22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 2 MART 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT HABER İstanbul ofisinde arama yapıldı, 3 çalışanın evleri basılmak istendi Sputnik’e toplu gözaltı Genel yayın yönetmeni de gözaltına alınan Sputnik’te “Çalıntı Eyalet: Hatay 80 yıl önce neden Fransa tarafından Türkiye’ye verildi?” başlığıyla paylaşılan haberin ardından soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınanlar serbest bırakıldı. İdlib’de 34 askerin şehit olmasının ardından Rusya ile Türkiye arasında başlayan gerilim sonrası, Rusya merkezli “Sputnik Türkiye”de çalışan 3 gazetecinin evleri bir grup tarafından basılmak istendi, gazeteciler daha sonra gözaltına alındı. “Sputnik Türkiye” Genel Yayın Yönetmeni Mahir Boztepe de İstanbul’da gözaltına alındı. Boztepe’de işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Rusya merkezli yayın yapan Sputnik’te, “Çalıntı Eyalet: Hatay 80 yıl önce neden Fransa tarafından Türkiye’ye verildi?” başlığıyla paylaşılan haberin ardından Ankara’da ajansın Türkiye servisinde çalışan üç muhabirin evleri gece yarısı bir grup tarafından basılmak istendi. Saat 22.30 sıralarında bir muhabirin kapısını çalan grup, “Kapıyı açın, size bir mesaj ileteceğiz” dedi. Kadın gazetecinin kapıyı açmaması üzerine bina önüne çıkan grup, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” şeklinde slogan Mahir Boztepe attı. Eşzamanlı olarak diğer iki gazetecinin de evlerinin önüne giden grup, hakaret ve tehditte bulundu. Gazeteciler, oturdukları mahalledeki karakola giderek şüphelilerden şikâyetçi oldu. Burada “müşteki” olarak ifadesi alınan gazeteciler, “Emniyet’te de ifade vermeniz gerekiyor” denilerek, Ankara Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Buradaki polisler de “Sputnik hakkında Hatay haberi nedeniyle soruşturma olduğunu” belirterek, üç gazeteciye “gözaltına alındıklarını” bildirdi. 301’den soruşturma Emniyet’te ifadeleri alınan gazeteciler, Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Gazeteciler adliyedeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. İstanbul’da da dün öğlen saatlerinde Sputnik Türkiye’nin Genel Yayın Yönetmeni Mahir Boztepe gözaltına alındı. Sputnik Türkiye’nin İstanbul ofisinde de LAVROV: GÜVENLİKLERİ SAĞLANSIN Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün yaptığı telefon görüşmesinde gözaltına alınan gazetecilerin durumunun gündeme geldiği bildirildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmede Lavrov’un, Çavuşoğlu’ndan Sputnik Türkiye çalışanlarının evlerine yönelik saldırı ve gözaltına alınmalarıyla ilgili durumun en kısa zamanda çözüme kavuşturulması ve güvenliklerinin sağlanması talebini iletti. Bakanlık açıklamasında, gözaltıların “gazetecilik haklarının en kaba biçimde ihlali” olduğu belirtildi. İki bakanın görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılacak olan görüşme hazırlıklarının da ele alındığı belirtildi. İki bakanın görüşmesinin ardınan gazetecilerin serbest bırakılması dikkat çekti. savcılık talimatıyla arama yapıldı. Alınan bilgiye göre, Ankara Basın Savcılığı soruşturmayı, “Türkiye Cumhuriyeti devletini aşağılama” suçunu düzenleyen Türk Ceza Yasası’nın (TCK) 301. maddesi kapsamında başlattı. Sputnik Genel Yayın Yönetmeni Boztepe, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Serbest bırakılmasının ardından Twitter hesabından açıkama yapan Boztepe “Sputnik Türkçe’ye ait olmayan, içeriğine katkı sağlamadığımız, katılmadığımız ve sitemizde yer vermediğimiz bir haber nedeniyle suçlandık, hedef gösterildik. Hatay, Türkiye toprağı ve ilelebet öyle kalacak. Bu tartışmaya açık bir konu değil. Tartışmaya çalışanlar da benim konum değil. Yaşasın tam bağımsız, laik ve gerçekten demokratik Türkiye” ifadelerini kullandı. Öte yandan Emniyet, gazetecilerin evlerine giden grubu tespit etmek amacıyla çalışma başlattı. Saldırganların, üç gazetecinin evlerinin adreslerini öğrenmeleri ve baskınların eşzamanlı yapmaları soru işaretlerine neden oldu. Çakırözer: Kabul edilemez CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “siyasi gerilimin bedelini gazetecilerin ödememesi gerektiğini” belirterek, “3 gazetecinin gerekçesi ne olursa olsun yaşam alanlarına yönelik fiili taciz görmeleri kabul edilemez. Hele hele bu mağduriyete ilişkin şikâyet için gittikleri karakolda gözaltı işlemi yapılması, hukuk devletine yakışmaz. Soruşturmanın Rus Haber Ajansı’nın, Hatay’ın statüsü ile ilgili yurtdıs¸ı kaynaklı bir yayın nedeniyle başlatıldığı söyleniyor. O yayın abesle iştigaldir, provokatiftir. Ancak bu yayın gerekçe gösterilerek basın emekçilerinin gözaltına alınması kabul edilemez. Demokratik hukuk devletinde yeri yoktur” dedi. Gazeteci örgütleri gözaltıları kınadı. l ANKARA / Cumhuriyet Barış Yarkadaş, medyada şubat ayında yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı İki tutuklama, 119 yargılama Eski CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, 2020 yılının şubat ayında 2 gazetecinin tutuklandığı 119’unun ise hâkim karşısına çıktığını açıkladı. Yarkadaş, şubat ayına ait ve 1 Mart 2003 tezkeresini reddeden CHP milletvekillerine ithaf ettiğini söylediği “Medyaya Yönelik Hak İhlalleri” raporunu açıkladı. 1 Mart Tezkeresini CHP milletvekillerinin reddederek, ABD emperyalizmi ile yerli işbirlikçilerine tarihi bir ders verdiğini kaydeden Yarkadaş, rapordaki şu bilgileri paylaştı: “2 gazeteci tutuklandı. Yabancı bir haber ajansında çalışan 3 gazetecinin evi basılmaya çalışıldı. 9 gazeteci gözaltına alındı. 119 basın çalışanı hâkim karşısına çıktı. 4 gazeteci 10 yıl 3 ay 22 gün hapis cezası aldı. 7 televizyon kanalına para cezası verildi. 2 gazeteciye dava açıldı, 2 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. 3 haber, 1 internet sitesi, 1 karikatür ve 1 haber sitesi erişime engellendi. 2 gazetecinin ehesapları ele geçirildi. 1 gazetecinin pasaportuna el konuldu. 1 gazeteciye 6 bin 80 lira para cezası verildi. 1 yönetmen hapis ve para cezasına çarptırıldı.” l İç Politika DURSUNOĞLU TUTUKLANDI Önceki gün gözaltına alınan gazeteciyazar Alptekin Dursunoğlu dün, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “halkı kin ve düşmanlığa sevk veya aşağılama” suçlamasıyla tutuklandı. Suriye’deki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Dursunoğlu’nun avukatı Kemal Aytaç, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Alptekin Dursunoğlu tutuklandı. Sindirme, susturma politikası devam ediyor. Gerçekler susmaz, susturulamaz” ifadelerini kullandı. Muhabirlere gözaltı Mezopotamya Ajansı muhabirleri İdris Sayılgan ve Naci Kaya’nın haber takibi yapmak için gittikleri Edirne’de önceki gün gözaltına alındıkları belirtildi. “Yasaklı bölgede çekim yapmak” gerekçesiyle gözaltına alınan Sayılgan ve Kaya’nın gözaltı süreleri uzatıldı. l Haber Merkezi Cenaze namazına kayyım engeli iddiası Almanya’nın başkenti Berlin’de 25 Şubat’ta geçirdiği kalp krizi sonucu ölen yazar, şair ve çevirmen Zeynel Abidin Han toprağa verilmek üzere getirildiği memleketi Muş’ta, kayyımın talimatıyla cenaze namazının kılınmadığı ileri sürüldü. İddiaya göre Han’ın cenazesi Muş Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Varto ilçesine doğru yola çıkarıldı. Kontrol noktasından geçen cenaze aracı AKP’li Muş Belediye Başkanı Feyat Asya’nın talimatıyla durdurularak cenaze araçtan indirildi. Han’ın cenazesinin, karşılanma konvoyunda bulunan bir pikap kasasına konularak Varto’ya ulaştırıldığı ancak kayyım tarafından yönetilen belediyenin talimatıyla imamın cenaze namazı kılmadığı ileri sürüldü. Han’ın cenazesinin Varto Cemevi’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildiği bildirildi. l Haber Merkezi FACIA KURBANI 392 KIŞI ANILDI İzmit Körfezi’nde, 1 Mart 1958 günü, çoğu öğrenci, yaklaşık 600 yolcusuyla batan Üsküdar vapurunda yaşamını yitiren 392 kişi, törenlerle anıldı. Türk denizcilik tarihinin en büyük deniz facialarından biri olarak kabul edilen olayda İzmit İskelesi’nden hareket eden Üsküdar vapuru, fırtınaya yakalanarak battı. Çoğunluğu lise öğrencisi olan 392 kişi, boğularak yaşamını yitirdi. İzmit Marina’da bulunan 1 Mart Vapur İskelesi önünde facianın 62’nci yıldönümünde yaşamını yitirenler için dün anma töreni yapıldı. İzmit Lisesi öğrencileri, o dönem faciaya tanık olanlar ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının bulunduğu törende, denize karanfil bırakıldı. İzmit Yelken Kulübü sporcuları ise ölenlerin anısına yelkenleriyle denize açılarak Türk bayrağı açtı. l DHA Direnişler Meclisi ‘Adalet İstiyorum Forumu’nda buluştu: Barışa ihtiyaç var İKİ İLDE SURİYELİ MÜLTECİLERE SALDIRI Kahramanmaraş Merkez’de Suriyeli mültecilere ait işyeri ve evlere yönelik saldırılar meydana geldi. Kıbrıs Meydanı’nda yapılan saldırı sonrası Emniyet, yurtaşları, “Provokasyona gelinmemesi” için uyardı. 28 Şubat’ta iki askerin cenazesinin toprağa verildiği Kahramanmaraş’ta, cenazede bulunan kalabalıktan bazı gruplar Suriyeli mültecilere ait olduğu iddia edilen dükkânlara, tekbir getirip slogan atan gruplar saldırmıştı. Bir kişi bıçaklandı Gaziantep’te de bir Suriyeli mülteci bıçaklandı. Üçoklar Mahallesi’nde önceki gün meydana gelen olayda Suriyeli mültecilerin araçlarına da zarar verildi. Bunun üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, 12 kişiyi gözaltına aldı. l Haber Merkezi Direnişler Meclisi, adalet arayan yurttaşlarla birlikte forum düzenledi. Forumda konuşan Gezi Direnişinde yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “savaşa değil barışa ihtiyaç olduğunu” belirterek “Benim evime ateş düştüğü gibi İdlib’deki savaşta da 34 ailenin evine ateş düştü. Buradan tüm yönetenlere ve muhalefete sesleniyorum: İstifa edin” dedi. KHK ile işine son verilen ve 324 gün açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ise “Biz adaletsizlikle karşı karşıya kaldık. Başkalarının da aynı adaletsizliği yaşamaması için mücadele veriyoruz” diye konuştu. Beyoğlu’ndaki İstanbul Barosu’nda dün düzenlenen forumda, HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, direnişçi Acun Karadağ, avukat Ezgi Çakır ile Çorlu tren, Soma maden faciası, Ermenek, Suruç, Roboski ve 10 Ekim katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları, Barış Akademisyenleri, sanatçılar, gazeteciler, KHK’lerle ihraç edilenler ile çok sayıda kişi ve kurum konuşmacı olarak yer aldı. Gün boyu süren forumda Grup Yorum üyeleri adına Seher Adıgüzel, Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, Cumartesi Anneleri’nden İkbal Eren ve birçok konuşmacı söz aldı. l İSTANBUL Adana Mutabakatı adındaki kâğıt parçasından geride ne kaldı? Cumhurbaşkanı, Suriye’de Adana Mutabakatı çerçevesinde bulunuyoruz deyip duruyor. Barış Pınarı Harekâtı için gazetecilere bu lafı etmişti geçen ekimde: “Biz Adana Mutabakatı’na dayalı olarak oradayız. Adana Mutabakatı’na göre, rejim tarafından PKK’ye karşı tedbir alınmayacak olursa, bizim güçlerimizin onu kovalama hakkı vardır.” Şimdi de aynı sözü birkaç kez dile getirdi. En son geçen cumartesi günü İstanbul’da bir araya geldiği milletvekillerine bunu söylemiş. İdlib’e bakıyorum, PKK / PYD yok. Kim var? Suriye rejim güçleri ile bizim ve dünyanın terörist olarak kabul ettiği HTŞ güçleri. Yani mutabakatın ana konusu eksik, diğer terör örgütleri ise orada aslanlar gibi duruyor. Her türlü terör örgütüne karşı Adana Mutabakatı 1998’de imzalandı, 2010’da ise “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması” olarak değiştirildi; 23 maddelik mutabakat üçer yıllık sürelerle otomatik olarak uzuyor. Taraflardan biri “uzatmıyorum” derse ilkbaharda bitecek. Mutabakat, esas olarak PKK veya onun başka isimler altındaki örgütlerinin Suriye topraklarında her türlü faaliyetine izin verilmeyeceğini kayda bağlıyor. Fakat mesele sadece PKK ile sınırlı değil, aynı zamanda Suriye ve Türkiye’yi bağlayan, PKK dışı terör örgütleri ile ilgili maddeler de var: “Tarafların güvenliği ile istikrarını tehdit eden terör ve terör örgütlerine karşı ortak mücadele.. hiçbir terör örgütünün kamp, eğitim merkezi ve diğer tesisleri kurmasına izin verilmemesi.. her iki tarafın da topraklarında terör eylemleri ve terör örgütleri ile terör örgütü mensuplarına karşı etkin güvenlik tedbirleri” almasını da öngörülüyor.. Öfkeli çocuklarımız vardı Cumhurbaşkanı önceki gün milletvekillerine “PKK’yi top raklarında barındırıyor” diye mi Suriye’ye müdahale edildiğini söylüyor? Ama bir taraftan da, hedefinde Şam var, Esad’ı yok etmek var, Emevi Camii’nde namaz kılmak var. Adana Mutabakatı’nda ülkelerin birbirlerinin rejimini yıkma diye bir madde mi koydu Saray? 20052007’lerde Anadolu IŞİD’cilerin cirit attığı ve operasyonlar düzenlediği, el altından destek gördüğü, eleman devşirmek için bürolar açtığı ve gösteriler yaptığı bir ülkeydi. IŞİD ki Şam’ı yıkmak için çalışan bir terörist gruptu. O zamanki Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na göre biraz “öfkeli çocuklar”dı. Mutabakat daha o zaman bir kâğıt parçasına dönüştürülmüştü, AKP iktidarı Şam’ı Esad’ı yıkmak için var gücüyle çalışıyordu! Ama anlaşma hâlâ yürürlükteydi!.. PKK vesilesiyle yapılan anlaşma paçavraya dönmüş, PKK üstelik Amerikan emperyalisterinin koruması altına girmiş, Amerikalılar bir de PYD doğurmuşlardı. IŞİD Türkiye’yi kullanırken, yaşam savaşı veren Şam’ın Türkiye’ye söyleyecek ciddi bir lafı hiç olamazdı! Milletvekili eskisi olmayı beklemek Ama Saray şimdi Adana Mutabakatı çerçevesinde oradayız diyebiliyor. Akla komik komik olaylar geliyor, mesela “ey Şam, İdlib’de HTŞ teröristleri senin topraklarında bulunuyor, onları yok etmek için sana yardıma geliyorum” falan dese! Mutabakattan yasal, hukuki bir zemin arıyor kendisine, haklı, çünkü olayın sonrası var... Fakat bu mutabakat hangi yasal zemin yaratıyor, Saray’a açıklamıyor. Cumhurbaşkanı eski milletvekiline hiç olmazsa izah etseydi! HHH Bir dipnot olarak, eski milletvekili olarak, demek barış için görüşsek deme cesaretini göstermiş... Yenileri arasında da ileride eski milletvekili olunca bu cesareti gösterenler çıkacaktır! İç Anadolu Belediyeler Birliği’ne Avrupa Konseyi’nden ödül Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın baş teri Salim Coruk aldı. Fransa’nın Strasbourg kanlığını yürüttüğü İç Ana şehrinde Türkiye’nin ku dolu Belediyeler Birliği rucu üyesi olduğu ve 47 (İABB), “gerçekleştirdiği ba üye ülkeden oluşan Avrupa şarılı çalışmalar ve yerel de Konseyi’nin düzenlediği et mokrasiye katkıları” gerekçesiyle, Avrupa Konseyi’nce, Fethi Yaşar kinliklerde, Başkan Yaşar, “Avrupa Yerel Demokrasi “Avrupa Yerel Demokrasi Hafta Haftası Ortağı” ödülüne değer gö sı Ortağı” unvanı ve ödülüne değer rüldü. Coruk, “Ülkemiz adına çok görüldü. Ödülü İABB Genel Sekre anlamlı bir ödül” dedi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear