26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 3 2 AĞUSTOS 2020 PAZAR 340/200 350/250 250 /1 80 330/230 330 /1 90 290/130 280/130 320 /1 80 390/240 380/240 330 /2 10 340/260 260 /1 80 340/260 250/130 180/120 270/160 360/190 210/150 340/240 280/240 300/230 TARİHTE BUGÜN 1914: Almanya, Rusya’ya savaş ilan etti. Osmanlı Devleti ile Almanya arasında işbirliği anlaşması imzalandı. 1944: Türkiye, İngiltere ve ABD’nin önerisi üzerine Almanya ile siyasal ve ekonomik ilişkilerini kesti. Üzerine kuma getirdi, öldürdü, haksız tahrik indirimi aldı Madalya taksaydınız İsmail Kiraz, üzerine kuma getirdiği resmi nikâhlı eşini döverek öldürdü. Mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet verdi. İstinaf, kocanın savunmasını esas aldı, haksız tahrik uygulayarak cezayı 18 yıl 4 aya indirdi. Yargıtay savcısı, buna itiraz etti... Şanlıurfa’da, üzerine kuma getirdiği resmi nikâhlı eşi Sema Kiraz’ı “kendisini aldattığı” iddiasıyla döverek öldüren İs mail Kiraz’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak istinaf mahkemesi, katil kocanın ceALICAN zasını “haksız tahrik ULUDAĞ ve iyi hal” indirimiyle 18 yıl 4 aya düşürdü. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kemal Aksakal, davaya ilişkin hazırladığı tebliğnamede sanığa haksız tahrik indirimi yapılmasına karşı çıktı. Dava dosyasına göre, kamyon şoförü olan İsmail Kiraz (1983), Sema Kiraz (1985) ile 2005’te resmi nikâh yaparak evlendi. Çiftin çocukları olmayınca İsmail Kiraz, 2013’te Z.A’yı eve kuma olarak getirdi ve imam nikâhı kıydı. İki kadınla altlı üstlü evlerde oturmaya başlayan İsmail Kiraz, imam nikâhlı eşinden iki çocuk sahibi oldu. İsmail Kiraz, bu süreçte “başka bir erkekle telefonda görüştüğü” iddiasıyla Sema Kiraz’ı 27 Ocak 2016’da darp etti. Bilinci kapalı olarak hastaneye kaldırılan Kiraz’ın yapılan muayenesinde vücudunun çeşitli yerlerinde ekimoz ve kesiler olduğu belirlendi. Buradan Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne götürülen ve ertesi gün taburcu edilen genç kadın, kocasının kardeşiyle evli olan kız kardeşi Ayşe Kiraz’ın evine götürüldü. 3 gün sonra elinde bıçakla evdekileri “hepinizi keserim” diyerek tehdit edip Sema’yı başından tutup yataktan sürükleyerek arabaya götürdü, başını arabaya çarptı. Eve götürülen Sema Kiraz, eşi tarafından yeniden darp edildi. Özel Edessa Hastanesi’ne kaldırılan Kiraz, 9 Şubat 2016’da yaşamını yitirdi. Sema Kiraz, ölmeden bir gün önce kocasının baskısıyla Eyübbiye Polis Merkezi’nde verdiği ifadede kendisini eve giren Suriyelilerin darp ettiğini öne sürdü. Mahkeme affetmedi Mahkeme, yargılama sonucunda sanık hakkında hiçbir haksız tahrik veya iyi hal indirimi uygulamadı ve sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Kararda, “Sanığın da maktul ile evliyken bir başkasıyla nikâhsız olarak evlilik hayatı yaşadığı, o kişiden çocuklarının olduğu, kendisi açısından normal görülen bu durumun eşinin başkasıyla ilişki yaşaması halinde haksız tahrik oluşturmasının sanığın ahlaki yapısı açısından çelişkili bir durum yaratacağı, bu nedenle haksız tahrik uygulanmasının kadınerkek eşitliğini kabul etmeyen yöre kabulünün hukukça koruma altına alınması anlamına geleceği” vurgulandı. İstinaf görmezden geldi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırarak sanığa haksız tahrik indimi uyguladı ve cezayı 22 yıla düşürdü. İstinaf, iyi hal de uygulayarak cezayı 18 yıl 4 ay olarak belirledi. Katil kocanın kuma getirmesini görmezden gelen istinaf, haksız tahrik indiriminde sanığın “Sema, beni iki başka erkeklerle aldattı. 25 Ocak 2016 tarihinde maktulü evimde çıplak vaziyette bir erkekle yakaladım” savunmasını esas aldı. Yargıtay savcısı karara itiraz etti. SAVCI İTİRAZ ETTİ, SON KARARI YARGITAY 1. DAİRESİ VERECEK Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kemal Aksakal, davaya ilişkin tebliğnameyi hazırlayarak sanık hakkında tahrik indirimi uygulanmasına karşı çıktı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne gönderilen tebliğnamede, şu değerlendirme yapıldı: “Somut olayda öncelikle evlilik boyunca maktul üzerinde şiddet uygulayan sanığın mevcut hukuk düzenine göre yasal olarak geçerli olmayan bir birlikteliği maktule dayatmak suretiyle yaşamaya çalıştığı, bu ilişkiden bir de çocuk sahibi olduğu, böylelikle ilk haksız hareketin sanıktan kaynaklandığı, maktulün ise yaşanan bu sürecin ardından telefonla irtibat kurarak geliştirdiği gönül ilişkisinin tahrikte dengeyi sanık lehine bozacak boyuta ulaşmadığı gibi sanığın, maktulün kendi sini önceden de aldattığına, 25 Ocak 2016 gecesi maktulü kendi evinde tanımadığı bir erkekle uygunsuz bir vaziyette yakaladığına, maktulün eve giren gaspçılar tarafından dövüldüğüne ilişkin savunmalarının, kendisini cezadan kurtarmaya ve azaltmaya yönelik soyut nitelikte beyanlar olduğu anlaşılmıştır.” Son kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi verecek. Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan derneğin başkan yardımcısı KADEM de İstanbul Sözleşmesi’nden yana Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nun yönetim kurulu başkanı olduğu KADEM’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi Dr. Fatmanur Altun da yönetim kurulu üyesi. İstanbul Sözleşmesi’ne daha önce desteği bilinen, son tartışmalardan sonra ise tavrı merak edilen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), yayımladıkları açıklama ile sözleşmeden yana olduklarını ortaya koydu. KADEM’in internet sitesinden yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin, kadınlara yönelik her tür şiddete karşı hukuki çerçevede detaylı bir koruma sağlayan ilk uluslararası belge olduğu, bu belgeyi ilk onaylayan ülkenin de Türkiye olduğu vurgulandı. Açıklamada, sözleşmenin kadın erkek fark etmeksizin tüm mağdurları kapsadığı belirtilerek “Bu sözleşmenin eşcinsel yönelimlerin meşrulaşmasına sebep olduğunu iddia etmek ise en hafif tabirle kötü niyetliliktir. Din, dil, ırk, vb. pek çok unsurla birlikte, toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelime dayalı şiddetin de kabul görmemesi gereği vurgulanmıştır. Toplumsal cinsiyet, eşcinsellik ya da cinsiyetsizleştir me değildir. Rollerin kadın veya erkek açısından mağduriyet oluşturduğu anda toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı devreye girer ve adaleti sağlamaya çalışır. Burada hedeflenen külli bir eşitlik değil, adaletsizlikleri ortadan kaldıracak bir fırsat eşitliğidir” denildi. Sözleşme ile ilgili aile ilişkilerinin zedelendiği iddialarına ise açıklamada, “Zorbalıklara maruz kalan bir insanın yaşadığı şiddetten kurtulması için imkân sağlamak ailelerin yatak odasına karışmak değil, İslami öğretideki karşılığıyla mazluma yardım etmek olarak nitelenmelidir... Tüm uğraşlara rağmen çözümü mümkün olmayan sorunlar ve şiddet olaylarının devam ettiği bir evliliği sürdürmekte ısrarcı olmakta da bireysel ve toplumsal bir fayda bulunmamaktadır. Sevgi saygı göstermeyip şiddete başvurup bir tarafa zulmedilen bir ilişkide artık ‘aile’den bahsedemeyiz” yanıtı verildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ISTIKLAL’DE IZDIHAM İstanbul İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı’nda, dün adeta iğne atılsa yere düşmeyecek şekilde bir yoğunluk oluştu. Cadde içerisinde yürüyen yurttaşların bazılarının maske takmadığı, takanların da kurallara uygun takmaması dikkat çekerken, sosyal mesafe kuralı ise hiçe sayıldı. l İHA BAKAN KOCA: RAHATLIK DEVAM EDERSE KISITLAMA GELIR Korkutan açıklama MUTASYON ARAŞTIRILACAK Sağlık Bakanlığı, koronavirüsün Türkiye’de mutasyona uğrayıp uğramadığının belirlenmesi için çalışma başlattı. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Gülay Korukluoğlu ve ekibi, Türkiye’nin farklı bölgelerinden yaklaşık 4 aydır havuzlanan örnekler üzerinde 1 hafta önce çalışmaya başladı. Çalışmanın 4 hafta süreceği ve ortaya çıkacak sonucun da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından kamuoyuna açıklanacağı bildirildi. l DHA Sağlık Bakanı Fahret 1 AĞUSTOS tin Koca, “Bu rahat CUMARTESI hastalığı olursa olsun öncelikle Covid pozi lık devam ederse tab tif diye kayda geçer. lonun olumsuz yönde Ağır vakalar artıyor gitmesi kaçınılmaz. Biz yeniden ciddi kısıtla 44 BIN 846 19 diye her gün bağırıyorum. Bir şeyler gizle malar getirmeden vatandaşlarımız rehavet 996 981 yen insan böyle bağırır mı?” dedi. ten kurtulsun. Aksi halde bölgesel olarak gerekli kararları yeniden 4 MILYON 845 BIN 669 231 BIN 869 İkinci dalgaya ilişkin de değerlendirme yapan Ko almak zorunda kalırız. 5 BIN 710 586 ca, “Avrupa’da he Normalleşmeyle birlik nüz ikinci dalga baş te tedbirler devre dışı kaldı, temas arttı. İn % 8.7 215 BIN lamadı. Onların da bi 516 zim de esas korkusu, sanlarda açık havada influenza mevsiminin hastalığın daha az bulaşacağına dair yan eylülden sonra başlamasıyla korona va lış bir algı var” dedi. kalarıyla influenza vakalarının bir arada Gazeteci Candaş Tolga Işık’ın sosyal başlaması, birlikte daha agresif bir şekil medyadan yaptığı paylaşıma göre Koca, de yükselişe geçmesi” dedi. Sosyal med vakaların akciğer hastası diye gösterildi yada dünkü verileri değerlendiren Koca, ği iddiasına da yanıt vererek “Gerçekdışı. “Tedbire ihtiyaç var. Günlük yeni hasta Bir hastanın testi pozitifse başka hangi sayımız 1000 sınırında” dedi. l ANKARA İLK RUS TURISTLER İSTANBUL’DA Türkiye ile Rusya arasında yeni tip koronavirüs nedeniyle durdurulan tarifeli uçuşlar, yeniden başladı. Yaklaşık 4 aylık aranın ardından ilk Rus turistler, THY’nin Moskova uçağıyla dün sabah saatlerinde İstanbul’a geldi. Uçuşta tüm koltukların dolduğu öğrenildi. Termal kamera ile vücut ısıları kontrol edilen yolcular, pasaport kontrolünden geçerek Türkiye’ye giriş yaptı. l DHA Savulun, Bilal Erdoğan geliyor 26 Temmuz 2020 tarihli Cumhuriyet gazetemizde Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la ilgili bir haber okudum. Bilal Erdoğan katıldığı bir televizyon programında şöyle konuşmuş: “İlkokulda olduğum yılları hatırlıyorum. Çok net bir şekilde alfabemizden dolayı geri kaldığımız bize anlatıldı. O zaman sorgulamamıştım ama sonradan düşününce... O zaman komşumuz Yunanistan niye alfabesini değiştirmemiş? Komşumuz Gürcistan... Hadi Gürcistan’ı çok ileri bir ülke olarak değerlendirmeyelim. Japonya niye alfabesini değiştirmemiş? Çin niye alfabesini değiştirmedi? O zaman insan diyor ki demek ki gelişmenin alfabeyle bir alakası yokmuş” demiş. HHH AKP Genel Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın oğlu deel mi neden konuşmasın, diye çıkışanlar olabilir, çıkabilir. Benim yaşımdakiler böyle şeylere alışkın değildir. Bizler, CHP iktidarının başbakanlarından Şükrü Saracoğlu’nun oğlu ve yeğeniyle maça gittiğini ama onları yanına alıp şeref tribününe götürmediğini; şoförüne para verip gençlere bilet aldırdığını biliriz. Bilal Bey bilet alarak hiç maça gitti mi acaba? Sanmam! HHH Bilal Bey hangi vesile ile televizyona çıkmış olabilir? Ahmet Necdet Sezer, yedi yıl cumhurbaşkanlığı yaptı, çocuklarından birinin televizyona çıktığını anımsamıyorum. Demokratik ülkelerde cumhurbaşkanlarının, başbakanların çocukları pek bilinmez. Ama Kaddafi’nin, Saddam’ın, Esad’ın çocukları neredeyse her gün ekranlarda ve basının sayfalarındaydı. Jivkov, kızını kültür bakanı yapmıştı, damadı da galiba futbol federasyonu başkanı idi. Süleyman Demirel bilavelet idi ama yeğeni vardı. Meşhur oldu. Turgut Özal’ın çocukları sahneye çıktılar, bir daha inmediler. Erbakan’ın mahdumu az kalsın halef oluyordu. Bilal Bey de maç öncesi sahaya çıkmış da ısınıyormuş gibi. HHH Sadece Bilal Bey değil ben de 19431948 yılları arasında Arap alfabesi yüzünden geri kaldığımızı duydum öğretmenlerimizden. Öğretmenler doğru söylüyordu: Mekteplerde ve medreselerde sadece Arap harfleri kullanılmıyor, aynı zamanda öğretim de Arapça idi. Osmanlı güya egemen bir devlet ama egemenliği altındaki bir ülkenin (ülkelerin) dilini okulla rında kullanıyor; kendi dili olan Türkçeyi hor görüyor. Buna ancak yuh ve zort çekilir. HHH İnsan, başbakan ya da cumhurbaşkanı oldu diye çocukları âlim ve muallim olmaz, olamaz. Bu hak ve imtiyaz ulemanın çocuklarına verilmişti. Evet, Japonlar, Çinliler, Yunanlar dahası Sırplar, Ruslar ve Bulgarlar da alfabelerini değiştirmediler. Değiştirmediler çünkü kullandıkları alfabeler kendi icatlarıydı. Slavların kullandığı Kiril alfabesi Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın başlarında yazıldı. Devrimci Cumhuriyetimiz, halkımızı Arap kültürünün dışına çıkarmak için alfabe değiştirdi. O tarihte yani alfabe devriminden önce nüfusun ancak yüze beşi okuma yazma biliyordu. Bu yüzde beşin içinde gayrimüslim nüfus daha fazlaydı. Ha şu da var: Yazı devrimi Kuran’ın Türkçeleştirilmesinden bağımsız değildir. Bilal Bey’in Arap harflerini savunması çok anlamsız. Çünkü Arap harfleriyle okuyup yazmayı kesinlikle öğrenemezdi. İmam hatip Arapçası da hiç yetmez! HHH Bu İslamcı zevat ne yazık ki yalana alışkındır. Cumhuriyetin gerçeklerini yalanla çürütmek isterler. Yalanlarını, saptırmalarını, yanlışların, hiç utanmazları istediğiniz kadar kanıtlayıp yüzlerine vurun, tınmazlar bile ve on dakika sonra aynı yalan ve yanlışları inatla tekrarlamayı sürdürürler. 18001923 yılları arasında, başta 2. Abdülhamit olmak üzere Osmanlı padişahlarının kaybettikleri toprakları Lozan’da kaybettiğimizi yemin billah söylerler. HHH Biraz araştırdım yağcı takımından Hakan Çelik meğer alaturka CNN’de mahdum beyle (ki kendileri Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı imiş...) söyleşi “polgramı” yapmış. Demek ki bayramda enişte tarafından öpülmüş. Bu Hakan Çelik, mahdum Bilal Bey’in İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Arapça bildiğini söylüyor. Bu yağcılar, fanfinfon edince mahdum beylerin o dili bülbül gibi konuştuğunu iddia ederler. Bir dilde doğru yazmadıkça o dil bilinmez. Bir dili konuşmakla bilmek arasında dağlar kadar fark vardır. Ve ayrıca: Kendi dilini iyi bilmeden yabancı dil öğrenemezsin... HHH Sonuç olarak bi şeyinde boncuk arandığına göre: Savulun! “Dâhi çocuk” mahdum Bilal Bey geliyor! BAKAN KOCA: GÖREV ALANIMIZ DEĞİL Korona soruları ‘görevli’ bulamadı SARP SAĞKAL ları olmayan vatandaşlarımızın sağlığı açısından ne gibi tedbir TBMM’nin resmi sitesinde yer ler alınacaktır? Sokakta yaşayan alan bilgilere göre Sağlık Ba vatandaşlarımız açısından ba kanı Fahrettin Koca, 27. yasama kanlığınız tarafından koronavirüs dönemi içinde milletvekillerinin salgı ile ilgili olarak önleyici yön koronavirüsle ilgili sorduğu 6 so de herhangi bir çalışma var mı ru önergesini de aynı ifadelerle dır” sorularına karşılık veren Ko yanıtladı. Koca, ilk olarak CHP’li ca, “Önergede yer alan husus Kadim Durmaz’ın “Türk Silah lar bakanlığımızın görev alanına lı Kuvvetleri’nde girmemektedir” askerler için koronavirüse kar Malzeme ve doktor dedi. CHP’li Ayhan şı alınan tedbir sayısı da alan dışı! Barut, “Salgınla lere” ilişkin soru önergesine karşılık ver Koca’nın koronavirüs dışındaki konularda verilen soru önergelerine de aynı yanıtı ver mücadelede kritik öneme sahip 112 Acil çağ di. Koca, “Sağlık mesi dikkat çekti. HDP’li Mu rı merkezlerin Bakanlığı’nın as rat Sarısaç’ın “Van’da Yüzün de fiziki koşul keri birlik ve ku cü Yıl Üniversitesi Dursun Oda ların iyileştiril rumlara yönelik baş Tıp Merkezi’nde doktor ve mesi, izolasyon kurduğu herhan cihaz durumu nedir? Sağlık hiz ve sosyal me gi bir teşkilat ve metlerinde son sıralarda yer safe tedbirleri önleyici anlamda aldığı bir tedbir var mıdır? Ne gibi önlemler alan Van’da bu durumun değiştirilmesi için neden adım atılmamaktadır” soruları da bakanlığın “görev alanına” giremedi. nin alınması için bir çalışma yapacak mısınız? Acil durum pla alınmıştır? Ka nı hazırladınız pattığınız TSK askeri sağlık siste mı?” sorularına, Koca’dan “Gö mine yeniden dönmeyi düşünü rev alanımıza girmemektedir” yor musunuz” sorularına “Öner yanıtını aldı. Bakan Fahrettin Ko gede yer alan hususlar bakanlı ca, CHP’li Servet Ünsal ve Murat ğımız görev alanına girmemekte Emir’in sağlık çalışanlarına iliş dir” yanıtını verdi. kin “Sağlık emekçilerinden testi CHP’li Mahmut Tanal’ın “Sos pozitif çıkanlar için meslek has yal uzaklaşma imkânı bulunma talığı bildirim de bulunuldu mu?” yan, genel hijyen koşullarını sağ sorusuna karşı yine aynı yanıtı lamak açısından yeterli imkan kullandı. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear