23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY 39 NİSAN 2019 SALI Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 18/11 Ankara 16/7 İzmir 19/12 Antalya 19/15 Mersin 20/15 Şule’nin Trabzon 18/11 Diyarbakır 19/8 Bursa 180/1 0 0 Atina 200/1 0 0 TARİHTE BUGÜN Adana 210/1 3 0 Berlin 120/4 0 1588: Mimar Sinan’ın Kars 12/1 Artvin 220/9 0 Çanakkale 150/1 1 0 Balıkesir 170/9 0 Sivas 170/5 0 Erzurum 130/1 0 Eskişehir 140/1 0 0 Aydın 190/1 1 0 Gaziantep 180/1 0 0 Konya 170/7 0 Girne 230/1 1 0 Londra 100/8 0 Moskova 110/5 0 Paris 150/7 0 Madrid 160/2 0 Amsterdam 130/5 0 Roma 170/9 0 New York 140/1 0 0 Tokyo 170/7 0 (99) ölüm yıldönümü. 1860: Ses, ilk kez kayıt altına alınabildi. 1932: İlk kadın hâkimlerden Mürüvvet Hanım Adana’da göreve başladı. 1945: Türkiye’de yerli ampul üretimi başladı. sesiyiz 3KENTTEkadınlar buluştu: Adalet arıyoruz Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili kamuoyu oluşturmak için kurulan Şule Çet İçin Adalet Komisyonu, 6 ve 7 Nisan’da Ankara, İstanbul ve İzmir’de buluştu. Buluşmada yapılan ortak açıklamada duruşmada sanıkların değil sanki Şule’nin “yargılandığına” dikkat çekilerek “Bizi bugün bir araya getiren Şule Çet ve diğer katledilen kadınlar için adalet arayışımızdır. Şule Çet’in katledilmesi ve mahkeme tarafından yapılan adaletsizlik bize şu anki yargının tamamıyla erkeği koruduğunu gösterdi. Şule Çet’in 15 Mayıs’ta görülecek duruşmasına kadar katledilen, adaletsizliğe uğrayan kadınların sesini her yerde duyuracağız” denildi. Türkiye’nin her yerinden İstanbul’da gerçekleştirilen buluşmada Şule Çet Adalet Komisyonları’ndan Naz lı Yöyler, “Sosyal medyadan başlattığı mız Adalet Komisyonları başvuru kayıt larına Türkiye’nin her yerinden ses veril di” dedi. İzmir’de yapılan top lantıda ortak açıklama yı okuyan Melisa De mir, “Biz biliyoruz ki bu mahkemeye Adalet Komisyonlarının kitle sel katılımı mahkeme Şule Çet sürecini tamamen değiştirecektir. Bizim o gün mahkeme önünde, sokaklarda Şule Çet için adalet çığlığımız, dalga dalga bü yüyerek Şule’ye ulaşacaktır” dedi. Sonuç bildirgesini okuyan Alev Özkiraz, “Psiko log arkadaşlarımızın oluşturduğu Kadın Adaleti Psikolog Komisyonu çeşitli biçim lerde erkek şiddetine maruz kalan kadınlara psikolojik destek sunacak. Öz savun ma atölyeleri ile bir saldırıya karşı kendimizi savunmayı öğreneceğiz” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet adana Eşiyle birlikte ailesini de katletti Adana’da boşanma aşamasında olduğu eşi Ayla Ö’nün aldırdığı uzaklaştırma kararına karşın önceki gece kaldığı aile evine gelen Mehmet Ö., çıkan kavgada eşi Ayla, baldızı Reyhan İ. ve kayınbiraderi İzzet Bahri İ’yi öldürdü, kayınvalidesi Hacer İ’yi de yaraladı. Katil zanlısını yakalamak için çalışma başlatan polis, soruşturmaya çok yönlü olarak devam ederken, 3 kardeşin cenazeleri dün yakınları tarafından morgdan alınarak toprağa verildi. l ADANA / Cumhuriyet ALÖPELRÜEMNÜ’İN Öğretmene 2 yıl 1 ay hapis İzmir’in Çiğli ilçesinde, 3 yaşındaki Alperen Sakin’in unutulduğu anaokulu servisinde yaşamını yitirmesine ilişkin davada, öğretmen Nurcan A., 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada hâkim, sanığın, taksirle ölüme neden olma suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek, 2 yıl 6 ay, takdiri indirimle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Sanığın 2 yıl 1 ay anaokulu ve kreşlerde görev almasını da yasakladı. l AA SAĞLIKTA ŞİDDET HEMŞİRENİN KAŞINI PATLATTI Konya Numune Hastanesi acil servisinde görevli hemşire Tuğba Yılmaz (25), serum iğnesini çıkarırken kolunda kanama oluşan hastanın oğlu Bayram B., tarafından darbedildi. Şüphelinin, boğazını sıkıp kafa attığı Yılmaz’ın kaşına dikiş atıldı. Gözaltına alınan Bayram B., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. SağlıkSen Konya Şubesi üyeleri hemşireye yönelik saldırıyla ilgili hastanenin acil servisi önünde basın açıklaması yaptı. Saldırıyı kınayan Şube Başkanı Zeynel Abidin Uysal, “Halkımızı bu konuda sağduyulu olmaya, kendisine hizmet eden sağlık çalışanlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Caydırıcı cezalar olsun” dedi. l DHA öğrenciler tecavüzü protesto etti Dekanlık binası önünde toplanan öğrenciler daha önceki taciz iddialarının örtbas edildiğini söyleyerek olayı protesto ettiler. NECATİ SAVAŞ Tacizcileri açıklayın Mahir’in cansız bedenine ulaşıldı Türkiye’den Yunanistan’a Meriç Nehri üzerinden geçme ye çalışırken bindiği bot devrilen ve 24 Mart’tan bu yana haber alı namayan Mahir Mete Kul’un (21) cansız bedenine dün ulaşıldı. Yu nanistan tarafında bulunan bir erkek cesedi Kul’un annesi Ün zile Araz tarafından teşhis edil di. Anne Araz, Twitter hesabın dan yaptığı paylaşımda, “Oğlum evladım, Mahir Mete’m aramalar sonucu bulundu. Teşhis işlemle Mahir Mete Kul rinden sonra cenazemizi alacağız. Oğlum bambaş ka gelecekti, sonuç böyle oldu. Oğlum benimle ka lacak ömrumün sonuna kadar, mezarı olacak ben mezarını öpüp koklayacağım” dedi. Beykent Üni versitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi ve 2017 Türkiye Satranç Şampiyonu olan Kul hakkında, katıl dığı basın açıklamaları nedeniyle “örgüt üyeliği” da vası açılmış, 10 ay hapis yatmıştı. l Haber Merkezi Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden bir grup öğrenci, özel bir hayvan hastanesinde, darbettiği veterinere cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen profesörü protesto etti. Öğrenciler, “tecavüzcütacizci hoca istemiyoruz” sloganları attı. Cezasız bırakıldı Dekanlık binası önünde toplanan öğrenciler adına açıklamada bulunan öğrenci temsilcisi Hüseyin Fatih Şimşek, bu konudaki iddiaların daha önce de gündeme getirildiğini ve fakülte yönetimine şikâyette bulunduğunu ancak olayın örtbas edildiğini belirtti. Şimşek, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencileri olarak sessiz kalmayacaklarını ve tepkilerini her zamankinden daha gür dile getireceklerini söyledi. Üniversite bünyesinde görev yapan H.B’nin 3 Nisan’da kendisine ait hayvan hastanesinde veteriner S.D’nin yardımı ile kadın meslektaşlarını darbedip cinsel istismarda bulunduğunu söyleyen Şimşek, “Daha önce de fakültedeki kendi öğrencisini taciz etmişti. Sürdürülen hukuki süreçlerle cezasız bırakıldı. Bu güncel eylemi gerçekleştirebilmesinde o aşamalarda yaşanan ve ‘ihmal’ olarak adlandırdığımız noktaların makamlarca yeniden araştırılıp sorumlu şahıslar üzerinde gerekli cezai uygulamaların yapılmasını veteriner hekimliği camiası olarak talep ediyoruz” dedi. Açıklamanın ardından bir süre fakülte binasında yürüyen öğrenciler, “tecavüzcütacizci hoca istemiyoruz”, “tacize karşı ses çıkar”, “yönetim uyuma öğrencine sahip çık” sloganları attı. l ANKARA / Cumhuriyet O fotoğraf hakkında bir başka yorum Cumhuriyet’in 4 Nisan 2019 sayısında, İlayda Kaya’nın “Kazananın elini kaldırmak bu kadar zor mu?” ve  Miyase İlknur’un “O fotoğraf ve o günün öyküsü” adlı çok ilginç yazıları yayımlandı. İki arkadaşımızın yazılarının kaynağında Ekrem İmamoğlu’nun bir fotoğraf göstermesi var. Fotoğrafta, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Nurettin Sözen ile R. T. Erdoğan’ın ellerini havaya kaldırmış durumda görünüyor. Nurettin Sözen (SHP), İstanbul’un 1994 yerel seçiminden yenik çıkmış Büyükşehir Belediye Başkanı; R. T. Erdoğan (Refah Partisi) ise üç sol partinin tarihi yanlışı ve sola ihaneti yüzünden ve yüzde 25.19 oy oranı ile seçim kazanmış yeni başkanı. Oysa o seçimde sol toplam olarak yüzde 34.08 (SHP yüzde 20.30; DSP yüzde 12.38; CHP yüzde 1.40) oy almıştı. Sol tek adayla seçime katılsaydı R. T. Erdoğan İBB başkanı olamayacak, AKP’yi kuramayacak ve 1994 yılı sonrası tarih bir başka mecrada gelişecekti. SHP, DSP ve CHP tarih önünde ağır suçludur. Bu olgu bir başka yazının konusu. Biz fotoğrafa dönelim. HHH Fotoğrafta bir yanlışlık ve rol hırsızlığı var. Nurettin Sözen ile R. T. Erdoğan’ın ellerini  havaya kaldıran Refah Partisi’nin genel başkanı Necmettin Erbakan rol çalmış. Bu fotoğrafta asıl övülmesi gereken Nurettin Sözen’in uygar ve zarif davranışı. Tersini düşünelim: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yanına Ekrem İmamoğlu’nu alıp, Necmettin Erbakan gibi, belediye sarayının kapısına dayansaydı ne olurdu? İBB başkan vekili ile Ekrem İmamoğlu’nun ellerini havaya kaldırabilir miydi? Doğrusu, dış kapıdan bile içeriye giremezdi. Mazbata sorunu mu? R. T. Erdoğan İBB binasına geldiği sırada elinde mazbata falan yok. HHH Yerel seçimlerin yapıldığı 27 Mart 1994 günü iktidarda DYPSHP koalisyon hükümeti var. DYP’nin adayı Dalan yüzde 15.4, SHP’nin adayı Livaneli yüzde 20.30 oy almış... Arşive göre başkanlık devirteslim işlemi, seçimden 4 gün sonra 1 Nisan günü yapılmış. Buna göre: Ya seçimden yenik çıkan partiler, (1950’de CHP tarafından kurulan) Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz etmemişler ya da YSK itirazları 3 gün içinde sonuçlandırmış. Bu arada iktidar partileri DYP ile SHP mızıkçılık yapmamışlar. HHH Şimdi, o günün tek tanığı olan, o gün ve bugün gazetemiz yazarı Miyase İlknur’un “O Fotoğraf ve o günün öyküsü”ne başvuralım: 1 Nisan günü, Erbakan ile Erdoğan belediyenin kapısına dayanıyor. O zamana kadar, personel sınavını iptal eden, ihale zarflarını açmayan, yönetici personele yeni başkana iyi hizmet etmelerini tavsiye etmiş olan Nurettin Sözen, gelenleri belediye sarayının kapısında karşılayıp makam odasında ağırlıyor. Devi, teslim yapılacak ama R. T. Erdoğan’ın elinde mazbatası yok. Sözen, konukları kapı dışarı etmiyor. Erman Tuncer adında biri, Sözen’in kulağına eğilerek fısıltıyla, “Nurettin bir sorun var. Erdoğan’ın mazbatası hâlâ hazırlanmamış. O yüzden işi ağırdan alıyoruz ki, mazbata yetişsin.” Bu sırada, Refah Partililer mehter marşı, tekbir ve sloganlar eşliğinde belediye sarayının önüne gelmişler. SHP’li belediye başkanı Nurettin Sözen, “İmdaaat, mürteci baskını var!” diye polise haber salmamış... Polis, RP’lilerin karşısında  barikat kurmamış, üzerlerine biber gazı atıp copla saldırmamış... Neyse, R. T. Erdoğan bir koşu YSK bürosuna gidip mesai saati dışında mazbatasını alıp getiriyor ve devirteslim işlemi yapılıyor. Bu sahneyi, olan biteni hiç kimse “Bu ne aculluk, bu ne görmemişlik!” diye değerlendirmiyor. 1994’ün siyasal uygarlığı ile 2019’un barbarlığını artık siz karşılaştırın! HHH R. T. Erdoğan’ın İBB başkanı olmasına ve ülkenin İslami zorbalığın pençe ve öksesine düşmesine yol açan o kapris ve aymazlığa lanet olsun. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear