Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bir huznun eteklerinde AHMET CEMAL elim lleri'yle bir söyleşi' ıliye bir altbaşlık koyamıyorum bu C/ sayfalara. Çünkü, bugüne özgü bir şcyi dile getirmiş olmayacağım. Biz, otuz yıla merdiven dayavan bir dostluk boyunca, hep konuştuk,; her gün ve özelliklc de her gecc; o uzun tclcfonlar boyunca... Edebiyat yaşamı da en aşağı dostluğumuzla yaşıt. Doğan Hızlan bizi tanıştırdığında Selim îleri, cdcbiyatımızda bir imza olmuştu bile. Tek fark, usul usul benim de o yaşama ortak olmaya başlamamdı. Çünkü, şinıdi, bunca yılın ardından, pcrdclcri aralayıp geriye baktıgımda anlıyorum ki, onca konuşulanlar ve onca paylaşılanlar sonuçta beni, Selim îleri imzasını taşıyan her kitabın, her yazının, her senaryonun bir tür "öteki ben"ine dönüştürmüş. Şimdi düşünüyorum da, başka türlüsü zaten olamazdr. Bir yazarın kaleme almaya başladığı her yeni öykünün, romanın, senaryonun olay örgüsünü ve kisilerini satırların ilcrlcmcsine koşut olarak, kimi zaman da daha sanrların kalıbı ortaya çıkmazdan önce yazarın kendisinden dinlerseniz, her sözcüğün, her satırın kaç hüzün, kaç karşılıksız sevgi, kaç karşılıksız umut boyunca doğduğıına tanık olursanız, sonunda gün gelir, kendinizi kaçı nılmaz olarak bir tür "birlikte yazar" diye duvuınsanıava başlarsım/... Yaşamımızın onsuz olunamaz parçası na dönüşmüş bir insanı değerlendirmenin belki dc tck yolu, ondan bizc nclerin geçmiş olduğunu anımsamaya çalışmaktır. Bcn, Selim ı bu yoldan değerlendirdiğimde, ondan bana geçmiş olanların ayırdına çok net varabiTiyorum. Dile, o dili bütün bir geçmişiyle kucaklayan olağanüstü sevgi ve saygı; yalnızca edebiyatla sınırlı olmaksızın, bu ülkenin kültür ve sanat vaşamından gelip geçmiş bütün ustalara karşı eşi zor bulunur bir kadirsinaslık; kolaycıhğın, ilkellifiin, inatçı cehaletin her türlüsüne duyulan dipsiz bir nefret ve tiksinti duygıısu; bir zanıanlar en kalıcı olması istenen hemen bütün değcrlerin artık bilinçli bir tutumla yok cdilmcktc olduğu bir ortamda hemen hiçbir erdemin barınma şansı bulamayacağı yolundaki inanç ve bütün bunlara karşın, Vanya Dayı daki Sonya'nın o kırgın, ama kararlı ısrarıyla, bütün dinlenmcleri yarma bırakan bir çalışkanhk... Bürün btınlar, Selim tleri'den yıllaıın akı^ı içeibüıde bana geçmiş olanlar. Ama hcpsi, artık "başkasmuaıı geçmiş" diyeıneyeceğim kadar benım olmuş. Böylc SAYFA 4 Selim 1leri... Dill bütiın geçmlşlyle kucaklamak bir panoramada, Selim 1leri ile söylcşiyi, kimi yerde sanki kendimle yaptığım bir söyleşiyle karıştırmam, şaşırtıcı sayılabilir ıni? Selim îleri, "Gençlere Türk Romanından Altın Sayfalar" gibi koca bir çalışmanın hemen ardından, sahnelerinin ve kahramanlarının doğum saııcılarına yinc tanıklık ettiğim son romanı üzerinde yoğunlaştı. Aşağıdaki söyleşi, bu romanın beraberinde getirdiği yeni hüzünlerin eteklerinde, o diyarın tcdirgin rüzgârlarının uğultusuna Kulak verilirken yapıldı... Genelde sanatçılığı, özelde de yazarlığı bir kurtuluş sayanlar da var. Kurtulabildin mi? "Çok zor bir soru bu. Geçmişe dönüp baktığımda yazar olmak isteğimin nerede, nasıl ve niçiıı belirdiğini pek açık seçik natırlayamıyorum. Evde bana anlatılmış masallar, okunmuş masallar çok etkileyiciydi. Onları dinledikten sonra kendi kendime devamlarını getirmeye çalışır, bir tür tefrika masaleılık yapardım. llk işaret, ilk ipucu bu masallar. Tabii u zaman kurtulnıak, kurtuluş akhmdan gcçmiyordu. Sonraki yıllarda da geçmedi. Profesyonel yazarlık beraberinde birçok sorunu getiriyor. Bir dcfa başka bir mcslek alanında çalışmadınız mi, nasıl geçineceğiniz, nasıl ayakta kalacağınız sorunuyla başbaşa kalıyorsunuz. I layatımı yazarlıkla sürdürmek istedigim gün den sonra da bu sorunla öcleşmek dıınımunda kaldım. Bu bakmıdan kurtuluş üzerine düşünme gü sal göriiş aynlığıyla Türkiye'den ayrılınca, cünı pek olınadı diyebiliriın." Türkiye de eserinin yayınlanması bile kısa O zaman kurtulamadın... süre problem olmuştur. Örnekse Zey"Mııhakkak ki kurtuldum. Yazarlık no'nun Oğlu'nun Vakit gazctcsindeki tefTürkiye'de gündem dışı bir sanat çabası rikası durdurulmuş, ancak bir buçuk yıl oldu bugün. Osmanlı lmparatorluğu'nun sonra tekrar başlayabilmiştir. Bununla son döncminde edebiyat adamına, ne birlikte, bu türden yersiz uurdurmalara olursa olsun, saygıyla bakilmış. Eski ya rağmen, Halide Edib'in değeri ve önenıi zarlarımız II. Abdiilhamid'in sansürün üzerinde Cumhuriyct okuryazarı epcy bir den çok yakınırlar ama, birikimlerine ba donanım edincbilmiştir. 1950lerden baş kıldıgında, hiç yabana atılmayacak emek layarak bunlar hepsi azalıyor, yazarın yeler saptanabilir. Cumhuriyet'in ilk yılları rini banıbaşka şeyler alıyor. Yazaıa gclin Türk yazarından bcklcnti içindcdir. Şim ee, bir lildişi kule de bulaınadığından oladi Yalcup Kadri için, Reşat Nuri, hatta eak, kendi ince, çabuk zedelenebilir kaHalide Edib için 'resmi ya/ar' Hlan deni ' buğıına çekiliyor. Artık dış dünyaya 'isyor ama, l>ek kulak asmamak gerek. Res lenmeyen' bir unsur olarak sızmaya çalışmi yazar Yakup Kadri, tabii tırnak içiııde maktadır. Yaznıak ise, kendi kenclinin tcK rcsmı yazar, Ankara'vı yazmış, o düzeyde kurtuluşu, belki de tek sevinci, mutlulueleştiıvl gerçekçi çok az rotnanınıız var. öudur. Işte bu anlamda bcn dc clbcttc Rcsmi yazaı I lalide Edib'e gelince, siya kurtuldum." Scnin söylediklerin kurtuluştan çok, perhiz gibi bir şey oldu. "Öyle dc dcncbilir. Yetisme yıllanmda ve gençliŞim boyunca toplumu kurtaracak edebiyattan söz açıfmıştır. Sanatın toplumu nasıl kurtaracagı üzcrinc pek çok, belki dc ciltler dolusu dermeçatma yazı yayınlanmıştır. Oysa sanatran, edebiyattan yalnız bunu beklemek, her ikisinin de önünü tıkamakla, imkanlarını kısıtlamakla esanlamlı bence. Türkiye'de, sen daha iyi bilirsin, ciddi anlamda bir 'sanat egitimi' nc yapılmış, hatta nc düşünülmüş, nc düşlenmiştir. Sanatçı bir naşına düşe kalka, tcafasını gözünü patlata patlata yol almaktadır. Bu arada bir de perhiz yapmış, sözü nıii olur..." Yanılmıyorsam ilk yazıların 1%7'dc yayınlandı. Otu/ yıla çok yaklaşmış biı zaman diliminin deneyimleriyle, kitlcyi CUMHURİYET KİTAP SAYI 284