26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 23 MAYIS 2020 CUMARTESİ HABER/YORUM Cumhuriyeti Yeryüzünden Silmek! Stadyumlardan başladılar. Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün adlarını silip yerine şirketlerin adlarını verdiler. Bu duruma, büyük büyük kulüpler de seyirci kaldı. Ardından hastane yapmak için bula bula “Atatürk” adını taşıyan havaalanını buldular. Reislik rejiminin simgesi olan Saray, Ankara’da hiç arsa yokmuş gibi, üstelik yasalara aykırı olarak Atatürk Orman Çiftliği’nin ortasına dikildi. Şimdi de yine bir Atatürk adlı yeri, “Atatürk Kültür Merkezi”nin bulunduğu alanı millet bahçesi yapıyorlar. Karşısını da gazetemize milyon liralık davalar açan, yaptığı AVM’yi Ziraat Bankası’na devreden AKP milletvekilinin eşinin inşaat şirketine gökdelenler diksin diye vermişlerdi! Biliyorsunuz, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara Hipodromu’nun arazisi içinde. Bu araziyi ilk perişan eden 12 Eylül cuntasının Pentagoncu paşaları olmuştu. Ankara Hipodromu’nun Atatürk’ün 10. yıl söylevini dillendirdiği alan olması, Abdülhamit ve Vahdettin hayranı AKP’nin onu yeryüzünden tümüyle silmesi için yeterli olduğu kesin... Çevre Bakanı Murat Kurum açıkladı: Hipodromun yerine kurulacak millet bahçesi dedikleri şey, “Hem Ankara’ya hem de ülkemize değer katacak, dünyada da eşi benzeri olmayan” bir tasarım olacakmış... Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi’ne göre “Cumhuriyetin hafızalaşmasını sağlayan” bu alanda yapılan hukuksuz inşa çalışmalarıyla belediye park ve bahçeler müdürlüğü binası ile ulusal resmi törenlerin gerçekleştirildiği tören pisti yıkıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi de bu ve buna benzer tasarımları “Nerede bir millet bahçesi varsa yanında ya büyük ölçekli rant projeleri ya da yok etmek istedikleri Cumhuriyet değerleri vardır. Millet bahçesi, ‘Yeşil alan yapıyoruz’ aldatmacası altında katmerli bir yıkım ve rant projesidir” diye tanımlamış, yapılmak isteneni açığa çıkarmıştı. Ne yapacağız? Cumhuriyeti ansıtan ne varsa yıkılmasına izin mi vereceğiz? Vermeyeceğiz, vermemeliyiz... Konu açılmışken: Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, geçen yıl yerel seçimlere girerken AKP’nin yıkımına uğrayan Atatürk Orman Çiftliği’ni Ankara’da yeniden kuracakları sözü vermişti... O söz, havada kalmamalı, mutlaka yerine getirilmeli örneğin... Muttalip’i Kim Akademisyen Yaptı? Muttalip Kutluk Özgüven diye biri var. Muttalip, AKP’nin YÖK’e başkan yaptığı ve YÖK Başkanı olduğu zaman FETÖ’nün sınav sorularını çalmasına aracı olan Ali Demir’i ÖSYM Başkanlığı’na atayan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın döneminde doçent olmuş. “İlim hicreti” için Mısır’a gidip şeriatçı El Ezher Üniversitesi’nin “Külliyetü’ş Şeriye” bölümünde ve “Kadılık yüksek lisansı” için ilim görmüş olan Emin Saraç’ın oğlu Yekta Saraç’ın YÖK Başkanlığı döneminde de “profesör” olmuş... Yeditepe, Koç, Sabancı, Doğuş üniversitelerinde “akademisyen” sıfatıyla çalışmış. Üstelik, rektör danışmanı olmuş, genel koordinatör, genel müdür, dekan vekili, senato üyesi, bölüm başkanı, proje yöneticisi olmuş... İşte AKP dönemi üniversitelerinin yere göğe sığdıramadığı bu Muttalip’tir ki bir “profesör” olarak, 1217 yaşındaki kız çocuklarının “mükemmel vücutları” ile “çocuk doğurmak için ideal” olduklarını söylemiştir. T ürkiye, yurtdışından kaynak bulmaya çalışıyor. Swap anlaşması (döviz TL taka Borca dayalı ekonomi, devlet için büyük sorundur. İktisat politikası, para ve ma sı) için görüşmeler yapıldığı be liye politikası sağlam, güçlü lirtiliyor. Katar’ın, Japonya’nın değilse, devlet dış baskıla adı öne çıkıyor. Geçen ay “Dün ra, dayatmalara karşı zayıf ya Ekonomisinin Görünü tır. Dışa bağımlıdır. mü: Büyük Karantina” başlık İktisatta “Ponzi Tipi Fi Mali egemenlik olmadan, lı raporunda, dünya ekonomi sinin yüzde 3, ABD’nin yüzde nansman Döngüsü” denen borcun borçla ödenme milli egemenlik olur mu? 5.9, Avro bölgesinin yüzde 7.5, Türkiye’nin yüzde 5 küçüleceğini si, kaçınılmaz olarak devleti, yabancıların denetimine so açıklayan IMF, karamsar. Hazine kar. Tam veya yarı sömür ve Maliye Bakanı ise salgın has Osmanlı’nın çöküşünde zayıf ma ge durumu oluşur. Osman talığın Türk ekonomisine etkisinin, li yapının etkisini, alınan dış borçla lı Devleti’nin çöküşündeki iktisa gelişmekte olan ülkelere göre daha az olacağını öne sürüyor, iyimser. Türkiye’yi ithalat cenneti yapmaya çalışanları eleştiriyor. Yineleyelim. Üretime ve ihracata dayalı değil, tüketime ve ithalata rın siyasi sonuçlarını iyi bilen Atatürk, ısrarla “İktisatsız istiklal olmaz” dedi. Mali egemenlik olmadan, milli egemenliğin olamayacağını belirtti. di etkenler, bu durumun tipik örneğidir. Türkiye’nin ithalat cenneti haline gelmesinde önemli eşiklerden olan Gümrük Birliği Antlaşması da (1995), bu yönüyle, Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanan dayalı büyüme modelini benimseyen Türkiye’nin bu tercihi yanlıştı. Sonuçları sadece ekonomide de Mali disiplin ve tam bağımsızlık Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nı (1838) çağrıştırır. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmadan, Gümrük ğil, toplumsal hayattan dış politika 2. Dünya Savaşı öncesi, Adolf Birliği’ni imzalayan ilk devlet olarak ya dek geniş bir alanda, acı dene Hitler’in zulmünden kaçıp, Atatürk tarihe geçmiştir. yimlerle, derin bunalımlarla görül Türkiyesi’ne gelen bilim insanların Unutmayalım, Turgut Özal’dan dü. Devletin hazinesi halkı değil, bir dan ünlü iktisatçı Fritz Neumark’ın bu yana “Devleti küçülteceğiz” di avuç zengini önceliyor. Her iktidar, şu sözü önemlidir: “Devletle mali yerek iktidara gelenler, devleti kü yurtdışında kaynak arıyor. Sonuçta ye devamlı mücadele halindedir. Ya çük düşürdüler, devletin borçlarını Türkiye, aldığı dış borcun faizini bi devlet maliyeyi ya da maliye devleti büyüttüler. Özal, sadece sağı de le ödemekte güçlük çekiyor. Borcu, güdümüne alır. Doğru olan, maliye ğil, solu da etkiledi. Sosyal demok borçla kapatıyor. nin devletin güdümünde olmasıdır.” rat partiler, Özalcılarla doldu. So Oysa Cumhuriyetin mirası böy Bir devlet, güçlü bir mali yapıya sa nuç ortada. le değildi. Başta Atatürk, Cumhu hip olmadan, hiçbir alanda başarı Çözüm: Tarımdan sanayiye her riyeti kuranlar, mali disipline, denk lı olamaz. Dış politikada güçlü eko alanda üretim ekonomisidir. Plan bütçeye büyük önem verdiler. Ola nomi, güçlü ordu ne kadar yaşam lamadır. Katılımcı demokrasidir. Bi ğanüstü bir mecburiyet olmadık salsa, maliye politikasında da ba linçli yurttaştır. Örgütlü toplumdur. ça, yurtdışından borç almadılar. ğımsızlık o derece belirleyicidir. Hukuk devletidir. Şeffaf yönetimdir. ABB, FETÖ’nün yayın organlarına verilen reklamları yargıya taşıdı Gökçek’e suç duyurusu Ankara Büyükşehir Belediyesi, gazetemiz Cumhuriyet’in “Gökçek Milat Tanımamış” manşetiyle ortaya çıkardığı eski ABB Başkanı Melih Gökçek’in “FETÖ’nün kanallarına reklam vermesini” yargıya taşıdı. ABB, Gökçek’e “terörizme kaynak sağlamaktan” suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet, eski başkan Gökçek’in 1725 Aralık’tan sonra FETÖ’nün yayın organları olup 15 Temmuz’dan sonra KHK ile kapatılan Samanyolu TV, Samanyolu Haber TV, Bugün TV ve Kanaltürk’e toplamda 375 bin TL’lik Ankapark reklamı verdiğini ortaya çıkarmıştı. Cumhuriyet’in haberini ihbar kabul eden ABB müfettişleri, geçmişe yönelik inceleme başlattı. İncelemeyi tamamlayan müfettişlerin raporunda eski başkan Gökçek, eski ABB Genel Sekreteri FETÖ firarisi Kamil Kılıç, eski Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Recep Tekcan ve eski Mali Hizmetler Dairesi Başkanı FETÖ firarisi Hasan Uçar hakkında “suç örgütüne yardım etme, terörizmin finansmanı ve görevi kötüye kullanma” suçlarını işlemekten dolayı cezalandırılmaları gerektiği yer aldı. Raporda, ayrıca, FETÖ’nün Ankara imamlarından olan Kamil Kılıç’ın 17/25’ten sonra da belediyedeki görevine devam ettiği ve 15 Nisan 2014’te emekli olduğu ortaya çıktı. Hasan Uçar’ın ise 17/25’ten sonra 4 ay daha görevde kaldığı, daha sonda Fen İşleri Daire Başkanlığı’nda görevlendirildiği belirtildi. ABB, FETÖ’ye kaynak aktarımında sorumlulukları bulunan Kamil Kılıç, Hasan Uçar ve Ahmet Recep Tekcan ile birlikte, takdir ve tensip makamı olmasına karşın söz konusu şahıslar ile ilgili hiçbir işlem tesis etmeyen ve belediye adına bu işin yapılmasına müsaade ederek suça iştirak eden Melih Gökçek hakkında “suç örgütüne yardım etme”, “terörizmin finansmanı ve görevi kötüye kullanma” suçları işlendiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. l ANKARA / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Tanrısal ya da kutsal varlıkla bütünleşme özlemiyle gizli bir gerçeğe ya da bilgeliğe ulaşmayı amaçlayan arayış. 2/ MÖ V. yüzyılda kurulan Yunan felsefe okulu... Batı Samoa’nın başkenti. 3/ Kırmızı şarap... Tifoya neden olan ve bulucusunun adını taşıyan basil. 4/ İlenme, beddua... Hatay yöresinde içliköfteye verilen ad. 5/ Bir Hıristiyan tarikatı... Dans. 6/ Kızılımsı kahverengi... Kalın bükülmüş sicim. 7/ Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı... Muğla’nın bir ilçesi. 8/ Bahçe ya da ağıl çevresine yapılan çit... Sevgide üstün tutulan. 9/ İnsanın çevresindeki bütün şeylerin canlı olduğu inancı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan posa... Kalın ve kaba bir ku 1 234 5 678 9 1 23 4 5 6789 1 SVAST İ KA 2 KAL ELEJ İ 3 R A T A N MUM 1 2 4 AZ I K HARE 3 5 B N İ KAH C 6 L A TMO S M E 4 7 PO ME T A 5 8 PAPR İ KA U 9 İ Ş E K İ MO Z 6 7 maş. 2/ Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri... Hava ve gaz 8 akımları oluşturmakta kullanılan aygıt. 3/ Su taşkını... “Deniza 9 yısı” da denilen bir fok cinsi. 4/ Uzaklık anlatmakta kullanılan söz... Tamirat. 5/ Erken... Baryum elementinin simgesi. 6/ Gemi safrası... Satrançta bir taş. 7/ “Altınkökü” de denilen kusturucu bir kök... İsrail yapımı suikast tabancası. 8/ Sazın en ince ses veren teli... Saz, kamış. 9/ Donuk renkli... Kasların, özellikle düz kasların istemsiz kasılması. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 23 MAYIS 2020 SAYI: 34562 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:41 05:32 13:06 17:03 20:29 22:12 Ankara 03:32 05:20 12:50 16:46 20:11 21:50 İzmir 04:04 05:47 13:13 17:06 20:30 22:05 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Pentagon’un Çin Raporu ve ‘İki Toplantı’ Önümüzdeki yıllar, sert sürecek ABDÇin rekabet yılları olacak. Nitekim salgından önce ABD’nin ilan ettiği “küresel ticaret savaşı” ile zaten başlamıştı bu süreç. Salgın süresince de Beyaz Saray’ın rutin işine dönüştü Çin düşmanlığı… Dünya tek kutuplu değil artık ve ABD 21. yüzyılı “Amerikan Yüzyılı” yapamayacağını biliyor. Hegemonyasının inişe geçtiğini, küresel liderliğinin sonunun geldiğini ve inşa ettiği “dünya düzeni”nin adım adım zayıfladığını görüyor. İşte Trump yönetimi, ABD’nin, bu süreci geciktirmeye yönelik bir “karma aşı” arayışıydı. Nitekim 2017’de ilan edilen Trump Doktrini ile “Önce Amerika” stratejisi belirlenmiş ve Çin, “meydan okuyan stratejik rakip” ilan edilmişti; Çin’in “Amerikan gücüne, güvenliğine ve zenginliğine meydan okuduğu” değerlendirilmişti. ‘Prensipli realizm’ stratejisi Şimdi ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Trump Doktrini olarak da bilinen ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’ni temel alan bir “Çin Raporu” hazırladı. “ABD’nin Çin’e Yönelik Stratejik Yaklaşımı” başlıklı rapor, Beyaz Saray tarafından önceki gün ABD Kongresi’ne sunuldu. Raporda özetle şu üç adımlı görüş savunuluyor: 1) Çin, mevcut dünya düzenini kullanarak, düzeni kendi ideolojisiyle şekillendirip yeniden kurmaya çalışıyor. 2) ABD, Çin’in mevcut dünya düzenini zayıflatmasına göz yumamaz. 3) ABD, “prensipli realizm” stratejisi çerçevesinde, Çin Komünist Partisi’nin meydan okumasına yanıt vermelidir. ABD beş koldan saldırıyor ABD, Çin’e fiilen beş koldan savaş açmış durumda: 1) Ticaret savaşı: Çin’in milli geliri, satınalma paritesine göre artık ABD’yi geçti. ABD küresel ticarette yılda yaklaşık 1 trilyon açık verirken Çin, küresel ticarette yılda yaklaşık 500 milyar dolar fazla veriyor. ABD ile Çin arasındaki ikili ticarette de kazanan Çin… Trump bu nedenle Çin’e küresel ticaret savaşı açtı ve ABD’nin savunduğu “serbest piyasa ekonomisi”nin temel ilkelerinin aksine gümrük duvarlarını yükseltti. 2) Teknoloji savaşı: Avrupa dahil dünyanın 5G altyapısını Çin kuruyor. ABD bu nedenle o altyapıyı kuran Huawei’ye savaş açtı. Ancak Avrupa’yı ikna edemedi. 3) Kuşak ve Yol’u kesme savaşı: Çin’in Asya’dan Afrika ve Avrupa’ya uzanan kara ve deniz ipek yollarına karşı ABD “yol kesme” stratejisi uygulamaya çalışıyor. (Son olarak örneğin İsrail’i Çin’le ilişkilerini sınırlaması konusunda uyardı.) 4) Askeri çevreleme: ABD, Çin’i kendi bölgesinden çıkamaması için askeri olarak çevrelemeye çalışıyor. ABD, Çin’i güneydoğusundan JaponyaGüney KoreFilipinlerTayland yayıyla çevrelemeye çalışıyor. 5) İç karışıklık kışkırtma: ABD, Çin’i zayıflatabilmek için Uygur ayrılıkçılığı ile Hong Kong’da karışıklık kışkırtıyor; Tibet sorununu kaşıyor ve Tayvan konusunu kullanıyor. ABD’nin Çin Komünist Partisi endişesi Bu beş kola ek olarak Trump yönetimi, son iki aydır da virüs salgını üzerinden Çin’i “yenisi eskisini yalanlayan” sıralı yalanlar üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Ve Pentagon’un Çin raporunda da görüldüğü gibi ABD özellikle Çin Komünist Partisi’ni hedef alıyor. Neden? Çünkü ABD yönetimi şu gerçeği en az Çin yönetimi kadar net biliyor: Çin’in salgınla mücadelesinin başarısı, iki temele dayanıyor; birincisi “Çin’e özgü sosyalizm” sisteminin başarısı, ikincisi de Çin Komünist Partisi liderliğinde halkın ulusal direnişi ve dayanışmacılığı… ABD bu nedenle Çin Komünist Partisi’ni doğrudan hedef alarak Çin’le ticaret savaşını ideoloji savaşına dönüştürmeye çalışıyor. Böylece ticaret savaşında kuramadığı cepheyi, ideoloji savaşında oluşturabileceğini düşünüyor; bir antikomünist cephe hedefliyor… Çin’in yanıtı ne olacak? İşte bu şartlarda Çin’de “İki Toplantı” başladı. İki Toplantı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin en önemli yıllık siyasi olayıdır: Birisi en üst düzey yasama organı olan Çin Ulusal Halk Kongresi’nin toplantısı, diğeri de istişare organı olan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’dır. Bu İki Toplantı’da özetle yıllık ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri belirlenir. Her yıl mart ayında yapılan İki Toplantı, salgın nedeniyle mayıs ayına ertelenmişti. Küresel ekonominin geleceği açısından, özellikle “İki Toplantı”da Çin’in belirleyeceği ekonomik hedefin ne olacağı kritik önemde. Zira ekonominin merkezi artık Güneydoğu Asya ve Çin’in ekonomi kararları dünyanın her tarafını yakından ilgilendiriyor. ABD’nin Çin’i daha saldırgan bir şekilde hedef aldığı, salgın konusunda Çin’e karşı bir cephe oluşturmaya çalıştığı şartlarda, Çin’in yanıtının ne olacağı ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye, Çin’in Kuşak ve Yol inisiyatifi içinde önemli bir koridor. İki Toplantı’da belirlenecek hedefleri de bir başka yazımızda inceleyelim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear