "istikbalin kuvveti bu hatıralardadir' söylcmini gün ışığına çıkartmakla An lnan, önemli bir görev üstlenmiştir. An tnan1a 197374 yıllarında "Tiirk Tarih Kurumu Atatürk ve Yeni Türkiye Araştırma Merkezi" (AYTAM)'da birlikte çalıştık. Bugün her ikisini rahmet le andığım Prof. Dr. Afet lnan'ın başkanlığında ve tanınmış bibliyografyacı SAYFA 10 Afet lnan'ın evlnde bir toplantı, oturanları soldan) Edlp uymen. cemll cahlt Toydemlr, Kucağında An lnan ve Demlr lnan, Afet lnan. Ayaktakller: Faklhe öymen (soldan birinci), Toydemlr In e$l Gül (sağdan blrlncl). "Nanm'ın dramı budur. Bir vehme değil bir adavete (düşmanlığa) kurban olmuştur ve bilinmeyen birşeye" An tnan'ın Şevket Süreyya Aydemir ile konuşması hayli ilginç ve bazı kaynaklarda okumadığımız Dilgileri gün ışığına çıkartıyor. Özcllikle Nâzım Hikmet hakkındaki konuşmaları dikkat çekici... "... 1937. Tevkifi senesi, (...) Nâzım birkaç C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 4 1i