16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 14 ŞUBAT 2021 PAZAR [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER YARGI REFORMU ENVER KUMBASAR YARGIÇLAR SENDİKASI GENEL SEKRETERİ Uzun bir süreden beri kamuoyunda “hukukta reform”, “yargıda reform” adı altında bazı tartışmalar yapıldığını gözlemlemekteyiz. Gerçekten de Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Adalet Bakanı’nın bu yöndeki açıklamaları, konunun yazılı ve görsel medyada tartışılmasına yol açmış, yargıda reform yapılacağı yönünde beklenti oluşturulmuştur. Ancak yargı reformu adı altında nelerin yapılacağına ilişkin bugüne kadar herhangi bir somut içerik açıklanmış değildir. “Reform” sözcüğü dilimize Fransızcadan geçmiş olup Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözlüğünde “Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat” olarak tanımartmamış, azalmış; yargı bağımsızlığı konusunda toplumda yaygın bir kaygı oluşmuştur. lanmıştır. Tanımdan görüleceği üzeNeden böyle olmuştur? re kavramın olumlu bir çağrışım yaptı Hukuk devleti/hukukun üstünlüğü ğı açıktır. ve yargı bağımsızlığı, hâkimlerin tarafYaygın bir kaygı sızlığı, anayasanın üstünlüğü, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılıGeçen yıllar içerisinde yargı ve huğına ilişkin anayasal hükümlere karşın kuk alanında reform niteliğinde pek haksız tutuklamalar, uyulmayan Anaçok değişiklik ve iyileştirmeler yapıl yasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Mahmaya çalışılmıştır. Özellikle son otuz kemesi kararları ve kamuoyuna yansıyılda Avrupa Birliği’ne katılım süreyan diğer sorunlu ci bağlamında, hukukumuzu gelişmiş hukuk uygulamaçağdaş demokratik ülkeler düzeyiları nedeniyle ve bune çıkarmak için önemli yasal ve nun sonucu olarak yargı kurumsal düzenlemeler yapılmıştır. Bu bağlamda örneğin anayasanın 90. maddesinde yapılan değişiklikYapılması bağımsızlığı, hukuk devleti, gereken, kuvvetler hukukun üstünlüğü ve kişiler için hukuk güvenliğinden söz etme olanağı kalmamıştır. le Avrupa İnsan Hakayrılığının Öyleyse birinci sorun ları Sözleşmesi ve Avgereği olarak yargı düzenleme değil, rupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları iç hukukun bir parçası haline getirilmiş, Anayasa bağımsızlığını tam olarak uygulamadır. Uysağlayacak nitelikte, Türkiye gulayıcılar olaBüyük Millet Meclisi’ni oluşturan siyasal temsillerin, dolayısıyla rak hâkim ve savcılar, anayasada yer Mahkemesi’ne bitoplumun bütün kesimlerinin, alan hukuk reysel başvuru hakyargıçlar, savcılar, barolar ve devleti, yarkı tanınmıştır. Hukuk mevzuatı neredeyse tümden değiştirilmiş, birçok yönden iyileştirilmiştir. Yarhukuk fakülteleri gibi yargı bileşenlerinin tümünün kendisinde yer bulduğu yeni bir kurul gı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak görevlerigı kurumları büyük ölçüoluşturmaktır. ni yapmadıkları ya de yenilenmiş, adliye binada yapamadıkları süları ve personel, tümüyle olmarece hukuk devletini oluşsa bile, ihtiyacı önemli ölçüde karşılaturma ve hukuk güvenliğini sağlayacak düzeye getirilmiştir. Daha hızlı ma olanağı bulunmayacaktır. Buradan ve adil yargılama için mevzuatta gerek anlıyoruz ki yargı bağımsızlığı ve tarafli ve önemli değişiklikler yapılmış, bu sızlığı, hukuk devleti, hukukun üstünbağlamda arabuluculuk, uzlaşma, seri lüğü ve hukuk güvenliğinin sağlanması ve basit yargılama gibi kurumlar geti için anayasada sözü geçen hükümlerin rilmiştir. Bunların bir kesimi gerçekten yazılmış olması ve uygulayıcıların bunreform niteliğinde değişikliklerdir. lara uygun hareket etmesini beklemek Bütün bu değişikliklere karşın bu yeterli değildir. Olmadığı görülmüştür. gün toplumun yargıya olan güveni maalesef azalmış, adalet beklen Neden yeterli olmamaktadır? tisi artmış, hukuk güvenliği zayıflaBu sorunun yanıtı, diğer etkenler yamış, adaletsiz uygulamalar insanla nında önemli ölçüde yargıyı yöneten rı çaresiz bırakmış, adalet talebi daha Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun oluşuyüksek sesle dile getirilir hale gelmiş munda aranmalıdır. tir. Hukuksal olarak sıkıntılı ve adaAnayasanın 158. maddesinde düzenlet duygusundan yoksun tutuklama lenen Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun lar, Avrupa İnsan Hakları Mahkeme bütün üyeleri doğrudan ve dolaysi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına lı olarak yürütmenin başı ve aynı zayerel mahkemelerin uymaması ve da manda siyasi partili olan Sayın Cumha pek çok olay. Adalete olan güven hurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Cumhurbaşkanı’nca görevlendirilen Adalet Bakanı ve Müsteşarı kurulun doğal üyesidir. Seçilmiş siyasal iktidarın, tarafsız ve bağımsız olması zorunlu olan yargıyı yönetecek olan kurulu tek başına belirlediği açıktır. Mesleğe kabul, atanma, terfi ve disiplin işlemleri bu şekilde oluşturulan bir kurul tarafından yapılmaktadır. Uygulama göstermiştir ki bu şekilde oluşturulmuş bir kurul karşısında hâkim ve savcıların tam bir tarafsızlık ve bağımsızlık içinde görev yapmaları konusunda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Öyle ki yargının bağımsız olmadığı konusunda toplumun çeşitli kesimlerinde önemli eleştiriler dillendirilmektedir. Öte yandan yürütme gücünü elinde bulunduranlar, yönetimini bizzat belirlediği Hâkimler ve Savcılar Kurulu aracılığıyla yargıyı yönlendirme, etki altına alma olanağına her zaman sahiptir. Böyle bir ihtimalin varlığı bile yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı için kabul edilir bir durum değildir. Yeni bir kurul lazım Sonuç olarak yargıçlar ve savcılar iki yönlü olarak etkilenme ve yönlendirilmeye açık durumdadır. Anayasanın 138. maddesinde düzenlenen hâkimlerin görevlerinde bağımsız oldukları ve “Hiçbir organ, makam, merci veya kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” şeklindeki düzenlemeyi biraz da bu bağlamda değerlendirmek gerekmektedir. Yargının bağımsız ve tarafsızlığı, kişiler için hukuksal güvence sağlayacağı gibi, diğer anayasal kuvvetler olan yürütme ve yasama bakımından da denge denetim mekanizması oluşturur. Yapılması gereken, kuvvetler ayrılığının gereği olarak yargı bağımsızlığını tam olarak sağlayacak nitelikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturan siyasal temsillerin, dolayısıyla toplumun bütün kesimlerinin, yargıçlar, savcılar, barolar ve hukuk fakülteleri gibi yargı bileşenlerinin tümünün kendisinde yer bulduğu yeni bir kurul oluşturmaktır. Bunun ayrıntıları ayrı bir yazı konusudur. Böyle yapılırsa ancak yargı bağımsızlığı için önemli bir adım atılmış olur. Ve ancak o zaman bir “reform”dan söz edilebilir. Bu düşünceler otuz yılı aşkın kürsüde görev yapmış bir ceza yargıcının feryadıdır. Umarım duyulur! gibi kişilerle yetineceğim. HHH 1725 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmalarından ve 15 TemÜç simge isim, muz 2016 askeri darbe kalkışmasından sonra, FEüç sorun! TÖ/PDY ile Erdoğan/AKP iktidarının yolları ayrıldı Türkiye’de rejim, “Parlamenter Demokrasi”den “Şahsım Devleti” rejimine dönüştürülünce adalet de adeta “Şahsileştirildi”! Birinci olarak, tüm adalet sistemi “Şahsım Devleti”nin başındaki “Şahsa” göre biçimlendirilmeye, yargı mekanizması bu “şahsın” istekleri doğrultusunda karar vermeye başladı. İkinci olarak, adalet bazı “Güvenilir Şahıslar”a tevdi edildi. Adalet sistemi sadece Adalet Bakanı ve onun bürokratları aracılığıyla değil, doğrudan doğruya kritik görevlere tayin edilen yargı mensupları “şahıslar” tarafından da denetime alındı. Üçüncü olarak, iktidarın toplumu dönüştürme projesi bağlamında bazı “şahıslar” bu haksız ve hukuksuz uygulamaların simgeleri haline getirildi. Tam bu noktada üç simge “şahıs” dikkati çekiyor. Birinci olarak, Kürt siyaseti, Kürt oyları ve HDP ile ilişkiler açısından Selahattin Demirtaş. İkinci olarak, otoriterleşmenin önünde demokratik engeller olan Sivil Toplum ama politikacılar tarafından yargının bir sopa olarak kullanılması uygulaması devam etti: Benim “İkinci Silivri Trajedisi” adını verdiğim bu ikinci dönem uygulamalarındaki haksızlık ve hukuksuzluklar o denli ayyuka çıktı ki Avrupa Birliği, AB ve Amerika Birleşik Devletleri, ABD bile Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için devreye girdi. Enis Berberoğlu olayı ise Anayasa Mahkemesi, AYM tarafından düzeltilmeye çalışıldı ve büyük zorluklarla, bu haksız ve hukuksuz uygulama, en azından şimdilik, engellendi. HHH Bu üç simge isim hakkındaki haksızlık ve hukuksuzluklarda hemen hemen aynı itirazlar dikkati çekiyor: Her üç kişiyle ilgili davalarda da somut delillerden çok, sübjektif yargılar kullanılmış, delillerden sanığa değil, sanıktan yargılara ulaşılmıştır. Her üç sanık için de ulusal veya uluslararası bir üst mahkeme kararı olmasına karşın, hak ihlalleri devam etmiştir. Her üç sanığa da “Milli Güvenliğe tehdit”, “Terörizm”, “Darbe teşebbüsü” gibi dudak uçuklatan ağır “katalog Kuruluşları ve demokratik di suçlar” isnat edilmiştir. renişler açısından Osman Ayrıca, Berberoğlu’na isKavala. nat edilen suç, aynısının tıpÜçüncü olarak, “Şahsım kısıyla bir yıl önce Aydınlık Devleti” rejimine kategorik gazetesi tarafından yapılan olarak karşı çıkan “Demok ve kimsenin kılını bile kıpırratik Cephe”nin doğal lide datmadığı bir uygulamadır. ri CHP açısından Enis Berİsnat edilen bu suçun sorumberoğlu. lusunun Berberoğlu olduğu varHHH sayımı da somut delillerden çok, Aslında Erdoğan/AKP ik soyut akıl yürütmelere dayalı çütidarı ile FETÖ/PDY’nin el rük iddialardır. ele gerçekleştirdikleri “BiKavala’ya, yargılandığı darinci Silivri Trajedisi” döne vadan beraat ettikten sonra, minde de böyle simge isim tahliye edilmeden önce tuler vardı: tukluluğunun devamı için açıZulmün kurbanları olarak lan yeni davada isnat edilen pek çok kişi arasından hesuçlar da hiçbir nesnel delile men akla gelenler Kuddusi dayanmamaktadır. Okkır, Kâşif Kozinoğlu, Ali Demirtaş’a isnat edilen Tatar, Türkân Saylan, İlhan suçlar ise bir bölümünden Selçuk gibi isimler. beraat ettiği, bir bölümü için Gazeteciler olarak başise somut delil olmayan varta Mustafa Balbay, Tuncay sayımsal suçlardır. Özkan, Barış Terkoğlu, BaHHH rış Pehlivan, Müyesser YılŞimdi bu üç kişiyi veya dız, Ergün Poyraz olmak temsil ettikleri görüşleri sevüzere pek çok kişinin adları. meyenler hatta düşman gibi Üniversite hocaları ve yö görenler bana hiç saldırmaneticileri arasında, başta sınlar ve kendilerine şu soruMehmet Haberal olmak üze yu sorsunlar: re, Yücel Aşkın, Fatih Hilmi “Ben adaleti, hukuk devoğlu, Ferit Bernay, Musta letini ve demokrasiyi sadece fa Yurtkuran, Erol Manisalı kendim ve benim gibi düşühemen akla gelen isimler. nenler için mi istiyorum, yokTürk Silahlı Kuvvetleri açı sa herkes için, ülkemde adasından simge isimleri yazletin, demokratik rejimin, Humak için bir kitap gerekir ama kuk Devleti’nin egemen olmaben, İlker Başbuğ, Özden sı için mi?” Örnek, Şener Eruygur, İbra Ben “Herkes için, her zahim Fırtına, Tuncer Kılınç, man, her yerde, adalet ve Ergin Saygun, Çetin Doğan, demokrasi” diyorum... Hurşit Tolon, Dursun Çiçek Ya siz? DAYANIŞMA C’in Kurtuluş Savaşı’nın, köylünün emekçinin yazarı, SAMİM KOCAGÖZ’ün anısı ile C’in yanındayız. KALPAKLILAR GRUBU Söke Aydın İzmir Karşıyaka Sivas Burhaniye Giresun Adana Erzurum Cumhuriyet Okurları Berberoğlu yeniden milletvekili Anayasa Mahkemesi’nin Berberoğlu’yla ilgili hak ihlali kararını TBMM’ye göndermesi üzerine Meclis Başkanı Mustafa Şentop, “TBMM’ye öğüt verilmesi yetki aşımıdır” dedi. AYM Başkanı Arslan, “AYM ihlal tespit ettiğinde, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere de hükmetmesini gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bu bir tercih değil, zorunluluktur” dedi. Tartışmaların ardından Berberoğlu, hakkındaki mahkeme kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasının ardından yeniden milletvekili oldu. Ata’nın emaneti kiralık AKP’nin taşınmaz satışı hız kesmedi, AOÇ talanı durmak bilmedi. Atatürk Orman Çiftliği arazilerini 10 yıllığına kiraya vermek üzere kolları sıvayan AKP iktidarı, Ankara’da 74 bin metrekarelik alanı, metrekaresi 1.5 liradan kiraya vermeye hazırlanıyor. Mimarlar Odası, milyarlar verilse bile Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı işlem yapıldığını belirtti. Açlık ve işsizlik Yurttaşların işsizlik ve geleceksizlikten çocuklarını teyzelerine emanet ederek intihar ettiği ülkede Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında Ay’a sert iniş yapacaklarını açıkladı. Erdoğan, “Hedefimiz, 7 13 ŞUBAT Cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmektir. İnşallah Ay’a gidiyoruz” dedi. Vicdanlar sızladı Çorlu tren katliamının acılı annesine ceza veren yargı, Soma’da verdiği kararla da madenci yakınlarına bir tekme daha atmış oldu. Soma’da 2014 yılında 301 madenciye mezar olan facianın dosyasını inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, geçen yıl verdiği kararı bozdu. Üyelerinin değişmesinin ardından tutuklu son dört sanık da tahliye edildi. Çorlu’da oğlunu ve eşini yetiren Mısra Öz Sel’e de “kamu görevlisine hakaret”ten 8.840 lira para cezası verildi. ten çıkarılan Çakır’a, Bulu’ya “Lütfen istifa etmeyin, istifa ederseniz bu terörist öğrencilerin önünü açarsınız. Bu kutlu ittifakta gedik açmaya hakkınız yok” sözleriyle seslendi. İnce, CHP’den ayrıldı CHP’yi eleştirerek Memleket Hareketi’ni kuran Muharrem İnce, CHP’den ayrıldığını açıkladı. CHP’ye ağır eleştiriler sıralayan İnce, Atatürk’ün, İstanbul’u işgalden kurtarmak için İstanbul’dan ayrılarak Samsun’a çıktığını ve Ankara’dan İstanbul’u kurtardığını söyledi. ‘Yeter ki aşımız olsun...’ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’den gelen koronavirüs aşısı için 100 milyon dozluk anlaşmanın imzalandığını, BioNTech aşısı için de 30 milyon doza yakın aşıda anlaşıldığını açıkladı. Koca, bundan sonra aşıların gelişiyle ilgili bilgi vermeyeceklerine işaret etti. Fidan boykotu Erdoğan tarafından AYM üyeliğine seçilen İrfan Fidan için AYM Yüce Divan Salonu’nda yemin töreni düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fidan’ın göreve getirilme şekli nedeniyle yemin törenine katılmadı. Mafya desteği Ülkeye “aşağı bak” diyenlere organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’dan destek geldi. MHP lideri Bahçeli’nin girişimiyle hapis‘Federasyon yok’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında dış politika konusunda önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan, Kıbrıs meselesine ilişkin “Kıbrıs’ta iki devletli çözüm dışında çözüm kalmamıştır, artık federasyon mederasyon yok” dedi. Üç asker şehit Milli Savunma Bakanlığı, PKK/ KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden güvenliği sağlamak amacıyla Gara bölgesinde “Pençe Kartal2 Harekâtı” başlatıldığını duyurdu. Harekâtta teröristlerle çıkan çatışma sonucunda 3 asker şehit oldu. Şehitler Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun, Muhabere Komando Yüzbaşı Ertuğ Güler ve Muhabere Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Turhan, Ankara’da son yolculuklarına uğurlandı. UCM’de İsrail kararı Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada, söz konusu suçları soruşturmak için yetkili olduğuna karar verdi. Libya açılımı Libya’da yıl sonunda yapılması planlanan seçimler kapsamında geçici yönetimin belirlenmesinin ardından Atina’dan diplomatik bir hamle geldi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Libya’nın başkenti Trablus’taki Yunanistan Büyükelçiliği ile Bingazi Başkonsolosluğu’nun yeniden açılacağını duyurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear