25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 7 MAYIS 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Darbenin sözleşmesi A BD’nin Venezüella’daki son darbe girişimi de başarısız oldu. Üstelik bu sefer yapılışı itibarıyla Domuzlar Körfezi çıkarmasına benzediği için fiyaskosu onunla karşılaştırılıyor. Dahası bu son darbenin belgesi ile önceki darbenin sözleşmesi de ortaya çıktı! Yani Amerikan darbeciliğinin başarısızlığı, ifşasını doğurdu... ABD’li özel güvenlik şirketi: Silvercorp Geçen ay bu köşede ABD’nin başarısız darbe girişimlerinin ardından bir kez de “uyuşturucu komplosu” ile Nicolas Maduro’yu sıkıştırmaya çalıştığını anlatmıştık. Amerikan hegemonyasının inişe geçmesinin, bu ülkeyi artık arka mahallesinde parmak şıklatarak hükümet değiştiremez duruma getirdiğine dikkat çektik hep. İşte bu süreçte, ilk Amerikan darbesi de ifşa olmaya başladı. Neydi o ilk darbe? Özetlersek ABD destekli Juan Guaido, 2019 Ocak ayında kendisini devlet başkanı ilan etmişti. Ardından da 30 Nisan’da bir grup askerle birlikte poz vererek Maduro’nun görevden alınması çağrısı yapmıştı. Maduro halkın desteği ile darbe girişimini püskürtmüş, o askerler de yurtdışına kaçmak zorunda kalmıştı. İşte 30 Nisan darbesinin birinci yılında, darbede görev alanlardan birinin ABD ordusunun eski yeşil bereli askeri Jordan Goudreau olduğu ortaya çıktı: Yeşil bereli Goudreau, 300 silahlı “paralı askerle” birlikte Güney Amerika’nın kuzey ucundan Venezüella’ya gizlice girmeye çalışmıştı (2.5.2020). Ardından gazeteci Patricia Poleo, yeşil bereli Jordan Goudreau’nun “yeni bir darbe girişimi” için Guadio ile imzaladığı sekiz sayfalık sözleşmesinin belgesini yayımladı (4.5.2020). ABD’li eski asker Goudreau, 16 Ekim 2019 tarihli belgeyi “Silvercorp USA, Inc” CEO’su olarak imzalamıştı. Silvercorp ise ABD’li bir güvenlik şirketiydi. Trump yönetiminin desteklediği Guadio da sözleşmeye “Venezüella Devlet Başkanı” sıfatıyla imza atmıştı! Operasyonun adı: Gideon Tüm bunlar yaşanırken 3 Mayıs’ta ABD bir kez daha Venezüella’da darbe yapmaya kalktı! Bir grup ağır silahlı paralı asker, başkent Caracas’ın kuzeyindeki La Guaira Limanı’ndan Venezüella’ya sızmaya çalışırken yakalandı. Maduro, kendisine suikast düzenleyecek bu paralı askerlerle ilgili görüntüleri servis etti. Üstelik darbenin görüntülerinin dışında, Maduro yönetiminin elinde tanık ifadeleri de vardı. İki paralı askerin üzerinde ABD pasaportu, ehliyeti ve bir ABD güvenlik şirketine ait kimlik kartı vardı. Hangi güvenlik şirketi sizce? Evet, önceki darbeyle ilgili sözleşmede adı geçen Silvercorp! Washington Post gazetesi ortaya çıkan kanıtları daha önce şirketin CEO’su sıfatıyla darbe sözleşmesi imzalayan yeşil bereli Jordan Goudreau’ya sordu. 2018 yılında Florida’da kurulan Silvercorp’un CEO’su, görüntüleri servis edilen iki ABD’linin isimlerinin açıklandığı üzere eski ABD özel kuvvetler askerleri Airan Berry ve Luke Denman olduğunu ve Venezüella’ya sızmaya çalışan 60 kişilik gücün ilk sekiz kişilik grubunda bulunduklarını kabul etmek zorunda kaldı. Operasyonun adı da “Gideon”du. Yankee İmparatorluğu çökecektir Kendisini devlet başkanı ilan eden Amerikancı Guadio ise tüm bunlar olurken ne dedi peki? ABD destekli Guaido, Maduro’dan yakalanan darbecilerin “insan haklarına” saygı göstermesini istedi! Değil mi, ABD de zaten önce Hugo Chavez’i, ardından da onun takipçisi Nicolas Maduro’yu özgürlükleri kısıtlamakla, insan haklarına saygı göstermemekle suçluyordu! Ki ABD hangi ülkeye saldırmak, işgal etmek ve yönetimini değiştirmek istiyorsa o ülkeyi insan haklarına saygı göstermemekle suçluyordu. Yani “insan hakları” bir nevi Amerikan darbeciliğinin parolasıydı! ABD’nin bu oltasını yutanlar ise Türkiye’de de olduğu gibi köşelerinden sürekli “kahrolsun Maduro” sloganı atıyorlardı! Oysa Venezüella meselesi ABD için bir özgürlük meselesi değildir; petrol ve Amerikan modeline aykırı kamucu model meselesidir. Ne demişti o kamucu modeli Venezüella’da kuran Hugo Chavez 2009’da? Amerikan Hegemonyasının Sonu isimli kitabımın girişine aldığım o söz şuydu: “Bütün tarih boyunca ABD İmparatorluğu’ndan daha terörist bir devlet görülmemiştir. Yankee İmparatorluğu çökecektir ve bu çöküş bu yüzyıl içinde olacaktır.” 7 MAYIS 2020 SAYI: 34546 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:06 05:48 13:06 16:59 20:14 21:49 Ankara 03:55 05:35 12:50 16:42 19:56 21:28 İzmir 04:25 06:01 13:13 17:02 20:15 21:44 Bu yazı, belki sizi heyecanla yerinizden zıplatmayacak. Ama dikkatli okursanız, hangi geçmiş hatalar nedeniyle bugün yaşananları hak ettiğimizi algılayıp yarınlarımız için farklı senaryoları nasıl sağlayacağımızı görebilirsiniz. Her gün, birçok sıkıntılı konunun kuşatması altındayız. Her birini hatırlamak için sürekli artan bir belleğe sahip olmanız lazım. Sevgili “Barışlar” başta olmak üzere gazetecilerin özgürlük mücadeleleri, dev Atatürk fotoğraflarını bilerek kimi eğitim kurumlarına ters asan ve sonra bunun “sehven” yapıldığını savunanlara duyduğumuz nefret, sürekli “oğlunun evlendiği kadının, eski kocasından olan kızı, kişiye haram değildir” tarzında söylemlerle Diyanet’in toplumda uyandırdığı tepkiler, dünyaları yemiş olsalar da doymayan yeni siyaset anlayışına kendini kaptıran açgözlüler, hangi eksende olursa olsun yönettikleri siyasi parti içinde üstü kapalı ya da açık diktatörlük peşinde olanlar ve her an bunlara eklenen sayısız bahtsız hikâyeler... Son yarım yüzyılda, ülkenin bu zihniyete teslim olmasının ana nedenleri arasında “bizim mahallenin de” ciddi suçları olduğunun farkında mısınız? Solu bölerek gün gibi açık ihanetleri kahramanlık makyajı altında yürütenlerden sosyal demokrasi söylemini alnına yazıp ardından faşizm tarihinde bile görülmemiş sefil yöntemlerle koltuğunu koruma onursuzluğuna düşenlere; Atatürk’ün partisinde Atatürkçü avına çıkacak kadar kendini kaybedenlerden bu zihniyete yüzü kızarmadan destek olanlara kadar tarihimize geçmiş sayısız hikâye var. Sanmayın ki, genç toplumları umutsuzluğa itenler yalnız beyin yıkayan tarikatlar, satılmışlar veya yobazlardır. İlerici gençlerini kullanamayan Türkiye Ne yazık ki Türkiye’de solsosyal demokrat geleneğin, sanat ve düşünce insanlarına birer “renk” olarak kullanılmak dışında gereksini Onlar da kâh 199394’te solu birleştirme çaba larımıza destek verdi ler kâh CHP’yi veya tü züğünü demokratik leştirme gayretlerimi ze... Her birinin adını tek ‘Çözümleme’nin parçası olmaya rarlamama gerek yok, kimi genç arkadaşım şimdi Cumhuriyet’te yazıyor, kimi televizyonlarda muhabir, kimi parti ve dernek hazır mısınız? lerde, kimi başka alanlarda aktif ve başarılı. Bu uzun süreçten sayı mi yok! Türkiye’de siyaset yapıyorsanız doktor, mühendis, avukat, işadamı her şey olabilirsiniz ama sanatçı, yazar, oyuncu olmamanızda “tepedekilere” göre büyük fayda vardır. Vazgeçtim kendi deneyimlerimden, CHP’de Zülfü Livaneli’yi de, Mario Levi’yi, Enver Aysever’i, Uğur Dündar’ı, Hüsamettin Koçan’ı, başka ünlü yazarları, aktörleri ve gazetecileri de barındırmazlar. Çünkü bu yaratıcı kişilerin tek ortak özellikleri vardır: Kendilerini bir liderin emrinde hareket etmeye zorunlu hissetmezler, inanmadıkları düşünce veya projelere tepki verirler. Bu tip kişilikler siyasette sevilmez. Açık konuşmak gerekirse Türkiye’de siyaset, koltuk savaşları üstüne kuruludur. Bu hedefler uğrunda, kalıcı dostluk yok denecek kadar azdır. Bu nedenle, 1987’de Türkiye’ye döndüğümden bu yana ömrüm sağlam Atatürkçü gençler aramakla geçti. Aslında onlar da beni arayıp buldular. Türkiye’de bir partide ilk defa resmi gençlik kollarını kuran ve kurucu başkanlığını yapan babam Dr. Suphi Baykam ve o ilk dönemlerin müthiş kadrosunun (Bülent Ecevit, Altan Öymen, Ali İhsan Göğüş, Yekta Güngör Özden, Hikmet sız anekdotum var. Ama bu yazıda tek birini aktarayım: Devinim’in zorluklarla çıktığı günlerde dergiyi kuran ve yöneten Alptekin Gündüz, destek arayışıyla İstanbul’un çok önemli bir “sosyal demokrat müteahhidi”ne gitti. O milyarder bey, Alptekin’e 100 dolar uzatmıştı, “hayrını görün” diye! Devinim iki bin yerine 20 bin basılsa, üniversite gençliği arasında yayılsa, fikirleri çok daha fazla sohbet masasında yeşerse, belki 90’ların sonlarına doğru farklı bir noktada olacaktık. Daha sonra bu beyefendi binbir pişmanlık duyacağı olağandışı şeyler yaşadı, ancak burada pas geçiyorum. Diyelim ki, Devinim gibi bir derginin gür bir sesle çıkamamasının, istediğimiz gibi yayılamamasının bedelini ağır ödedi. Türkiye nasıl adım adım tarikatlara teslim oldu diye merak mı ediyorsunuz, Atatürkçü gençliğe yönelik yapılanmaları küçük gördüğü, ciddiye almadığı için bu hallere düştü! O gençliği yüreklendirip siyasete üst noktalardan sokamadığı için! Sözde liderlerimiz, İsmet İnönü’nün onda biri kadar olamayıp 35 yaş civarında zıpkın gibi genç milletvekillerini yetiştiremedikleri için! Çetin) gerek 1960 devrimi öncesinde gerek sonrasında genç siyasetçiler olarak neler başardıkla Şimdi çözümleme zamanı! rını içinden biliyorum. Bu neden Her biri 30 yıla yayılan bu gü le 33 yıldır, sırayla Devinim der zel ilişkilerden biri de sevgi gisine, Aydınlanma 1923 dergi li genç dostum Utku Erişik... sine, ADD’li, ÇYDD’li gençlere, Onunla dostluğumuz 25. yılı CHP Gençlik Kolları’na hep ya na yaklaşıyor. Tanıştığımız ilk yıl kın oldum, elimden geldiği ka larda, kendisi gibi tiyatrocu olan dar girişimlerine yardım ettim. Barbaros Uzunöner ile birlik te daha o günlerde kurulan Tiyatro Birileri ile çok güzel işler çıkarıyorlardı. Utku Erişik artık 40’larına yaklaşan, taşıdığı sonsuz Kemalist ruhla daima genç bir enerji küpü. Üstelik bu enerjiyi doğru kanalize etmeyi fazlasıyla öğrenmiş değerli bir insan. Yayımlanmış sekiz kitabı arasında “Tünel Korkusu” ve önsözünü 2009’da büyük bir gururla yazmış olduğum “Mustafa Kemal’in Yürekli Çocukları” da var. Bu çalışmalarının yanı sıra, birçok tiyatro oyununun yazarı ve oyuncusu olarak da iz bırakmaya devam ediyor. Mustafa Kemal’in yürekli çocuğu Utku, şimdi de harika bir dergi çıkardı: “Çözümleme”. Büyük format, çok kaliteli bir grafik anlayışla hazırlanmış, yazarları arasında gazetemizden benim dışımda Ataol Behramoğlu, Ayşe Emel Mestçi, Barış Doster, Deniz Banoğlu, Işık Kansu gibi değerli isimler var. Tarihten gelen isimlere kulak vermek isterseniz, Doğan Avcıoğlu, Attilâ İlhan, Ceyhun Atıf Kansu, Sabahattin Ali; bunun yanı sıra, Bertolt Brecht ve Sartre’dan Suay Karaman’a, Doç. Dr Türkan Başyiğit’e kadar yerli yabancı birçok önemli yazarı da sayabilirim. Bugün, geçmişte benzer konularda bu tip girişimleri desteklememiş ’80 sonrası kuşağın hatalarına düşmeyin. Türkiye’nin yakın tarihine ve güncel siyasetine bir Çözümleme getirmek isteyen bu gençleri ciddiye alın. Örneğin 19 Mayıs’ta Atatürk üstüne konuşmalar yaparken, bu dergiye 20 abone kazandırmak için de mesai ayırın. Kemalist düşüncenin içerikli söylemini yeni kuşaklara taşımak için lütfen biraz terleyin. Bu çabalar olmadan gelecek kuşaklara yelken açamazsınız. Atatürk fotoğrafları paylaşmanız güzel ama yetmez! İşinizi kolaylaştırayım: +905308803157 No’lu telefondan abone olmanız mümkün. Şimdiden teşekkürler! Belediye Başkanı’ndan bakanlara tepki: Sessiz kaldınız BULMACA SEDAT YAŞAYAN AKP’de rüşvet kavgası AKP’li Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan, AKP ve MHP milletvekilleriyle yapılan bir toplantıda, bakanlarla “500 bin liralık rüşvet” kavgası yaptığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u “önceki başkanın rüşvet aldığını bilmesine rağmen sessiz kalmakla” suçlayan Aputkan, İçişleri Bakanı Soylu’dan konuyla ilgili müfettiş göndermesini istedi. Enver Aputkan’ın sosyal medyadan yaptığı açıklamaya göre, olay Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AKP ve MHP milletvekilleri ve belediye başkanlarının olduğu bir toplantıda yaşandı. Günübirlik alanlarla ilgili konuşan Bakan Ersoy, konuşmasının bir yerinde “Serik Belediyesi tarafından günübirlik alanda bulunan işletme sahibinden 500 bin TL para alındığını” belirtti. Bunun üzerine söz aldığını belirten Aputkan, şöyle devam etti: “13 aylık belediye başkanıyım, diye söze başlayınca Dışişleri Bakanı, ‘Başkan olay sizinle ilgili değil daha önceki döneme ait bir olaydır’ dedi. Turizm Bakanı da aynı şekilde ‘daha önceki döneme ait’ dedi. Ben de Turizm Bakanı’na; ‘Devlet Bakanı olarak bunu biliyor da üzerine gitmiyorsanız yazıklar olsun’ dedim ve toplantıdan ayrıldım.” Toplantıya yaklaşık 60 kişinin katıldığını, iki bakan, milletvekilleri ve iki il başkanından gerekli açıklamaları yapmalarını beklediğini belirten Aputkan, “500 bin lira konusuyla ilgili sayın İçişleri Bakanımızdan soruşturma yapılması için müffettiş talebinde bulunacağım” dedi. Serik’te 20142019 döneminde AKP’li Ramazan Çalık belediye başkanlığı yapmıştı. l Haber Merkezi SURİYELİ TERÖRİST MARDİN’DE 3.4 KILO PATLAYICIYLA YAKALANDI Mardin Kızıltepe’de, MİT ve polisin ortak düzenlediği operasyonda, yasadışı yollarla eylem için gelen Suriye uyruklu PKK’li terörist, uzaktan kumanda düzeneğiyle hazırlanmış 3 kilo 418 gram patlayıcıyla yakalandı. Teröristin çantasında yapılan aramada, kullanılmaya hazır cıvatalarla güçlendirilmiş parça ve basınç etkili 2 adet uzaktan kumandalı 3 kilo 418 gram patlayıcı ele geçirildi. l DHA AYDOS ORMANI’NI YAKAN PKK’LIYE MÜEBBET HAPİS CEZASI Pendik’teki Aydos Ormanı’nı, PKK terör örgütü adına yaktığı iddiasıyla yargılanan Yakup Akman hakkında karar çıktı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, Akman’ı müebbet ve 25 yıl hapis cezasına çarptırdı. Aydos Ormanı’nda 19 Eylül 2019’da çıkan yangında, 150 fıstıkçamı ile 4 bin 685 metrekare alan yanmıştı. İddianamede, Akman’ın yangın çıkardığı ve kendisini görenler olduğunu fark edince de olay yerinden ayrıldığı anlatılıyordu. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İpleri örerek, düğümleyerek 1 2 REFT İ YE R OB İ BA SMA yapılan bir 3 Y E L D İ R M E el sanatı. 2/ 4 A R İ S K E L E İskambilde koz... Küçük lüle durumunda ve 5 6 7 L EM ARAN TEL İ S AST İ MA T Ü L A kıvrımlı saç. 8 R B E N D İ R 3/ Hiçbir 9 Z E B U R A D İ ülkenin uy ruğunda olmayan kimse; vatansız. 4/ Donuk renkli... Yapılmış iş, icraat. 5/ Bayındırlık... “Değiş tokuş, takas” anlamında ticaret terimi. 6/ Japon mafyası na verilen ad... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 7/ Yabancı... “Bize bol bol kucakla getir / Düşmek etrafı görmemektendir” (Tev fik Fikret). 8/ Posta sürücüsü... Düz, ince ve yassı tabaka halinde taş. 9/ Kısık sesli küçük keman... “Islıkçın” da denen ve yurdumuzun sulak alanlarında da yaşayan ördek cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Alçakgönüllülük. 2/ Soyundan gelinen kimse... Manda yavrusu. 3/ Mısır unu, tereya ğı ve peynirle yapılan bir tür bulamaç... Boru sesi. 4/ Yüksek birine sunulan bilgi ya da dilek. 5/ “Zulm ile olanın âhiri berbat olur” (Ziya Paşa)... Sazın en ince ses veren teli. 6/ Elli şiniklik tahıl ölçeği... Atın yavrusu. 7/ İçi kremalı bir tür pasta... Hatay ilinde bir ırmak. 8/ Güneyden esen yel... Bir zaman birimi. 9/ Osmaniye ilinde bir baraj. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear