05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

güne kadar ruh çözümleme romanı diyc bakıJdı. Eylul, bir yandan da, batan bir imparatorltığun cylül ayını sezdiriyor. Artık hcr şeyin çıkmaza sürüklendiğini. Hcr şcyin bitmckte olduğunu. Mehmcd Rauf'un böylc bir amacı yoktıı dene cek; iyi de, toplıımsal panoıa rnaııın romaııcıyı nasıl yöıılen direbilecegi üzcrindc niçin du7 rulmuyorı* I ,ylul, kadın crkek ilişkisini, aşkı, insan ilişkilerini konu edinmiştir. Ama aşk, ya sak bir aşk. Ilişkilcr özgürlüksiiz. Kadın vc crkck fcrdiyetini kazanamamış. Dünya dapdar. Yürüıneyen, durakalınış bir şcy var. Vani imparatorluöun reci akıbcti. Bcn, böylesı önemlı birikimlcrin bize yarın için ışık tutacağına hâlâ inan dıgını için ikide birdc geçmiş zamandan yararlanıyorum.' Bu escrleri tekrar yaşatmak dileğiyle, son çahşman, Gençlere Türk Romanından Altın Sayfalar'ı yayınladın. Antolojıyi hazırlarken ölçütlcrin, ilkelerin neler oldu? "Once, yeri gelmişken, aralannda scn dc olnıak üzerc, bu çalışmamı anan herkesc teşekkür ctmck istiyorum. Antoloji, roman obııru bir okıırun, otıız yılı, otıız beş yılı aşkın okunıa tutkusunun bir ifa desi sayılabilir. Birçok ruınancnnıza ötedcn bcri ödcmck istcdigim bir gönül borcıı. Bu romancılarımızın eserlcriylc iç içe, onlarla baş başa, senclerce mcsut ya şadım. Onlarla yalnız kaldıöımda hayatımın daha anlamlı geçtiöini fark ettiın. Bu bakımdan Gcnçlcrc 1 ürk Romanından Altın Sayfalar, dile getirmcye çalıştığını yönüylc kisiscl dc dcncbilccck bir antoloiidir. Asıl anıacım, bugünün vc nc yazık ki galiba yannın da genç kuşaklanna, artık adlarını kimsenin anmadığı, anma yacağı romancılarımızı şöyle bir lıatırlatmaktı. Dogrusu, böylc bir imkânı bana tanıdıgı için, kcndisi dc bir kitap kaçkını olan scvgili F.nis Batur'.ı, Yapı Kredi Yayınları'na şükran duyuyorum." Antolojiyi hazırlarkcn daha yakından saptamışsındır: Scncc roman edebiyatıtnız toplumun gelişimine ayak uydurabil1 nıiş nıi."Bir döncmc kadar önemli eserlerle ayak uydurabilnıiş. Sözgclimi 'DoguBatı' sorutıu: Hcıııcıı Ahmct Milhat Efendi'dc Felâtun Bey'lc Rakım Efendi'ylc yansımasım bulııyor. Ncrcdcysc yiiz clli yıl önct" yazılmış bir roman. Bclki çok iyi yazılmamış ama, Rakını Elendi'nin, yani Osmanlı do£>ulusunun talcplcri bugünün hayarında çok az bir dcgışimlc yınc sürüyor. Rakını Kfendi'nin taleplcrini kavra yanıadıg'ımı/ sürece, Batılı Türk aydını olma girisimlcrinin niçin bir türlü tutma dıgını anlamamıza da imkân yok. Recaizade'nın Araba Sevdası isc Batılı Türk aydınının trajedisi diye okunabilir. Sonra aradaki muazzam başka eserleri atlayıp Peyami Safa'nın çok önemli FatihHarbiye'sine geliyoruz. Gerici, faşist dedifiimiz o çok önemli Peyami Safa, Fatin'i tutuyor, ama Fatih'e giden yol bir bcyaz Rus kızının, hcm de iyicc alafranga oir beyaz Rus ailcsinin macerasından geçiyor. Yani bir sentez aranıyor. Peyami SaSAYFA 6 Giindeş için bir dizi yazabilir misin, Serdar Ortaç için bir 1 şeyler yazabilir mısınr ' Tabıı yazıhr, nıçın yazılmasın. Ama Mehmet Âkil'ten söz açarkcn buralara nasıl sıçranıyor, bir türlü çözemiyorum..." Bu anlattı^ın olmuş bir olay mı? "Evet, olmuş bir olay. Bende daha çok tfylc macera var. Mcsclâ 'rating' alabilmek için tclcvizyon kültür programına dan söz çıkarmam talep cdildi. Dansözlük de kültürümüzün bir parçası, asla tcrsini düşünmüyorum. Ornek vcrmck gere kirse Seher Şeniz'in intiharı beni pck çok zamanlar alıp gö türür, bir öyküyc, bir senaryoya alıp götürür. Ama dcmek istcdi|*im başka şcy: Şizofrenik bir dağılmadan söz açıyorum. Parçalanmadan..." Hangi kitabını okusam, ister öykü, istcr roman olsun, na'sındakı gibi olanaksız bir duygu. ()yle m\t " l'abii değiı. Büyük aşklar da var. Malina çok scvdiğim bir roman. Ama Rüzgârlı Bayır da çok sevdigim bir roman. Orada aşk hiç sona ermiyor, o sonsuz çatışmaya karşin aşk sona ermiyor. Aşkı ola naksız kılan, karşılıklı aşkın gclip gcçicili öi belki de. Ama tek taraflı bir aşk bazcn bir ömür boyu sürcbilir. Tıpkı Malina'da oldugu gibi. Bcn, birçok aşk olduğumı bi liyorum. Bununla birlikte hâlâ melodram aşklarına tuhal bir vurgunlugum vardır..." Melodram... Sonu umutsuz biten hikâyeler, romanlar... Umutsuz olduğun çok söylendi, yazıldı. Umııdun nedir? "Olumsuzlukları görmck, iletişimsizlik leri görmek, uçlar arasında dengesiz sarsılışları görmck bcnce umutsuzluk anlamına gelmiyor. Boş tımutlar beslemek bana abes gclir, o ayrı. Ama bir defa insanı vc insan dramlarını çok seviyorunı. Kaybolup gitmiş, değcri ya da yaşama biçimi anlaştlamamış insanları, onların dramlarını gündeme getirmek bana daima umııt ver di. Bunu başardım ya da başaramadım. Çalışırken, kafa yorarken başarı peşinde koşmuyorsunuz. () dramlan anlatıyor olmak yetcrince bir umut... Yurdumu vc yurdumun insanını çok sevıyorum. Bu konuda adeta merafizik dcncbilccek bir duyarlılıpım var. Aslında ço^u zaman dörtdııvar arasında tek başınayım. Bununla birlikte bir başka şchrc gidiyorsunuz, birtakım scbeplerle bambaşka çcvrclcrde bulunuyorsunuz, oralarda ınsanla rın sevgilcrini, iyiliklerini, yakııılıklarını görüyorsunuz ve inanılmaz umutlarla dö nüyorsunuz. Bunun edebiyatla, sanatla, kültürle ilintisi yok gibi gclcbilir ama hiç öyle degil. Ben, özünde oiitün güzel şey lere bagiı insan birikimini metalizik şckil de lıissediyorum. Mcrhametin, iyifigin, dogruluöun yurdun insanında bir potansıyel olduğuna büyük bir umııt göziiyle bakıyorum. Bu insan kendisine ulaştıg^tn da Behçet Necatigil'iıı şiirini gerçektcn çok seviyor. Işte umut... • falar 12/ llazırlayan: Sclim llerı / Yapı Kredt Yayınlan/ H'U2T)s CUMHURİYET KİTAP SAYI Gençlere Türk Rumanından AJtın Sayaşk, sankı Bachmann in Mali Kaybolup gitmiş, değeriya da yaşanıa biçimi anlaşılamamı^ insunlan, onların dramlarını gündeme gctirmck bana dairna unıul verdi. Bunu başardım ya da başaramadım. Çalışırkcn, ka/a yorarkcn başart peşinde koşmuyorsunuz. O dramlan anlatıyor olmak yetcrincc bir nmul... fa'nın bu çabasına karşılık Tanpınar, Dog'u'ytı ve Batı'yi bir hazine telâkki ediyor ve ncpsine aç Mümtaz'ı yaratıyor, Huzur'daki Mümtaz'ı... Bunlar toplumun o günkii gelişiminc yorumlar, hatta katkılar... Sonra Orhan Kemal, bir başka dö ııem, ba^ka ku^ııllar vc bugünün arabcsk dcdiğimiz üzgün, yıkımlı toplumsal ortamını harikulâdc bir içtenlikle habcr vcrmiş Orhan Kemal. Ontın, kendi, kişisel gcçiın kaygısıyla donannıı^, kimbilir nc alıntcri, nc mihnetlc yazılmış cscri, bugün şu içindc yaşadıgımız şchri artık sarmış olan arabesk yaşama biçiminin kederleri üzerine eşsiz bir monografidir. Sonra ne oluyor!' Bakıyorsun, birtakım zıpırca ıkınma sıkınma yazıları roman diye sunuluyor, satış üstünc satış yapan ama ne dcdigi soruldugunda o satışları saflayanlarca yanıtlanamayan gelgeç romancılar dev ri başlıyor. Cîiiney Amerika ronıanına, okumaktan haz duyduğum Borges'c, su na buna ayak uydurmak dışında pck bir sorunları yok. Takat bunlar üzerındc durmaya de^mez, bunlar geçicidir." Ronıancılarımız aracılıgıyla Doğu Batı sorununa dcınin larklı açılardan yaklaştın. Kcndı görüş açını nasıl özetlersin.' "Özetin özeti şu: O itclcnip kakılmış, ycrin dibinc batırılmış Tanzimat .lydınına saygını büyük. Biraz açmak gcrckirse, Tanzimat aydını hangi toplumsal coğrafyada yaşadığını iliöinde, kcmigindc hısscdiyordu. Yapay, nilgiç, gülünç degildi. Belki bin çeşit çaresizli^in acıkfdığını yaşıyordu ama, gülünç hiç dej^ildi. Bugüne gclince, bugün Doğucu geçinenlerdc dc, Barıcı gcçinenlerde de sahrecilik bence birincil özellik. Zavallı Ahmet Mithat Elendi oğluna, 'Biz bugün lıer şcyi az bu çuk ögrcnmck zorundayız, ama yarın sizlcr bir şeyi çok iyi öğreneceksiniz...' diyordu. Bugün Batı hayranı da, Doğu hayranı da hiçbir şcy öğrenmemeyi başlı başına bir erdem sayıyor." Bugüne kadar birçok kitabın yayınlandı; dcrgilerde, gazetelerde yazıların çıktı. Sincmayla ufiraştın. Tclcvizyon çalışmaların oldu. Düşüncelerini aktarabildin mj? Tepkiler ve etkiler oldu? "Bu koııuda kcndinıi sanslı saymam gcrekir. Bir yazar kimliöiyle ayakta kalabildim. Başka mcslck alanlarında istcmcye istemeye çalışmak zorıında kaldım. Bir iş yerinde, yıllar boyu, sabahakşam mesai yapmak durumunda kalmadım. Türkiye gibi yazarına, özelliklc edebiyatçısına sırt çevirmiş bir ülkede bu açıdan okurlara sonsuz, ödenemez bir gönül borcum var. Zaman zaman mektuplar aldım, bunları pek yanıtlayamıyorum ama, insanların o incelikli sözlcri hayatımın anlamı olduguna işaret etti. F.debiyatın oldum bitrim ölgün tutulduöu bir kültür politikasında daha ne olabilirdi? Bunlar clbcltc yctip artıyor. Düsjüncclcrimi akta rabilme konusıı isc daha baska boyutta. Yazı nıçin yazılırr* Bir tartışabilme aracıdır yazı. Okıırla bir tartışmadır. Bazen dc bir söylesjdir. Belki gizli biı ınektuplaş madır. Siııcma vc tclevizyonda da bunu sürdiirmcyc çabaladım. Jakat her zaman olnıuyor kımi zaman sanar heyecanlannız çok acıklı şekilde sizde kalıyor. Toplumuıı mcrakmı çelecck koııuları, tartışma konularını Türkiyc'dc bugün nc edcbiyat, nc sanat, nc kültür belirleyebiliyor. Birtakım çok başka mekanızınaların îjiddetle harcketc geçirildif*i bir döncmdeyiz. Bcnim karınca kararınca görebildi gim bazı insan dramlan var, meselâ onların filmlcrını, televizyon dizilerini önermek, gerçekleştirmek isterdim, fakat umursanmayacağını bilccck kadar umutsuzum. Şimdi jcn gidip diyorsun ki, 'Ben, Mehmet Akifin hayatını bir tclevizyon dizisi yapmak istiyorum,' ve şıı yanıt geliyor: 'Onu gcç, sen şimdi Ebru 284
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear