25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 5 EYLÜL 2020 CUMARTESİ HABER Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Ataç, Fransa Cumhurbaşkanı’nın çıkışını yorumladı Napolyon sendromu Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Kaan Kutlu Ataç, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Doğu Akdeniz’de gerilimi yükseltmesine ve Türkiye’yi, “im paratorluk fantezisi kurmakla” suçlamasına tepki gösterdi. Cumhuriyet’e açıklama yapan SENA Ataç, Türkiye’nin YAŞAR Doğu Akdeniz’deki mücadelesine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bölgede varlık sürdürmek ve hayatta kalmak için ekonomik, askeri, siyasi, ideolojik alanlarda güçlü olmak yeterli değil, çok güçlü olmak gerekiyor. Bu da sert bir mücadele alanı yaratıyor. Türkiye, siyasi bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü böylesi sert bir coğrafyada emniyete almak istiyor. Türkiye, bunu yaparken de sıklıkla vurguladığı gibi güvenlik alanını başkalarının aleyhine genişletmiyor, böyle bir politikası da yok, zaten ihtiyacı da bulunmuyor. Hakkını savunuyor. Türkiye’nin imparatorluk gibi bir hayali yok. Bu, ‘yeni Osmanlıcılık’ oryantalist bir Batı okumasıdır. Türkiye’nin doğası, sınırların ötesindeki güç algısına dayanır. Çünkü her ülke gibi milli çıkarlarını sınırları ötesinde araması gerekir. Coğrafyadan dolayı, Türkiye’nin yakın tehdit unsurları komşusunda değil, yakın coğrafyası içindedir. Akdeniz, Libya, Körfez buna örnektir” dedi. ‘Hayali sürgünde bitti’ “Ancak Türkiye’nin bu çabası bölgede emperyal geçmişin hayalini kuran kimi başkentlerde rahatsızlık yaratıyor” diyen Ataç, şu değerlendirmelerde bulundu: “Coğrafya dar olduğu için de gerginlikler ateşin altındaki düdüklü tencerenin basıncını yükseltiyor. Paris’in imparatorluk hevesiyle Avrupa ekseniyle oynayabileceği günler Kuzey Amerika’daki 2 milyon 100 bin kilometrekarelik Louisiana’yı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’yi “imparatorluk fantezisi kurmakla” itham etti. Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Ataç, “Macron, imparatorluk artığı kimi hezeyanlarıyla büyük güç olma hayali içinde. İşte bunun adı Napolyon Sendromu’dur” ifadelerini kullandı. 1803’te ABD’ye sattığı gün başladı. Sabık İmparator Napolyon’un 1821’de, dünyanın en ücra köşelerinden olan Birleşik Krallık’a ait 128 kilometrekarelik Saint Helene’de ‘sürgünde’ ölmesiyle bitti. Macron da, imparatorluk artığı kimi hezeyanlarıyla büyük güç olma hayali içinde. İşte bunun adı Napolyon Sendromu’dur. Türkiye’yi hayalcilik ve imparatorluk günlerine özlemle suçlayan bir insanın oturup Napolyon’un hayaline bakmasına gerekir. Fransa, Suriye ve Lübnan’daki manda yönetimlerinde ciddi bir prestij ve kuvvet kaybına uğraması oldu. Buralarda güç kaybeden Macron, büyüklük gücünü başka şekilde yaşamaya çalışıyor. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, Fransa’nın 19. yüzyıldaki sömürü günlerini arayacağı adres değildir.” ‘Kum çölü yutar’ Macron’un Hizbullah’la görüşmesine de değinen Ataç, “Türkiye’nin hassas olduğu konularda Bağdat’ta görüşme yapması, Irak KürDr. Ataç distanı ile Erbil’de görüşmesi yanlış ve tehlikeli bir mesaj tekniğidir. Macron’un, temas ettiği kişilere çok dikkat etmesi gerekiyor. Unutmasın ki Ortadoğu ve Kuzey Afrika çöllerinde gömülmüş bir Fransa İmpataroluğu var. Bu süreç Macron için iyi işlemez. Ülkesindeki iç siyasete oynuyordur, buna kimsenin itirazı yok. Ama Ortadoğu coğrafyasında Arap’la düşüp kalkmanın bedeli farklıdır. Kum çölünde başka şeyler döner. Orası herkesi yutar” dedi. l ANKARA Ankara’ya Trablus sürprizi Libya’daki varlığını tamamen Türkiye’nin desteğine borçlu olan Trablus’daki Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile dile getirilmeyen bir sarsın tı yaşanıyor. UUH Başkanı Fayiz esSarraj’ın açıkladığı “ateşkes ve mart ayında seSERTAÇ çim” duyurusunu EŞ Ankara’nın bilgisi dışında gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Sarraj’ın gösterileri gerekçe göstererek İçişleri Bakanı Fethi Başağa’yı Ankara ziyareti sırasında görevinden alması sarsıntının diğer boyutu olarak şekillendi. Trablus ve Ankara arasında yürütülen temasların ardından Başağa görevine döndü. Türkiye destekli Trablus hükümetinin Hafter ve Tobruk Meclisi Akile Salih karşısında ilerleyişi Sirte bölgesinde durmuştu. Trablus hükümetinin saldırı hazırlıkları yaptığı dönemde Almanya, Fransa ve İtalya’nın yanı sıra ABD devreye girdi ve SirteCufra hattının silahsızlandırılması temasları başladı. Bu temaslar Trablus hükümeti ile Türkiye arasında eşgüdüm içerisinde bir süre yürütüldü. Ancak 21 Ağustos’a gelindiğinde Trablus’taki UUH’nin Başkanı Sarraj, ülkedeki tüm güçler için ateşkes çağrısında bulundu. Sarraj aynı zamanda 2021 yılı mart ayında genel seçimlerin yapılması için de çağrı yaptı. Ankara bilmiyordu Cumhuriyet’in başkentteki kaynaklardan edindiği bilgiye göre Sarraj’ın bu açıklamaları Ankara için sürpriz oldu. Böyle Ulusal Uzlaşı Hükümeti, Türkiye’ye bilgi vermeden ateşkes ve martta seçim açıklaması yaptı. bir açıklama yapılacağı konusunda Dışişleri, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nda bir bilgi bulunmuyordu. Bu nedenle Ankara, yapılan açıklamaya ilişkin birkaç gün tepki vermedi. Kabine değişikliği Sarraj’ın açıklamalarından sonra 25 Ağustos’ta kabine değişikliği yapılacağı yerel basında yer almaya başladı. Değişiklik yaklaşımı sokak gösterileriyle gerekçelendirildi. Trablus ve çevresindeki halkın, elektrik kesintileri ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle sokağa çıkmasıyla provokasyonlar da başladı. Göstericilere ateş açanlar oldu. Bu gerekçelerle Sarraj, 29 Ağustos’ta kabine değişikliği Fethi Başağa ne gitti. Değişiklikte dikket çeken unsur İçişleri Bakanı Fethi Başağa’nın Ankara ziyareti sırasında görevinden alınmasıydı. Bu Türkiye’ye karşı bir tutum olarak da algılandı. Sarraj ay rıca, Savunma Bakan Yardımcılığı yapan, tüm temasları yürüten Albay Selahaddin Ali enNemruş’u Savunma Bakanlığı’na getirdi. Ayrıca Orta Askeri Bölge Komutanı olan General Muhammed Ali Ahmed elHaddad da Genelkurmay Başkanlığı’na atandı. Dikkat çeken temaslar Atamalardan önce gerçekleşen temaslar ise dikkat çekiciydi. Trablus hükümetiyle Türkiye’nin yaptığı anlaşmaya göre bu ülkenin silahlı kuvvetlerinin oluşturulması, eğitilme si ve teçhiz edilmesine ilişkin anlaşma yapılmıştı. Bu konuda başka hevesli kurumlar da bulunuyordu. Bunlardan birisi Amerika merkezli güvenlik firması “Jones Group İnternational” idi. Sarraj’ın grupla görüşmesinin 26 Ağustosta gerçekleştiği öğrenildi. Dikkat çeken diğer görüşme ise 27 Ağustos’ta Vahdettin Köşkü’nde yapıldı. Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile birlikte Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid elMişri’yi kabul etti. Görüşmeye ilişkin bir açıklama yapılmadı. Dikkat çeken bir başka boyut ise tüm bu gelişmeler sürerken Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Vatiyye Hava Üssü ve Misrata’ya yönelik takviye sevkiyatlarının sürmesiydi. Trablus’taki gelişmeler 3 Eylül’de yeni bir boyut kazandı. Görevden alınan İçişleri Bakanı Başağa, 3 Eylül’de yeniden görevine iade edildi. Kimler devre dışı Cumhuriyet’in bilgi aldığı kaynaklar, ateşkes sürecinde Tobruk Meclis Başkanı Akile Salih’in Hafter’i, Sarraj’ın da Türkiye’yi dışlamaya çalışmasına dikkat çekti. Kaynaklar, “Ancak, Hafter ateşkesi ihlal ediyor. Sarraj’ı sahada kim koruyacak? ABD’nin, AB’nin diplomasisi iyi de Libya’ya gönderecekleri bir tane bile askerleri yok” değerlendirmesini yaptı. Trablus ile Ankara arasında oluşan güven sorunun nasıl aşılacağı ise bilinmiyor. l ANKARA Sivas Kongresi yıldönümü KUTLANDI Kuvayi Milliye ruhu 101 yaşında Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin 101’inci yıldönümü, dün düzenlenen törenle kutlandı. Kurtuluş Savaşı’na giden yolda önemli kararların alındığı, 4 Eylül 1919’da gerçekleştirilen Sivas Kongresi’nin 101’inci yılı dolayısıyla düzenlenen programa; TBMM Başkan Vekili Celal Adan, Sivas Valisi Salih Ayhan, 5’inci Piyade Er ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Hakan Tutucu, AKP Sivas milletvekilleri İsmet Yılmaz, Semiha Ekinci, MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, İl Jandarma Komutanı Albay İdris Tataroğlu, İl Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan ve diğer ilgililer katıldı. Kutlama programı Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’ndaki törenle başladı. Daha sonra Atatürk ve Kongre Müzesi’nde Sivas Kongresi’nin temsili olarak canlandırılması yapıldı. TBMM Başkan Vekili Adan ve beraberindeki il protokolü, Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncuları tarafından yapılan canlandırmayı izledi. Canlandırma sonrasında ise müze bah çesindeki tören programına geçildi. Parıldayan mücevher Törende konuşan TBMM Başkan Vekili Adan, “Sivas Kongresi; şanlı tarihimizin parıldayan mücevherlerinden biridir. Fakat onun ışıltısı, gelip geçici bir yıldız parlaklığı değildir. Bu tarihi hadisenin ışığı, halen yolumuzu aydınlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarını rahmet ve minnetle yâd ediyorum” diye konuştu. Sivas Valisi Ayhan ise “Sivas, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna giden yolda en önemli dönüm noktalarından biridir. Anadolu’nun tek ses tek yumruk olduğu, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyetin ilk merkezidir. 4 Eylül 1919, milletin kendi istiklalini korumak için kendi azim ve kararını ortaya koyduğu bir gündür” diye konuştu. Törende Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki Solo Türk ekibi 4 Eylül Sivas Kongresi’nin 101’inci yılına özel saygı ve selamlama uçuşu yaptı. Solo Türk ekibinin gösterisi ilgiyle izlendi. l DHA Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin 101’inci yılı, düzenlenen törenle kutlandı. Törende Sivas Devlet Tiyatrosu tarafından kongrenin temsili canlandırması yapıldı. SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTILAR Liderlerden Sivas Kongresi mesajları Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: Sivas Kongresi’nin 101. yıldönümünde bir kez daha ifade ediyoruz ki manda ve himayeyi kabul etmeyen milletimiz, bu cennet vatanı bir bütün olarak koruyacak ve asla böldürtmeyecektir. Sivas Kongresi’nin yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyor; bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için çalışan, ter döken, gerektiğinde canını veren ecdadın her birini şükranla yâd ediyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Milletimizin bağrından çıkan Kuvayi Milliye ruhunun ve tam bağımsızlık ülküsünün güçlü bir irade ile belirdiği Sivas Kongresi 101 yaşında. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere emperyalizme kar şı onurlu bir duruş gösteren tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Türk milletinin iradesini, bağımsızlığımızın anahtarı olarak ilan ettiğimiz Sivas Kongresi’nin 101. yıldönümünde; başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Milli Mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı ve minnetle anıyorum. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: Sivas Kongresi’nin öneminin milletimize, özellikle de gençlerimize anlatılması hepimizin görevidir. Çünkü aziz milletimiz Sivas Kongresi’nde ortaya konan şuur ve kararlılıkla bugünlere gelmiş ve yine bu şuur ve kararlılıkla geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyecektir. l ANKARA/ Cumhuriyet ADD’den CUMHURİYET KARARLILIĞI ‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’ Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Sivas Kongresi’nin 101. yılı için yazılı açıklama yayımladı. “Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti, yıllardır tarihinin en büyük saldırısı altındadır” denilen açıklamada “Üzücü olan da bu saldırının dışarıdan değil içeriden, yani, ‘gaflet dalalet ve hıyanet’ içinde olanlardan gelmesidir. 1993 Sivas Madımak Oteli saldırısı da bu saldırının önemli örneklerindendir” denildi. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak için mücadele vurgusu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Yeniden, köksüz ve uyduruk bir tarih yazmak hayalindedirler. Buna izin vermeyeceğimizin, şartlar ne olursa olsun mücadeleden vazgeçmeyeceğimizin herkesçe bilinmesini istiyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi önderliğindeki mücadelemizi 101 yıl önce Sivas’ta; Tıbbiyeli Hikmet’in manda ve himaye isteyenlerin karşısında gösterdiği kararlı ve onurlu duruşu ile özdeşleştirerek sürdürüyoruz. Milli iradeyi yeniden hâkim kılmak için çalışıyoruz ve başaracağız.” l ANKARA/ Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear