25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER TASARIM: ECE KURTULUŞ 96 MAYIS 2019 PAZARTESİ 3 fidan, idam edilmelerinin üzerinden geçen 47 yıla rağmen unutulmadı, unutturulamadı Deniz’lerin meşalesi sönmedi Türkiye devrimci hareketinin önde gelen isimleri Deniz Gezmiş, Hüseyin Üzerinden geçen yıllara rağmen Deniz’lere olan özlem ve saygı her ge Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ı anmak için yine onları unutma İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmesi çen gün artarken, mücadeleleri de yanlar etkinlikler düzenleyecek. İstan nin üzerinden tam 47 yıl geçti. Üç fida her geçen gün büyüdü... 47 yılın ar bul, Ankara, İzmir’in yanı sıra yurdun nın idam edilmesi, Türkiye tarihinde ka SEYHAN dından Gezmiş, İnan, Aslan’ın aile ZEHRA çeşitli kentlerinde anma törenleri dü ra bir leke olarak yer aldı. AVŞAR leri ve dostları onları anlattılar. ÖZDİLEK zenlenecek. Diğer ülkelerin tam tersi... Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karşı imza kampanyası düzenleyen gazeteci Altan Öymen ise “Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın lider kadrosunda bulunduğu hareket, ülkemizdeki ve dünyamızdaki haksızlık, adaletsizlik ve zulüm olaylarına karşı, gençliğin içinde oluşan bir direniş hareketiydi. Temelinde, insanların en doğal hakkından biri olan ‘Zulme karşı direniş hakkı’ vardı. Benzerleri, 19681969 yıllarında dünyanın birçok yerinde oluşmuştu. Bazı ülkelerde o yüzden gerginlikler ve ciddi olaylar yaşanmıştı. Ama ilgili ülkelerin çoğunun idari, adli ve siyasi mekanizmaları, o olayları mümkün olan en az zararla kapatmayı başardı. Hatta bazı ülkeleri yönetenler, o gençlik hareketlerini belirli hatalarını düzeltmek, eksiklerini gidermek için uyarı olarak gördüler ve bunun gereğini yerine getirdiler. Öyle ki, o gençlik hareketlerinin o ülkelerdeki liderleri, daha sonraları kendilerine siyasette de yer bulup, ülkelerinin yönetiminde etkili yerlerde görev yapma imkânını da kazandılar. 1960’ların sonlarında ‘Kızıl Dany’ diye anılan Daniel CohnBendit’nin, Fransız Yeşilleri’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki grup başkanlığına seçilmesi gibi... Gene ‘Kızıl’ sayılan Alman Joschka Fischer’in Almanya’da uzun yıllar dışişleri bakanlığı yapması gibi” diye konuştu. Gençleri düşman gördüler “Bizde ise bunun tam tersine uygulamalar yaşandı” diyen Öymen, şöyle devam etti: “‘Herkese hak, adalet, insanca yaşam’ isteyen gençler, seslerini çıkarmaya başladıkları andan itibaren, devletin belirli yöneticilerince ‘düşman’ gibi görüldüler. Üzerlerine İstanbul’daki Vedat Demircioğlu’nun katledildiği teknik üniversiteye polis baskınındaki gibi sadece güvenlik güçleri de değil, “kanlı pazar” olayındaki gibi eli silahlı sivil katiller de saldırdı. İki göstericiyi bıçak çekerek öldürdüler. Bu saldırılara karşı gençlik hareketlerine katılanlar tarafından yapılan gösterilerde ise kimsenin canına kastedilmedi. Ama devletimizin o zamanki yönetimine ve adalet mekanizmasına hâkim olanlar, o gençleri düşman görmeye devam etmekten vazgeçmediler. Sonuç; bir sıkıyönetim mahkemesinin hakimlerince verilen idam kararlarından üçünün Meclis’teki bir çoğunluğunda onayını da almasının ardından üç genç idam edildi. Öldürülmeyip yaşayabilselerdi ve ülkemizin durumu başka belirli demokratik ülkelerdeki kadar demokratik olsaydı, onlarda siyaset alanıda dahil ülkemize birçok alanda hizmet etmeyi sürdürme imkânı bulacaklardı.” Türkiye’yi aydınlatıyorlar Deniz Gezmiş ve arkadaşları için besteler yapan sanatçı Zülfü Livaneli ise o günleri şu sözlerle anlattı: “Deniz’lerin avukatları Halit Çelenk ve Mükerrem Erdoğan’dı. Mükerrem bizim çok yakın arkadaşımızdı. Deniz’leri idam ettikleri gün Mükerrem sabah idamdan çıktı ve bize geldi. Herkes hüngür hüngür ağlayarak hatırladıklarını Deniz’ler hakkında karar veren mahkeme başkanı Ali Elverdi’nin nasıl sigarasını yaktığını, nasıl gülerek durumu seyrettiğini not aldı. Benim yaşımda insanlar bunlar, benim kuşağımdan... Yaşasalardı benim gibi 70 yaşını geçmiş olacaklardı. Ama şimdi ölümsüz oldular. Deniz Gezmiş ve arkadaşları diye simgeleştirilen ama binlerce kişi olan bu arkadaşların iki amaçları vardı. Birincisi antiemperyalizm yani Türkiye’nin bağımsızlığını, onurunu korumak. İkincisi ise sömürüyü ortadan kaldırıp daha kardeşce daha adilce bir yaşam kurabilmek. Bu ikisi de aslında Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncelerine çok uygundu. Ancak kendinin o yolda olduğunu iddia eden bazı çevreler ve başta ordu bu arkadaşlarımızın hepsine kıydı. Bu bir utanç. Antiemperyalizm Deniz’lerin, Mustafa Kemal yolunda yürüyerek taşıdıkları bir meşaledir. Türkiye’nin yolunu aydınlatıyorlar.” ‘Ülke sevgisini miras bıraktılar’ Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, 1980’li yıllarda insanların Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kıymetinin ilerleyen yıllarda anlaşılacağını söylediğini aktararak, “Ben buna pek inanmazdım. Sadece ‘İnşallah anlaşılır’ derdim. Gelinen süreçte haklı çıktılar. Deniz’e ve arkadaşlarına yönelik ilgi her geçen gün artıyor. Bizler bununla gurur duyuyoruz. Deniz ve arkadaşları yani 68 kuşağı bu ülkede çok güzel anılar bıraktı. Ülke sevgisini, insan sevgisini yeni nesillere miras bıraktılar” dedi. Geçmişten günümüze egemen güçlerin davranışlarının hiç değişmediğine de dikkat çeken Bora Gezmiş, “Bizler yenile yenile yenmesini öğrendik” diye konuştu. Cezaevinde ilk ve son görüş Hüseyin İnan’ın kardeşi İrfan İnan ise her 6 Mayıs’ta çok duygulandığını belirtti. Acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu aktaran İnan, “Her sene abimlerin mezarlarının başına gidip, onları anıyoruz. Onları ve mücadelelerini her yerde anlatıyoruz” dedi. Ağabeyinin idam edildiği tarihte kendisinin 10 yaşında olduğunu aktaran İnan, “Abimi hiç görmedim. O eve uğramazdı. Abim cezaevindeyken, babamla Kayseri’den yola çıktık. Ankara’ya abimi görmek için cezaevine gittik. Başta görüşe beni almadılar. Ağlamaya başladım. Bunun üzerine, yeniden subaylara sordular. Öylece görüşe girebildim. Abimi ilk ve son görüşümdü” dedi. CHP GENÇLİK KOLLARINDAN ‘ÜÇ FİDAN’ ANMASI Atatürk’ten Deniz’e tam bağımsız Türkiye CHP İstanbul Gençlik Kolları üyesi bir grup, 47 yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı andı. Taksim’den, Dolmabahçe’ye yürüyen grup, 6. Filo’nun denize döküldüğü noktada denize karanfil attı. Gümüşsuyu İnönü Caddesi’nde dün saat 16.00’da bir araya gelen aralarında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın da bulunduğu CHP İstanbul Gençlik Kolları üyesi bir grup, 47 yıl önce idam edilen Gezmiş, İnan ve Aslan’ı anmak için Dolmabahçe’ye yürüdü. Marşlar ve meşaleler eşliğinde yürüyen grup üyeleri, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın fotoğraflarını taşıdı. Grup “Atatürk’ten Deniz’e tam bağımsız Türkiye” ve “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” sloganlarını attı. Yürüyüş sırasında 10 Aralık 2016’da Vodafone Arena Stadı saldırısının olduğu bölgeden geçen grup, şehit polis ve yurttaşları da andı. Yürüyüşün ardından Dolmabahçe’ye gelen grup, 6’ncı Filo’nun denize döküldüğü noktada denize karanfil attı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Almanya’da Deniz ve arkadaşları anıldı Almanya’nın Leverkusen kentinde, idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan anıldı. Ostermann Arena’da CHP Köln Derneği’nce “Aydınlık yarınlar için, Deniz’lerin anısına” temasıyla düzenlenen etkinliğe CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncu Rutkay Aziz, gazeteci Nebil Özgentürk, şair Ataol Behramoğlu ve çok sayıda kişi katıldı. Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş’in telefonla bağlanıp duygularını anlattığı etkinlikte gazeteci Özgentürk’ün çektiği Deniz Gezmiş Belgeseli gösterildi. Oyuncu Rutkay Aziz, dev rimci mücadeleleri içinde onların kurutulması için imza topladıklarını, yürüyüşler yaptıklarını, o günün var olan iktidarını, yargıyı ve parlamentoyu bu kararından vazgeçirmek için uğraştıklarını ancak bu çabalarının yeterli olmadığını kaydetti. Etkinliğe ev sahipliği yapan CHP Köln Derneği Başkanı Günay Çapan ise 6 Mayıs tarihinde Deniz Gezmiş ve arkadaşları için yalnızca Türkiye’de değil dünyanın her yerinde milyonlarca yüreğin attığını söyledi. Konuşmaların ardından Kardeş Türküler bir konser verdi. l AA Üç büyükşehirdeki anma programları İstanbul İstanbul’da bugün saat 18.00’de Emek Gençliği’nin çağrısı ile Taksim’den Dolmabahçe’ye Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm Yürüyüşü yapılacak. Yürüyüş öncesi buluşma Taksim Atatürk Kültür Merkezi önünde olacak. 68’liler Birliği de saat 12.00’de ABD 6. Filo Bahriyelileri’nin denize döküldüğü Dolmabahçe Rıhtımı’nda “Üç Fidan”ı anmak için etkinlik düzenleyecek. Ankara Deniz Gezmiş ve yoldaşları Karşıyaka’da bulunan mezarlarının başında anılacak. Anma için bugün saat 12.30 Karşıyaka Mezarlığı 2 No’lu Kapı’da buluşulacak. İzmir İzmir’de ise saat 18.30’da Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm için Denizlerin mücadelesinde birleşelim” çağrısı ile anma düzenlenecek. Ölümsüzler Galerisinden: Denizler... Celalettin Can 78’liler Girişimi Sözcüsü Neredeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz da vardı Geceniz geliyor aklıma Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Davranışınız geliyor aklıma* * Melih Cevdet Anday Deniz Gezmiş ve devrimci öğrenci arkadaşları İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi işgalini başlattıkları zaman, daha sonra efsaneleşecek olan bir kuşağın temellerini attıklarını bilemezlerdi. Demografik bir terim olan “kuşak”, bu işgal hareketiyle sosyolojik bir terime dönüştü. 1968 yılında 18’li20’li yıllarını yaşayan özgün gençlik katmanları, kendi akranlarından koparak devrimci eyleme yöneldiler. Demografik bir anlamı olmayan, ama çok derin sosyolojik ve tarihsel bir anlama sahip olan “68 kuşağı”nı oluşturdular. “68 kuşağı”nı bilmeyenimiz yoktur. 68 kuşağının önde gelen bütün isimleri hâlâ genç insanları esinlendiriyor. Her yılın birçok günü, ’71 hareketinden toprağa düşenleri anma günleri olarak akıllara geliyor. Denizler’in, Mahir’lerin, İbrahim’lerin anıldığı kimi zaman görkemli, kimi zaman mütevazı toplantılarda bütün devrimci kuşakların yaşayan temsilcileri yan yana geliyor. Onlar hakkında sayısız kitap, makale, araştırma yayımlandı. Biyografiler, anılar kitap vitrinlerini bugün de süslüyor. Son 3040 yılın moda akımları ne olursa olsun, “devrim” sözcüğü ne denli gözden düşürülürse düşürülsün, sanki çok eski bir anıymış gibi kimi zaman alaylı, kimi zaman “nostaljik” edalarla sosyalizmden ne kadar söz edilirse edilsin; kitapçı raflarının önünde duran genç kız ve erkekler, sağ elleri best seller bir kitaba gitse bile, sol elleriyle Deniz’leri, Mahir’leri, İbrahim’leri anlatan kitaplara uzanıyorlar. Egemen oligarşi ve egemen ideoloji ve kültür aygıtları için “Ölü bir devrimci, yaşayan bir devrimciden her zaman daha iyidir.” Böyle olduğu için, 68 Kuşağı yalnız içtenlikli, dürüst gençliğin ilgi alanına girmekle kalmıyor. Artık tekelleşen medyanın magazin sayfaları, büyük holdinglerin eline geçmiş olan TV’lerin ekranları da 68 kuşağının “menkıbelerine” açılıyor. Yeni egemen sağ bile “dindar nesil” inşasında onların parıltılı etkisiyle yüksek meblağlarla “öykünmeci istismar” dizileri yaptırıyor. Peki, 50 yıl öncesinin 68 Kuşağı nerede? “Ölenler güneşe gömüldüler?” Bu kadar mı? Onların bıraktığı miras, halk için devrimcilikti, gençliğin devrimcileşmesi, devrimcilerin gençleşmesiydi. Emperyalizme, oligarşiye ve faşizme karşı başkaldırı ruhuydu! Halkların kardeşlik ve eşitlik mücadelesiydi! Devrimci saflık, romantizm ve “en güzel dünya mümkün” bilinciydi! Son nefeslerinde haykırdıkları, “Tam Bağımsız Türkiye” ve “Kürt ve Türk halklarının kardeşliği” üzerinden ortak yaşam ideali idi. Egemen oligarşinin yöntemleri bu nedenle son derece kıyıcı oldu. Dünyanın hiçbir ülkesinin egemen sınıfı, gençliğine karşı bu denli düşmanlık gütmedi. Ülkeye ve halka bağlı, en yetenekli ve cesur devrimciler katledildi. Onların katli, toplumun ve halkın mahşeri vicdanında hâlâ kapanmayan derin yaralar açtı. 40 yıldır içtenlikli, dürüst gençliğin esin kaynağı olmalarının nedeni de bu. Tekelleşen medyanın magazin sayfaları, büyük holdinglerin elindeki TV’lerin ekranları, onların içlerini boşaltmaya, zararsız azizler ya da “kanlı teröristler” olarak topluma ve halka sunsalar bile, o kadar saflar ki, o ilk hallerini hep koruyorlar. Resmi olmayan tarihte, 78’liler’de ve ardılı genç kuşakların marşlarında, şarkılarında, şiirlerinde, öykülerinde yaşıyorlar!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear