28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 21 ŞUBAT 2019 PERŞEMBE [email protected] EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KÜLTÜR ‘Medya kirli ve korkunç’Mine Söğüt, Yapı Kredi Yayınları’nda katıldığı söyleşide okura verdiği önemi vurguladı GÜLÇİN GÜLAN Gazetemizdeki “Uykusuzluk” adlı kitapları gibi pozitif sorumlulukla yazdığı köşe yazılarıyla her yaştan çok geniş okura ulaşan gazeteci, yazar Mine Söğüt, 19 Şubat Pazartesi günü Yapı Kredi Yayınları’nın Beyoğlu’ndaki Loca salonunda son hikâye kitabı “Gergedan – Büyük Küfür Kitabı” bağlamında Türk Dili ve Edebiyatı profesörü Seval Şahin ile söyleşi yaptı. Ardından YKY kitabevinde kitaplarını imzaladı. Gazeteciliğe 1990 yılında Güneş gazetesinde başlayan Mine Söğüt, yazarlığı seçerek roman, hikâye, biyografi, monografi, söyleşi ve deneme türlerinde 11 kitap yazdı. O, söyleşide bu süreci de anlatarak okurumuza verdiği önemi vurguladı: “Medya kirli, korkunç ve tehlikeli bir alan. Daha işin başlarında, 56 yıl çalıştıktan sonra bunu görüp medyayı bıraktım. Yirmi yıldır yazıyla başka bir yerden ilişki kurup, medyanın tersine kendimce özgür olabileceğim ikinci bir alanda profesyonelleştim. Tekrar medyaya, yetişkin olgun bir yazar olarak, döndüğümde kendimi koruyabilecek kadar güçlü hatta kendi özel dilimi, özel Mine Söğüt, “Medya kirli, korkunç ve tehlikeli bir alan. Daha işin başlarında, 56 yıl çalıştıktan sonra bunu görüp medyayı bıraktım. Yirmi yıldır yazıyla başka bir yerden ilişki kurup, medyanın tersine kendimce özgür olabileceğim ikinci bir alanda profesyonelleştim” diyor. bakış açımı yaratabilecek kadar da olanaklıydım. Medya içindeydim ama medyanın içinde karşı durabileceğim bir yerdeydim... Şimdi sahibi olmayan ve okurunu çok önemsediğim yerde gazetecilik yapıyorum.” Gazeteciliğin edebiyata uyarladığında avantaj sağladığını ise şu sözlerle açıkladı: “Temelimde gazeteciliğin olması edebiyatımda avantaja dönüştü. Editörlüğümü kendim yapabiliyor, yazılarıma daha acımasız bakabiliyor, atabiliyor, ne kadar aşkla yazmış olsam da dışardan bakabiliyorum. Çünkü gazetecilik böyle bir şey gerektirir. Mine Söğüt Koray Şentürk Seval Şahin Bugün için baktığımızda da bir edebiyatçının ilgilenmesi gerektiğinden daha fazla gündemle ilgilenmek zorunda kalıyorum. Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi? Kafamın daha temiz olmasını isterdim ama o zaman da ne çıkardı onu bilmiyorum.” Gergedan kitabın son ve aradaki bütün hikâyeleri toplayan ana hikâyesi. Söğüt, “Hiç yazılmamış olsaydı bugün de bir kelimesine dokunmadan yazılabilirdi. Canlı, bugüne ait bir eser” dediği Eugene Ionesco’nun oyunu “Gergedanlar” dan ilham aldığını söyleyerek; “Inesco’nun gergedanlaşan kalabalık içinde yapayalnız bıraktığı idealist insanı, değerlerini tekrar yorumlamak istedim. Çünkü onun üzerinden, bizi idealizmden soğutan bu yeni sitemin bizi neye dönüştürdüğünü çok güzel anlatabilirdim” diyerek öfkesini, şiddetten çok daha güçlü olan itiraza dönüştürerek kaybettiklerini fark edilir kıldığını ifade etti. “Deli Kadın Hikâyeleri”nde olduğu gibi bu kitapta da “Hayata aynı pencereden bakarız” dediği Bahadır Baruter’in yazarın çok sembolik bulduğu gergedan imgesi üzerinden çizdiği resimler yer alıyor. Söğüt, “Resimleri, kitap şekillenmiş olduktan sonra okumadan ama yaptığımız konuşmalara dayanarak çiziyor. Yazdıklarımı farklı bir disiplinin yeniden ortaya koymasını, bu anlamsal ve kavramsal katkıyı çok değerli buluyorum. Sanatı ölümsüz kılan bu” diyerek kitaplarının sahnelenmesi için de yeniden yorumlara açık olduğunu söyledi. Söğüt, söyleşi sonunda salonu dolduran, uzun imza kuyruğu oluşturarak yüz yüze gelmek isteyen okurlarını yanıtladı. Güler Tuncer’in ilk şarkısı: Kiraz Çiçekleri 17 yaşında başladığı müzik kariyeri boyunca Genco Arı, Bilal Karaman, Turgut Alp Bekoğlu, Gökhan Türk men, Aşkın Nur Yengi gibi müzisyenlerle birlikte çalışan Güler Tuncer, ilk solo projesi “Kiraz Çiçekle ri” teklisiyle dinleyiciyle buluştu. “Kiraz Çiçekleri” şarkısının sözleri Ozan Turgut’a, müziği Gökhan Türkmen’e, düzenlemesi ise Ahmet Faik Dökmeci’ye ait. Saint Pierre Hanı ve Karaköy’ün farklı noktalarında gerçekleşen klip çekiminin yönetmenliğini ise Yunus Emre Boylu ve Alican Tuncer üst lendi. l Kültür Servisi BİFO ve Glennie aynı sahnede Bu sezon 20. yaşını kutlayan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 28 Şubat Perşembe akşamı İstanbul Lütfi Kırdar ICEC’te vereceği konserde perküsyon virtüözü Evelyn Glennie’ye eşlik edecek. Orkestranın şefliğini Kamran İnce’nin üstleneceği konserde, İnce’nin BİFO’nun siparişi üzerine kaleme aldığı “Çıkırıkçılar Yokuşu” adlı yapıtının dünya prömiyeri gerçekleştirilecek. Ülkemiz seslerini çağdaş müzikle ustaca birleştiren İnce’nin repertuvarından seçkilerle tamamlanacak konser, solist Evelyn Glennie’yi de İstanbullu müzikseverlerle buluşturacak. Saat 20.00’de başlayacak konser öncesinde 19.0019.40 saatleri arası İstanbul Lütfi Kırdar ICEC’in Dolmabahçe Salonu’nda, gazeteci ve klasik müzik yazarı Serhan Bali ile konser üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek. l Kültür Servisi Metin Kemal ve Güneşer’den konser UNESCO 2008 yılı raporunda yok olma tehdidiyle karşı karşıya olan diller arasında sayılan Zazaca’nın yaşatılması için İstanbul ZazaDER tarafından bu yıl 7.’si düzenlenen “Dünya Anadiller Günü Etkinliği” 23 Şubat Cumartesi günü saat 14.00’te Şişli Kent Kültür Merkezi’nde (Cemil Candaş Salonu) gerçekleştirilecek. Etkinlik te Metin Kemal Kahraman, Mavi Güneşer ve ZazaDer ve Faruk Eren Tiyatro Topluluğu sahne alacak. Metin Kemal ve Mavi Güneşer uzun zamandır çalışmalarını yürüttükleri Dersim politik ağıtlarından oluşan yeni albüm repertuvarından da eserler icra edecek. Etkinlik biletleri Biletix’ten temin edilebiliyor. l Kültür Servisi Karikatür Evi’nde karikatür buluşmaları Gırgır’ın çizerlerinden Behiç Pek, “Amatör Günü”nde çizer adaylarıyla buluşuyor. Pek, amatör karikatüristlerin çizgilerini ve esprilerini yorumlayacak. Kadıköy Belediyesi’nin hayata geçirdiği Karikatür Evi’nde amatör günleri ve söyleşiler de vam ediyor. 70’li ve 80’li yıllarda karikatür dergisi denince akla gelen Gırgır’ın çizerlerinden Behiç Pek, “Amatör Günü”nde çizer adaylarıyla buluşuyor. Yarın saat 18.00 20.00 saatleri arasında gerçekleşecek etkinlikte Pek, amatör karikatüristlerin çizgilerini ve esprilerini yorumlayacak. Ayrıca etkinlikte Behiç Pek tarafından seçilen karikatürler Gaze te Kadıköy’de “Amatör Köşe”de yayımlanacak. Yeni söyleşi dizisi Karikatür Evi’nde Karikatürcüler Derneği işbirliğiyle yeni bir söyleşi dizisi başlıyor. İki usta karikatürcü Öznur Kalender ve Raşit Yakalı ile “Kafa Kafaya Karikatür Muhabbeti” adlı söyleşi dizisinin ilki 23 Şubat Cumartesi saat 14.00’te başlayacak. Konuk, “En Kahraman Rıdvan”ın çizeri Bülent Arabacıoğlu olacak. Karikatür Evi’nin “Anime ve Manga” söyleşileri de kaldığı yerden devam ediyor. 24 Şubat Pazar günü saat 14.00’te mangAnime Türkiye topluluğu üyeleri Bülent Tellan ve Teoman Alsan, “PostApokaliptik Animeler” adlı söyleşide konuşacak ve felaket sonrası dünya konusunun anime eserleri yorumlayacaklar. l Kültür Servisi Salt Beyoğlu’nda yılın ilk ‘Uzun Perşembe’si SALT Beyoğlu’nun düzenlediği “Uzun Perşembe” programı, 28 Şubat saat 19.30’da İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nün Türkiye’den genç besteciler ile uluslararası oda müziği topluluklarını bir araya getiren BİLGİ Yeni Müzik Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Açık Sinema’da onuncusu gerçekleştirilecek festivalde, 2007’de Atina’da kurulan müzik topluluğu ENSEMBLE ARTéfacts, dokuz bes tecinin eserlerinin yanı sıra kendi repertuvarından parçalar seslendirecek. Deniz Can Barış, İpek Ektaş, Kristina Golubkova, Aslıhan Kabukçu, Aslı Kobaner, Can Memişoğulları, Emir Can Pehlivan, Ceren Şepçi ve Anıl Berk Zamandar’ın bestelerinin icra edileceği program herkesin katılımına açık ve ücretsiz. Uzun Perşembe’de, SALT Beyoğlu’ndaki “Makbul Tarihin Tutsakları” sergisi ve birinci katta yer alan Robinson Crusoe 389 kitabevi ile SALT Galata yapısı saat 22.00’ye kadar açık olacak. l Kültür Servisi Efsane grup Türkiye’ye geliyor Dünyaca ünlü heavy metal grubu Manowar, “The Final Battle” turnesi kapsamında 20 Temmuz’da İstanbul’da konser verecek. 1980’de kurulan, çıkardığı albümler ve klasikleşmiş şarkılarıyla heavy metalin efsane grupları arasına giren Manowar, KüçükÇiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak. Grubun kurucusu ve basçısı Joey DeMaio, İstanbul’da verecekleri konseri iple çektiklerini ifade ederek, “Manowar’ın Türk hayranları yıllar boyunca tutkularını ve bağlılıklarını tüm dünyaya gösterdiler. Manowar olarak bundan onur duyuyoruz. Türkiye’deki Manowar hayranlarıyla paylaşacağımız bu unutulmaz metal deneyimini iple çekiyoruz” dedi. l Kültür Servisi Grammy ödüllü trompetçi Sandoval İzmir’de Kübalı ünlü trompetçi Arturo Sandoval, İzmir’deki Adnan Say gun Sanat Merkezi’nde 28 Şubat Perşembe akşamı konser verecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, bir süre önce Los Angeles’ta gerçekleştirilen 61. Grammy ödül töreninde Ricky Martin, Camila Cabello ve J Balvin ile birlikte sahne alan usta trompetçi Arturo Sandoval İzmirlilerle buluşacak. Klasik trompet eğitimine 12 yaşında başlayan, caz trompetin önde gelen temsilcilerinden biri olarak gösterilen Sandoval’ın 10 Grammy ödülü bulunuyor. l Kültür Servisi 1919 ruhuyla oku! Birçok dostumu, şair ve yazar arkadaşımı önce kitap fuarlarında tanıdım. Fransız gazeteci, yazar, Pierre Assouline ile de fuar nedeniyle tanıştım. Pierre Assouline, Türkçe yayımlanan Camondoların Sonuncusu adlı romanını (çev: Erhan Büyükakıncı, Can Yay. 1998) fuarda imzalamak için İstanbul’a gelmişti. Bunu bilen çevirmen arkadaşımız Liz Behmoaras, yalnızca Fransa’nın değil belki de dünyanın en çok satan edebiyat dergisi Lire’in yöneticisi Pierre Assouline ile dergi için söyleşi yapmak istedi. Söyleşiye benim de katılmamı önerdi, amacı iki dergiyi karşılaştırmak, tiraj ve okur sayılarını irdelemekti. İyi fikirdi. Sevinçle kabul ettim. Taksim’deki Fransız Kültür Merkezi’nde buluştuk, tanıştık, konuştuk. Söyleşiyi Yaşasın Edebiyat dergisinde de yayımladık... Benim burada değinmek istediğim, Türkiye’nin o yıllarda önde gelen yayın kuruluşu Milliyet Grubu’na ait aylık bir edebiyat dergisinin 4 bin dolayında satmasına karşın, Lire, 110 bin tiraja sahipti, yöneticisi de bir dergiyi en az 7 kişinin okuduğundan yola çıkarak, ortalama 700 bin okuru olduğunu söylüyordu! Dahası bu sayının içinde Frankofon ülkeleri İsviçre, Belçika ile bütün dünyadaki Fransız enstitüleri yoktu. Bunlar da katılırsa, kim bilir okur sayısı ne olurdu! Bu bilgiye çok şaşırdım, edebiyat adına sevinsem de ülkem adına da üzüldüm! Pierre Assouline (66), 1985’te Lire dergisinde çalışmaya başlamış, 1993’te editör olmuş. Birçok deneme, eleştiri, biyografi kitabı var. Le Monde 2’de köşe yazarlığı yapmış, Paris Politik Araştırmalar Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmış. 2012’de de Bernard Pivot’nun başkanı olduğu Goncourt Akademisi üyeliğine seçilmiş işinin uzmanı bir yazar. Lire’i Bernard Pivot (84) kurmuş. Pivot, bütün Fransa’nın tanıdığı gazeteci, televizyoncu, eleştirmen. televizyona yaptığı Apostrof programıyla (Wikipedi bilgilerine göre) 4 milyon seyirciyi televizyon başında gece sabahlara kadar tutan çok yetenekli bir sunucu. Programı 19751990 arası sürmüş. Özellikle Aleksandr Soljenitsin ile 1975, 1983 yıllarında, Charles Bukowski ile de 1978’de yaptığı röportajlar onu büyük üne kavuşturmuş. Bütün bunları niye mi anlatıyorum; kitaba, kitap fuarlarına ve edebiyat dergilerine dikkat çekmek için. Fuarlar yurdun dört köşesine yayılmış durumda. Tıpkı sanat edebiyat dergilerinin yalnızca İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde kalmayıp yurdun her köşesine yayılması gibi. Şimdilik etkin televizyon ekranlarında kitap programı yok sayılır. Yalnızca FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın “Çalar Saat” haber programı içinde kısa kısa kitap tanıtımlarını saymazsak... Özetle Samsun’da 5. Karadeniz Kitap Fuarı açık. 24 Şubat’ta kapanacak. Kültürel değeri yanı sıra, bölgesel ve ulusal önemi büyük. İşte size indirimli kitap alma, kitap dostlarıyla buluşma, tanışma, konuşma için bir altın fırsat! Öte yandan Halkevleri’nin kuruluşunun 87. yılı nedeniyle tüm yurtta kitap okuma seferberliği başlatıldı. Buna katkı için kitap dostu, tiyatro sanatçıları Rutkay Aziz ve Taner Barlas, Ankara’da “Adalet, Sizsiniz” oyununu biletle değil, bir kitap getirenler için oynadılar. “Okumak Özgürleştirir” dediler. Ne güzel! Türkiye’de 200 dolayında olduğu söylenen küçüklü büyüklü sanat edebiyat kültür dergilerini de desteklemek gerekir. Günümüzde 50 bine gerileyen Lire dergisinin tirajına her biri ulaşabilsin diye.   Diyorum ki Samsun’daki kitap fuarında 100. yılını kutlayacağımız 19 Mayıs 1919’daki gibi bir ruhla ilk adım atılsa, aydınlanmak karanlıktan kurtulmak için, büyük bir okuma seferberliği başlatılsa, sloganı da “1919 Ruhuyla Oku!” olsa. Daha iyi olmaz mı? İyi ki ülkemizde Cumhuriyet Kitap var, ama Türkiye bir Kitap Cumhuriyeti olsa... Daha güzel olmaz mı? Babylon’da bu hafta Babylon’un programında bugün Yüzyüzeyken Konuşuruz, yarın “Yeni Yerli Konserler No.2” ve 23 Şubat Cumartesi akşamı “License to Dance” serisi kapsamında Hey Douglas var. “Yeni Yerli Konserler”in ikincisinde sahneye Al’york, Barlas Tan Özemek ve The Young Shaven çıkacak. l Kültür Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear