23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 6 OCAK 2021 ÇARŞAMBA HABER/YORUM Yaşamını yitiren Fethi Sekin ve Musa Can için tören Arap dünyası, İsrail ve Türkiye Beklenen oldu. Katar ve Suudi Arabistan, ilişkilerini normalleştirmek için anlaştı. Sınırlar açıldı. Bu karardan saatler sonra, Katar Emiri, 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’ne katılmak için Suudi Arabistan’a gitti. Katar Emiri’ni, Suudi Arabistan Veliaht Prensi, apronda karşıladı. Kucaklaştılar. Bu kararın ülkemiz ve Ortadoğu açısından önemli sonuçları olacak. Sıralayalım... Birincisi, 2017 Haziran ayından bu yana gergin olan Katar ve Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesi için arabuluculuğu Kuveyt ve ABD yapıyordu. İsrail de her aşamada bilgilendiriliyordu. Bu durum, Arap dünyası üzerindeki ABDİsrail etkisini göstermesi açısından önemli. ABD Başkanı Donald Trump ve damadı, danışmanı Jared Kushner’in arabuluculuk çabaları, unutulmamalı. İkincisi, Katar’a uygulanan ambargonun başını Suudi Arabistan çekiyordu. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn destek veriyordu. Ambargonun seyahat boyutu yanında, diplomatik ve ticari boyutu vardı. Lakin ABD, hem ambargo uygulayan ülkelerle hem de Katar’la ilişkilerini sürdürdü. Araplar arasındaki gerilime taraf olmadı. Üçüncüsü, Katar’a uygulanan ambargonun nedeni, bu ülkenin teröre destek vermesi olarak açıklanmıştı. Burada asıl kastedilen, Katar’ın Müslüman Kardeşler örgütüne (İhvan) verdiği destek. Ayrıca, Katar’ın İran’la olan yakınlığı da Suudi Arabistan ve müttefiklerini öfkelendiriyor. Sırada Katarİsrail anlaşması mı var? Bu anlaşmadan sonra, muhtemel gelişmeleri şöyle sıralamak mümkün. Birincisi, Katar da İsrail’le ilişkilerini normalleştiren Arap ülkeleri arasına katılacak. İkincisi, İran’la yakın ilişkisi olan Katar’ın bu adımıyla, İran karşısında, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği Arap ülkelerinin oluşturduğu cephe genişledi. Üçüncüsü, İsrail, gelişmelerden memnun. Arap ülkelerinin İsrail üzerinde zaten cılız olan baskısı tamamen kalkıyor. Arap dünyası, İran’a karşı, İsrail’i destekliyor. Dördüncüsü, Katar ve Suudi Arabistan, Joe Biden, başkanlık koltuğuna oturmadan 15 gün önce barışarak, Araplar adına Biden’a uyum ve işbirliği mesajı verdiler. Beşincisi, Katar’ın bu kararı Türkiye’yi etkileyecek. Çünkü Türkiye ile güçlü siyasi, iktisadi, askeri ilişkileri, Türkiye’de büyük yatırımları, Türkiye’nin Katar’da askeri üssü var. Altıncısı, Katar, bu kararını, İran’a anlatmakta güçlük çekecek. Çünkü Tahran, İsrail’le barışan Arap ülkelerinin, arkalarına ABD ve İsrail’i alarak, İran’a baskıyı artıracağını biliyor. Yedincisi, bu karar, Suudi Arabistan’ın Yunanistan’a, Türkiye karşısında destek vermek için savaş uçaklarını Girit’teki Suda Üssü’ne yolladığı gün açıklandı. Zamanlama manidar. Suudi Arabistan’ın, öncülük ettiği Arap ülkelerle birlikte Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Libya, Irak konularında Türkiye karşıtı tutumu, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verdiği destek biliniyor. Keza FETÖ ve PKKPYDYPG terör örgütleri de bu Arap ülkelerinden destek görüyorlar. Sekizincisi, Filistin halkı, bir kez daha Arap kardeşleri tarafından yarı yolda bırakıldı. Bir kez daha, Filistin davasının, Arap liderlerinin umurunda olmadığı görüldü. Dokuzuncusu, Türkiye’nin Arap dünyasının lideri, Ortadoğu’nun öncüsü, İslam âleminin sözcüsü olma yönündeki iddiaların ne kadar temelsiz olduğu bir kez daha anlaşıldı. Unutmayalım: Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyeti kuranlar, İslam dinini de İslam âlemini de, Ortadoğu’yu da Arap dünyasını da ülkemizdeki siyasal İslamcı gelenekten, muhafazakâr çevrelerden çok daha iyi biliyor, tanıyorlardı. Türkiye’nin dış politikasını da bu zengin bilgi, engin deneyim, güçlü ve gerçekçi temeller üzerine oturttular. O nedenle Türkiye’nin Arap dünyasının sözcüsü, lideri olduğunu öne sürmek, Yunanistan’ın Türk dünyasının lideri olabileceğini düşünmekten farksızdır. Acı olan şudur: ABD’nin ve iki stratejik müttefiki İngiltere ve İsrail’in Ortadoğu’daki, Arap dünyası üzerindeki nüfuzu, Türkiye’ninkinden çok daha yüksektir. 6 OCAK 2021 SAYI: 34787 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:51 08:22 13:15 15:36 17:58 19:23 Ankara 06:34 08:03 12:59 15:24 17:45 19:10 İzmir 06:55 08:22 13:22 15:51 18:12 19:35 İzmir şehitleri anıldı İzmir Adliyesi’ne 2017 yılında PKK’li teröristler tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin (44) ile mübaşir Musa Can anıldı. Şehit Fethi Sekin’in, anıtı önünde düzenlenen törene, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre ve Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkan Vekili Oktay Tabur, başsavcı vekilleri, hâkimler, savcılar ve adliye çalışanları katıldı. Salgın nedeniyle katılımın sınırlı tutulduğu törende Güre ve beraberindekiler, şehit Sekin’in anıtına karanfil bıraktı. Heyet daha sonra Sekin’in şehit olduğu noktaya giderek dua etti. Bazı adliye çalışanları da Fethi Sekin’in anıtı ve şehit olduğu noktaya mesai öncesi karanfil bıraktı. Kliple anma Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, şehit Sekin ve Can’ı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı özel klibi paylaşarak andı. Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İzmir Adliyesi’ni hedef alan teröristlere karşı canını siper eden kahraman polisimiz Fethi Sekin’i ve personelimiz Musa Can’ı rahmetle, minnetle anıyorum. Şehitlerimizi asla unutmayacağız” ifadelerini kullandı. Klip’te özel hazırlanan şarkı eşliğinde Sekin ile Musa Can’ın fotoğrafları, olay yeri ve cenaze törenlerinden görüntüleri içeriyor. l İZMİR/ Cumhuriyet ASKERDEN KAÇMA ILTICA NEDENİ SAYILDI Avrupa Adalet Divanı (AAD), zorunlu askerlikten kaçanların Avrupa Birliği ülkelerinde iltica hakkı olduğuna karar verdi. Devam eden bir davada ön karar niteliğinde görüş bildiren divan, şiddetin olduğu rejimlerde askerlikten kaçan kişilerin iltica hakkının varlığına dair “güçlü bir karine” olduğuna hükmetti. Karar, Hannover İdare Mahkemesi’nin talebi üzerine alındı. Talep, bir Suriye vatandaşının Federal Almanya Göç ve Sığınmacı İdaresi’nin iltica başvurusunu reddetmesine karşı, Hannover İdare Mahkemesi’nde temyize gitmesi üzerine yapıldı. Avrupa Adalet Divanı, kararı şu şekilde reddetti: “Bazı durumlarda zorunlu askerlik hizmetini reddetmek, her türlü askeri gücün kullanımının reddini veya vatandaşı olunan devletin otoritelerinin politikalarına veya yöntemlerine karşı gelmeyi de içeren siyasal düşüncelerin veya dini inançların ifade edilmesi anlamına gelebilir ya da belli bir toplumsal gruba aidiyetten kaynaklanabilir. Bu nedenle, mahkemeye iletilen davadaki şartlar altında askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddetmenin, göçmen olarak tanınma hakkını sağlayan beş nedenle ilgili olduğu yönünde güçlü bir karine bulunmaktadır.” Dava, esas hakkında karar verilebilmesi için Hannover İdare Mahkemesi’ne geri gönderildi. Alman mahkemesi, direktiflerle ilgili olarak Avrupa Adalet Divanı kararında ortaya konan yoruma uymak zorunda. Diğerlerini etkileyecek Bu karar, zorunlu askerlik hizmetinden kaçmak için Suriye’yi terk eden diğer erkeklerin yapmış ve yapacak olduğu iltica başvurularını da etkileyebilecek. Suriye’de 18 ve 42 yaş arasındaki erkek vatandaşlar kanunen, 18 ila 21 ay arasında süren askerlik hizmetini yapmak zorunda. Bu zorunluluğu yerine getirmemek Suriye hukukuna göre bir suç teşkil ediyor. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Domuz yavrusu. 2/ Bir anlatımda verilmek istenen öz... İtalya’nın en uzun ırmağı. 3/ Donmuş su... Teniste kullanılan oyun aracı. 4/ Kedi ya da köpek yavrusu... İskambilde bir renk. 5/ Dövülmek için harman yerine serilen ekin sapları. 6/ İzin, onay... Bir nota. 7/ Bakma ve yönelme doğrultusu... Lifleri ip ve çuval yapımında kullanılan bir bitki. 8/ Aralarındaki akrabalık ilişkileri nedeniyle evlenmeleri yasaklanan kişiler arasındaki cinsel ilişki... Bir soru sözü. 9/ Lokomotifin arkasına bağlanan ve gerekli yakıtı ya da suyu taşıyan vagon. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Kuşdili, hasalban” gibi adlar da verilen, yaprakları güzel kokulu bir bitki. 2/ Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı... Saz şairlerinin, kendilerinin ya da başkalarının şiirlerini derledikleri, uzunla1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 KAVALAK K 1 2 3 4 UMA Y KUK A YOL AK BOR URA AKALA 2 3 5 MOB İ L E T S 4 6 F İ NA L MA 5 7 8 9 DO E F E L EK ABAKA AR I Z İ R TALAZ 6 7 8 masına açılan defter. 3/ Yüksek 9 devlet görevlilerinin ve elçilerin oturmalarına ayrılan konut. 4/ kodu. 7/ Elma, armut, kayısı gibi Türkiye’nin plaka kodu... Küçük meyvelerin kurutulmuşu. 8/ Evde kor parçası... Bir gıda maddesi. 5/ soba yerine kullanılan, toprak ya Kaynağı antik dönemlere dayanan da tuğladan yapılmış ocak... Ekinkirişli bir çalgı... Yazma kitaplarda lere zararlı bir böcek. 9/ Hak ve özsayfaların üst bölümüne işlenen gürlüklerin baskı altında tutulduğu güneş biçiminde süs. 6/ Başarısız siyasal rejimler için kullanılan lık, sonuçsuzluk... Tunus’un plaka sözcük. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com PTT meselesi ve sansürün, yasakların, davaların gölgesinde gazetecilik... Bir yıl önce devletin kurumunun iç denetim raporuna dayanarak yazdım... Kasasında 650 milyon TL olan PTT, Varlık Fonu’na aktarıldıktan sonra tam 900 milyon TL zarar etmişti! Gazetemizin manşetinden verilen haberde oda parfümlerine yılda 5 milyon TL harcandığını ve bir dizi yolsuzluk iddiasını belgeleri ile gündeme getirmiştim. Haberin henüz mürekkebi kurumamıştı... Varlık Fonu mahkemeye başvurdu ve İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği “ışık hızı” ile habere erişim engeli getirdi... Haber, yayımlandığı tüm mecralarda, alınan karar gereği “buhar olmuştu”... H Peşini bırakmayıp İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu’ndan, deneyimli hukukçu Haluk Pekşen’den ve İYİ Partili Aytun Çıray’dan görüş istedik... Aytun Çıray, “Bu haberin yasaklanması, halkın parası ve vergilerinin Varlık Fonu tarafından doğru kullanılmadığını gösteriyor. Eğer kendilerinden emin olsalardı haber alma özgürlüğünü kısıtlamak yerine daha şeffaf olurlar ve PTT’nin hesaplarını kamuoyuna ilan ederlerdi...” diyordu. Eski CHP milletvekili av. Haluk Pekşen ise haberde yolsuzlukların kamuoyu ile paylaşıldığını belirterek “Bu, mahkeme kararı değildir... Sayın yargıç hangi gerekçeyle yolsuzlukların üzerine gidilmesinin engellenmesini karara bağlıyor” diyerek tepki göstermişti... İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da habere getirilen yasağın basın özgürlüğünde bir kilometre taşı olduğunu belirterek “PTT’de vurgun” başlıklı haberin erişim engeline şu sözlerle tepki göstermişti: “Kurumun kendi bünyesinden çıkan bir iç denetim raporu gibi ‘gerçek haber’ niteliği taşıyan bir bilginin yayımlanmasına tahammül gösterilememiş olması, halkın haber alma hakkının ihlalidir. Özgürlüğe açılan bütün pencerelerin birer birer kapatılması suretiyle nefessiz bırakılan bir toplum yaratılmaya çalışılmaktadır.” H Aradan bir yıl geçti... PTT’nin, Varlık Fonu yönetiminde içinin boşaltıldığı haberi “buhar olmuştu”... Derken CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Sözcüsü Atilla Sertel Sayıştay raporuna dayanarak ortaya çıktı ve skandalı bir kez daha yeni belgelerle gündeme taşıdı. Sertel, “soygun var” diyerek başladığı basın açıklamasında 2019 yılındaki 1.2 milyarlık zararla birlikte PTT’nin 2.75 milyarlık özkaynaklarının yüzde 43.5’inin kaybedildiğini söylüyordu. Benim yazdığım iç denetim raporu Sayıştay raporuna yansımış ve Sertel üzerinden gerçekler bir kez daha yüzünü göstermişti... Sayıştay raporlarını televizyonlarda konuşmaya RTÜK yasak getirdi... Düşünün devletin resmi denetim kurulunun yolsuzluk dosyalarını televizyonlarda anlatamıyorsunuz! Yolsuzlukları yazan gazeteciler her türlü baskıya katlanmak zorunda kalıyor. Saray’ın dizayn ettiği hukuk düzeni, özgür gazetecilik üzerinde sopa, sansür, cezalandırma aygıtı olarak kullanılıyor. Uygarlığın can suyu; hukuk ve demokrasi, cehaletin, kötülüğün çöl sıcağında tıpkı PTT’de vurgun haberi gibi buharlaştırılıyor... Çok kötü günlerden geçiyoruz... Gerçeğe ekmek kadar aç ve muhtaç bir toplum var. Romalı tarihçi Livius milat öncesinden sesleniyor: Gerçek, çoğu zaman karartılır ancak hiçbir zaman sönmez... Aşı bilmecesi sürüyor... Papatya falına dönen aşı tedarikinde en sıcak bilgileri paylaşıyorum: l Çin aşısı olarak bilinen Sinovac’ın faz 3 çalışmaları, üç ülkede yapılıyor: Türkiye, Endonezya ve Brezilya. Brezilya’da faz 3 çalışması bitti ancak şirket söz vermesine rağmen sonuçları açıklamıyor. İki nedeni olabilir, ya sonuçlar kötü çıktı, diğer iki ülkeden iyi haber bekleniyor ya da iyimser düşünce ile üç ülkenin faz 3 çalışma sonuçları aynı anda açıklanacak... l Faz 3, 10 bin denekte ikinci doz aşı yapıldıktan iki hafta sonra gerçekleştirilen test sonuçlarına göre değerlendiriliyor. Yani uzun bir süreç... Brezilya tamamlandığına göre, şirketin bu sonuçları diğer ülkeleri beklemeden açıklaması yerinde olurdu... Sonuçların sır olması soru işaretlerini artırıyor. l Sinovac’ın kendi internet sitesinde bile aşı ile ilgili bilginin olmaması anlaşılır gibi değil... l Türkiye faz 3 sonuçları açıklanmış, üç farklı aşı firması ile anlaşma yapabilirdi. Daha önceki yazımdaki soruyu tekrarlıyorum: Neden tek bir aşı firmasına mecbur bırakıldık? l Dünyaya güvenle aşı ihracatı yapan üç farklı firmanın aşıları ile ilgili hiçbir soru işareti yokken, güvenilirliği hâlâ test aşamasında olan firmada neden ısrar edildi? l ABD’de aşıya karar veren kuruldaki “karar toplantısı” canlı yayımlandı... Yani bilim insanlarının düşünce ve yorumları, kararları ile birlikte anında halk ile paylaşıldı. Türkiye’deki sır perdesi neden? l Kaç adet aşı alındı? Sır... Kaç liradan alındı? Sır... Verileri henüz açıklanmamış bir aşıya neden mecburuz? Sır... Kaç kişi aşı olacak? Sır... Tıbbi mikrobiyoloji uzmanı Prof. Ayça Arzu Sayıner ile konuştum. Çin aşısı ile ilgili kendisi de denek olarak aşı olmuş. Tüm soru işaretlerine rağmen “Mutlaka aşı olmalıyız” diyor. Aşının yan etkisinin ise olmayacağının altını çiziyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear