25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 15 20 ARALIK 2020 PAZAR İZMIR’IN SOKAKLARINA, ÇARŞISINA VE PAZARLARINA INDIK. YURTTAŞA EKONOMIYI VE GEÇİMİ SORDUK. BIR DOKUNDUK, BIN AH IŞITTIK... Yurttaş yoğun bakımda NECATİ SAVAŞ Esnaf ‘Marketler hafta sonu açık biz neden kapalıyız’ diye sordu Pazarlar tenhalaştı Koronavirüs salgınında Türkiye’deki durum ciddiyetini korumayı sürdürürken ekonominin nabzının attığı pazaryerleri de ekonomideki durgunluktan payını almış durumda. Başkentin dört ayrı noktasında; Altındağ’da AydınlıHÜSEYIN kevler, Çankaya’da HAYATSEVER Balgat ve Ayrancı ile Keçiören’in Mecidiye pazarlarını dolaştık. Pazarcılar ve alışveriş yapan yurttaşlarla konuştuk. Hafta sonu sokağa çıkma yasakları nedeniyle olağan durumda hafta sonu kurulan pazarlar, hafta içi günlere alınmış. Pazaryerleri 10.0018.30 saatleri arasında çalışabiliyor. Pazaryerlerinin tamamında belediye zabıtalarının maske denetimi yaptığını gördük. Zabıta memurları, pazarcıların çoğunluğunun maske zorunluluğuna uyduğunu, uymayanları da sık sık uyardıklarını belirtiyor. Pazaryerlerinin tamamında salgın öncesine göre mesafelerin geniş tutulduğunu görüyoruz, bu nedenle önceki döneme daha az sayıda pazar tezgâhı kurulmuş durumda. Pazaryerlerinde alışılageldik kalabalık görüntüler yok. Pazarcılar, yasaklar nedeniyle çalışan yurttaşların hafta içi pazara gelemediklerini, akşam 18.30’da tezgâhlarını kapatma zorunlulukları nedeniyle akşam alışverişinin de mümkün olmadığını söylüyor. Hafta sonu sorusu İşlerinin durumunu sorduğumuz pazarcıların tamamına yakını, hafta sonu sokağa çıkma yasağında çalışamamaktan şikâyetçi. Özellikle marketlere izin verilmesine rağmen açık pazaryerlerine izin verilmemesini “haksız rekabet” olarak görüyorlar. Balgat Pazaryeri’nde konuştuğumuz bir pazarcı, “Bu pandemi dedikleri en çok bizi vurdu. Hafta sonu sokağa çıkmak yasak, tamam. Süpermarketler açık, pazaryerleri kapalı. Şu anda açık havadayız, mesafemiz var; burası virüsün yayılması için tehlikeli ama kapalı mekân süpermarketlerin açık olmasında bir mesele yok. Bu haksızlıktır. Yani en kolay feda edilecek kesim biz pazarcı esnafı mıydık?” diye isyanını dile getiriyor. Başka bir pazarcı da bu konuşmaya hak veriyor ve son dönemde sayıları hızla artan ve mahallelere yayılan market zincirlerinden şikâyet ediyor: “Biz küçük esnaflarız, bu şartlarda bizim süpermarketlerle rekabet etmemiz mümkün mü? Zaten bu pandemiden önce durumumuz kötüydü, şimdi gücümüz tükeniyor. Ben onlara üç harfliler diyorum, bizi bu üç harfli marketler vurdu. Bunlar zaten hükümet sermayesi, biz bunlarla nasıl savaşacağız? Diğer yabancıları hiç saymıyorum bile, bunlar hepsi bizi bitirecek.” ‘Asgari ücretlinin vay haline’ Bazı pazarcılar ise salgın şartlarına rağmen işlerinden memnun. Aydınlıkevler pazaryerindeki bir pazarcı, “Halimize şükür, durumumuz iyi. Başka pazaryerlerinde de tezgâhlarım var, oralar da çalışıyor, o tezgâhların başındakine 150’şer lira yevmiye veriyorum, bizi kurtarıyor. Bizim durumumuz iyi ama asgari ücret alıp geçinmeye çalışanın vay haline.” Başka bir pazarcı ise salgın sonrasını düşünüyor: “Çok şükür hasta olmadık, yaşıyoruz ama bu virüs hepimizin kafasına balyoz gibi indi. Hastalık atlatılır da bu işler nasıl toparlanır, inşallah bunu düşünenler vardır.” l ANKARA 65 YAŞ ÜSTÜ PAZARDA Sabah saatlerinde gittiğimiz Ayrancı pazarında bir pazarcı, “Şu anda 65 yaş üstüne serbest olduğu için onlar var, saat 13.00 olunca onlar da gidecek, iyice tenhalaşacak burası” diyor. Pazaryerlerindeki sebzemeyve fiyatları, her zaman olduğu gibi süpermarketlerle karşılaştırıldığında daha uygun ancak pazarcı esnafı maliyetlerinin arttığını, bunu fiyatlara aynı ölçüde yansıtmadıklarını söylüyorlar. Ankara’daki pazaryerlerinde patatesin kilosu 1.5 ile 3.5 TL arasında. Soğan 1.52 lira, mevsim sebzeleri ıspanak 3 ile 5 lira, karnabahar 68 lira, havuç ise 23 liradan satılıyor. Biber ise el yakıyor, kilosu 8 ile 12 TL arasında. Mevsim meyveleri mandalina 3.5 ile 7 lira, portakal 46 lira, nar 47 lira, her mevsim tezgâhlarda olan elmanın fiyatı ise 2.5 liradan başlayıp 7 liraya kadar çıkıyor. MEHMET İNMEZ Yıllardır kötü yönetilen ekonomi ve ardından Türkiye’yi etkisi altına alan koronavirüs, yurttaşı, sanayiciyi ve esnafı da mağdur etti. AKP hükümetinden beklediği desteği alamayan esnaf siftah yapmadan işyerini kapatmak zorunda kalıyor. Günlük kazanç elde edenin parası ise elektrik, su ve kirasına zor yetiyor. Böyle giderse, “Dükkânın kapısına kilit vururuz” diyen işletmeci karamsar şekilde kara kara düşünürken, asgari ücretle geçinen, yurttaşı ise işsizlik ve gelecek korkusu sardı. 1 yıl önce 50 lira ile pazar alışverişini yapan yurttaş bugün ise 150 liradan aşağı pazar arabasını dolduramıyor. En ucuz yemek kuru fasulye yüzde 40 arttı... İzmir’de 2019 yılında 28 icra dairesinde açılan davaların sayısı 458 bine ulaştı. Yani her 10 kişiden biri icralık durumda. “Ekonomide umut var mı” diye soruyoruz, “Güneş her gün doğar. Umudumuz tükenmez. Ama bu sistemle, bu ekonomi ile zor” cevabını alıyoruz. KIT KANAAT GEÇİNİYORUZ 4 EREN KARACA (PAZARCI) “Vergiler çok yüksek. Her şeyden vergi alınıyor. Buna rağmen bütün hizmetler paralı. Halkın alım gücü çok düşük, tezgâha gelip dakikalarca alıp almamak arasında düşünen insanlar görüyoruz. Vatandaş her üründen azar azar alıyor. Çoğu alışveriş arabasını doldurmadan evine dönüyor. Bu yüzden biz de para kazanamıyoruz, kıt kanaat geçiniyoruz.” 4 MUSTAFA KARA (ESNAF) “Kiraları ödeyemiyoruz, benim ve ailemin kredi kartları patladı. İşlerin olmamasından dolayı işçi çıkarmak zorunda kaldım. Geçen yıllara göre, günlük ciro yüzde 95 düştü. Kemeraltı Çarşısı’nda adım atacak yer bulunmazdı. Şimdi ise sokaktan geçen müşterinin gelmesi için gözünün içine bakıyoruz. 20 lira siftah yaptığım günler oluyor. Bu para ile elektrik, su, kirayı mı ödeyeyim. Yoksa günlük 18 lira otopark parasını mı ödeyeyim. Herkes için sıkıntılı bir dönem. Umudumuz kalmadı. Bu ülkede geçinmek ve yaşamak zor oldu artık. Yıllardır kötü giden ekonomi pandemi ile tamamen bizi boynumuzu kırdı.” 4 ALI CERAN (BAKLIYATÇI) “Fiyatlar yüzde 50 oranında arttı. Biz toptancıdan pahalı alıyoruz. Mecburen yurttaşa yansıtmak zorundayız. Kuru fasulye geçen sene 13 lira idi, şimdi 18 ile 20 lira arasında değişiyor. 4 ay önce aldığım un torbasına 30 lira zam gelmiş. Ekonomi kötü olduğu için alım gücü düştü. Artık vatandaş işyerinin önünden geçmeye korkuyor. ‘Fiyatlar uçmuş’ yorumunu yapıyor ama bizim burada bir suçumuz yok. Her şey pahalılaştı. Yurttaş ve esnaf zor durumda. Kiramızı zor çıkarıyoruz. Bazı aylar kirayı ödeyemiyorum. Emekli maaşımı kiraya yatırmak zorunda kalıyorum. Birçok esnaf senedi ve çekleri ödenmediği izin haciz durumuna düştü. 23 yıldır herkes zor durumda. Açık ve net olarak yurttaş iç kanama geçiriyor. Her an ölebilir, yere yıkılabiliriz.” 4 İLKNUR MERAL (İŞÇI) “Daha önce 70 lira ile girdiğim pazardan şimdi 150 liradan aşağı çıkamıyorum. Her şey zamlı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Önceliklerimiz artık gıda oldu. Çocuklarımızın istediklerini alıyoruz sadece. Lüks alımları erteledik. Birçok insan zor durumda. Evine ekmek götüremeyen insanlar var. Ülkede bazı şeyler değişirse, ekonominin de değişeceğine ve düzeleceğine inanıyorum.” 4 İSMAIL TELBAŞ (EMEKLI) “Emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz. Ev kira olmadığı halde ek hesaptan para çekmek zorundayız. Her şey o kadar pahalı olmuş ki 3 ay önce 7 liraya aldığım 15 adet adet yumurta şimdi 15 lira olmuş. Herşey otomatik zamlanıyor ama bizim emekli maaşları yerinde sayıyor. Bir mal alıyorsun dolar yüzünden pahalı diyorlar. Artık zaruri ihtiyaç dışında hiçbir şey alamaz olduk. Artık evi kirada olan, asgari ücretli çocuklu ailenin halini düşünemiyorum.” 4 İSMAIL SAKA (MIMAR) “13 aydır bir tane proje çizemedim. Bir ülkenin ekonomisinin iyi gidip gitmediğini inşaatlardan, fabrikalar ve yapılan projelerden anlayabilirsiniz. Eğer bunlar yapılmıyor yerinde duruyorsa ekonomi bitmiştir. Mühendislerin yüzde 95’inin işsiz kaldığı Türkiye’de yine umutsuz değiliz. Her gün güneş doğuyor, umudumuz var. Ama bu sistem ve ekonomi ile yürümez.” DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgeli haberleri nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi’ne uyguladığı resmi ilan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ediyoruz. Haber alma özgürlüğümüz için C’in yanındayız. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ 1970 GİRİŞLİLER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear