14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 912 MART 2019 SALI ‘İsyanımız poliseydi’Erdoğan’ın ‘ezanı ıslıkladılar’ diye 8 Mart yürüyüşündekileri hedef göstermesine tepki yağdı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Taksim’de yapılan yürüyüş sırasında, polis barikatını ve gazlıplastik mermili saldırıyı protesto edenleri “Ezana ıslıklarla, sloganlarla terbiyesizlik ettiler. Bunların tek ittifakı ezan bayrak düşmanlığıdır” şeklinde suçlaması yeni bir tartışma başlattı. Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından önceki akşam “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganıyla İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapan ve ara sokaklara giren grup daha sonra Tarlabaşı’ndaki HDP İl Binası’na yöneldi. Bu sırada polis, grubun yürüyüşüne izin vermedi. HDP İl Yönetimi, seçim öncesi kutuplaştırıcı bir dille provokasyon yaratılmak istendiğine dikkat çekerek, “ezan yürüyüşü” bahanesiyle il binalarına saldırılmak istendiğini belirtti. İktidara yakın medya dün Erdoğan’ın sözlerini manşete taşıdı. Erdoğan dün Hakkâri mitinginde de aynı konuyu işledi. Erdoğan “Ezanı yuhlayan, ıslıklayan, düdük sesiyle bastırmaya çalışan edepsiz sloganlarıyla saygısızlıkta sınır tanımayanların arkasında kim var? HDP var, CHP var. Ezanımıza, bayrağımıza saygı göstermeyene hiç kimse kusura bakmasın biz saygı da duymayız, fırsat da vermeyiz. Bölücü terör örgütünün başı zaten hepsinin başı. Hepsi beraberler. Bay Kemal buraya Türk bayrağı ile gelemedi, örgütün bayrağı ile geldi, hatırlayın. 8 Mart Kadınlar Günü dediler, Taksim’e yürüdüler, ne izin var. Gösteri ve Yürüyüş Kanunu var. Dert seçim öncesi ülkeyi karıştırmak” diye konuştu. ‘17 yıldır o caddedeyiz’ Feminist Gece Yürüyüşü çağırıcıları, yürüyüşün engellenmesinin protesto edilmesini “ezanı protesto ettiler” şeklinde çarpıtılmasına yanıt verdi. Açıklamada “Polis şiddetinin üzeri ayrıştırıcıkutuplaştırıcı dille, seçim malzemesi de yapılarak yalan haberle ve nefretle örtülemez” ifadeleri kullanıldı. Basında ve sosyal medyada başlatılan linç kampanyasına tepki gösterilen açıklamada, “Başka kılıflara bürünmeye çalışılsa da bunun adı, kadın düşmanlığı. 16 yıldır bağımsız feministler tarafından sorun yaşanmadan yapılan bu yürüyüş, bu sene engellenmeye çalışıldı. Polis kadınların yolunu keserken, bir araya getirmezken, gaz sıkarken, arama yaparken ezan dinlemedi. 8 Mart’ta sesini yükseltmeye gelen kadınların kalabalığı polis barikatları arasına sıkıştırılmaya çalışıldı. Sığmadık. 16 yıldır yürüdüğümüz güzergâhta, yürümemizi engelleyip bizi caminin yanında tutanlar şimdi de kalkmış ezana karşısınız diyor. Kimse çarpıtmasın: Bizim isyanımız polis barikatına, kadınların yürüyüşünü, 8 Mart’ı engellemek isteyenlere... Biz 17 yıldır o caddedeyiz, her yıl aynı saatte sesimizi yükseltiyoruz. Toplumu bölen değil, beraber eşit ve özgür bir hayatı kuracak politikalarda ısrarcı olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz. Biz kadınların derdi ortak; bizim Taksim’deki 8 Mart Kadınlar Günü yürüyüşü sırasında, polis saldırısını protesto edenlere Erdoğan, “Ezanı ıslıkladıklar” deyince sarıklıcüppeli bir grup Taksim’de yürüdü. Feminist Gece Yürüyüşü çağrıcıları “Kimse çarpıtmasın: Bizim isyanımız polis barikatına, kadınların yürüyüşünü, 8 Mart’ı engellemek isteyenlere...” dedi. 16 yıldır sorunsuz yapılan Taksim’deki yürüyüş 8 Mart akşamı polis tarafından engellenince kadınlar buna tepki göstermiş, alkış ve düdüklerle tavrı protesto etmişti. iğneli fırça zafer temoçin derdimiz patriyarkayla, kadın düşmanlığıyla!” denildi. Erdoğan’ın açıklaması için sosyal medyada “seçim için provokasyon” olarak değerlendirildi: ‘Seçim malzemesi’ n CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: AKP kadınlara gaz sıktırıyor. Kadınlar bunu düdükle ıslıkla protesto ederken ezan başlıyor. Bunu seçime malzeme yapmak ne acizliktir. Yazıklar olsun! n CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu: Oy için, seçim kazanmak için insanları yalanlarla kışkırtmak, ezan provokasyonu yapmak yan lıştır. Din üzerinden, ezan üzerinden yapılan provokasyonların nerede duracağını kimse kestiremez. Kutsallarla oynanmasın, sonunda en kutsal olan insan zarar görür. n Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam: Ne yazık ki fitneyi asılsız iddialarla körükleyerek bundan siyasi rant devşirme derdinde olan siyasilerimiz sorumsuzca davranmaktadır. n Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav: Ama ne ezan, ne bayrak, ne de diğer bahaneler, polis şiddetini örtemez. Ve ayrıca şiddet, feminizmi yenemez. l İSTANBUL/Cumhuriyet ERDOĞAN’I ONAYLADILAR Devlet Bahçeli ve AKP’lilerden destek MHP lideri Devlet Bahçeli ise dün “8 Mart akşamı Taksim’de bir grup ezan okunurken ıslık çalmış. Yani ezandan rahatsız olmuşlar, akıllarınca protesto etmişler. Bu densizliktir, bu ahlaksızlıktır, bu vandallıktır, bu arsızlıktır. Ezanı ıslıklamak küfrü alkışlamaktır, batılı selamlamaktır, iblise selam durmaktır, mukaddesat ve millete ihanettir” açıklaması yaptı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise görüntüleri inceleyip sosyal medya araştırması yaptıklarını da belirterek “Taksim’deki yürüyüşe katılanların konu hakkındaki tweetlerini ve birtakım açıklamalarını analiz ettirdik. Onları incelediğinizde ve yürüyüşte bulunup da ‘Bunu yaptık’ diyen çok sayıda kişinin hesabını incelediğinizde böyle bir tablo ortaya çıkıyor” dedi. AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ise “Milletimizin tamamına yönelik hakaret içeren bir görüntüdür. Belki oradakilerin çok az kısmı hakaret etmek istemiştir ama görüntü budur. Bu kabul edilebilir bir şey değil” dedi. “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganıyla İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapan grubu polis dağıttı. Sükunet çağrısı yapan da var Gelişmenin ardından Twitter hesabından açıklama yapan AKP Milletvekili ve MKYK Üyesi Mustafa Yeneroğlu, “Ezanın ıslıklandığı olasılığı ne kadar rahatsız ediciyse, ‘ezana uzanan eller kırılsın’ sloganıyla şiddet dili kullananlar çok daha ürkütücü. Ezanın bu şekilde korunmaya, hele insanları incitmeye ve kaba kuvvetle korkutmaya ihtiyacı yok. Biraz sükunet ve sağduyu lütfen” çağrısı yaptı. Erdoğan’ın teyzesinin oğlu “SuperHaber” adlı internet sitesinin kurucusu Cengiz Er ise “Taksim’de ezanın ıslıklanması iddiaları üzerinden yeni bir gerilim pompalamaya çalışanlar var. Dikkatli olalım...” açıklaması yaptı. Dünkü yazısında “Ezan okunuyor ve bu ucubeler, okunan ezanı susturmak için ıslık çalmaya başlıyor” ifadelerini kullanan Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık, daha sonra yazısından ilgili bölümü çıkardığını belirtti, yürüyüşe katılan kadınlardan ve okurlarından özür diledi. ‘Gezi özgürlük veTaksimDayanışması,iddianameyi‘karalamayayönelikbeyhudebirçaba’olarakyorumladı. adalet umududur’ Gezi Direnişi’nin karalanmasına izin vermeyeceklerini belirten Taksim Dayanışması, “Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umududur” vurgusu yaptı. Taksim Dayanışması, 657 sayfalık Gezi iddianamesine ilişkin basın açıklaması düzenledi. Taksim Dayanışması bileşenlerinin yanı sıra toplantıya HDP Milletvekili Hüda Kaya, Oya Ersoy ve Musa Piroğlu, CHP Milletvekili Ali Şeker ve Sezgin Tanrıkulu, CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş, KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Limter İş Genel Başkanı Kanber, Sanatçılar Girişimi adına gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu ve Yazar İhsan Eliaçık katıldı. Taksim Dayanışması adına açıklama yapan yüksek mimar Mücella Yapıcı, “Gezi’yi lekelemeye yönelik beyhude ‘anlamsız’ çabalarınızı reddediyoruz! Çünkü Gezi’yi biz yaşadık, biliyoruz. Gezi bu toprakların, özgürlük ve adalet umududur” açıklamasında bulundu. Gezi’nin ülkenin en parlak ve onurlu sayfası olduğunu belirten Yapıcı, “Gezi sürecine dair asıl hesap vermesi gerekenler, iddianamede davacı ve mağdur sıfatları ile yer almaktadır. Onlarca arkadaşımızın ölümüne, onlarcasının gözünü kaybetmesine ve yaralanmasına neden olanlar, polislere bu emri verenler, şiddeti koruyup kollayanlardır” dedi. TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, “Gezi doğrudan demokrasiye olan inancımızın bir parçasıdır” dedi. Yargıçlara çağrı Sanatçılar Girişimi adına Behramoğlu, iktidarın Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye çalıştığını ifade etti. Behramoğlu, Gezi’nin değerlerine sahip çıkacaklarını ve yargılananların yanında olacaklarını belirterek, “Yargıçlara seslenmek istiyorum, Erdoğan’ın askerleri olmayın. Türkiye Cumhuriyeti’nin, aydınlanmanın, hukukun yargıçları olun” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Çocukları için adaletBerkin Elvan, ölümünün 5. yılında mezarı başında anıldı arayan anneler buluştu Anmaya, Çorlu tren faciasında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz Sel de elinde papatyalarla katıldı. Gezi Parkı Direnişi sırasında Okmeydanı’ndaki evinden ekmek almaya çıkarken 16 Haziran 2013’te polis tarafından başından vurularak komaya giren ve 269 gün sonra hastanede yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan, ölümünün 5. yılında Şişli Feriköy’deki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Anmada konuşan anne Gülsüm Elvan, dava sürecinde İçişleri Bakanlığı’nın sorumluların hesap vereceği açıklamasını anımsatarak “İçişleri Bakanı’na soruyorum, çocuk burada. Hesabını sorun, hesabını verin” dedi. Çorlu Tren Faciası’nda yaşamını yitiren 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi Misra Öz de, elinde bir demet papatya ile anmaya gelenler arasındaydı. Mısra Öz, anmaya gelmeden önce sosyal medyadan şöyle yazdı: “5 yıldan bu yana hiçbir şey değişmedi bu ülkede... Çocuklar ölmeye devam KURTULUŞ ARI Adalet bekleyen Berkin Elvan’ın ailesi acıyı ilk günkü gibi yaşıyor. etti. Hemde çocuk olduğuna bakmadan ölü çocuklar bile suçlandı. Birbiri ile karşılaştırıldı. Ölüye bile saygı duyulmadı, çocuğa hiç! En azından cennetteler artık. Kötülerden uzakta...” Törende konuşan baba Sami Elvan, “Gezi bir halktı, ekmekti, suydu, adaletti. Çocuklarımız bu yolda bedenlerini kaybettiler. Ben nefesim yettiğince bu mücadeleyi devam ettireceğim. Taksim Dayanışması’na açılan dava ile de bu ahlaksızlıklarla da mücadele edeceğim. Nerede bir hukuksuzluk adaletsizlik varsa ben karşısına çıkaca ğım. Bu ülkede yaşayacağız, ama kardeşçe yaşayacağız” diye konuştu. Törene CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, CHP PM üyesi Erdal Aksünger, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Oya Ersoy, Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı ve avukat Can Atalay, DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, eski CHP Milletvekili Melda Onur ile çok sayıda yurttaş katıldı. l Haber Merkezi Tabanda AKPMHP  uyuşmazlığı var... Cumartesi pazarı Antalya, Isparta hattında geçirdik. İki günün bir yanı 3. Isparta Kitap Fuarı, bir yanı da yerel seçim nabzıydı.  Sözcü’nün Ankara Temsilcisi ve yazarı Saygı Öztürk’le birlikte yol güzergâhında halkla sohbet ettik. Süleyman Demirel Üniversitesi’nin gençleriyle konuştuk. Isparta, Antalya’nın altında çok ezilmemiş,   kendi yağıyla kavruluyor. Sanayi istenilen hızda gelişmemiş ama, “gül” gibi geçinip gidiyor. Gülün yanına lavantayı da koymaya hazırlanıyorlar. Bu konuda Burdur’u da içine alan bir hedef birliği var.  Toroslar’ın ve eteğindeki ovaların bereketi iyi bir planlama ile yöre halkını dışarıya muhtaç etmez.  Isparta Belediyesi güzel bir Halı Müzesi kurmuş. Gerçekten görülmeye değer ama, Isparta halısının müzelik olması, makineleşmenin acımasız bir sonucu olsa da üzücü. HHH Isparta, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in adıyla öne çıkan, bu nedenle “Merkez sağın durumu nedir” diye sorulunca ilk bakılan illerden biri. 24 Haziran’da Isparta’da Cumhur İttifakı içinde AKP yüzde 47, MHP yüzde 13 oy aldı. Millet İttifakı içinde de İyi Parti yüzde 18, CHP 16 oy aldı. Sıralama AKP, İyi Parti, CHP, MHP şeklinde oldu. AKP 3, İyi Parti 1 milletvekili çıkardı.  Sıra yerel seçimlere gelince AKP ile MHP arasında hesaplama yapıldı; halen belediye başkanı MHP’li, ama AKP, 3 vekil çıkardığı yerde yerel yönetimi MHP’ye bırakmak istemedi. Sonuçta AKP ve MHP ayrı aday çıkardı. Öyle anlaşılıyor ki, Isparta’da beka sorunu yok! O yüzden kıyasıya yarış mubah... Dikkat çeken bir başka nokta da AKP ile MHP tabanı arasında Erdoğan Bahçeli uyumuna benzer bir uyumun olmaması. Erdoğan’ın, “Tam konsolidasyon sağlanmadı” demesi, Bahçeli’nin, arada bir sıkıyönetim bildirisi gibi ittifak uyum genelgesi yayımlaması boşuna değil.  İki partinin tabanı kimi yerlerde geçişken olabilir ama, tepedeki planlamaya dayalı bir bağın tabanda olmadığı görülüyor. Üç temel durumun altını çizelim: 1 Cumhur İttifakı tabanda yama tutmuyor. 2 Beka söylemi tutmadı.  3 Millet İttifakı’nı terör örgütleriyle eşitleme algısı geri tepti. Seçmenin duruşuna, susuşuna bakılırsa, “Her ekonomik kriz siyasal sonuç doğurur” tezi gündemde... İktidar, seçmenin bütün bu algıların dışında başka bir kaygı ile oy vermesini sağlamanın arayışında... Son birkaç gündür değiştirilmeye çalışılan gündem bunun eseri... HHH 2017’de Isparta Kitap Fuarı’nın ilkine katılmıştım. Önceki gün üçüncüsü sona erdi. Isparta gibi orta büyüklükteki bir ilde kitaba ilgi umut verici. Fuarda tuttuğumuz nabızda birinci konu işsizlikti. Pek çok örnekten birini paylaşalım. İnsülin ilaçlarında önde gelen bir yabancı firma, 130 çalışanın işine son verip Türkiye’deki faaliyetini noktalamış. Nedenini, işten attığı elemanlara şöyle açıklamış: “Türkiye’de önümüzü göremediğimiz bir dönem başladı...” Gazi katliamının 24. yıldönümü Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde meydana gelen olaylarda yaşamını yitiren 22 kişi bugün düzenlenecek etkinliklerle anılacak. Katliamın 24. yıldönümü nedeniyle halk Gazi Cemevi önünde saat 11.00’de toplanarak, eski karakol binası önüne kadar yürüyecek. Saat 12.00’de olaylar sırasında taranan eski pastane önünde karanfil bırakılarak, basın açıklaması gerçekleştirilerek. Etkinlikler olaylarda yaşamını yitirenler için Gazi Mezarlığı’nda yapılacak anmanın ardından Gazi Cemevi’nde yemek verilmesiyle son bulacak. l Haber Merkezi Bir garip ‘hakaret’ şikâyeti daha Ankara’dan Burdur’a giden bir yolcu, otobüsün merdivenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam sayfa fotoğrafının bulunduğu gazete sayfasını koyan şoförden şikâyetçi oldu. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ifadesi alınan şöfor R.K., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 24 Şubat’ta Burdur’dan Ankara’ya yolcu taşıyan otobüste meydana gelen olay nedeniyle polis merkezinde, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ifadesi alınan R.K., otobüsü temizledikten sonra basamağa gazeteyi kendisinin koyduğunu, ancak peronda tanımadığı bir kişinin gazeteyi düşürdüğünü, tekrar basamağa serdiğini, kendisinin Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek gibi bir düşüncesinin olmadığını söyledi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear