25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 3 21 ARALIK 2020 PAZARTESİ 100/20 180/60 90/20 100/70 100/30 10/60 20/90 70/ 10 160/80 100/30 90/1 0 150/80 70/40 200/120 130/80 10/ 40 140/70 120/30 90/50 130/40 60/00 100/20 11 sağlıkçı Toplam sayı 220’ye çıktı. Enfekte daha öldü olan15 kişiden biri sağlık çalışanı Ege Üniversitesi Tıp Fakül cı, Mersin Tarsus Ortadoğu tesi’nden emekli enfek Tıp Merkezi’nde Genel Cersiyon hastalıkları uzmarahi Uzmanı Dr. Nuri Ocak, nı Prof. Dr. Cahit Günahan, Düzce Atatürk Devlet Hastaİstanbul’da özel bir hasta nesi pandemi servisinde gönede çalışan dahiliye uzma revli hemşire Hamza Mesut nı Dr. Orhan Çaşkurlu, Ba Özarslan, Trabzon’da eczacı lıkesir Ağız ve Diş Sağlığı Mehmet Raşit Uzar, Samsun Hastanesi’nin eski başhekim Çarşamba’da ambulans şofölerinden dişhekimi Serkan rü Rıfat Ataseven, Giresun İl Munis, Kastamonu’nun eski Sağlık Müdürlüğü’nde sağİl Tarım Müdürü, Tosya’nın lık memuru Ali İhsan Kabaeski belediye başkanı olan day, Gaziantep’te eczane çaveteriner hekim Sait Gülaba lışanı Cuma Kara ve Manisa Turgutlu’da eczane teknisyeni İlhan Sağıroğlu koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Pandemi ile mücadelede yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısı 220’ye ulaştı. Enfekte olan 15 kişiden birisinin ve koronavirüs hastası 10 kişiden birisinin sağlık çalışanı olduğu, toplam enfekte olan yaklaşık iki milyon kişinin 120 bininin sağlık çalışanı olduğu belirtildi. l Haber Merkezi Antep’ten yine acı haber JES direnişinin simgesiydi Aydın’ın kırsal Kızılcaköy Mahallesi’nde jeotermale karşı başlatılan eylemlere öncülük eden 80 yaşındaki Hatice Barlas, koronavirüs nedeniyle öldü. Köy sakini Safiye Tuncer, “Bize akıl verir, bir eylem olduğunda ilerlemiş yaşına rağmen koşar gelirdi” dedi. Hatice Barlas’ın eşi Nevzat Barlas’ın da koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü öğrenildi. l İHA Gaziantep’te Sanko Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nin koronavirüs yoğun bakım ünitesinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 11’e çıktı. 25 Aralık Devlet Hastanesi’ne sevk edilen hastalardan Hamo Aslan (72) dün yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada “Bakanlığımızın hastaneleri bilgilendirmesinin ‘ihmal’ olarak yansıtılması kabul edilemez” diyerek soruşturma başlatıldığını belirtti. l Haber Merkezi 20 ARALIK PAZAR 158 BIN 892 3 BİN 546 246 21 BİN 218 22.439.527 18 BİN 97 % 2.9 2.024.601 5 BİN 347 1.800.286 Erdoğan’ın yeğeni virüsten öldü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde oturan yeğeni Ahmet Erdoğan, koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ahmet Erdoğan’ın cenazesinin memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi. feryat ediyor. Bu adımlar atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar muhafazakâr demokrat olarak müdahil olmak zorundayız.” “Hayat tarzı” tartışmaları önce alevlendi. Sonra kendi mecrasında ilerledi. Ancak “kızlı erkekli evler” meselesi AKP FETÖ arasında yükselen tansiyonun ilAyasofya’ya bile ‘fuhuş ginç bir örneği oldu. İşte Ebubekir Sofuoğlu’nun, “Cumhuryuvası’ diyen İslamcı başkanımız da vurguladı” dediği olay buydu. Birincisine kaza diyoruz. İkincisine hata. Meşhur sözdeki gibi, üçüncüsü tercih sayılıyor. “Ben 27 senedir üniversitede çalışıyorum. Son bir iki senedir derslerin bu denli boş olduğunu görmedim. Efendim, üniversite şehirleri geliştiriyormuş da falan da filan da… Yalan, böyle bir şey yok! Üniversitelerin şehirleri geliştirdiğinin göstergesi ne olur? Laboratuvarlar, kütüphaneler, araştırma enstitüleri artar. Gidin bakın üniversitelere. Bütün Türkiye’de üniversitelerin yerleştiği yerler Nişantaşı’na döndü.” Heyecanla yaptığı konuşmasına böyle başladı. Kendinden emin görünüyordu. Ancak yakın görüşü paylaştığına inandığı programdakiler bile itiraz etti. “Üniversitelerin o yapıların gelişmesinde filan…” diyenin sözünü kesip devam etti: “Yapılar ama… Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı, neredeyse fuhuş evleri.” “Yapmayın Hocam, genelleme yapmayın...” Israrlarını halen aynı üslupla sürdürdü: “Gördüğüm var, gördüğüm var, gördüğüm var…” Birkaç saatte devlet harekete geçti Belki bu bellekten dolayı Sofuoğlu meselesinde bu kez herkes erken davrandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Erdoğan adına” Sofuoğlu’na sert tepki gösterdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı “özür dile” çağrısı yaptı. YÖK Başkanı kınama yayımlarken, üniversitesi Sofuoğlu hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. Küçükçekmece Savcılığı da Sofuoğlu’na karşı harekete geçti. Şaşırtıcı ama tüm bunlar birkaç saat içinde yaşandı. Dün RTÜK’ün televizyonlara yaptığı “infial yaratan konuk uyarısı” bile isim vermeden onu hedef alıyordu. Uzatmayayım… Kimsenin beklemediği şekilde, Cumhurbaşkanlığı’ndan başlayarak devleti yönetenler, Sofuoğlu’na karşı, bugüne kadar hiçbir olayda olmadığı kadar hızlı harekete geçti. Belli ki meselenin; dil sürçmesi ya da bir meczup çıkışı değil, daha derinlikli niyeti olduğunu düşünüyordu. FETÖ krizi böyle başlamıştı Sakarya Üniversitesi’nde hocalık yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun sözleri istisna mı? Yoksa İslamcı camianın fikir yapısında bir yere mi denk düşüyor? Sofuoğlu, bir akım içindeki fay hattının üzerinde mi yürüyor? Neden mi? Dikkat ettiniz mi? Sofuoğlu konuşmasında “Cumhurbaşkanımız da vurguladı” dedi. Sahi kastettiği neydi? Tarih: 4 Kasım 2013. AKP FETÖ ortaklığının resmi olarak bozulacağı güne (1725 Aralık) bir buçuk ay var. FETÖ’nün yayın organı Zaman, ilginç bir habere imza attı. Haber, AKP’nin Kızılcahamam Kampı’nın son gününde Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı ele alıyordu. Toplantının bu bölümü basına kapalıydı. Ama Zaman gazetesi, Erdoğan’ın sözlerini kelimesi kelimesine aktardı: “Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak.” Türkiye’nin gündemi bir anda o sözler oldu. Politikacılardan üniversite öğrencilerine herkes aynı şeyi konuşuyordu. Önce dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Tamamen asparagas” yanıtını verdi. Yetmedi, dönemin Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan da AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci de sözleri arka arkaya yalanladı. Tam ortalık sakinleşti derken, Erdoğan beklenmedik bir şey yaptı. Ertesi gün, 5 Kasım’da, grup toplantısında konuşurken, bir anda sözü oraya getirdi. “Konuştuğumu inkâr etme anlayışına sahip bir insan değilim” diye başladı. Zaman’ı işaret ederek sözünü devam ettirdi: “Bazı gazeteler şöyle yazmış. Ne yazarlarsa yazsınlar.” Erdoğan devam etti: “Bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyaca cevap veremediğimiz için evlerde kalma noktasında sıkıntı yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbari bilgiler var. Valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. (…) Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her şey olabiliyor. Anneler babalar Ayasofya’ya da fahişe suçlaması Olaydan sonra açıp baktım… İlginç, biz Sofuoğlu’nun adını nedense akademik çalışmalarıyla değil, sistematik olarak yaptığı provokasyonlarla anıyoruz. “Sakarya işgal edilmemiştir. Bundan dolayı kurtuluşu kutlamak anlamsızdır” diyen, Kurtuluş Savaşı’nı inkâr eden, oydu. İstanbul Sözleşmesi’ni, “Bu lanet sözleşme kan dökülecek gizli tuzaklarla dolu” diye hedef alan, AKP’li kadınları bile kızdıracak hakaret dolu sözler söyleyen de. Ayasofya camiye çevrildiğinde Sofuoğlu ortaya çıkmış, tavandaki ikonların korunacağını açıklayan devlet yetkililerini hedef almıştı: “Camide fahişe olur mu? Fakat, ikonlar ortadan kaldırılmazsa Fatih’in emaneti Ayasofya, ‘Fahişe Zoe’ ile fahişenin sergilendiği dünyadaki ilk cami olacak.” Kısacası, Sofuoğlu’na göre sadece üniversiteler değil, İmparatoriçe Zoe ikonu nedeniyle Ayasofya da “fuhuş evi”ydi. Koronavirüs nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın geliştirdiği HES uygulaması için “Sağlık Bakanlığı adına yapılan bu yalan, çip takmanın ön adımıdır” diyerek toplumu harekete geçmeye çağırdı. Bir ara pantolon giyen kadınları hedef alan hocaya sahip çıkıp, eleştiren ilahiyat fakültelerini dinsiz ilan etti. Uzatmayayım… Sonuncu “fuhuş evi çıkışı” dahil, Sofuoğlu’nun bugüne kadarki tüm provokatif çıkışları, adı belli bazı İslamcı cemaat, tarikat ve örgütler tarafından desteklendi. İlginçtir, her seferinde Sofuoğlu o kırmızı çizgi üzerinde yürümeye devam etti. İnatla toplumun sinir merkezlerine dokundu. AKP tabanı içindeki bazı fay hatlarının üzerinde gezindi. İslamcı kesim ile iktidarı yer yer karşı karşıya getirdi. Sanki bir el onu bu iş için destekliyordu. Devletin sistematik çıkışı da gösteriyor ki kimse Sofuoğlu meselesinin “anlık bir hata” olduğunu düşünmüyor. Ona karşı atılan adımlar, bir krizin başını erkenden ezmek olarak yorumlanıyor. İslamcı kesim içinde bazı “eller” erkenden durduruluyor. Bir kaza, iki hata, üç tercih ise dördüncüye, beşinciye ne diyelim?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear