28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 21 EKİM 2020 ÇARŞAMBA CHP lideri Kılıçdaroğlu, Berberoğlu kararını uygulamayan hâkime tepki gösterdi: Gürlek, yeni Zekeriya Öz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını uygulamayan yerel mahkeme hâkimi Akın Gürlek’i “Adaleti katleden kimdir derseniz adı Akın Gürlek’tir. Yeni Zekeriya Öz’dür” diye eleştirdi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları dile getirdi: n Adaleti katletti: Akın Gürlek. Bu yeni Zekeriya Özümüz çıktı... Ne hakkı, hukuku diyor. Bütün kirli işleri bana gönderin diyor. Bana bir göz kırp, ben gereğini yaparım diyor. 10 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edilirken bu beyefendi oradaydı. Barış Terkoğlu Cumhuriyet’te çok güzel bir yazı yazdı. Bu Akın Gürlek böyle bir adamdır. Bundan adalet falan beklenmez. Adaleti katleden kimdir derseniz adı Akın Gürlek’tir. Yeni Zekeriya Öz’dür. İnsanlık tarihi adaleti arayış tarihidir. Bunlar adalete taş koyan dişlilerdir. Hukuk fakültelerinden mezun olmuş görünüyor olsalar da asıl talimatı Saray’dan alanlardır. Çıkarları için yapmayacakları bir şey yoktur. AYM kararını tanımam diyor. Benim kıblem Saray’dır diyor. TBMM Başkanı buna itiraz eder mi? Sen milletvekili haklarını nasıl istismar ediyorsun diye bir demeç verir mi? Bu parlamento çok başkan gördü, ama bu kadar aciz bir başkan hiç görmedi. n Yargıtay ya da AYM üyesi olur: Akın Gürlek diyor ki “Ben anayasaya uymuyorum. HSK de bana dokunamaz. Benim bütün kanunsuzluklarıma HSK gözlerini kapatır. Eğer gelirlerse üyelere elimi uzatırım, hepsi sırayla elimi de öperler. Bana da acaba Saray’dan bir torpil bulabilir misin diye.” Bu kadar ağır bir ifadeyi bu hukuksuzluğa karşı kullanmak benim görevimdir. Akın Gürlek, haklı olarak bir beklenti içinde. Önümüzdeki süreçte beyefendi büyük bir ihtimalle Yargıtay üyeliği verir. BEKIR COŞKUN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI Türk basınının önemli isimlerinden ve bir dönem gazetemiz Cumhuriyet’te de yazılar kaleme alan Bekir Coşkun son yolculuğuna uğurlandı. Gazeteci Coşkun’un cenaze namazı Ankara Doğramacızade Ali Paşa Camii’nde kılındı. Cenazeye Coşkun’un eşi Andree Coşkun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, genel başkan yardımcıları Seyit Torun, Veli Ağbaba, milletvekilleri Bülent Tezcan, Utku Çakırözer, CHP’li Muharrem İnce, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş, gazeteci Emin Çölaşan, RTÜK üyesi İlhan Taşcı, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, Coşkun’un gazeteci arkadaşları ve dostları katıldı. Cenaze töreninde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce uzun bir aradan sonra yan yana geldi. Kılıçdaroğlu ve İnce cenazede birlikte saf tuttu. l ANKARA/ Cumhuriyet Çünkü hukuku katledenler orada. İşte sizin fikirleriniz bu nedenle asla iktidar olamaz. n Seçimden ne korkuyorsun?: Efendim “erken seçim kabile devletinde olur.” Sen erken seçim yaptın. Demek ki o dönem kabile devletiydi. Erken seçim talebi benim değil, emeklinin, çiftçinin, sanayicinin talebidir. Hapishanelerde haksızca yatanların talebidir, demokrasiye inananların talebidir. Ne korkuyorsun? Milli irade, milli irade diyorsun. Milli iradeye gitsene, hakemliğine başvursana. Korkuyorlar. Korksunlar. Halk gelecek, batılı zail edeceğiz. Adaleti getireceğiz bu ülkeye. n Coşkun, yiğit bir gazeteci: Bekir Coşkun, kalemini satmayan, yiğit bir gazeteci. Düşündüğünü bir şiir tadında yazan bir gazeteci. Belli çevreleri ürküten bir gazeteci. Sadece insan haklarını değil, canlı olan herkesin hakkını savunan bir gazeteci. Kendisini sonsuzluğa uğurladık. n Bahçeli’ye teşekkür: Geldiğimiz nokta askıda ekmek. Projeye bakın Allah aşkına. Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın bizi getirdiği 18 yılın sonundaki rezilliği bundan daha iyi dünyaya anlatamazsınız. O nedenle Sayın Bahçeli’ye yürekten teşekkür ediyorum. n Çığlığın sonu askıda ekmek: Günün 24 saati konuşuyor: ‘Petrolü, gazı bulduk. Yetmedi bir daha bulduk. Almanya bizi kıskanıyor. Sonunda askıda ekmek gerçeğine geldik. Mutfaktaki kadının ıstırabını bilmiyor. Bunlarda ahlak yok. Çubuk’tan bir kadın bizim sosyal yardım yapan ekibimizi arıyor: “Çok zorda kalmazsam aramazdım. Bugün iki aylık kızımı aile sağlık merkezine götürdüm. Çocuğumun doğduğundan bugüne kadar hiç gelişmediğini, böyle giderse Çocuk Esirgeme Kurumu’na almak zorunda kalacaklarını söylediler. Çocuğumu yalnızca şekerli su ile besleyebiliyorum. Annesi olarak ben de çoğu zaman açım, bu nedenle sütüm kesildi.” 21. yüzyılın bir çığlığıdır. Bu çığlığın sonu askıda ekmektir. l ANKARA/Cumhuriyet IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN DETAYLARI ANLATILDI İBB’nin taksi sistemi hazır İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Daire Başkanlığı, UKOME’de görüşülen 6 bin yeni taksi teklifi ile yeni taksi yönetim sisteminin detaylarını anlattı. Toplantıya İBB Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir, İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürü Barış Yıldırım ve esnaf odası temsilcileri ile taksiciler katıldı. UKOME’nin onaylaması durumunda uygulamaya konulacak yeni sistemde, sistemin sahibi olan İBB, ihaleyle bir iştirakini yetkilendirecek. Ulaşım akademisi Plaka kiralama yöntemiyle çalışacak 6 bin yeni taksi ile hizmet kalitesinin artırılacağı bir model oluşturulacak. Ücretler, İstanbulkart, kredi kartı ve online ödenebilecek. Ulaşım akademisi ile taksi şoförlüğü standartları belirlenecek ve kapsamlı bir sınav yapılacak. Orhan Demir, “Bu 6 bin taksi kamunun elinde olacak ve taksilerin kalitesini yükseltecek. İTaksi mobil uygulamamız hazır” dedi. l Haber Merkezi AKP’Lİ BOSTANCI: Mahkuma salgın izni uzatılabilir AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, Meclis’in, Adalet Bakanlığı’na, açık cezaevlerinde salgın iznine ilişkin yetkinin yeniden verilmesine sıcak baktığını belirtti. Meclis’te gazetecilere konuşan Bostancı, daha önce salgın dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın önerisi üzerine Adalet Bakanlığı’na, açık cezaevinde bulunan mahkumların 2’şer ay izinli sayılmasına ilişkin yetki verdiğini anımsatarak “Kasım sonu itibarıyla bu yetki doluyor. Meclis, pandemi devam ettiği için bu yetkinin yeniden verilmesine sıcak bakıyor” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bahtiyar Fırat’tan yaklaşık bir haftadır haber alınamıyor, ailesi MİT’i işaret etti Zindaşti’nin akrabası kaçırıldı ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul’da kaçırıldığı öne sürülen ve ailesinin yaklaşık bir haftadır haber alamadığı Bahtiyar Fırat’ın, İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti’nin akrabası olduğu ortaya çıktı. İran’ın başkenti Tahran’a gitmek için 14 Ekim’de Hakkâri’den İstanbul Havalimanı’na gelen Bahtiyar Fırat’ın eşi Esra Fırat, kocasından o günden beri haber alamadığını söyledi. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma dosyasına göre Hakkâri Yüksekova’da ailesi ile yaşayan 3 çocuk babası Bahtiyar Fırat, 13 Ekim günü İstanbul’a geldi. Fırat, Yeşilköy’de yaşayan ablası H.D’nin evinde birkaç saat kaldıktan sonra saat 19.00 gibi evden ayrıldı. Saat 01.15 uçağı ile Tahran’a gitmeyi planlayan Fırat’ı, eniştesi İstanbul Havalimanı’nı bıraktı. Bilet işlemini tamamlayan Fırat, pasaport işlemi için bir süre bekledi. İşlemi yapılan Fırat, iddiaya göre kimliği belirleFırat Zindaşti ZİNDAŞTİ’YLE AYNI CENAZEDE Türkiye’de aranırken geçen günlerde İran’da annesinin cenazesinde ortaya çıkan Zindaşti’nin cenazeyle ilgili Twitter hesabından paylaştığı videolarda Bahtiyar Fırat üzerinde askeri kamuflaj ve silahla görülüyor. nemeyen kişilerce 23 saat sorgulandı. Bu esnada Tahran uçağı da havalandı. Fırat ile görüşen kişiler, iddiaya göre herhangi bir sorun bulunmadığını ve gidebileceğini söyledi. Fırat, bu süreçte yaşadıkları ile ilgili eşi Esra Fırat’a da bilgi verdi. Uçağın kalktığını söyleyen Fırat, eşine taksi ile otele gideceğini söyledi. Fırat çifti arasındaki son görüşme ise 02.57’de oldu. Fırat, eşine gönderdiği mesajda, bindiği taksiyi 4 aracın takip ettiğini söyledi. Fırat, bir diğer mesajında ise “Benden 23 saat haber alamazsanız savcılığa başvurun” dedi. Bu andan sonra da bir daha Fırat’a ulaşılamadı. ‘Eşimi MİT aldı’ Gazetemize konuşan Fırat’ın eşi Esra Fırat’a Zindaşti ile akrabalıkları olup olmadığını sorduk. Fırat, “Eşim ticaretle uğraşan kendi halinde bir insandı. Eşimin İran’da akrabaları var, her zaman gelip Fırat giderdi. Konunun Zindaşti ile ne alakası var, onu anlamadım. Yani akrabalık var ama ona bağlı bir şey değil. Eşimden haber alamadığım için sesimi duyurmak istedim. Bu devlet tarafından, istihbarat tarafından yapılan bir şeydir sonuçta. Bunu başka biri yapamaz. Mevzumuz bu değil, başka yerlere çekilmesini istemiyorum. Eşim kendi halinde bir insandı. Bir de şöyle bir durum var: Tamam, MİT tarafından eşim alındı ama en azından bana bilgi verilsin. Bende bileyim bir suçu, bir soruşturması varsa” dedi. l İSTANBUL AYM’den ‘masumiyet karinesinin ihlali’ kararları Anayasa Mahkemesi (AYM), ceza yargılamasında beraat etmelerine karşın haklarında disiplin cezası uygulanan bireysel başvuru sahiplerinin “masumiyet karinesinin ihlali” iddiasını haklı buldu. AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre öğretmen Barış Baş’a öğrencisine tokat attığı gerekçesiyle disiplin cezası verildi ve öğretmen hakkında ceza soruşturması başlatıldı. Ceza mahkemesinde yargılanan öğretmenin beraatına karar verildi. Öğretmen, aleyhine uygulanan disiplin cezasına karşı iptal davası açtı. Bölge idare mahkemesi, disiplin cezasının hukuka aykırı olmadığına karar verdi. AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan diğer kararına konu başvuruda da zabıt kâtibi olan başvurucu Hüseyin Sezer, “gizlilik kararı alınmış dosyanın örneğini bir avukata verdiği” iddiasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılandı, delil yetersizliğinden beraat etti. Aynı nedenle hakkında açılan disiplin soruşturmasında devlet memurluğundan çıkarma cezası verildi. Bu işlem idare mahkemesi tarafından hukuka uygun bulundu. ‘Suç izlenimi’ AYM, iki başvurucunun da anayasanın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verdi. Gerekçede, “Somut olaylarda idare mahkemesi ve bölge idare mahkemesi, ceza mahkemesi kararında ulaşılan sonucu tartışmaya açmanın yanında kararı okuyanlarda başvurucuların suç işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda beraat kararı anlamsız hale gelmiş ve başvurucuların masumiyetine gölge düşürülmüştür” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Taksim Meydan Muharebesi’ Taksim Meydanı’nda şu anda; Cumhuriyetin öyküsünü anlatan bir heykel var. Zamanında bir odası siyasi suikastların tetikçilerine mekân olmuş bir otel var. Zamanında kaçarken üst üste yığılmış insanlara mezar olmuş bir yokuş var. Zamanında en barışçıl isyana mekân olmuş bir parka çıkan merdivenler var. Arada sırada kurulan bir Kızılay çadırı var. Rengârenk çiçek tezgâhları var. Saksıların içinde ağaçlar var. Kendilerine atılan yemlere kana kana, yere konup konup kalkan kuşlar var. Taksim’de bir cami Taksim Meydanı’ndan şu anda; İnşaatı süren bir camii ve yenileme inşaatı süren bir kültür merkezi var. O caminin karşısına, cami yapımıyla eşzamanlı olarak yıkılıp yeniden dikilen Atatürk Kültür Merkezi’nin odağına bir kubbenin boşuna konmadığını düşündürecek bir sürü şey var. Bu iki yapının aslında içerik açısından birbirine zıt değerleri temsil ettiği... O camiyle dayatılan kültürel değerlerin karşı komşusu tarafından önerilecek kültürel değerlere ne gözle baktığı... Ve bu çatışmadan çıkan enerjinin bu ülkeyi nasıl yaktığı aşikâr olmasa... Estetik açısından birbirine arkadaşlık eden bu iki yapının göze hoş bile görünebileceğine dair bir iyimserlik; Ve o camiden çıkanların hiçbir zaman Atatürk Kültür Merkezi’ndeki bir bale gösterisine gitmeyeceklerini bilmenin yarattığı derin bir tedirginlik ve ürkeklik var. Taksim Meydanı’nın insanları O tedirginliğin ve ürkekliğin gölgesinde Taksim Meydanı’nda şu an; Daha dün işten atılan biri var. Bir ay önce işsiz kalan biri var. Üç aydır iş bulamayan biri var. Kaybetmekten korktuğu işine koşar adım giden biri var. Yarın işsiz kalacak biri var. Meydandan hızla geçip gidenlerin paçalarını çekiştirip kâğıt mendil satmaya çalışan çocuklar var. Kucağında bebeğiyle dilenen mülteciler var. Gün ve gece boyu taşlara oturup flüt çalıp para toplayan ve bir yandan da ev ödevlerini yapan ilkokul öğrencileri var. Sokak aralarındaki karanlıklarda kayboldu kaybolacak kimsesiz çocuklar var. İçi restoran artıklarıyla dolu bir çöp torbasının başına oturmuş içinden yiyecek ayıklayan genç kadınlar var. Kendi kendilerine konuşarak dolaşan ve sokaklarda yatan deliler var. Gözleri görmeyen, bacakları tutmayan, elleri kolları yaralı olan ve bir köşede bir şeyler satmaya çalışan umutsuz insanlar var. Avuçlarının içinde tinerli bezler, kapı eşiklerinde köpeklere sarılıp sızan çocuklar var. Taksim Meydanı’nda, şu anda, her zamankinden daha yoğun ve karanlık bir hayat var. Projeyi kimler oylayacak? İşte İstanbullular bu meydanın mimari açıdan yeniden düzenlenmesi için açılan yarışmada finale kalan projeler için oy kullanacaklar. O oy kullanan İstanbullular, çoğunlukla okumuş yazmış insanlar olacaklar; Taksim’e yolu düşenler ya da nicedir düşmeyenler... Taksim’i hâlâ sevenler ya da artık hiç sevmeyenler... Taksim’e dair anıları olanlar ya da olmayanlar. Ama Taksim’in meczupları, dilencileri, yaralı insanları tıpkı hiçbir konuda olmadığı gibi o oylamada da bir tercih kullanmayacaklar. Hatta belki olan biteni ruhları bile duymayacak ve kim bilir yeniden düzenlendiğinde meydanın hangi köşesinde hangisi kendisine yeniden nasıl bir yer bulacak? ... Bunları düşünün, mümkünse sadece bunları düşünün. Cumhuriyet tarihinin ilk zamanlarından bu zamanlara kadar Taksim Meydanı’nın etrafında dönen soğuk ve sıcak savaşları düşünün. Bu meydan muharebelerinden yenik çıkan değerleri, o değerler ve o yenilgiler için ödenen bedelleri düşünün. Sonra da bunların nedenlerini ve sonuçlarını düşünün. Mümkünse, meydanın halkoylamasıyla yeniden düzenlenmesine ondan sonra sevinirsiniz. Ve belki de üzülürsünüz. AKP’LI BAŞKAN IHRAÇ EDILDI AKP’li Afyonkarahisar Düzağaç Belde Belediye Başkanı Muammer Işıklı, merkez disiplin kurulu kararıyla partisinden ihraç edildi. İhraç kararına ilişkin açıklama yapan AKP Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan, “AKP, şahsiyet yoksunu kişilerin kirli işlerini gölgelemek için kullanacakları bir siyasi parti değildir. Yapanlar ya da yapmaya yeltenenler hukuki olarak elbette karşılığını alırlar. Hiç kimse Cumhurbaşkanı sayesinde oturmuş olduğu koltuğu lekeleme hakkına sahip değildir. Birlikte ihraçları gerekçesi ile açıklama yapanlarla ilgili mevcut olanın ya da bilinenin daha fazlasıyla elimizde bilgi ve belgenin mevcut olduğunu ifade etmek isteriz” dedi. l İç Politika
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear