Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 18 EKİM 2020 PAZAR HABER/YORUM yemekler yapmayacaktır. Kimseler artık kolu bacağı kırı1970’lerde komünist SSCB’yi Asya sınırlarını oluşturan Müslüman ülkelerde radikal ve siyasal İslamcılıİskenderun Körfezi, biliyor. Peki, biliyorsa niçin yeterince Akdeniz’in Adana’ya uzandığı istihbarat yok bölgede? Neden yakbir deniz cebidir. Hatay ise İs maya geleni yakmıyor? Nasıl oluyor lan çocukların kırılan yerlerine soğan, sarmısak sarmayacaktır. Ve toprak usul usul ölecektir. Topraklarımızdaki Toprak öldüğünde ülke karanlık, sarısiyah bir kara parsinsi savaş! çasına dönüşür ve kimseler artık sonHer yerde ormanlar cayır cayır yanıyor ve kim ne yapıyor, kimler yakıyor bilinmiyor. Diyelim ki PKK’li teröristler yakıyor, neden yakalanmıyorlar? Türk savunması, Türk istihbaratı bu kadar aciz mi? Ben bir yurttaş olarak bu soruyu sorma hakkına sahibim. Çünkü yakılan bu ülkenin ormanları, bu ülkenin bitki örtüsü, bu ülkenin tarım alanları, yaşam kaynağı. Demek ki tuhaf, sinsi bir savaşın içindeyiz, failler sürekli yakıyor ve biz elimiz kolumuz bağlı seyrediyoruz. Tuhaf, sinsi bir savaşın içindeyiz dedim, yakılan yerlere, ormanlara bakınca ormanları yaktığı söylenen PKK’li teröristlerinin altın madeni sahipleriyle, rant peşinde koşan müteahhitlerle, otellerine otel katmak isteyen turizmcilerle işbirliği yaptığını görmek mümkün. Çünkü yakılan yerler ülkenin uzaydan çekilmiş fotoğraflarının gösterdiği gibi altın, gümüş ve çeşitli madenlerinin yoğun olduğu bölgeler. Yangınla yok edilen ormanların çoğunun en güzel deniz kıyılarında olduğunu görmek için de uzay haritalarına gerek yok. Bir ülkenin içişleri bakanı bu konuda neden tek bir söz söylemiyor, ülkede yanan evlerinden çığlıklar atarak koşan yurttaşların görüntülerini herkes görüyor, içişleri bakanı nedense görmüyor. Biz, bir savaşta mıyız? Çünkü savaşlarda evler yanar, çocuklar, kadınlar sersefil olurlar, binlerce hayvan ve bitki telef olur. baharda sararıp yere düşmüş yaprakların üstünde yuvarlanamaz. Kar yağmaz olur. Çocuklar neşe çığlıkları atarak kaymayı unuturlar. Artık kartopu hayallerdeki bir düş olur, kimseler kardan adam yapamaz. En çok çocukların neşesi söner ve ülke artık yaşama nedenini yitirir. Şimdi gene bir soru: Diyelim ki ormanları teröristler yaktı, peki, yanan yerlere otel, siyanür havuzları ve görgüsüz siteler dizen kişileri, kurumları bulmak da mı zor? Binlerce çalışanı olan devlet neden bir envanter çıkarıp bu kişileri sorgulamaz? Bir ülkenin varlığını yok etmek için çalışanlara Türkçede düşman diyoruz. Ve düşmanlar her yerdeler: Hatay’da, Maraş’ta, Eskişehir’de, Ege’de, Karadeniz’de. Yanan yerler ve ardı sıra yapılanlar gün gibi ortada, üstelik teröristler de onlar için çalışıyor. Peki, onlara ne ad vermek gerekir? Ayrıca biz sıradan yurttaşlar vergi öderken onlara yangın sonrası her yerde maden işletmesi, otel ve site yapanlar vergiden muaf tutuluyorlar. Kimler, neden ve nasıl işbirlikçi? Yangın insan eliyle gerçekleştirilen bir afettir ve önlenebilir. Yanan bir ormanda yüzlerce guguk kuşu ölür ve onların besin kaynağı olan çam kese böcekleri şiddetle çoğalır ve çam ormanlarını içten içe kemirip bir yılda kül ederler. Gene kuşlar ölünce keneler çoğalır, artık kimseler yalın ayak çimenlerde koşmanın keyfine varamaz. Ormanlar yanarken yaşam nedenimiz olan oksijen azalır ve toplu ölümlere neden olur. Evet, bir sinsi savaş içindeyiz ve ancak biz bu savaşı önleyebiliriz! Çünkü işbirlikçiler çok fazla. Ben bir barışseverim çünkü mavi denizlerde yunuslarla yüzmesini severim. Denizin büyük dalgalarla sahile vurmasını, doğanın bu inanılmaz gücünü biYangın söndürülmüş. İsimsiz kahramanlar, itfaiye emekçileri ze göstermesini severim. Uzun yol gemilerinin dalgalar arasında kahramanca yol almasını seartık uyuyabilirler. verim, bir de güneşin batışını saGeçenlerde bir fotoğraf gördüm, günlerce sönmeyen ateşi söndürmeye çalışan itfaiye erleri, tıpkı doktorların zor bir ameliyattan sonra ameliyathanenin kana bulanmış tabanına uzanıp uyumaları gibi yangının kül ettiği toprağa uzanmış uyuyorlar. Ölüm derecesinde yorgunlar. Peki, nerede yangın söndürme uçakları, nerede böyle durumlarda yardıma çağrılan ordu? Nerede? Üstelik bu yangınlar rüzgârın olanca hızıyla estiği günlerde çıkarılıyor. Çok mu zor bu günleri tespit edip ormanları korumak için jandarma ve polisten yardım istemek. Gözetleme kuleleri yetmez. Her ağacı tek tek koruyacaksın, neymiş bu teröristler tıpkı savaşlarda olduğu gibi onların istihbarat teşkilatımızda casusları mı var? Ormanlar böyle kolayca yakılıyor. kin bir kıyıda yudum yudum içmeyi severim. Ben bir barışseverim çünkü mesaiden çıkmış işçilerin mutlu gülümsemelerini severim. Evine ekmek götüren bir babanın sevincini kırk metre uzaktan hissederim. Sevgilisiyle buluşacak bir tamirci çırağının heyecanını, saçına jöle sürmesini ve en yeni ayakkabılarını giyerken yüzünde beliren çapkın gülümsemeyi izlemeyi severim. Trikotaj işçisi kızların kıkırdayarak gizli gizli sevgililerinden söz etmesine bayılırım. Ben bir barışseverim, çünkü nehirlerin türküsünü severim, o nehirler ki savaşların görgü tanıklarıdırlar. Sularının günlerce kan akıttığını yürekleri sızlayarak görmüşlerdir. Bu nedenle nehirler kırmızıyı hiç sevmez. Onlar sularına atlayan çocukların neşe dolu seslerini severSorduğum bu sorulara birileri ler. Bir de sessizliği, çünkü top nin yanıt vermesi gerekiyor. Çün sesleri, bomba sesleri onların kü ben yurttaşım ve bir barışse sakin akışlarına bir ok gibi sapverim ve ülkemin bir savaş için lanır. O anda akmamak isterde olduğunu hissediyorum, his ler, o anda yeryüzü tanrılarına setmek ne kelime görüyorum. Bir dua etmek isterler, suları kan barışsever olduğum için bitkile akmasın diye. rin, ağaçların dillerinden anlarım, Ben bir barış severim çünkü yangınlarda özsularını yitirerek evimi severim. Anılarımı severim. usul usul ölürler. Ölürken sessiz Evim bir bombayla yıkılsın isteğı yayarak yıkmayı amaçlayan ve zaten başaran “Yeşil Kuşak” projesinin mimarı, Henry Kissinger’dır. 1969’dan beri Nixon’la başlayıp hemen tüm Amerikan başkanlarına dış politika yönderliği yapan Kissinger, 2016 yılında 93 yaşında olmasına karşın Trump’ın da akıl hocalığını üstlenmiştir! Türkiye’nin siyasal ve sosyolojik anlamda İslamlaştırılmasın da büyük emeği geçen ABD’nin Yeşil Kuşak politikası, SSCB dağıldıktan sonra da sürdürülmüş; bu kez siyasallaşırken radikalleşen İslamiyeti Amerikan güdümüne sokacak bir yapılanma tasarlanmıştır. Adaylar arasından Osmanlı’nın hilafet geçmişi, muhafazakâr milliyetçiliğin Pantürkizm hayali ve yeşil kuşağı oluşturan Türki cumhuriyetler düşünülerek özenle seçilen Fethullah Gülen’in “hizmet” hareketi, merkezi ABD’de beslenip karargâhı Türkiye’de örgütlenerek “Neo Con” dünyaya uyacak “Neoİslam”ı iki anadilde (Türkçe ve Amerikanca) yaymaya böyle başlamıştır. ‘Neoİslam’ taşeronu PKK 17/25 Aralık 2013’ten 15 Temmuz 2016’ya darbeci terör örgütüne dönüşen FETÖ, ya bitirilemedi ya da bitirilmek istenmedi; ama görünen o ki hâlâ önemli mevki ve mevzileri tutuyor. Ekleyin bu Amerikancı “Neoİslam” artıklarına, MHP destekli AKP iktidarının temizlenenlerden doğan boşluğa doldurkenderun Körfezi’nin karadaki yapışık ikizi gibi Türkiye’nin Suriye’ye uzanan bir kara cebi, Atatürk’ün eşsiz stratejik dehasıyla kazandığımız Türk Yeşil kucaktan toprağıdır. Daha doğrusu Türk toprağıydı... MHP destekli AKP iktidarının yangın kuşağına sığınmacı politikası sayesinde demografisi değişti, göç toprağı oldu. Düşünün ki 2019 itibaduğu tarikat ve cemaatleri; ABD’nin Türkiye’yi istediği zaman istediği yöne çekecek işbirlikçileri hiç eksilmedi! Nitekim geçmişte İngiliz muhiplerinin bağrında yetişen bu güruh, bugün ABD ve yine İngiltere’ye çalışıyor. Türkiye’yi kemirerek semirirken, ABD planlarına hizmette de kusur etmiyor ve gerektiği zaman taşeron kullanıyor, rıyla resmi istatistiklerde İstanbul nüfusunun yüzde 3.2’sini oluşturan Suriyeliler, Hatay nüfusunun yüzde 26.7’sine denk geliyor. Suriye’nin oldum olası hak iddia ettiği Hatay, aynı zamanda PYD’nin nihai amacı, ABD desteğiyle kurmaya soyunduğu Suriye Kürdistanı’yla sınır komşuluğuna aday. PKK ile işbirliği yapıyorlar. Yeşil kuşağa dolanan Türkiye, şimdi Amaç, sözde Kürdistan’ı “Yangın Kuşağı” ile kuşatılıyor. Akdeniz’e kavuşturmak Ormanlar, zaten yerleşime açılmak için yer yer yakılıyordu. İktidarın belediyelerden alıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurduğu vakfa bağladığı kıyılara zaten kıyılıyor. PKK de İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Tunceli ve Kahramanmaraş’ı yakıyor. Eğer ABD ile PYD’nin işbirliği sonuç verir ve Suriye’nin kuzeyinde de Irak’takinin devamı bir Kürdistan kurulursa, denize açılacağı, Barzani’nin petrolünü de İskenderun Körfezi’nden Akdeniz’e taşıyacağı stratejik mevki elbette Hatay. İşte bu yüzden sığınmacı Hedef Hatay dolduruluyor, demografisi değiştiriliyor, işte bu yangınlarla yerleşik halk, T.C. Orman Bakanlığı’nın resmi internet yurttaşları yılıp kaçsın isteniyor. sitesine göre kundaklama yöntemiyYurdumuzu taş taş üstünde bırakle yakılan bölgelerde ilk sırayı Antalmamaya kararlı düşmanla işbirliği yaya alıyor. Onu Muğla ve Kahramanma pan yerli hainler ve taşeronları PKK, raş izliyor. En son Hatay’ı yaktılar. Ço Hatay’ı Türkiye’den koparmayı şavulğu yangının faili PKK, Hatay’dakini üst luyorlar! lendi de meçhul diyemediler... İktidar bunu bilmiyor mu? Elbette da yangın uçakları hep arızalı? Eskiden asker sevk edilirdi büyük yangınlara. Dünyada da öyle yapılır. Ormanlarımız yakılır, Hatay’a göz dikilirken TSK nerede? Yoksa “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye alkışladıkları FETÖ kumpaslarıyla kalbi sökülen, beyni uçurulan ordudan geriye bağırsakları mı kaldı? Rakipmiş gibi yapan ortaklar MHP destekli AKP iktidarı, her geçen gün salt muktedirleri korumak için var görüntüsü veriyor, zaten. Bu ülkenin dirliği, birliği, iyiliğine düşman FETÖ ve PKK’yi ifşa etmekten çekinmeyen, dolayısıyla terör örgütlerinin hedefinde olan meslektaşlarımız Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın resmi korunması, İstanbul Valiliği tarafından kaldırıldı. FETÖ ve tüm işbirlikçilerinin hedefindeki eski ağır ceza yargıcı Osman Kaçmaz’ın korunması da Ankara Valiliği’nce kaldırıldı. Neden? Çünkü onlar, iktidarın da hedefinde! Düşmanımın düşmanı dostumdur kuralı bile geçersiz, çünkü hedefler ortak... Bir zamanlar Çankaya’da mütevazı bir köşk, mütevazı bir meclisimiz vardı. Ama ormanlarımızı, sınırlarımızı ve insanlarımızı layıkıyla koruyan büyük devlettik. 1938’de bitti. Şimdi en büyük saray Ankara’da, zaten her su kıyısında bir saray ve yan gel yat sarayı meclis de var; ama devletimiz küçüldü. Gücü sadece sarayları korumaya yetiyor. O kadar. “Ampul karanlık saçıyor!” edebiyat sayılabilir divermedi. Ama takipsizlik kararı verdi. yebiliriz. Belki de o günlerde tek Amaaa.. adamlık henüz “pik” yap“Simgesi ampullü iktimadığı için.. dar, karanlık saçıyor” deH mek suç olabilir. “Ağlarsa anam ağlar, Becerikli bir savcı, gerisi yalan ağlar!” Ananı al git anayasası “simgesi ampullü”den suç üretebilir. Bu sözü de “Ananı al git anayasası” başlıklı bir “Ölüsü kandilli deyimini başka yazıda şöyle yoçağrıştırıyor subliminal bir kesim, belki de hâlâ öyledir, gerumlamıştım: hakaret ve öfke ifade ediyor!” di nellikle, mevzuat deyişiyle “sin“Hukukun, demokrasinin, kıye Türkçe deyimler sözlüğünü kaf” yüzünden mahkemelik olur. sacası devletin ve milletin anakanıt gösterebilir. “Sinkaf”a maruz kalanlar ise sını ağlatmanın en kestirme yolu H yazık ki çoğunlukla hep analar anayasanın anasını ağlatmaktan Anayasa Mahkemesi üyesine ile avratlardır. geçiyor. (29.01.2017)” esmiş “AYM’nin ışıkları yanıyor” Bunun nedeni, naçiz kanaatimH diye tweet atmış. ce, pratik, alfabetik ve fonetik bir Devlet demek, anayasa de“AKP’nin ampulleri karanlık toplum moplum olmamızdandır. mektir. saçıyor Darbe geliyor” demiş Ağzını “a” ile açanın, aklına ilk Bu gerçeği İstanbul Hugibi herkes kıl kaptı. gelen sözcük “ana”! kuk Fakültesi’nde iken (1967Sehven dedi. Özür diledi ama Ki Reyiz de başbakan iken 68) “Teşkilatı Esasiye Hukuku” kimseyi kesmedi. Mersin’de böyle bir kazaya ka adıyla okutulan anayasa dersleReyiz’i keser mi? rışmıştı. rinde öğrenmiştik. “Siyasete soyunuyor!” teşhiVe “Anamızı ağlattınız!” diyen Anayasaya karşı çıkmak kasi koydu. bir vatandaşı “Ananı da al git..” mu düzenini ve devleti inkâr deSiyasete soyunmak ayıpsa diye azarlamıştı. mekti. adalete soyunmak daha da ayıp Devamını getirmedi. Takdiri ila Cezası da o dönemde idamdı. hatta suç. hi bu ya, bir süre sonra araya gi Hocamız dönemin efsaİçişleri Bakanı’ndan Mecren Azrail anneciği alıp götürdü. ne hukukçularından Prof. Hülis Başkanı’na, adalete soyunan O günlerde milli ve yerli müseyin Nail Kubalı (19031981) soyunana. teahhidimizin malum a’lı beyanı idi. 1961 Anayasası’nı hazırlaKi bu daha da tehlikeli. üzerinden yan kurulun üyesi olduğu için de Önümüz kış diye değil, adale“analı avratlı” lafların iktidarlar bazı maddelerin serüveninden tin simgesi kadın olduğu için. için hayra alamet olmadığını an söz ederdi. Özellikle de anayasa Hem de gözleri bağlı, elleri latan bir yazı yazdım. metnine dahil başlangıç (dibace) kolları meşgul bir kadın. Takdir açlığı çeken adamları bölümünün son cümlesini, yineAdalet magandalarının iştahını nın aklına uyan Reyiz de cumlerken gözleri dolardı: kabartan da belki de bu. hurbaşkanına hakaret ve iftira“(Bu anayasa) asıl teminaH dan (TCK 299) suç duyurusun tın vatandaşların gönüllerinde ve Bu taifeye ilk kez bir mahke da bulundu. iradelerinde yer aldığı inancı ile me heyeti de dahil oldu. İnsan bu 5 yıl hapisliği göze hürriyete, adalete ve fazilete âşık Anayasa Mahkemesi’ni tanı alsa bile, halkımızın bir kesimi evlatlarının uyanık bekçiliğine madığını ilan etti. için hâlâ mübarek bir insan olan emanet eder.” İnkârın en kestirme yolu “tanı Reyiz’e tövbe tövbe iftira ve haO dönemde, büyük amfi fomıyorum” demektir. karet edeni mahkemeden önce rumlarındaki ataklığıyla tüm faİlhamı belki de Reyiz’den al cin çarpar. kültenin tanıdığı Deniz Gezmiş dılar. H ve arkadaşları acaba “anayasaReyiz de Can Dündar ve Erİstanbul Cumhuriyet nın uyanık bekçiliği görevi” sözdem Gül için AYM’nin verdiği Savcılığı’na avukat Turgut lerinden etkilenmiş olabilirler mi? “hak ihlali” kararını tanımadığı Kazan’la birlikte gittik. Öyleyse “Anayasayı zorla nı ve AYM’ye saygı duymadığını Siyasetimizin mizah fukadeğiştirmek”le suçlanıp ölümle ilan etmişti. (28.02.2016) rası olduğunu, bu eksikliği cezalandılmaları daha da hazin. H Reyiz’in avukatlarının bile bizH İzninizle azıcık şahsi tarih: zat hissettiğini “hakaret ve iftira Anayasayı tanımayan o İstanReuters duyurdu Türkiye, BAE ajanını yakaladı Reuters haber ajansının üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin, Birleşik Arap Emirlikleri adına casusluk yapan bir ajanı yakaladığı ifade edildi. Yakalanan casusun, bir başka ülke pasaportuyla Türkiye’ye girdiğinin tespit edildiği ve şahısta BAE ile ilişkisini kanıtlayan belgelerin elde edildiği iddia edildi. l Haber Merkezi Turuncu kategoride aranıyordu Husidur etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanlığı, Yıldırım13 Bestler Dereler Operasyonu kapsamında Şırnak’ta etkisiz hale getirilen PKK’li terörist sayısının 3’e yükseldiğini, etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin, turuncu kategoride aranan PKK’nin sözde Cudi bölgesi takım sorumlusu Mehmet Nuri Husidur olduğunun belirlendiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Yıldırım13 Bestler Dereler Operasyonu kapsamında Şırnak Cudi Dağı bölgesinde, il jandarma komutanlığına bağlı jandarma komando ve jandarma özel harekât (JÖH) birliklerince devam eden Hava Kuvvetleri destekli operasyonda, 1 silahlı teröristin daha etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bölgede operasyonun sürdüğü aktarılan açıklamada, Şırnak Cudi Dağı bölgesinde etkisiz hale getirilen terörist sayısının 3’e yükseldiği kaydedildi. 3 teröristten birinin ise “Terörden Arananlar Listesi”nde turuncu kategoride bulunan ve örgütün sözde Cudi bölgesi takım sorumlusu “İhsan Nuri” kod adlı Mehmet Nuri ce ağlarlar, çünkü artık kimseler onların bereketli yapraklarından faydalanmayacaktır. Kimseler onları toplayıp çocuklarına leziz mem! Çünkü bombalar evleri yıkar ve anılarımız yok eder. İşte bu nedenden hep birlikte haykıralım: SAVAŞA HAYIR. Eski Türkiye’nin çoğu gazetecisi gibi mesleğe polisadliye muhabirliğinden başladım. Karakolluk olanları izledim. Bir iddiası”nın bunun kanıtı olduğunu falan anlattım. Hakaret ve iftira iddiasına belli ki sayın savcı da şaşırdı ve renk bul mahkemesine gelince... Acaba, ülkemizdeki hürriyet, adalet ve fazilete âşık evlat sayısındaki yetersizliğin rantını mı yiyor? Husidur olduğunun tespit edildiği açıklandı. Milli Savunma Bakanlığı, Fırat Kalkanı bölgesine sızma girişiminde bulunan 6 PKK/YPG’li teröristin etkisiz hale getiril18 EKİM 2020 SAYI: 34707 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK diğini bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet behicak@yahoo.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:47 07:12 12:54 15:55 18:27 19:46 Ankara 05:32 06:55 12:39 15:42 18:12 19:30 İzmir 05:55 07:16 13:02 16:06 18:37 19:53 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Kumsal bebek daha iki aylıktı Tüfeğini temizlerken bebeğini öldürdü Antalya’nın Kepez ilçesinde, dün akşam saatlerinde, iddiaya göre, Yaşar Karataş’ın (18), evde temizlerken ateş alan tüfeğinden çıkan saçmalar 2 aylık bebeği Kumsal Karataş’ın başına isabet etti. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede bebeğin öldüğü belirlendi. Baba Yaşar Karataş, gözaltına alındı. Evde, polis tarafından yapılan incelemede 16 yaşındaki anne M.G’ye ve bebeğine ait eşyaların bulunduğu iki valiz tespit edildi. l AA 25 35 36 50 Joker SONUÇLARI 79 82 83 6 BİLEN: 71.850.896’şar TL (Devretti) 5 BİLEN: 193.318’er TL 4 BİLEN: 1.779’ar TL 3 BİLEN: 109.60’ar TL 2 BİLEN: 10.55’er TL