23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 13 MAYIS 2019 PAZARTESİ Ayrıntılar Elini verirsen kolunu kaptırırsın! Hafta sonu; evinin önünde muhalif bir gazetecinin saldırıya uğraması, ODTÜ’lü gençlere yönelik şiddet, üç gazetecinin gözaltına alınması önümüzdeki sürecin nasıl geçeceğini bize gösteriyor. Gazeteci Yavuz Selim Demirağ’a saldıranlar ilk ifadelerinde, “Kişiyi tanımayız, yap dediler yaptık” dedi. Bir zaman Çiller’in, “Devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir” cümlesi aklıma düştü. Önce sosyal medyada hedefe oturtuluyor insanlar, ardından cezaları (!) veriliyor. “Çubuk” saldırganının salıverilmesinin ardından, kendini görevli sayan başkaları da yüreklendi anlaşılan. ODTÜ’lü gençlerin “Devrim Stadyumu”nda festival yapma zaferini içine sindiremeyen rektörlük, böylece intikam almak istedi. LGBT yürüyüşünün kime, ne zararı var biri söylese de anlasak. Üniversiteler her rengi içinde barındırır, hele ODTÜ ülkenin dünyaya açılan penceresidir. Yazı yazan, fotoğraf çeken, haber yapmak dışında suçu olmayan gazetecilere yönelik baskılar artacak. Gözaltı, tutuklama, darp! Öte yandan akıl almaz cezalarla televizyonlar susturulmaya çalışılıyor. Belli ki hakikat gizlenmek isteniyor. Nedir hakikat? “İstanbul seçimini İmamoğlu kazandı!” Geçen hafta Bahçeli “dokunulmazlık” tartışmasını yeniden başlattı. HDP ile aynı tarafa düşmemek için “hodri meydan” demişti Kılıçdaroğlu önceki sefer, sonucunda kendi vekilini zindanda buldu. Meseleye ilkesel yaklaşmak gerek. “Cumhur İttifakı”nın dayattığı kutuplaşmaya karşı “demokrasi” vurgusu güçlenmeli. Her HDP’liyi suçlu gibi gösteren dile teslim olmamak gerek! Her şeyin güzel olması romantik söylemlerle gerçekleşmez, örgütlü, tutarlı siyasal mücadele ister, bunu unutmamak gerek. İmamoğlu’nun çağrısı/yüreklendirmesiyle, bugüne dek toplumsal meselelerde hiç tepki vermemiş kimi ünlüler ilk kez ses çıkardılar. Umut verici elbette! Birkaçına destek olmak için yayın daveti yaptım geçen hafta, ilkin olumlu yanıt verdiler, yayın saati yaklaşınca menajerleri kanalıyla bahane gösterip vazgeçtiler. Ürkmeleri doğal. İktidarın şakası yok. AKP toplumun her kesimine sadaka dağıtarak iktidarını kurdu, sürdürdü. Yoksulun payına kömür, makarna düştü. İşadamları ihaleleri kaptı. Kimi sanatçı, televizyoncu, gazeteci tayfası da şöhret, mevki sahibi oldu. İmamoğlu “Kimse susmasın, herkes konuşacak” diyor. AKP sayesinde malın, mülkün, şöhretin, iktidarın olmuşsa, nasıl dile geleceksin? Hemen önüne koyarlar insanın yazdıklarını/sustuklarını, aldığı işleri, kestiği faturaları. “Boyun Eğme” diye haykırmamızın nedeni buydu! Kısa İBB Başkanlığı sırasında birçok usulsüz ya da ahlaksız harcamayı açığa çıkardı İmamoğlu; günü gelince kim belediyeden, kamu kaynaklarından ne paralar almış anlayacağız! Nasıl Fener olunur? Fenerbahçeli olarak bir notum da Ali Koç’a. Kulübün sıkıntısını aşması için taraftardan destek almasını anlarım. 3 Temmuz’da görevini yapan bu insanlar, “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” diye haykıranlardır, “Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe Yıkılmaz” diye isyan edenlerdir. Futbolun bunca siyasallaştığı günlerde Fenerbahçe’yi dilenci durumuna düşürmeden kaynak yaratmak gerekir. Bunun yolu Reis kanalıyla televizyon sahibi olan Acun ve “Ayşe Öğretmen” hapse girerken sırıtan Beyaz türü isimlerle yayın yaparak para toplamak değildir. Fenerbahçe “Lefter”dir, “Can”dır, bu ağırlığa uygun kampanya ile düzlüğe çıkılır ancak. Önce Fenerbahçe’yi bu duruma düşüren FETÖ kumpasçılarından ve işbirlikçilerinden hesap sormak gerek. (Herhalde Mehmet Ali Aydınlar, Lütfü Arıboğan, Hüseyin Gülerce, Ebru Köksal, Rasim Ozan Kütahyalı, Erman Toroğlu, Mehmet Baransu ve diğerlerinin söyleyecekleri vardır.) Fenerbahçeli futbolcuları öldürmek isteyen kimlerdi, peşine düşmek gerek. Bu olaylarda Fenerbahçe hem büyük itibar, hem de gelir kaybına uğradı. Bu tezgâhı kuranlardan/ suikastı yapanlardan hesap sorulmadan çocuksu heyecanlarla sonuç alınamaz. İstanbul’dan Urfa’ya yardım eli Tarabya İngiliz Okulları’nın düzenlediği “Dilekler Gerçek Oluyor” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesindeki Yediyol İlkokulu öğrencilerinin dilekleri gerçek oldu. Öğrencilerin günlük ihtiyaçlarını hayal ederek boyadığı ve resmettiği dileklerin olduğu mektuplar, Yediyol İlkokulu’ndaki Gürbüz öğretmen tarafından İstanbul’daki okulun öğrencilerine ulaştırıldı. Tek tek zarflara konulan bu dileklerin öğrenci ve velilere dağıtılmasından sonra her öğrenci için ayrı ayrı içinde resmini çizdikleri dileği, ihtiyaçları ve bir mektup olan okul çantası hazırlandı. Öğrenci, öğretmen ve veliler, Yediyol İlkokulu’na giderek hediyeleri öğrencilere dağıttı. figenatalay@yahoo.com EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: EMİNE BİLGET Eğitimle TOÇEV 25 yıldır ihtiyacı olan çocuklara umutlaradeAsytreınktılavreriyor Ayrıntılar özgürlük EĞİTİM Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı, (TOÇEV) 25 yılda 7 milyon çocuğun eğitimine çeşitli biçimlerle destek verdi. Yeni başlayacak “Özgürleşen Umutlar” projesi ile de cezaevinde anneleriyle birlikte ka lan 06 yaş grubu çocuklar için annelere ve ceza infaz memurlarına eğitim verilecek. Vakıf Başkanı Ebru Uygun’a vakfın çalışmalarını, önümüzdeki dönemde başlayacak projeleri sorduk: n Öncelikli amacınız nedir? Tabii ki çocukların yüksek yararı. TOÇEV’in ilkokuldan üniversite bitirinceye kadar eğitim desteği verdiği çocuklarda ve projelerle ulaştığı çocuklarda öncelik verdiği en önemli konular; hak ettiği imkânlara sahip olmalarını, yeni bilgilere ulaşmalarını, eşit koşullarda eğitim almalarını sağlamak  ve  yaşadığı koşulları güzelleştirmek. Hayata geçirdiğimiz projelerin içeriğini, Çocuk Hakları Sözleşmesinin maddelerine göre planlıyoruz. n Hangi çocuklara ne şekilde destek veriyorsunuz?  Okumak isteyen ancak ailesinin maddi yetersizliği nedeniyle okuyamayan ya da çalışmak zorunda kalan çocuklara; ilkokuldan üniversiteyi bitirinceye dek, tüm eğitim hayatları bo NASIL DESTEK OLUNUR? BÜYÜK AİLEM projesi ile her ay düzenli olarak 60 TL ödendiğinde bir çocuğun ailelerinden biri olmak mümkün. İKİZ AİLEM projesi ile her ay düzenli olarak 90 TL ödendiğinde bir çocuğun iki ailesinden biri olunuyor. BENİM AİLEM projesi ile her ay düzenli olarak 180 TL ödendiğinde bir çocuğun tüm masraflarını karşılayarak tek ailesi olunuyor. ÜNİVERSİTE GENCİNİN AİLESİ projesi ile her ay düzenli olarak 200 TL ödendiğinde bir üniversite öğrencisinin tüm masrafları karşılanarak tek ailesi olunuyor. RAKAMLARLA TOÇEV l Doğrudan desteklenen çocuk sayısı: 9.884 l Onarılan okul sayısı: 204 l Tiyatro ile tanıştırılan çocuk sayısı: 163.565 l Kırtasiye malzemesi desteği verilen çocuk sayısı: 28.103 l Gönderilen kitap sayısı: 1.037.740 l İlkyardım eğitimi verilen çocuk sayısı: 43.656 l Gıda desteği verilen çocuk sayısı: 21.000 l Yapılan kütüphanelerden faydalanan çocuk sayısı: 34.454 l Çalışmalar için gidilen okul sayısı: 20.040 l Toplamda ulaşılan çocuk sayısı: 7.113.782 yunca maddi ve manevi destek sağlıyoruz. Para yardımı yapmıyor, tüm ihtiyaçlarını ayni olarak karşılıyoruz. Yılda üç kez çocuklarımızın temel ihtiyaçlarını, israfa sebebiyet vermeyecek şekilde tespit ediyor, isimlerine hazırladığımız özel paketlerde ulaştırıyoruz. Çocuklarımıza sağlık desteği veriyor, dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için gıda desteği sunuyoruz. Ruhsal ve fiziksel gelişimlerini tamamlamış bireyler olarak yetişebilmeleri için psikologlarımız eşliğinde rutin ev ziyaretleri yaparak çocuklarımızı yakından takip ediyoruz. n Yeni projeleriniz var mı? Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülen “Sivil Toplum Diyaloğu V Programı” hibe desteğiyle, Adalet Bakanlığı ve Antigone ile birlikte yol alacağımız “Özgürleşen Umutlar” projemiz başlıyor. Cezaevinde anneleriyle birlikte kalan 06 yaş grubu çocuklarımızın yüksek yararını gözeterek fırsat eşitliği sağlamaya çalıştığımız, annelere ve ceza infaz memurlarına eğitimler verdiğimiz projemizin üçüncü ayağını hayata geçirmek için hazırlanıyoruz.  Bunun yanı sıra madde kullanma riski taşıyan çocukların bağımlılık geliştirmelerini engellemek üzerine yeni bir proje hayata geçireceğiz. Çocuk işçiliğinin ve çocuk istismarının önlenmesine yönelik proje içerikleri oluşturuyoruz. Korunma ihtiyacı n Türkiye’deki çocukların en büyük sorunları ve ihtiyaçları neler?  Maalesef son yıllarda artan cinsel istismar olayları nedeniyle çocuklarımızın korunma ihtiyacı öncelikli. Çocuklara, ailelere ve öğretmenlere bu konuda bilinç oluşturacak eğitimler verilmesi, eğitimlerin sürdürülebilir ol ması, istismara uğrayan çocukların hayata kazanımı için destek alabilmesi ve kesinlikle istismar suçlularına caydırıcı cezalar verilmesi akla gelen ilk maddeler. Eğitim sisteminin; çocuklar, veliler, öğretmenler, ilgili akademisyen ve STK’ler ile fikir paylaşımı yapılarak değiştirilmesi / geliştirilmesi. Çocuklarımızın ve ebeveynlerin sınav odaklı eğitim planı içinde kaygı ve korku odaklanmaları dışında; sanatla, sporla, hobilerle, sorgulayıp araştırarak öğrenmesinin yaygınlaştırılmasını sağlamak önemli reformlardan biri. Her çocuk için eşit eğitim imkânının sağlanması önemli.  Mülteci çocuklarımızın sorunları da oldukça fazla. Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki tüm haklara uygun davranılması durumunda Türkiye’de çocuklarla ilgili sorunları en aza indirebiliriz. 5 yılını tamamlayan ücretli öğretmenlerin atama taleplerine olumsuz yanıt geldi Yeni atama yok CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, devlet okullarında ek ders ücreti karşılığı çalışan ve 5 yılını tamamlayan ücretli öğretmenlerin, atama taleplerini içeren soru önergesini Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) yöneltti. Önergeyi yanıtlayan Bakan Ziya Selçuk, bu kapsamda 5 bin öğretmenin daha önceki dönemde atandığını ancak yeni atama yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Gürer’in önergesine yanıt veren Mil li Eğitim Bakanı Selçuk, 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de yapılan değişiklikten bahsederek, “Bakanlıkça belirlenecek alanlarda olmak üzere bu kapsamda istihdam edilebilecek sözleşmeli öğretmen sayısı 5000’i geçemez” ibaresine dikkat çekti. Bakan Selçuk, bu nedenle tekrar öğretmen ataması yapılmasının mümkün olmadığını vurguladı. Ömer Fethi Gürer, bakanın yanıtı nın bu bağlamda beklenti içinde olan öğretmenler adına üzücü bir yanıt olduğunu belirterek, “Tüm şartlara haiz sınırlı sayıda öğretmen için yapılacak bu atamaların yapılmaması mağduriyetler yaratmaktadır. 100 bin öğretmen açığının olduğu ve binlerce atama bekleyen öğretmenin yanında, hak ettiği halde kadroya alınmayan öğretmenlerin durumunun bir kez daha gözden geçirilmesi gerekmektedir” dedi. l Haber Merkezi Hakan Yücel, Sabancı Vakfı’nın “Fark Yaratanlar” programının 10. sezonunun 15. Fark Yaratan’ı oldu. Gönüllülerin hediye ettiği kitapları çocuklarla buluşturarak, onlara kitap sevgisi aşılıyor. Bisikletli kütüphaneci fark yaratıyor Bitlis’in köy okullarına bisikletiyle kitap taşıyan kütüphaneci Hakan Yücel, Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara çözüm üreten kişilerin öykülerini anlattığı programı Fark Yaratanlar’a seçildi. Bitlis’te kütüphane memuru olarak çalışan Yücel, bisikletinin arkasına monte ettiği römorkla izin ve tatil günlerinde gönüllü olarak köy okullarına kitap götürmek için pedal çeviriyor. Yücel, bugüne kadar 1.779 km yol yaptı. 46 köy okuluna 8 bine yakın kitap hediye etti. En güzel örneklerden biri Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, bir kişinin gayretiyle binlerce çocuğa ilham vermenin mümkün olduğunu belirterek, “Çocuklar için kitaplar yeni bir dünyanın kapısını aralayan, hayalleri gerçekleştiren ve ufukları genişleten önemli yapıtaşlarıdır. Hakan Yücel, bir kişinin elindeki imkânları kullanarak binlerce çocuğun hayatında fark yaratabileceğinin en güzel örneklerinden biri oldu. Köy okullarındaki çocuklara okuma alışkanlığı kazandırdı, kütüphanecilik mesleğinin bilinirliğini ve saygınlığını arttırdı. Yücel’i yürekten kutluyoruz” dedi. Yücel’in fark yaratan hikayesi, www. farkyaratanlar.org ve www.sabancivakfi.org’dan izlenebiliyor. l Eğitim Servisi TEGVCambridge işbirliği Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı çocukların nitelikli eğitimle buluşmasına destek olabilmek ve yabancı dil gelişimine daha fazla katkı sağlamak için Cambridge University Press ile işbirliği yaptı. İlköğrenim çağındaki çocukların yabancı dil gelişimine daha fazla destek olabilmek amacıyla “TEGVCUP” işbirliği protokolünün ayrıntıları, Zeyrek Öğrenim Birimi’nin altındaki 1080 yılından kalma tarihi Ayazma’nın merdivenlerinde gerçekleşen bir toplantıda duyuruldu. TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, “Eğitimde fırsat eşitliğine olan inancımızla ülkemizin dört bir yanındaki çocuklarımız ve gönüllülerimiz bu teknolojik olanaktan ücretsiz yararlanarak kendilerini geliştirebilecekler” dedi. Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci de bu programda, dil eğitiminde en yeni öğrenme yöntemlerinin uygulanacağını, çocukların İngilizceyi anlayarak ve eğlenerek öğreneceklerini söyledi. Koç’ta Karma Gerçeklik Koç Üniversitesi, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerini birleştiren “Karma Gerçeklik Laboratuvarı”nı hizmete açtı. Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı çerçevesinde, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle kurulan laboratuvarda, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileriyle nesnelerin interneti, biyosensörler, dijital ikiz, 3B ortamlar, fotogrametri gibi etkileşimli tasarım araç ve kavramları kullanılarak yeni nesil arayüzler geliştirilecek; araştırmalar yapılacak ve bu alanda uzmanlar yetiştirilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear