22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 6 OCAK 2021 ÇARŞAMBA HABER rinin görevi değil. Umutsuz üç kuşak Özellikle son 10 yılda, iktidarın izBilimi ve halkı savunmak lediği politikalar sebebiyle dışlanmış, mağdur hisseden üç kuşak oluştu. İlki Gezi kuşağıydı. İtirazları, hayaİktidarın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atama süreci, ülkeyi yönetme tarzıyla birçok benzerlik taşıyor. İşine gelince seçimden söz edip, işine gelmeyince seçimleri tanımamak; “ben yaptım oldu” diyerek kararları keyfileştirmek, itiraz gelince karşıtlarını hemen yaftalamak, susturmak; kitlelerin desteğini yitirmemek için de “bunlar elit, iktidarlarını sarsıyoruz; çünkü biz halkız” şeklinde özetlenebilecek ve 18 yıldır ekmeği bir türlü bitirilemeyen popülist stratejiye başvurmak... Bu yüzden de iktidar çevresinin herhangi bir karşı çıkışa yönelttiği tepkilerle Boğaziçi Üniversitesi’ndeki itirazlara gösterdiği tepkiler aynı. Çünkü bir konuda “taviz” verip değişiklik yaparlarsa, bunun tüm sisteme sirayet edeceğini, zincirin tüm halkalarına ulaşacağını düşünüyorlar. Her tekil mücadeleye yaklaşımları bu yönde. Madenciye de böyle üniversitelere de böyle. Tekil olan, bütüne etkileriyle tartılıyor. Ama “alan savunması” yeter mi? Konu salt Boğaziçi değil, bir yönetme tarzı. Dolayısıyla üniversite, akademi, genel olarak aydınlar söz konusu olduğunda, daha geniş bir itiraz hattı kurmak dışında çare yok. Bu bir bakıma, iktidarın sağ popülist “elitler ve halk” zıtlığına dayalı stratejisini tersyüz etmenin de yolu. Aydınların sırtını iktidarlara, yüzünü halka dönmesi tam da böyle dönemlerin zorunlu ürünü. Baskıyla dışlanan kesimlerin geniş halk kitleleriyle “ayrıcalıklar”a, kayırmalara karşıtlık temelinde buluşması, bu sayede bir başka antielitizm çizgisinin öne çıkarılması, geçmişin ilerici popülist mücadelelerinin de değişmeyen yanı. Bugün de iktidar eliyle üniversitelerde yeni bir “ayrıcalıklı yönetici sınıf” şekillendiriliyor ve bu düzen bilime, bilimsel ölçülere göre değil; sahip olunan siyasal ağlara ve çoğunlukla Saray’a bağlılık düzeyine göre işliyor. O nedenle, toplumun üniversite fikriyle irtibatlandığı en geniş halkayı bulmak ve o halka içinde, iktidarın yeta bakışları sertlikle bastırıldı. Yurtdışına beyin göçünde Gezi sonrası kuşağın hayal kırıklıklarının payı büyüktü. İkincisi, 2010’larda ortaya çıktı, giderek pekişti. İktidarın her şehre üniversite politikası, diplomalı sayısını ilk kez bu denli artırdı. İktidar, üniversite eğitimini nicelik olarak tabana yaydı. Bu öğrencilerin çoğunun ailesinde üniversite mezunu/öğrencisi yoktu, ilk olacaklardı. Beklentileri artan bu kesim, ekonomik tablonun giderek bozulduğu ortamda işsiz kaldı, kamuda beklediği atamaların sayıca tatmin etmemesi ve üstüne de mülakatlarla, siyasi ölçülerle alımların yapılması, yeni ayrıcalıklı sınıfla bu kesimlerin karşılaşmasına ve hayal kırıklıklarının pekişmesine yol açtı. Milyonlarca öğrenci, mezun ve ailesi, üniversite fikriyle bu ekonomik (işsizlik, işçileşme) ve siyasal (torpil, ayrıcalık, haksızlığa uğrama hissi) olgular temelinde irtibatlanmaya başladı. Ve sonuncusu. Pandemi süreci, öğrencileri memleketlerine yolladı. Uzaktan eğitimin yarattığı eşitsizlik bir yandaydı. Ancak daha önemlisi; yoksul ailelerin üniversite okuyan çocukları, ailelerinin işleri kötüleşince, gelirleri düşünce, eve döndüklerinde iş aramaya başladı. Kapatılmadan önce kafelerde, restoranlarda; şimdi ise inşaatta, tekstilde, kargo şirketlerinde üniversite öğrencilerinin güvencesiz şekilde çalıştığını görmek mümkün. Üniversitenin bu gençlere sağlayacağı düşünülen sınıf atlama, daha iyi bir yaşam umudu önce kötü ekonomik tabloyla ve kayırmacı sistemle çökertildi, şimdi ise gençlerin aşağıya doğru yuvarlandıkları bir işçileşme süreci öğrencilik aşamasında yayılmaya başladı. Yeni düzen, üniversiteyi (bilim) ve üniversiteliyi (gençlik) aynı düzeyde çözüyor. Geniş halk çoğunluğunun üniversite ve bilim fikriyle irtibatlandığı hat, zinciri bağlayan halka burası. Bugün iyice daralmış alanlara sıkışmadan bir üniversite, bilim savunusu yaparken; iktidarın üniversiteye, bilime müdahalesinin olumsuz etkileriyle, bu ni “elitizm”inden mağdur ke tarzın halkın yaşamına olumsimlerle bilim, adalet, iş, ek suz etkileri arasında demokmek temelinde buluşmak ratik bir bağlantı kurabildiğizorunlu. Bu ise sadece Bo miz oranda başarı kazanacağaziçi Üniversitesi bileşenle ğız. Aksi, hüsrandır. DSP lideri Önder Aksakal çalışmalarını Şentop’a sundu DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, partilere bir çağrı yaparak TBMM’de, Mec“Ekonomi, Hukuk, Delis Başkanı başkanlımokrasi ve İnsan Hakğında bir çalıştay orgaları Reformu” konusunnize etmesini önerdiği da hazırlanan çalışmabelirtildi. Şentop’un da sını paylaşmak üzere bu öneriye “Şimdiye TBMM Başkanı Mustafa kadar böyle bir çalışŞentop’u ziyaret etti. Görüşme sonrası parma kimseden gelmeÖnder Aksakal di. Bu anlamda çalıştiden yapılan açıklamamalarınız ve gayretlerida, Aksakal’ın Şentop’a ilettiği nizden dolayı teşekkür ederim” çalışmaların yanı sıra seçimle karşılığını verdiği kaydedildi. re katılma yeterliliğinde bulunan l ANKARA/Cumhuriyet Sayıştay, TKİ bünyesindeki çok sayıda bina ve arsanın kayıtlarda yer almadığını belirledi Taşınmazlar sırra kadem bastı! MAHMUT LICALI Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğü’ne ait arazi, bina ve tarla olmak üzere çok sayıda taşınmazın kayıp olduğu belirlendi. TBMM’ye sunulan Sayıştay’ın TKİ 2019 yılı denetim raporunda, TKİ’nin bilanço hesaplarında yer alan kayıtlara göre kurumun arsa ve araziler hesabında 51 kalem; yeraltı ve yerüstü hesabında 105 kalem; binalar hesabında 236 kalem olmak üzere toplam 392 taşınmaz kaydının olduğu Sayıştay’a bildirildi. Sayıştay’ın ulaştığı Mali Kaynaklar Bilgi Sistemi’nden alınan emlak listesine göre ise TKİ üzerine kayıtlı 198 adet arazi, 144 adet arsa, 144 adet bina, 3 bin 357 adet tarla, 822 adet bahçe, 6 adet çayır, 12 adet kömür ocağı, 132 adet bağ, 80 adet linyit işletmesi sahası ve 164 adet kerpiç veya kâgir ev olmak üzere toplam vasıflı 5 bin 167 adet taşınmaz bulunduğu belirlendi. Buna göre TKİ’nin bildirdiği kayıtlarla Sayıştay’ın ulaştığı verilere göre kurum bünyesinde 4 bin 775 arsanın kayıtlarda yer almadığı belirlendi. Öte yandan Sayıştay raporunda TKİ adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili olarak Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’nden (TAKBİS) sorgu yapıldığında Türkiye genelinde tapusu TKİ Genel Müdürlüğü’ne ait toplam 13 bin 720 adet taşınmazın bulunduğu belirlendi. ‘Kayıtlar denetlenmeli’ Sayıştay raporunda; konu üzerinde yapılan incelemede kurumun kamulaştırma nedeniyle edindiği arsa, arazi ve tarla vasıflı taşınmazlarla ilgili kayıtların yanlış tutulduğu belirlendi. Denetim raporunda; kurum bünyesindeki bazı binaların resmi kayıtlarda arsa olarak yer aldığı tespit edildi. Raporda; tapu kayıtlarında TKİ uhdesinde görünen taşınmazların tamamının muhasebe kayıtlarında olup olmadığının TAKBİS üzerinden denetlenmesi gerektiği ve kapsamlı bir muhasebe dışı envanter çalışması yapılması gerektiği önerildi. l ANKARA Gaziantep’te 27 yaşındaki AKP İl Gençlik Kolları Başkanı’nın inanılmaz başarısı İhaleler genç başkana! IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN AKP’li vekilin yeğenine yasak yok KÜBRA KÖKLÜ AKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın danışmanı ve yeğeni olan Ömer Faruk Işık’ın koronavirüs önlemleri kapsamında 20 Kasım 2020 itibarıyla kapatılan bir eğlence mekânını açtırdığı ortaya çıktı. Sosyal medyaya düşen görüntülerde yeğen Işık’ın sosyal medya fenomeni Naz Mila ve bir banka müdürü ile birlikte eğlendiği görülüyor. Söz konusu görüntülere sosyal medya kullanıcılarından tepki yağarken, Işık’ın 15 Aralık tarihinde danışmanlık görevinden alındığı iddia edildi. Ekşi Sözlük kullanıcıları söz konusu videoya ilişkin, “AKP’liler alkollü Naz Mila’lı keyif partisi” başlığı açtı. Ancak Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nce başlığa erişim yasağa getirildi. Videonun geniş kitlelere ulaşmasıyla Işık’ın Twitter hesabını kapattığı görüldü. Gazetemize konuşan CHP Adıyaman İl Başkanı Burak Binzet, “Millet işsizlik, açlık ve yokluk çekerken, her şeye zam gelirken, AKP içindeki çürüme de daha ayyuka çıkar oldu. İşte o çürümenin bir örneğini de AKP Milletvekili Ahmet Aydın’ın danışmanı ve yeğeni VIP salonunda eğlence düzenleyip milletle ‘fakirler’ diye dalga geçerek gösterdi” dedi. l İSTANBUL ERDOĞAN’DAN BAHÇELİ’YE SÜRPRİZ ZİYARET Gündem reform paketleriydi SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen yıl ağustos ayından sonra ikinci kez MHP lideri Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret etti. Erdoğan, ağustos ayında, Bahçeli’yi, sivil araçla ziyaret etmişti. Erdoğan, bu ziyaretinde ise Cumhurbaşkanlığı makam aracını kullandı. Bahçeli, ziyarette, Erdoğan’ı kapıda karşılarken, görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. Son olarak geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki Kültür ve Sanat Ödülleri öncesinde bir araya gelen iki liderin, dünkü görüşmesinde ise bu yıl yaşama geçirilmesi planlanan yargı ve ekonomi alanındaki reformlar ele alındı. Görüşmede, Erdoğan’ın “Hukukta Reform” paketi ve “ekonomi reform paketi” ile ilgili Bahçeli’yi bilgilendirdiği ifade ediliyor. Görüşmede, Doğu Akdeniz’de yürütülen doğalgaz sondaj aramaları da gündeme geldi. Liderler ayrıca, Libya’daki son durumu da ele aldı. Görüşmede, AB ve ABD’nin yeni başkanı Biden ile yeni dönemde atılacak adımlar da gündeme gelirken, TBMM çalışmaları da ele alındı. Başta Siyasi Partiler Yasası olmak üzere, bir dizi yasa teklifinin bu yıl TBMM’nin gündemine gelmesi bekleniyor. Bahçeli’nin görüşmede Erdoğan’a, “tam destek sözü verdiği” kaydedildi. l ANKARA Gaziantep’te inşaat işleri yapan ODOKEM adlı şirketin, AKP Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanı Abdullah Korkmaz’ın yönetiminde olduğu dönemde, Gaziantep Valiliği ve Şahinbey Belediyesi’nden 3 ayrı ihale aldığı ortaya çıktı. İhalelerin toplam bedeli 21 milyon lirayı aştı. Korkmaz, işler tamamlandıktan sonra şirketteki payını aynı soyadlı birine devretti. Korkmaz’ın, FETÖ teHAZAL OCAK rör örgütünü övdüğü tweet’ler ortaya çıkmış ve sosyal medyada tepkiyle karşılanmıştı. CHP Şahinbey Belediye Meclisi Üyesi Uğur Kalkan “AKP Gençlik Kolları Başkanı’nın başkan olduktan sonra ihaleye girmesini etik bulmuyorum” dedi. Abdullah Korkmaz, 2017’de AKP Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanlığı görevine getirildi. Korkmaz’ın o dönem ortak olduğu ODOKEM İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin devlet kurumlarından aldığı ihale süreçleri şöyle: Gaziantep Valiliği 10 Temmuz 2017 tarihinde bina inşaatı ihalesi açtı. İhalenin yaklaşık maliyeti 13 milyon 870 bin 854 TL olarak belirlendi. İhaleye 5 şirket teklif verdi. İhaleyi 10 milyon 35 bin TL bedelle ODOKEM şirketi kazandı. Şirketle valilik arasında 22 Ağustos 2017 tarihinde sözleşme imzalandı. 1 Eylül 2017 tarihinde başlayan iş 13 Ocak 2019’da sona erdi. Şahinbey Belediyesi de 17 Ocak 2018’de bina inşaatı ihalesi açtı. İhalenin yaklaşık maliyeti 1 milyon 479 bin 434 TL olarak belirlendi. İhaleye 6 şirket teklif verdi, 2’si geçerli sayıldı. İhaleyi 1 milyon 248 bin TL bedelle ODOKEM şirketi kazandı. Şirketle belediye 22 Şubat 2018 tarihinde sözleşme imzaladı. 28 Şubat 2018’de başlayan iş 15 Eylül 2018’de sona erdi. Yine Gaziantep Valiliği bina inşaatına ilişkin 25 Eylül 2018’de ihale açtı. İhalenin yaklaşık maliyeti 12 milyon 559 bin 737 TL’ydi. İhaleye 7 şirket teklif verdi, 6’sının teklifi geçerli sayıldı. İhaleyi 10 milyon 34 bin TL bedelle ODOKEM şirketi kazandı. Valilikle şirket 6 Kasım 2018 tarihinde sözleşme imzaladı. 19 Kasım 2018’de başlayan iş 1 Nisan 2020 tarihinde sona erdi. Kayıtlarda Korkmaz’ın ihale iş sürelerinin bitmesinin ardından şirketteki payını 21 Temmuz 2020 tarihinde aynı soyadlı birine devrettiği görülüyor. ‘Yıldızı parladı’ CHP Şahinbey Belediye Meclis Üyesi Uğur Kalkan “AKP Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı, başkan olduktan sonra firmasının da yıldızı parladı. Kayıtlara göre başkan olduktan sonra toplamda 3 ihale aldı. Bu ihalelerin toplamı 21.3 milyon lira yapıyor. Bu ihaleler açık ihale yapılmış ama biz işin bu noktasında değiliz. Daha önce de AKP İl Başkanı’nın ve yönetim kurulu üyesinin ihalelerini kamuoyu ile paylaşmıştım. Yönetimlere veya görevlere geldikten sonra bu tarz ihalelerin karşımıza çıkmasını etik bulmuyoruz. Herkes bir karar vermeli, ya ihaleyi ya da siyaseti seçmeli” diye konuştu. DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. NURHAYATYAŞAR KAYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear