Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Mesude Honsârî Gülcüoğlu, yazarlıöa 1416 yaşları arasında başlamış. Ycdigün dergisinde Nihal Mesut takma adıyla öykülcr yayimlamış. Dergi ve gazctelerde yayımladığı konuları "dcnemeler, yazarlar olarak iki kümcdc değerlendirmiş ve elimizdeki kitabında toplamış. MUZAFFER UYGUNER' csııde Honsârî Gülcüoğlu, çe^itli tarihlerdc dcğişik dcrgi ve gazctelerde yaygımladığı yazılarının bir bölümünü Değinmeler adlı bir kitapta topladı. Kitabııı arka kapağında, "hem var olan güzellikler arasında kendi üslubuna görc ilişkiler kurar; hem de o güzellikleri daha ileri götiirür" deniyor yazarlar içjn. Gülcüoğlu da bu taııımın içindedir. Kitaptaki yazıların bazıları yüzeysel gibi görülen konulara dönük ise dc Gülcüoğlu, onların içinde de dcrinliklere inmckte ve yaşamdan duyumsamalarını ortaya koymaktadır. Gülcüoğlu, yazarlıga 1416 yaşlarında başlamıştır. Yedigün dergisinde Nihal Mesut takma adıyla öyküler yayımlamıştır. Dergi ve gazetelerde yayımladığı konuları "kitaplar, yazarlar ve kitaplar, mektuplarımız, kadın hakları konıısu, öyküler ve şiirler" olarak altı kümede dcğerlendirmiştir. Ona göre "Kalem dil olmuş, kalem ses olmuş, konuşuyor, ağlaşıyor, gülüşüyor. Nemene ccvherli bir yaratıktır bu? Ki, yazının dümensuyunda yararıcilığın günejji gün gün ışımada. Işıyan, kitaplara konu olacak, onlara yansıyacak vc yazarlık serüvcninin yüce mutlııluğundan bııgüne, yarına ıızanacak iırünlcrin dalgalı kı vancında ycş,il ye^il yeşerccek" (s. 27). Onıın yazılarında "sözeükler çağlar satırlarda, sızılar renklenir satırlarda. Yaşamı dolar boşalır, yüzünün hüzünlü kırış,ıklıklanndan damlalar sızar, soğuk ve boş kâğıtlara, sımsıcak". Mesude Honsârî Gülcüoğlu nun "Değinmeler"i Sanatın ve insanın özellikleri inancsı/lık t)laıak değeıleııdir memi^tir. "Karanlıklara uzanan yollar, ardında kıvılcımlaşan ıijik lara ulaşabilir. Miçbir ^ey tam inanca, tam güvene ve tastamam oldıığunca otağan değildir". l)in sel katılıktan ıızaktır. Ona gore, "her dın adamı, hcr oruc tutan, namaz kılan, Kuran okuyan dü rüst bir Müslüman ve diirüst bir insan olamayacağı gibi, hcr din adamı olmayan, oruç tutmayan ve namaz kılmayan, Kuran okumayan da günahkâr değildir" (s. 29). "Tanrı'ya iyi veya kötü tlı Ieklerde bulunmanın tek yararı, o kişının inancında bulduğu mııtluluktur". Gülcüoğlu'nun bu görü^leri Mevlânâ'nın görüşlcrine yakınlık gösteriyor. Mevlânâ da "Ser bezemin düm be heva mikuned/ /'an ki, ibadeti I likla mikuned" (Başın yerde kıcın ha vada Hüda'ya ibadet ediyorum nıu sanıısin) demistir vaktiyle. Kitapta sanat(,ılarımızla ilgili bazı konular da var. Şiikufo Ni hal, Vedat Günyol, Dinamo, Or lıan Kemal bu arada anılabilir. "Unlü Bir Yazarın fjairlik Döne ıni" adlı yazısında Orhan Kemal'in ilk şiirlerinden söz etmi^ tir. Bu arada l'ransız ozanı Arthur Rimbaud, Omer Hayyanı da bu yazılarıla gcniş ölçiuie anılmışjtır. tki ijiir kitabı ile ilgili ya/ı lar da var. Mesude Cîülcüoğlu, çeşitli konulara değinen bu yazılarında sanatın ve insanın özelliklerini zaman zaman derinlemesine belir ten noktalara değinmiştir. Bu arada doğaya dönük, gevresine dönük yazılar da görülmektedir; "Ankara'da Bu Sabah", "Kadıköy'de Yaz", "Güz" adlı yazıları anılabilir. Bu yazılarında doğal görüntüleri ve dt)ğanın insan üzerindeki ekileri, duyguıandırımları üzerinde durmuştur. "Güz"de bir dut ağacı görüntüsü ile geniş bir duygulanıma yer vermiştir. Böylece yaşamın görüntüleri cırtaya konulmuştur. Cjüleüoğlu, düsüncelerini, duygulanımlarını, insan ve doğa göriıntülerini, yaşamsal oluşumu "konuşma dilinin rahatlığıyla yazıya aktarmıştır". Böylece, Değinmeler, hem bazı konuları belirtmckte, hem de bunları anlaşılır bir anlatımla aktarmaktadıı. Yalın anlatınu, görüşlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. • Değinmeler,yaşamsal notlar, / Mc\udc Honsâri Cîülcüoölu / (.îvrçck Sanat Yayınları / Utanbul 7995, 94 v CUMHURİYET KİTAP SAYI 284 M Yalın anlatım Yazılarında yalnızlık izlenimleri buluruz. "Nokta nokta kelimeler, satırlar sayfalar dolusu, sıcacık bir insan nefesi gibi yalnızlığımı doldurdu/ ../ Sıcak bir insan nefesi gibi, odamın ve yüreğimin hüzünlü yalnızlığını doldurdu. Mutlu^ luk, kanatlarını ac,an bir kuş, oldtı basımın ii/erinde cıvıl cıvıl" satırlarında, yazmanın insanı nasıl mutlu ettiginc dcğinir. "Tek Başına" adlı yazısında da yalnızlığın izlenimleri, yalnızlık dııyumsamaları görülür. Çünkü, bilindigi üzc re, "Yalnızlığın yorgıınlıığu, acı ve tatlı günlcrin hüznü 'Tck Başına' kalan insa nı bir başka tüılii ve zchir gibi aeı duygulara iter". üysa, "Sevgilere, ilgilere doğru, duru ve berrak sıılar gibi alcmak ne güzeldir". Bir bas,ka yazısına "Yalnızlığın Sıcaklığı" başlığını koymuştur. Ona göre, "Insansız bir evin sıcak yalSAYFA 20 Yalnızlık izlenimleri nızlıgında mutlu dııygulara kucak açmak ne güzeldir. Bir odanın dört duvarı arasında bir insan, carpan tek yürek, gören göz, duyan kulak, yiiriiyen adımlar, hareket eden eller vc kollar özgürlüğün tutsağıdır insansız bir evin sıcak yal nızlığında" (s. 25). Gülcüoğlu, insanlarla ilgili biıçok yazı yazmı^tır. Ona göre, "Yaşamı yiyip icjnok, oturupkalkmak, uyuyupuyanmaktan oleye tanımayanlaıa sözii müz yok. Onları kınamaya hakkımız yok. (,Aİnkü, o, kişilcrc özgü bir yaratı İışrır. Yasjamm ııerdcn gelip nereye girtiğinin bilincine erişcnler, susamışicasına kültürün ışığına katlanırlar. tnsanları zekâ, duygu, görüntü ve yaşam kuralla hsanlarta Hgtt) yantop rı yönünden dıger msanlara üstün kılan gücün etkeni: kültür"tlür (s. 26). lnsanların kültürlü olmasından yanadır ve yazılarında kültürünün izlerini çok iyi buluruz. İnsan icin kültür önemlidir. Ama bir çağın, "gençliğin en tatlı süsü neşc ve tebessümdür". Bu neşe vc tcbessüm, her zaman önemlidir insan için. Bu nedenle, bayramlann neijeli ve tcbessüm dolıı olarak geçmesindcn yanadır. Çünkü, "bayramlann amacı, insanları birbirinc yaklaijtırmak, dargınları barıştırmak, bırbirlerini uzun süredir görmeyen akrabaları bir araya gctirmek, bayram mutluluğu içinde özlem gidermek"tir (s. 44). Bayramları, özellikle dinsel bayramları körükörünc bir