23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 21 EKİM 2020 ÇARŞAMBA KIŞ SEZONUNUN ILK MEYVELERI GEÇEN SENEYE GÖRE YÜZDE 50 PAHALI Ucuzluk hayal oldu Bu yıl en ucuz mandalina 5 liradan, en ucuz elma 6 liradan satılıyor. Artan hayvancılık maliyetlerinden dolayı et fiyatları da yıllık yüzde 20 zamlandı. Çarşı pazardaki her şeye zam üstüne zam geliyor. Kış sezonunun ilk meyvelerinin geçen seneye göre yüzde 50 zamlı olması yurttaşın cebini yaktı. 2019 Ekim’de kilosu 3.7 TL olan elma, 2020 Ekim’de en az 6 TL’den satılıyor. Aynı dönem aralığında 2.9 TL olan mandalina en az 5 TL’ye, 5.8 TL olan armut 10 TL’ye, 10.8 TL olan kivi 14 TL’ye, 4 TL olan nar ise 8 TL’ye yükseldi. Diğer yandan bir hafta önce 14 lira olan 30’lu yumurta kolisinin fiyatı 20 TL’ye çıkarken tavuk fiyatlarına da kilo başına 1 TL ile 1.30 TL arasında zam geldi. Yalnızca beyaz et değil, artan hayvancılık maliyetlerinden dolayı kırmızı et de zamlanmaya devam ediyor. TÜİK verilerine göre son bir yılda dana eti 47.8 TL’den 52.1 TL’ye yükseldi. Kıymanın kilogram fiyatı ekim ayında yıllık bazda İstanbul’da yüzde 20.7 zamlanarak 39 liradan 47.5 liraya çıktı. Aynı dönem aralığında kuşbaşı fiyatları ise yüzde 20.6 artarak 55.3 liraya yükseldi. Kuzu eti ise ülke genelinde yüzde 16.5 artışla 61 lirayı aştı. Tarımdaki üretim maliyetleri yaklaşık yüzde 60 oranında ithalata bağımlı olduğu için maliyetler sürekli artıyor. Et ve Süt Kurumu (ESK) verilerine göre motorinden gübre ve yeme, tüm girdiler yıllık bazda yüzde 1848 aralığında arttı. Hayvancılık maliyetlerindeki bu artışlar süt ve süt ürünlerinin de neredeyse her ay kuruş kuruş zamlanmasına yol açıyor. TÜİK’e göre süt fiyatları son bir yılda yüzde 25 zamlanarak 5 TL’yi aştı. Düşüş beklenmiyor Artan maliyetlerden dolayı fiyatlarda düşüş bir kenara, yeniden zam bekleniyor. Yaklaşık 30 yıllık manav olan Emin Özkaya, yurttaşın talebinin fazla olmasına rağmen alımın az olduğunu dile getirdi. Özkaya, “Dolar fiyatları düşmedikçe bir indirim öngöremiyoruz. Fiyatlar daha da artabilir” diye konuştu. Her yıl, bir önceki seneye göre daha az satış yapmaktan yakınan esnaf, bu yıl için “Fiyatlar yüksek olmasaydı, vatandaşlar daha çok meyve alabilirdi” değerlendirmesini yapıyor. “Geçen sene 5 kilo alan şimdi 2 kilo alıyor” diyen Özkaya, “Alanlar da ya çocukları için ya da yaşlıları için alıyor. Fiyatlar yüksek olmasaydı vatandaşlar daha çok meyve yiyebilirdi” dedi. “Ülke genelinde bu yıl üretim oldukça verimliydi. Ancak yine fiyatlar pahalı” diyen Özkaya, “Ocak ayına kadar 12 liralık düşüş olur ancak bu sene fiyatlar böyle devam eder” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Yurtdışı üretici fiyatları aylık yüzde 3, yıllık yüzde 33 arttı İhracatçının enflasyonu uçtu Türk Lirası’ndaki erimeye paralel artan girdi maliyetleri ihracatçıları da zor durumda bırakıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Yurtdışı Üretici Fiyat Endeksi, Eylül 2020” raporuna göre YDÜFE eylül ayında bir önceki aya (aylık) göre yüzde 3.08, bir önceki yılın aralık ayına (9 aylık) göre yüzde 29.86, bir önceki yılın aynı ayına (yıllık) göre yüzde 33.15 arttı. 12 aylık ortalamalara göre artış da yüzde 13.89 oldu. Girdi fiyatı yüksek Bu kapsamda ana sanayi gruplarının aylık fiyatları; ara malında yüzde 3.14, dayanıklı tüketim malında yüzde 3.3, dayanıksız tüketim malında yüzde 3.12, enerjide yüzde 0.68 ve sermaye malında yüzde 3.03 arttı. Hatırlanacağı gibi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi’yle (PMI) ilgili Eylül 2020 raporunda da şu vurgu dikkat çekmişti: “Türk Lirası’ndaki zayıflık enflasyonist baskıların eylülde de artmasına yol açtı. Girdi maliyetleri enflasyonu son iki ayda artarak Ekim 2018’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Benzer şekilde nihai ürün fiyatları da son 2 yılın en hızlı artışını kaydetti.” Ayrıca ağustos ayında 54.3 puan olarak ölçülen İSO Türkiye PMI eylül ayında 52.8’e gerilemişti. l Ekonomi Servisi Petrol, 40 doların üstünde tutulacak Cezayir Enerji Bakanı Abdulmecid Attar, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun, 2020 sonuna kadar petrol fiyatlarını 40 doların üzerinde tutmayı hedeflediğini bildirdi. Attar, OPEC+ grubunun petrol piyasasını koruma ve fiyat istikrarı için gerekli tüm adımları atma kararı aldığını söyledi. Çin bölgesi Türk yöneticiye emanet 3M’nin dünya çapındaki en önemli operasyon merkezlerinden biri olan Çin, Hong Kong ve Taiwan bölgesi bundan böyle bir Türkün imzasını taşıyacak. 3M’de 9 yılı geride bırakan Tamer Güneş, 3M Çin, Hong Kong ve Taiwan Bölgesi Tedarik Zinciri ve Lojistik Operasyonları Müdürlüğü görevine atandı. Güneş, Çin, Hong Kong ve Taiwan bölgesindeki tedarik zinciri ve lojistik operasyonlarından sorumlu olacak ve Şangay’da yürüteceği görevine 1 Aralık 2020 itibarıyla başlayacak. l Ekonomi Servisi 2021 bütçesinde işçiye, köylüye, memura, esnafa ve emekliye kaynak yok Bütçede halk unutuldu MUSTAFA ÇAKIR Ankara Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Sözcüsü Bülent Kuşoğlu, 2021 bütçesinin toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu açıkladı. 1 trilyon 346 milyar lira büyüklüğündeki bütçede sosyal güvenlik prim ödemeleri dahil personel giderlerinin 381.1 milyar lira, cari transferlerin 536 milyar lira ve faiz giderlerinin 179.5 milyar lira olduğuna işaret eden Kuşoğlu, bu 3 kalemin toplamının 1 trilyon 97 milyar lirayı bulduğunu söyledi. “Açık ise 245 milyar lira” diyen Kuşoğlu, şöyle devam etti: OVP ile uyumsuz “Daha fazla bilgiye gerek var mı? Esnaf, köylü, memur, işçi, emekli, işsiz kendine bir şey var mı diye boşuna bütçeye bakmasın. Onlara kaynak bırakmamışlar. En azından 1.5 trilyon liralık bir bütçe yapılmalıydı. Açık büyürdü ancak ekonomik kriz, pandemi döneminde hem piyasa hareketlenirdi hem vatandaşa biraz daha para verirlerdi. Bütçe, orta vadeli planla (OVP) da uyumlu değil. Planda kamu harcamalarının artacağı belirtiliyordu. Bu bütçede yok.” Bütçenin gelirlerine bakıldığında 922.7 milyar lira vergi beklendiğine işaret eden Kuşoğlu, özel tüketim vergisinden (ÖTV) 213.7 milyar lira hedeflendiğine dikkat çekti. Kuşoğlu, vergi gelirlerindeki artışa vurgu yaparak “Bunlar hep halktan alınacak. Bütçe halka bir şey vermiyor, aksine halktan alıyor” dedi. Bu arada 2021 bütçesinde Hazine garantili imkân ve dış borcun ikraz limiti ile borç üstlenim taahhüt limiti de yer aldı. Gelecek yıl da garantili imkân ve dış borcun ikraz limiti 4.5 milyar doları aşamayacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı da ancak 4.5 milyar dolara kadar borç üstlenim taahhüdünde bulunabilecek. l ANKARA TÜRK BANKALARI DIJITALDE ŞAMPIYONLAR ARASINDA Dünya çapında dijital bireysel bankacılık kanallarını değerlendiren Deloitte, “Dijital Bankacılık Olgunluğu 2020” araştırmasını yayımlandı. 39 ülkeden 318 global bankanın incelendiği ve bankacılık liderlerinin dijitalleşme yarışını kazanmak için gerçekleştirdiği faaliyetlere odaklanan araştırmada, Türkiye mobil ve internet bankacılığı fonksiyonlarında sunmuş olduğu hizmetlerin çeşitliliği ve ulaşılabilirliği sonucu elde etmiş olduğu skor ile dijital şampiyonlar arasında yer aldı. Türkiye “bilgi toplama”, “kullanıcı katılımı”, “günlük bankacılık”, “ilişkilerin geliştirilmesi” ve “hesap kapatma” başlıklarında lider oldu. Deloitte Türkiye Ortağı Yaman Polat, “Araştırma, bankaların pazarda rekabetçi konumlarını korumak ve liderliğe oynamak için ağırlık vermeleri gereken noktaları işaret etmektedir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi IMF’den dünya ekonomisinin görünümü IMF’nin yılda iki kez yayımladığı “Dünya Ekonomisi Görünümü” (WEO) raporunun ardından Dünya Bankası ile birlikte düzenlediği yıllık toplantılarının ardından gözler bir kez daha dünya ekonomisinin Covid19 krizi ve sonrasındaki olası seyrine çevrildi. İkilem şudur: Covid19 krizi boyunca ülkelerin IMF ve benzeri uluslararası kuruluşların da desteği ile yürütmekte oldukları ekonomik destek paketlerinin yol açtığı aşırı genişleme ve borç yükü kriz aşıldıktan sonra nasıl ödenecektir? (Daha doğrusu kimlere ödettirilecektir?) IMF’nin yayımladığı mevcut rapor ve uyarılar, Covid19 krizi sonrasında dünya ekonomisinin eskisinden de sert bir biçimde, yeniden ve iflah olmaz bir biçimde kemer sıkma (austerity) politikalarına geri dönüş çağrılarıyla dolu gözükmektedir. Bu tercih, neoliberal muhafazakârlığın ulusların demokrasi kurumlarına, emeğin kazanımlarına ve gezegenimizin iklim kaynaklarına yönelik yaşattığı tahribatın 2020’li yıllarda daha da derinleşeceği anlamına gelmektedir. Oysa IMF’nin icra direktörü Kristalina Georgieva, daha eylül başında Birleşmiş Milletler’in Maliye Bakanları toplantısında şu görüşleri ifade etmekteydi: “Bu kriz, bizlere ilerisi için daha dayanıklı bir gelecek kurmamız gerektiğini göstermektedir. Bu da eğitime, dijital kapasitelere, sağlık ve sosyal koruma sistemlerine yatırımları artırmamız anlamına gelmektedir... Toplumsal cinsiyet eşitsizliği dahil, her türlü eşitsizliği ve yoksulluğu, çirkin başlarını bir daha yükseltemeyecekleri biçimde engellememiz gereklidir”. Ve geçen hafta Bloomberg’de yayımlanan bir demecinde de eklemekteydi: “Fon (IMF) ülkeleri mali canlandırma paketlerini vaktinden önce geri çekmemeleri konusunda uyarmaktadır.” Ancak IMF’nin dönem toplantılarında ve WEO raporunda dile getirilen görüşler, bu uyarıların “tüm ülkeler” için geçerli değil, daha net olarak sadece “gelişmiş ekonomileri” kapsayan bir ayrıcalık olduğunu belgelemektedir. Örneğin Avrupa Borç ve Kalkınma Ağı (Eurodad), geçen hafta yayımladığı “Bastırılmış Kalkınma: Covid Krizi Sonrasında IMF’nin Kemer Sıkma Programları” başlıklı raporunda, 20212023 arasında 80’e yakın ülkenin, IMF’nin baskısıyla, kapsamlı olarak kemer sıkmaya yöneleceklerini ve söz konusu daraltıcı maliye politikalarının milli gelirlerin ortalama yüzde 3.8’i düzeyine ulaşacağını öngörmektedir. Bunun yüzde 2.1’lik bölümünün ise bir şok tedavisi biçiminde 2021 içerisinde uygulanması planlanmaktadır. Tahminlere göre söz konusu 80 ülkede Covid19 krizine karşı geliştirilmiş bulunan canlandırma paketlerinin seyri ve düzeyi büyük farklılıklar göstermiş durumda olup sürdürülmesi zaten neredeyse olanaksız hale gelmiştir. Söz konusu ülkelerden yarısından fazlası şimdiden yaz aylarında uygulamış bulundukları canlandırma paketlerinin maliyetlerini karşılayabilmek için kamu harcamalarını kısıtlamak zorunda kalmışlardır. Bu politika değişikliğinin önümüzdeki üç sene için kurgulanan boyutunun, Covid19 krizini aşmak için uygulanan canlandırma paketlerinin 4.8 misline ulaşacağı öngörülmektedir. Eurodad’ın öngörüleri önümüzdeki on yıl boyunca gelişmekte olan ülkelerde kamu harcamalarının milli gelir paylarının yüzde 25.7’den yüzde 23’e geriletileceğini öngörmekte ve bunun da kaçınılmaz olarak daha az sağlık, daha az eğitim ve daha az sosyal korunma anlamına geleceğinin altını çizmektedir. Kriz boyunca artan borçluluğun yaratacağı yükler, kalkınma hedeflerinin borçların idaresi için feda edilmesi demek olacaktır. IMF’nin kemer sıkma çağrıları aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliği dahil, her türlü eşitsizliği ve yoksulluğu engellemek yerine, öncelikle küresel finansal sistemin sağlığını korumaya yöneliktir. Dolayısıyla kriz sonrasında küresel ekonomi için tasarımlanan yeni normal, gelişmiş ülkelerde mali genişleme araçları ile krizin yaralarının sarılması; azgelişmiş ülkeler için ise yepyeni bir kayıp on yıl anlamına gelmektedir. ‘Müşteri için çevreye saygı önem kazanıyor’ TÜSİAD Sanayi Politikaları Yuvarlak Masası bünyesinde düzenlenen “Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri”nin dokuzuncu etkinliği “Yeşil ve Sürdürülebilir Üretim İçin Dijital Uygulamalar” temasıyla online gerçekleştirildi. Başkan Oğuz Öztürk, Covid19 korkusuyla insanların ateşinin yükselmesinden korktuğunu, doğanın da sıcaklığı konusunda insan kadar hassas olduğunu söyledi. Dünyada ciddi bir sıcaklık artışı olduğunu ifade eden Öztürk, “Dünya, karbondioksit seviyesini normale döndürmek için önüne ciddi hedefler koyuyor. Bunun iki tip önemli yansıması var. Enerji maliyetleri gerçekten yükseliyor ve bilançolarımız içerisinde daha fazla yer tutmaya başlıyor. Aslında belki çok daha önemli bir konu var. Sizin ne kadar çevreye saygılı olduğunuz, ne kadar sürdürülebilir olduğunuz, müşterileriniz tarafından her geçen gün daha fazla önemseniyor” değerlendirmelerini yaptı. l Ekonomi Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear