22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 5 EYLÜL 2020 CUMARTESİ l Murat Sayın l Zafer Temoçin l Halit Kurtulmuş Aytoslu l Burak Ergin l Engin Selçuk CUK Günel ALTINTAŞ Kızılelma İslamcıların çiğneyeceği sakız değildir. Baş ağrısı yapar! H İnsanlar, adil yargılanmak isteğiyle yaptıkları açlık grevinde ölüyorsa, o ülkede devlet yok demektir. Devlet olan yerde, dağ kanunları değil, adalet vardır. H Geçen gün çok güldüm: Faşist bir ülke, komşu bir ülkeyi faşistlikle suçluyordu. H Valilik, Zafer Bayramı’nda, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın İzmirlilerle, üstü açık otobüs üzerinde bayramlaşmasına izin vermeyince, başkan üstü açık bisikleti üzerinde bayramlaştı. H TSK, Irak’ta boşuna IŞİD ile savaştı. Çünkü IŞİD burada, hemen elinin altında, Anıttepe’ye anırtepe diyenlerdir! l Mehmet Selçuk l Murteza Albayrak l Kürşat Coşgun l Oğuz Gürel l Ahmet Öztürklevent l İbrahim Tuncay l Ercan Baysal YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Ekonomiyi boş ver! Bizim de Kişi Başına Düşen Gayrisafi Milli ‘GERİLİM’imiz artıyor... H Eşimle kavga ettim. ABD, barışmazsak müdahale edeceğini açıkladı! H Koronavirüs dalgalanıyor da durulmuyor: Olur böyle vakalar, Türk polisi yasaklar... H Öyle demeyin, BALKON GÖBEĞİnin faydası da var: konuşurken kendinizi balkon konuşması yapıyor gibi hissediyorsunuz... H Sıfır otomobil alma hayali, son ÖTV zammı ile sıfırlandı. İktidarın yeni kampanyası: ÖTV alana otomobil bedava! l İsmet Lokman l Akdağ Saydut l Cemalettin Güzeloğlu l Cem Koç HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Neşet Ertaş Susmasın 1 EYLÜL: Ben yaşlarda bir adam, açık mavi zemin üzerinde minik kırmızı kalpler olan maskesiyle girdi Kasım Bey’in bakkal dükkânına. İki şişe yeşil elmalı soda ve çilek aromalı şekersiz sakız alıp ücreti kredi kartıyla ödedikten sonra Kasım’a ve bana ayrı ayrı iyi günler dileyip çıktı. Sanırım ben Kasım’dan Kasım da benden bir yorum beklediği için, şirin bir iyimserlik bulutu halinde dükkânda ansızın belirip ansızın kaybolan akranım yorumsuz kaldı. Uzun sayılabilecek bir sessizliğin ardından, açayım mı sana da bir elmalı, diye sordu Kasım... Madem içinden geldi, şenlendirelim mideyi, dedim. Gün boyu o maskeyi düşünecek olduğumu bilmenin derin kederi kaplamıştı içimi... Gerçekten ne kadar boş bir hayatım var… Bir sorayım bakayım eczacı Güngör Hanım’a Stones maskesi gelmiş mi… Mick Jagger’da gördüm, epeyce yakışmıştı kardeşime. Ama o Huzur Kıraathanesi’ne gelmiyor tabii… Muzaffer’in densiz şakalarına da katlanmak zorunda değil. Pazar günü bir fotoğraf yollamıştı Muzaffer, 30 Ağustos’ta. Son zamanlarda liberal sapmalar içinde olduğunu esefle tespit ettiğim çaycımızdan açıkçası pek bek lemediğim bir incelikti. Oğlum bak, muhalifiz hesabı yılışık adamlara sevimlilik yapma, diyoruz, ama genç çocuk işte, kapılıveriyor yükselen ahenge ve mahalle icazetine. Kayserili bile Ergenekon günlerinde şahin ve milli bayramlarda hep hastaydı, 30 Ağustos münasebetiyle attığı “tüvit“ de “Atatürk ve silah arkadaşları” demiş... Galiba cidden kafaya koydu ortak adaylığı… cik cik ediyor tüvitlerinde; ne diyelim, hayırlısı… Muzaffer ne yapsın? Birçok balata sıyrıldı, ne kafalar yandı, ama yolladığı fotoğraf Muzaffer’in ciğerime dokundu. Küçücük, yoksul bir lokanta vardı fotoğrafta. “Resimli Tarih” adlı bir hesaptan alıp yollamış Muzaffer. “Mezgit Ekmek 8TL… Hamsi Ekmek 7TL…” Atatürk de var duvarda. “Bazı anlar bitmesin, anneme ömür biçilmesin, çay soğumasın, Neşet Ertaş susmasın, sen gitme” yazıyor çocuk harflerle Atatürk’ün yanında… Sen gitme… ihtiyarlıktan oluyor bunlar hep. Açık mavi zemin üzerinde minik kırmızı kalpleri olan bir maskem olsaydı keşke. Atatürk düşmanlarının yalanlarında değil, o yoksul lokantalardaki saf sevgide Atatürk.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear