22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN 2 MART 2020 PAZARTESİ 5 Eski Dışişleri Bakanı Gürel, Erdoğan’ın İran’la savaş Putin ile 5 riskine dikkat! Mart’ta yapacağı görüşmeyi yorumladı Eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladamir Putin ara sında, 5 Mart’ta yapılacak görüşme de, “tarafların gerçekçi olması” gerektiğine dik kat çekti. Gürel, heyette yer alacak ve Moskova’ya SENA YAŞAR Erdoğan’dan bir gün önce gitmeleri beklenen Dı şişleri Bakanı Mevlüt Ça vuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulu si Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da katılacağı görüşmeyle ilgili , “ABD ve İsrail’in en çok istediği, Türkiye’yi İran ile karşı karşıya getirmektir. Eğer Rusya görüşmesinden olumlu bir sonuç çıkmazsa, sahadaki Hizbul lah ve İran’ın desteklediği milisler de Türkiye’nin hedefi haline gelebilir. O zaman İran’la da bir savaşa sürük lenme tehlikesi doğabilir” dedi. Gürel, Erdoğan ile Putin arasında, Moskova’da yapılacak İdlib görüşme sine ilişkin Cumhuriyet’e değerlen dirmelerde bulundu. Türk ve Rus he yetlerinin geçen haftaki görüşmele rinde somut sonuçlar alınmamasına karşın liderlerin görüşmesine ilişkin, “Eğer taraflar görüşme vaktine ka dar gerçekçi bir değerlendirme yap ‘Meclis’te ele alınmalıydı’ “Konunun her şeyden önce TBMM’de ele alınması gerektiğinin” de altını çizen Gürel, “TBMM, ‘Gazi’ unvanını, 15 Temmuz’da değil, Kurtuluş Savaşı’nda kazandı. Anayasamıza göre savaş ilan etme yetkisi TBMM’ye ait. AKP sözcülerinin ya da bakanların, hatta cumhurbaşkanının savaş ilan etme yetkisi yoktur. Anayasamıza ve TBMM’nin tarihsel rolüne uygun şekil de, şimdiye kadar konunun enine boyuna ele alınması gerekirdi. Konu, BM Güvenlik Konseyi’nde, NATO toplantılarında konuşuluyor ama TBMM’de konuşulmuyor. TBMM’ye de hesap verecek olan atanmış bir bakan değil, seçilmiş cumhurbaşkanıdır. Çünkü, yeni sistemde cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır ve ona göre sorumluluk alması gerekir” değerlendirmesinde bulundu. mazlarsa, görüşmenin faydası olmayacaktır. Taraflar artık gerçekçi davranmak zorundalar” yorumunu yapan Gürel, şunları söyledi: “Bu sorumluluğun ne için üstlenildiği konusunda, ulusu bir türlü bilgilendiremiyorlar. Bir savaşta, eğer başlangıçta net amaçlarınız yoksa ve halkınıza kabul ettirdiğiniz amaçlar doğrultusunda bir savaşa girmiyorsanız, savaş başladıktan sonra işler iyice belirsizleşir. Artık tek amaç, savaşı kazanmak haline gelir. Savaşın en büyük tehlikesi de budur. Türkiye de şu an bununla karşı karşıya.” Görüşmede, Türkiye’nin amaçlarını yeniden netleştirmesi gerektiği ni belirten Gürel, “Türkiye, İdlib’deki silahlı grupları korumak için mi, yoksa oradan bize gelecek yeni bir göç dalgasını engellemek için mi orada bulunuyor? Eğer ikincisiyse, o zaman gözlem noktalarımız niye hâlâ eski yerlerinde duruyor ve kuzeye doğru çekilmiyor” diye sordu. Gürel, “Eğer görüşmeden bu sonuç çıkarsa, gerçekçi bir adım atmış oluruz. Ama Erdoğan hâlâ ‘Bir adım geri atmayacağız’ diyor, Bakan Hulusi Akar sadece ‘sayı hesabı’ yapıyor. Bunlar son derece sakıncalı ve hastalıklı değerlendirmelerdir” diye konuştu. Soçi’nin yenilenmesi gerektiğine de dikkat çeken Gürel, sözlerini şöy le sürdürdü: “Astana yerinde durabilir fakat So çi’deki mutabakat zaten süreli bir mutabakattır, yenilenebilir. Zaten Soçi’nin gereklilikleri yerine getirilemedi ve dolayısıyla bitti. Görüşmelerde, yeni bir mutabakat sağlanabilir.” Gürel, görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmamasının sahaya nasıl yansıyabileceğini de şu sözlerle değerlendirdi: “Ne Rusya Türkiye’yi karşına almayı düşünebilir ne de Türkiye Rusya ile karşı karşıya gelmeyi... Ama özellikle ABD ve İsrail’in en çok istediği, Türkiye’yi İran ile karşı karşıya getirmektir. Eğer görüşmede gerçekçi davranılmazsa, sahadaki Hizbullah ve İran’ın desteklediği milisler Türkiye’nin hedefi haline gelebilir. O zaman İran’la da bir savaşa sürüklenme tehlikesi doğabilir. Böyle bir karşı karşıya gelmenin sonu yoktur. Uzun dönemli ve çok kanlı, her iki tarafa da çok büyük zarar verecek, ABD ve İsrail’i çok memnun edecek gelişmeler olur. Türk askeri, Esad’dan daha büyük bir tehlike ile sahada ve başka cephelerde karşı karşıya gelebilir. En çok çekinmemiz gereken durum budur.” l ANKARA MACRON’DAN NIHAI ATEŞKES ÇAĞRISI Ankara’nın, Moskova’yla yaşanan İdlib geriliminin dindirilmesi için yürütülen müzakerelere dahil etmek istediği Almanya ve Fransa’dan ateşkes çağrıları gelmeye devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde, iki ülkeyi, Suriye’nin İdlib vilayetinde nihai ateşkesi tesis etmeye çağırdı. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı, Türk ve Rus mevkidaşlarına, yükselen insani kriz nedeniyle duyduğu derin endişeyi ifade etti” denildi. Görüşmeye ilişkin Kremlin’den gelen açıklamada ise “Putin, Suriye’nin kuzeydoğusunda terörle mücadeleye ilişkin alınan tedbirler konusunda Macron’u bilgilendirdi” ifadelerine yer verildi. Suriye krizinin çözümüne ilişkin ilgili tüm konuların, Türkiye ve Rusya arasında Moskova’da bu hafta yapılması beklenen üst düzey zirvede detaylıca ele alınacağı belirtildi. Daha önce Ankara’nın Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye liderlerinin İdlib krizine ilişkin dörtlü zirve yapma teklifi, Moskova tarafından reddedilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada, liderler arasında bir fikir birliği olmadığı belirtmiş, “en kötü ihtimalle Putin’le yüz yüze görüşeceğini” söylemişti. ÇAVUŞOĞLU, LAVROV ILE GÖRÜŞTÜ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile telefonda görüştü. İki ismin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesi öncesi ele alınacak konuları değerlendirdiği bildirildi. l İç Politika Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şehit Çankaya’nın tabutuna sarılı Türk Bayrağını, şehidin annesi Kezban Eldemir ve babası Mehmet Çankaya’ya verdi. NECATİ SAVAŞ İdlib şehitleri toprağa verildi İdlib’de rejim unsurlarının saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Halil Çankaya memleketi Ankara’da, Uzman Onbaşı Eyüp Gülaştı (23) memleketi Samsun’da, Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz (27) memleketi Kütahya’da, Piyade Uzman Çavuş Hasan Hüseyin Özdemir (24) memleketi Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde gözyaşları içinde toprağa verildi. Şehit Çankaya için Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Şehidin annesi Kezban Eldemir, babası Mehmet Çankaya ile yakınları taziyeleri kabul etti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin naaşı, toprağa verilmek üzere Cebeci Askeri Şehitliği’ne götürüldü. Törene şehidin yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Vali Vasip Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Ankara Büyükşehir Belediye Baş ŞEHİT ANALARI’NDAN ERDOĞAN’A TEPKİ: ‘Ülke kan ağlıyorsa istifa edeceksiniz’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce dava açtığı Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba, yaptığı bir açıklama esnasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gülümsemesine tepki gösterdi. Akbaba, “Tabii güler. Bu Bilal değil. Eğer bu ülke kan ağlıyorsa istifa edeceksiniz. Gülerek şehit analarının ciğerine, közüne odun atmayın, hançer sokmayın” dedi. İdlib’de Suriye ordusunun hava saldırısında hayatını kaybeden Uzman Onbaşı Ahmet Alpaslan (23) için önceki gün memleketi İzmir’de askeri tören düzenlenmişti. Törende Uzman Onbaşı Ahmet Alpaslan’ın ağabeyi, “Ölmesin artık kimse, ölmesin yeter. Ölmesin artık, dur deyin artık, ölmesin yeter... Asker ölmesin artık, bir şeyler yapın, yeter. Bitmiyor...” dediği görüldü. l İç Politika kanı Mansur Yavaş, eski bakanlardan Ali Babacan ve bazı milletvekilleri ile ilgililer katıldı. Uzman Onbaşı Eyüp Gülaştı (23) için memleketi Samsun’un Çarşamba ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Rıdvan Paşa Camii’ndeki törende şehidin asker kıyafeti giyen 4 yaşındaki yeğeni Turgay Can Ergün, dayısının tabutu başında asker selamı verdi. Küçük çocuğun “Şehit yeğeniyim ben. Dayımı görmeye gidiyoruz. Vatan sağ olsun” sözleri yürekleri dağladı. Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Gülaştı’nın cenazesi Göğceli Mezarlığı’ndaki şehitlikte toprağa verildi. Piyade Uzman Onbaşı Muhammed Yılmaz (27) ise memleketi Kütahya’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Ulu Camideki törende şehidin annesi Hatice Yılmaz, “Benim kahraman oğlum” diyerek asker selamı verdi. Şehit daha sonra dua ve gözyaşları arasında Hava Şehitliği’nde toprağa verildi. Piyade Uzman Çavuş Hasan Hüseyin Özdemir’in (24) cenazesi de memleketi Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde toprağa verildi. Şehit Özdemir’in naaşı, Arpalık köyü camisinin önüne getirildi. Burada anne Emine Özdemir oğlu için ağıtlar yaktı. Köy camisinde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından şehidin naaşı, köy mezarlığında defnedildi. l Haber Merkezi Savunma politikaları uzmanı Mevlütoğlu, TSK’nin İHA VE SİHA’ları sahada etkin kullandığını belirterek uyardı: Suriye kıyılarındaki sistemlere dikkat SENA YAŞAR Savunma politikaları Uzmanı Arda Mevlütoğlu, Türkiye’nin Suriye’de kullandığı savunma sistemlerine ve bölgedeki faaliyetlerine ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Türk Hava ve Kara kuvvetlerinin envanterindeki neredeyse tüm platform ve silahların bölgede kullanıldığına işaret eden Mevlütoğlu, “Bugüne kadarki aşamada İHA ve SİHA’lar ile topçu unsurlarının öne çıktığı görülüyor” dedi. İnsansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) harekâttaki önemine ilişkin de Mevlütoğlu, şunları kaydetti: “İHA ve SİHA’ların kullanım şekillerini üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlar, keşif, gözetleme ve istihbarat; üzerlerinde taşıdıkları silahlarla taarruz ve son olarak hava kuvvetleri ile topçu birliklerine hedef işaretlemesi. Paylaşılan görüntülerde her üç kategoride de çok yoğun İHA / SİHA kullanımı görülüyor. Harekâtın gerçekleştirildiği saha oldukça dar. Bu kadar dar bir bölgede böyle yoğun bir SİHA kullanımı bugüne kadar rastlanmış bir şey değil. TSK’nin SİHA’ları çok süratli ve yoğun şekilde kullandığını; Suriye ordusunun manevra ve ateş kabiliyetine çok kısa süre içinde büyük zarar verdiğini görüyoruz. Verilen za rarın boyutu, İdlib’deki TSK birliklerine taktik bakımdan büyük rahatlık sağlayabilecek seviyede.” ‘TSK girmeden vurabilir’ Türk Hava Kuvvetleri’nin, Suriye hava sahasına girmeden İdlib ve civarındaki hedeferi vurabilecek mühimmatının var olduğuna dikkat çeken Mevlütoğlu, “Türk yapımı ANKA SİHA’nın, rejime ait Rus yapımı ait hava savunma sistemi olan Pantsir sistemini imha etmesine ilişkin de “ANKA gibi bir hava aracını normal şartlarda tespit edebilmesi gerekirdi. Bu durum, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik uyguladı ğı elektronik harbin etkinlik ve başarısını göstermektedir” dedi. Mevlütoğlu, “Rejim, ilaveten SİHA ve topçu bombardımanıyla da çok sayıda personel kaybetti. Bu kayıplar, Suriye ordusunun konvansiyonel gücünü büyük oranda zayıflattı. Ancak Suriye’nin özellikle ülkenin kıyı ve güney kesimindeki birliklerinin belli bir muharebe kabiliyeti mevcut. Türkiye’ye karşı bunların kaydırılması söz konusu olabilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer tehdit, Suriye’nin kıyı konuşlu gemisavar füze sistemleridir. Bunlar da Doğu Akdeniz’de, SuriyeKıbrıs arasındaki bölgede ciddi tehdit teşkil etmektedir” dedi. l ANKARA KAPALI OTURUM 3 MART’TA Meclis’in gündemi İdlib İdlib’de Türk askerine yönelik saldırının ardından olağanüstü toplantı çağırılarının yanıtsız kaldığı TBMM Genel Kurulu, haftalık çalışmasına 3 Mart Salı günü, AKP’nin teklifi üzerine kapalı oturumla başlayacak. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib’deki gelişmelerle ilgili milletvekillerini bilgilendirecek. Kapalı oturuma, milletvekillerinin dışında, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, bakan yardımcıları ve üst kademe kamu yöneticileri ile görevi gereği toplantıda bulunması gereken kamu görevlileri hariç kimse katılmayacak. l ANKARA/Cumhuriyet GENELKURMAY’A TEPKİ Başsağlığı için 2 gün beklendi Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, İdlib saldırısından 2 gün sonra Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi Twitter hesabından başsağlığı mesajı yayımladı. Orgeneral Güler mesajında, “İdlib bölgesinde 27 Şubat 2020 tarihinde yapılan hava saldırısı sonrası şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza şahsım ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları adına Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve asil milletimize sabır ve başsağlığı dilerim” ifadelerine yer verdi. Güler’in başsağlığı mesajı yayımlamak için 2 gün beklemiş olması sosyal medyada tepki gördü. l İç Politika İNCE’DEN İKTİDARA ‘Bakkal mı yönetiyorsun?’ CHP’nin 24 Haziran seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün partisinin Yalova il kongresine katıldı. Bu rada konuşan İnce, İdlib saldırısına ilişkin iktidara yüklenerek “Askerlerimize saldırı yı rejim mi, Rusya mı yaptı? Bunu hâlâ Rus ya yaptı diyemiyorlar! Çocuklarımız şehit ol muş, parçalanmışlar! Rejim mi, Rusya mı bombaladı? Kıvırmadan cevap istiyorum. 34 çocuğumuz şehit oldu. NATO toplanmış. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplan mış. TBMM neden toplanmıyor? Bir savaş varsa kararı verecek olan TBMM’dir. Hem Rusya’dan S400 alacaksın, hem NATO’dan yardım isteyeceksin! Böyle bir mantık ola bilir mi? Bakkal dükkânı mı yönetiyorsun, devlet mi?” dedi. Cumhurbaş kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehit haberlerinin ardından gülümsemesini de eleşti ren İnce, “82 yaşında Su udi Kralı vefat etti, ulusal yas ilan ettiler. Mısırlı Es ma öldüğünde kameraların önünde hüngür hüngür ağla dı. Utanmıyor musun şim di sırıtmaya” ifadelerini kullandı. l İç Politika İnce SAADET PARTİLİ ÇALIŞKAN Esad ile çözüm yolu aranmalı Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Çalışkan, Suriye’deki gelişmelerle ilgili, “Derhal Suriye’den çekilelim gibi bir sözü doğru bulmuyoruz ancak yapılması gereken şey, katil Trump, katil Netanyahu, katil Putin ile oturup aynı masada görüşebiliyorsak, katil Esad ile de bir şekilde çözüm yoluna gidilmelidir” dedi. Edirne’de partisinin divan kurulu toplantısı öncesinde açıklama yapan Çalışkan, “En kötü barış en iyi savaştan iyidir. Her ne pahasına olursa olsun en acil şekilde kanın durdurulması sağlanmalıdır” diye konuştu. l Haber Merkezi Şehit sayısı teyit edildi İdlib’de, 27 Şubat’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik hava saldırısında şehit olan askerlerimizin sayısı 34 olarak teyit edildi. Özellikle sosyal medyadan resmi makamların açıklamalarının tersine yayımlanan şehit sayısının gerçekçi olmadığı öğrenildi. Doğrulama çalışmalar sonucunda vurulan binanın enkazı yeniden araştırılarak, iki bölükteki mevcut yeniden gözden geçirildi. Yaralı ve şehit askerlerin isimleri üzerinden de yeni doğrulama çalışması yapıldı ve yetkililerce açıklanan şehit sayısında bir yanlışlık olmadığı bir kez daha teyit edildi. l ANKARA/Cumhuriyet Kılıçdaroğlu’na ‘vur emri’ istedi! Sosyal medyada CHP Genel Başkanı Ke mal Kılıçdaroğlu’na yönelik tehdit içerikli bir paylaşım tepkiye neden oldu. “Baharzbek2” adlı kullanıcı, Kılıçdaroğlu’na karşı “vur emri” çıkarılmasını isteyerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun paylaşımının altına yorum yaparak, “İçişleri Bakanımızdan talebimizdir. Şehit cenazesine katılmaya kalkan Kılıçdaroğlu’na ‘vur emri’ çıkarılsın” yazan provokatör, kullanıcılardan gördüğü tepkinin ardından paylaşımını sildi. l İç Politika
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear