17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 23 NİSAN 2019 SALI EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER ‘Söylemler etkiledi’Kılıçdaroğlu’na saldırı olayının arkasında iktidarın ‘zillet ittifakı’ söylemi çıktı 30 şüpheli belirlendi Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ankara Başsavcılığı koordinasyonunda başlattığı soruşturmayı “kamu görevlisini kasten yaralama”, “hakaret”, “mala zarar verme” ve “halkı suç işlemeye teşvik” suçlarından yürütüldüğü öğrenildi. Hem Çubuk hem de Ankara Başsavcılığı, olayda terör bağlantısı olup olmadığını da ayrıca araştırıyor. Başsavcılık kaynakları, terör soruşturmasının şehit yakınları hakkında yürütülmediği, bunun sadece olayı kışkırttığı iddia edenlerle ilgili olduğunu kaydetti. Çubuk Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda ilçe jandarma komutanlığı ekipleri, görüntüler üzerinde yaptığı inceleme sonucunda Kılıçdaroğlu’na saldırdığı tespit edilen 30 şüphelinin kimliğini belirledi. Bu şüphelilerden 9’u dün gözaltına alındı. Aralarında Osman Sarıgün’ün bulunduğu 5 şüpheli, dün sabah Çubuk Adliyesi’ne getirilerek savcı tarafından sorgulandı. Dört şüpheli serbest bırakılırken, Osman Sarıgün’ün gözaltı süresi uzatıldı. Gözaltına alınanlar arasında Kılıçdaroğlu’nun tutulduğu evi yakmaları yönünde kalabalığa bağıran ve Kılıçdaroğlu’nun aracına taş atan Fatma Başaran’ın da olduğu ifade edildi. Kamera görüntülerinin incelemesinin devam ettiği, şüpheli sayısının artacağı bildirilirken dün akşam saatlerinde gözaltına alınan 4 kişi daha adliyeye sevk edildi. Organize boyutu araştırılıyor İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “olay organize bir provokasyon değil” açıklamasına karşılık başsavcılık kaynakları, olayın terör boyutu dahil tüm yönlerinin araştırıldığını belirterek, “Organize olup olmadığı konusunda henüz bir açıklama yapamayız. Delilleri topluyoruz, şüphelilerin ifadelerini alacağız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, dün Çubuk Başsavcısı Mesut Güler ile görüştü. Olayda CHP liderine yumruk atan Sarıgün, ifadesinde, ‘Kılıçdaroğlu PKK destekçisidir’ söylemlerinden etkilendim, bir kez vurdum’ dedi. ALİCAN ULUDAĞ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta şehit Yener Kırıkcı’nın cenaze töreni sonrasında yumruk attıktan sonra kaçan Osman Sarıgün, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yakalandı. Jandarma tarafından sorgulanan Sarıgün, “Kılıçdaroğlu PKK destekçisidir söylemlerinden etkilendim, yumruk attım” dedi. Sarıgün’ün jandarmada verdiği ifadeye Cumhuriyet ulaştı. Akkuzulu köyünde oturduğunu, tır şoförlüğü yaptığını anlatan Sarıgün, şehit Yener Kırıkcı ile bir akrabalığının olmadığını kaydetti. Yener Kırıkcı’nın şehit olduğunu 20 Nisan Cumartesi günü saat 11.00 sıralarında Afyon’dan getirdiği mermeri Kırıkkale’de teslim ettiği sırada sosyal medya hesabından öğrendiğini iddia eden Sarıgün, şunları kaydetti: “Saat 13.0014.00 sularında Akkuzulu Mahallesi’ne geldim. Akkuzulu’ya geldiğimde şehidin cenaze namazı kılınmıştı. Cep telefonum ile cenaze ve kalabalıkla ilgili su deposu üzerine çıkarak video çektim. Su deposunun üzerinde benim yanımda Hacı Çataltepe, Dursun Kırdı ve Ayhan Onbaşı isimli kişiler de vardı. Çekim yaparken top arabasının arkasında Kemal Kılıçdaroğlu’nu fark edince video çekmeyi bıraktım. Daha öncesinde haber kanallarında izlediğim bir haberde, Kılıçdaroğlu’nun ‘PKK/PYD terör örgütü değildir’ şeklindeki verdiği demeç aklıma gelince Kılıçdaroğlu’na doğru ‘Yuh’ diye yüksek sesle bağırmaya başladım. Ben bağırırken yanımdakiler de yuh diye bağırmaya başladı. Sonrasında Kılıçdaroğlu’nun peşinden gitmek için Hacı ile beraber su deposundan aşağı indik. Top arabasına yaklaştık. Bizim arkamızdan kalabalık bir grup geldi ve ben burada sıkıştım. Osman Sarıgün Sonrasında benim sıkıştığım yerin yan kısmında bir koridor açıldı. O esnada uzun boylu yapılı iki kişi beni omzumdan itekleyip çekil dedi. O esnada arkamdan bir ses duydum. ‘Adam sana vuruyor sen ne duruyorsun’ diye seslendi. Arkama dönüp baktığımda kimin söylediğini göremedim. Yapılan protestolar, Kılıçdaroğlu’na yönelik yuhalamalar ve PKK destekçisi olduğuna dair söylemler beni etkiledi ve Kılıçdaroğlu’nu karşımda görünce sinirlerime hâkim olamayarak sadece bir kez yumruk attım.” TV’de görünce kaçtı Olaydan sonra şehit mezarına gittiğini ardından evde TV’de kendi görüntülerini görünce TIR şoförlüğü yapan ve Antalya’ya alçı götürecek oğlunun kullandığı araçla Antalya’ya gitmek istediğini belirten Sarıgün, “Cep telefonumu kapattım. Sivrihisar’a vardığımızda jandarma ekipleri oğlumu aradı ve teslim olmaya ikna oldum. Sivrihisar’dan Ankara’ya doğru gelen rastgele bir kamyonla yola çıktım. Polatlı ilçesinde telefonla görüştüğüm jandarma ekipleri beni alarak Çubuk İlçe jandarma Komutanlığı’na götürdü. Beni herhangi bir şekilde yönlendiren olmadı. Sadece kalabalık içinde arkamdan seslenen ‘Adam sana vu Erdoğan’dan 24 saat sonra açıklama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik şehit cenazesinin ardından meydana gelen linç girişimi konusundaki sessizliğini 24 saat sonra bozdu. Olayın ardından hemen hemen tüm çevrelerden kınama ve tepki mesajları gelirken Erdoğan dün öğleden sonra sosyal medyadan yaptığı paylaşımla olaya ilişkin ilk kez yorumda bulundu. Erdoğan şunları kaydetti: “Dün dört şehidimizi toprağa verdik. Allah şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Bu vatan onların bize bıraktığı kutsal bir emanettir. Ne yazık ki dün Çubuk’ta bir şehidimizin cenaze töreninde istenmeyen bir olay meydana gelmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik protestolar şiddet eylemine dönüşmüştür. Olay tüm boyutlarıyla soruşturulmaktadır. Şiddeti asla tasvip edemeyiz. Şiddetin ve terörün her türüne karşıyız. Kimsenin Türkiye’nin huzur iklimine zarar vermesine müsaade etmeyiz.” Partiden atılacak Öte yandan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, saldırganlardan Osman Sarıgün’ün, AKP’den ihraç talebiyle il disiplin kuruluna sevk edildiğini bildirdi. l ANKARA /Cumhuriyet ruyor sen ne duruyorsun’ diyen adam yumruk atmamda etkili oldu. Arkamdan kim seslendi bilmiyorum. Çok sayıda şahıs vardı. Olay sonrasında kimse ile irtibata geçmedim. Kimseyle konuşmadım.” l ANKARA bakan Soylu saldırganların diliyle konuştu Daha önce “CHP’lileri şehit cenazesine almayın” talimatı veren ve Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıda yeterli güvenlik önlemi alınmaması nedeniyle eleştirilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tepkilere karşı sessizliğini dün bozdu. İçişleri Bakanlığı’nda basın toplantısı yapan Soylu, “Ortada organize bir provokasyon olmadığı, dışarıdan adam taşıma gibi bir organizasyon ve buna ait bir delil veya bulgu da mevcut olmadığı görülmüştür” dedi. Savcılığın saldırıya ilişkin soruşturması sürerken, henüz şüphelilerin ifadeleri tam olarak alınmamışken Soylu’nun kendisini savcının yerine koyarak “Organize değil” demesi soru işaretlerine neden oldu. Soylu, saldırganların diliyle konuşarak “Bunun önemi şuradadır, seçimin hemen akabinde oluşan bir cenaze olmasındandır. Takdir edersiniz seçimdeki pozisyonları açık ve nettir. CHP’nin HDP ile olan teması ve HDP’nin PKK’den kendisini ayrıştırmayan politikaları, kamuoyunun önünde gerçekleşmiştir. Acının ve duygusallığın oluştuğu bir cenazede bu hesap edilmeli. Cenazeye gelişi haber verilmeliydi. Kimsenin haberinin olmadığı bir katılıma yönelik örgütlü bir organizasyon iddiasında bulunmak da hakkaniyetli ve doğru bir yaklaşım değildir. Ayrıca, özellikle bir gün önce Sayın İmamoğlu, Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş arasındaki güzellemeler, kamuoyu tarafından da takip edilmiştir. Biz bu tedbirleri alırken esasen seçim dönemindeki bu psikolojik ortamı da göz önüne alırız. HDP ile ortaklık yapıp daha sonra çıkan olayları İçişleri Bakanı’na yıkmak tam anlamıyla, seçim zamanında aldığı tutumda hafıza kaybıdır. Herkes PKK terörü karşısında tavrını almak, safını belli etmek zorundadır” ifadelerini kullandı. İstifa çağrılarına da yanıt veren Soylu, “Ülkemin, milletimin menfaatlarına bir halel gelmesinde her zaman sorumluluk hissederim ve bunun gereğini yapmaktan da hiçbir zaman çekinmem. Ülkeme yapmış olduğum hizmetin bedelini de ödemeye hazırım. Bunun tayin edicisi ne Kılıçdaroğlu’dur ne de avanesidir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Altun: Protestocu vatandaşlar... Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan paylaşımda, Başkan Fahrettin Altun’un açıklamalarına yer verildi. Kılıçdaroğlu’na saldıranlara “organize suç şebekesi” muamelesi yapmanın doğru olmadığını öne süren Altun, “Protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanının seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Bu tepkiyi alan bir siyasetçinin, kendi sorumluluğunu düşünmek dururken halka “marjinal bir grup” muamelesi yapması, halka parmak sallaması üzücüdür” dedi. l Haber Merkezi Katil adaylarının kavalcısı kim? Turşuları da murdar mı oldu? Kılıçdaroğlu’na büyük geçmiş olsun.. Arkadaşlarına da.. İnönü’yü de taşlamışlardı, Ecevit’i de resmen öldürmeye kalkışmışlardı. Sağ görünümlü, ama aslında dinci kışkırtıcılıklarını hiç elden bırakmayan aşırı sağ ve faşist partilerin hepsi bölücü, ötekileştirici politikalarıyla bilinir. Nefret ve kin eken söylemleri, ülkenin cehaletten mustarip insancıklarında karşılık bulur. Sonuç, gözü dönmüş saldırılarıdır. Normal insan, gider oy verir sağ partiye, sorarsan görüşlerini açıklar, belki nedenlerini de söyler.. Ama güdülenen bu insan kalıntılarının yaptıkları saldırmak, öldürmektir; en azından teşebbüs etmektir. Tek başlarına bir şey yapamazlar, cesaretleri yoktur, eğer tetikçi olarak tutulmamışlarsa. Ama bir güruh olarak hareket ederlerse çığırlarından çıkarlar. Bu güruh psikolojisidir. Bir arada birbirlerine sığınırlar, birbirlerinden güç alırlar. Biri çığlığı basar ve taşı atarsa, diğerleri de robot gibi aynı hareketi yapar. Fareli köyün kavalcısını bilirsiniz. Tabii, burada saldırganların kavalcısı kim? Zihin deneyimleri geri Çubuk nasıl bir yer bilmem. Ankara’yı bilen bir dostuma sordum, Türkiye’ye turşu satarlarmış, bu açıdan ünlüymüş. Artık turşuları da murdar mı oldu? Dostum, “Gayet tutucu bir yer, sanki çağdaşlığın dışında kalmış.. böyle yerler var Ankara çevresinde” dedi. Anadolu’da da var. Kapitalizmin giremediği, parçalayamadığı yerler. Sosyalleşme, kapitalistleşme politikalarıyla bu içe dönük yarı kapalı yapılar Türkiye ile, dünya ile bütünleştirilmeli.. İnsanların sadece kendi kendilerine kaldığı, başka görüşlerle temasa gelip beynini geliştiremediği, başka deneyimler kazanamadığı yerler, sağcılığın aşırısının kök saldığı bölgeler olarak kalır. Şüphesiz bu saptama her zaman doğru değildir, kentlerdeki yapıyı açıklayamayız. AKP’den MHP’ye oy devşiren söylem Bu kitlelerin kulaklarını dayadıkları siyasi mihraklarda sorun bitiyor veya başlıyor. Mesela Bahçeli artık ülkenin en gerici mihraklığına soyunmuş durumda, AKP’den oy devşirdiğini görünce söylemini şiddetlendirme yoluna gitti. AKP içindeki baş müttefiki de İçişleri Bakanı S. Soylu; söylemiyle sürekli olarak MHP’ye çalıştığını söyleyebiliriz. AKP içinde adeta Truva’nın tahta atı gibi; AKP’yi eritiyor, her ne kadar derdi bize düşmese de! Soylu’nun yeri MHP’dir ama Bahçeli istemez, çünkü AKP’de kalmasında sonsuz yararı vardır. AKP gibi partiler Turgut Özal’ın Anavatan’ı gibidir, lider partisidir, lidere bağlıdır, lider yoksa dağılır veya başka partilerce yutulur; geride en iyisi yüzde 15 20’lik bir çekirdek kalır. Anavatan’ı düşünün, bir şirkete dönüşmüştü, sonra satıldı gibi bir şey oldu. Liderin güdümü, partiye kurumsal bir kimlik kazandıramaz. Kurumsal kimlik kazanmasına izin vermez lider çünkü. Lider giderse, parti başı kesilmiş tavuk gibi dolaşır. Bunu AKP’ye oy veren biri çok net söylemişti bana: Biz AKP’ye değil, RTE’ye oy veriyoruz! Türkiye’yi aşağı, her açıdan dibe doğru çekiyorlar iktidar ve ortağı... Muhtar: Olaylar daha da büyürdü Akkuzulu Mahallesi muhtarı Halil Kökmen, “Birkaç kişinin galeyana getirmesi köyümüzün adını da lekeledi. Ankara’dan, Çubuk’tan sosyal medyadan duyan herkes buraya akın etti. Yarım saat, 1 saat daha çıkarmasaydık belki oradan çıkması imkânsız olabilirdi. Vatandaş akın akın geliyordu. Kılıçdaroğlu ve CHP teşkilatından çok özür diliyorum” dedi. Şehit Yener Kırıkcı’nın ağabeyi Yunus Kırıkcı da, saldırı nedeniyle kardeşinin acısını tam yaşayamadıklarını belirtti. Şehit Yener Kırıkcı’nın babası Mustafa Kırıkcı, Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyı içinde bulunduğu koşullar nedeniyle görmediğini söyleyerek, “Kendi acımı yaşıyordum. Akrabalarım ve ailem oğlumun acısını yaşıyordu. Bu acımı tüm dünya ve Türkiye paylaştı. Benim acım için herkes gelebilir. Mahalle dışından bir provokasyon yapıldığını düşünmüyorum. Keşke yaşanmasaydı. Kim ister böyle bir şey olmasını” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin sahibi Rahim Doruk, Kılıçdaroğlu’nun, “misafir olmak zorunda kaldık, kusura bakma” dediğini aktararak “Hiçbir suçum olmamasına rağmen vatandaşın tepkisini alıyorum. Türk İslam âdetinde misafiri kapıdan kovmak, evine geleni kovmak bizim fıtratımıza yakışmaz. Biz doğru olanı yaptık. Şehit bizim şehidimiz. Biraz daha sakinlik, anlayış, hoşgörü rica ediyorum.” l ANKARA / DHA ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear