22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA dishab@cumhuriyet.com.tr Pazar 23 Eylül 2018 EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ÇİN’DEN ABD’YE REST ABD’nin, Rusya’dan S400 füze savunma sistemleri ve savaş uçağı alması nedeniyle Çin Savunma Bakanlığı bünyesindeki ilgili kurum ve çalışanlarına yaptırım kararıyla birlikte WashingtonPekin hattında tansiyon yükseliyor. Çin önceki gün “yaptı rım adımından vazgeçin yoksa sonuçlarına katlanırsınız” tepkisinin ardından dün de ABD’nin Pekin Büyükelçisi’ni Dışişleri’ne çağırdı. Görüşmede “iki egemen ülkenin işbirliğine ABD’nin müdahale hakkı bulunmadığının” iletildiği duyuruldu. Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü de “ordu bu karardan öfke duyuyor ve kesinlikle karşı çıkıyor” dedi. 7 Saldırının gerçekleştiği alanda adeta can pazarı yaşandı. Geçide katılan bando üyelerinden de yaralananlar oldu. Bir kadın gazetecinin ise katliam sırasında görevini yapmaya çalıştığı anlar kameralara yansıdı. Askeri geçide ölümcül ateş İran’ın, Irak savaşının yıldönümünde düzenlediği tören kana bulandı. Aralarında sivillerin de olduğu en az 25 kişi yaşamını yitirdi. Tahran, ABDRiyad cephesini suçladı İRAN FAY HATTI... MİNE ESEN ABD’nin, İsrail ve Körfez’de Riyad liderliğindeki blokla Tahran’ı bölgede etkisizleştirme hamleleri siyasi/ekonomik tüm kollardan sürerken İran’daki saldırı bölgenin değişken ittifaklık/hasımlık ilişkileri açısından da karmaşık denklemi gözler önüne seriyor. Bunun için bölgede Suriye, Irak ekseninde Rusya, İran, ABD, Türkiye, İsrail’e yansıyan son dönemdeki gelişmelere kısaca bakmakta fayda var... Hafta başında Türkiye sınırı yakınındaki, Nusra bağlantılı militanların yanı sıra kimisi TSK’nin de desteklediği silahlı muhaliflerin bulunduğu İdlib’e yönelik Suriye ordusunun operasyon adımı MoskovaAnkara arasında varılan mutabakatla buzdolabına kaldırıldı. 15 Ekim’e kadar silahlardan arındırılmış, Rus ordusu ve TSK’nin ortak devriye gezecekleri tampon bölgede uzlaşıldı. Ancak cihatçıların mutabakata uymayacakları haberleri kadar silahlı muhaliflerin sorumluluğunun da Ankara’nın sırtında olduğu yorumları, İdlib’in pimi çekilmiş bomba misali ortada durduğunun göstergesi... Mutabakatın sonrası ise yine kriz havası... İsrail’in İran, Hizbullah’ın etkinliğini kırma hedefiyle Suriye’ye füze saldırısı, Şam’ın saldırıya yanıtında ise İsrail jetlerinin kalkan olarak kullandığı savunulan Rus askeri uçağının düşmesi, Tel AvivMoskova arasında süregiden “dengeli siyaset” manevra alanında gerilimin patlak vermesi... Astana sürecinin garantörleri RusyaTürkiyeİran arasında işbirliği sürerken diğer yandan da ABD ve İsrail’in Suriye’de Tahran’ın etkinliğine karşı çıkması konusunda Moskova’nın “sessiz kalma” tercihi dikkat çekiyor. Tel Aviv’in “Esad iktidarına tamam ama İran’ın bölgede etkinleşmesine asla”, Riyad’ın “Bölgede Şii hilali oluşmasına izin vermeyiz” yaklaşımı karşısında Moskova elini şu an tam göstermiyor. Irak üzerinden mücadele Tüm bunlara ABD’nin açıkça medyadan da propaganda savaşı ile sürdüreceğini duyurduğu İran’ın etkinliğini kırma hamlesini Suriye’nin yanı sıra Irak’a da siyaret ettirmesini de karmaşık denkleme eklemek lazım... IŞİD sonrası yeniden inşa çabasındaki Irak, mayıstaki seçimlerle birlikte siyasi, ekonomik krizlerle boğuşuyor. Bağdat’ta hâkim güç Şiiler içinde de İran tartışmaları kızışıyor. Tahran’la “yakınlık” yanlılarıyla, “mesafeli olalım” diyenler cephesinde kılıçlar çekiliyor. Enerji zengini Basra’da geçen temmuzdan bu yana yaşanan altyapı eksikliklerine, ekonomik krize yönelik protestolarda hedefe İran’ın oturtulması da dikkat çekiyor. Diğer yandan ise ABD, İran’ın Irak’ta milisleri silahlandırdığı, füzeler verdiği suçlamasıyla zaten iktidar pazarlıklarının kızıştığı Bağdat’a “tarafını seç” baskısı yapıyor. Ankara için zorlu süreç Gözler, ABD’nin İran’a yönelik enerji ayağını da kapsayacak, bu nedenle Ankara’yı da yakından ilgilendiren 2. yaptırım paketinin kasımda devreye girmesi öncesinde ekonomik, siyasi krizlerle kendi içinde de boğuşan Tahran’ın bundan sonraki hamlelerinde... Nükleer uzlaşıdan çıkan Washington’a karşı AB’nin yanında yer almasına karşın bu desteği yeterli kararlılıkta bulmayan, “gerekirse yeniden uranyum zenginleştirmeye döneriz” resti çeken İran, diğer yandan da Rusya’nın kendini yalnız bırakma olasılığına karşın Şam’la geçen ay askeri ve yeniden işbirliği anlaşmasına imza attı. Hizbullah’ın “Şam istemediği müddetçe Suriye’den çıkmayız” mesajıyla da İsrail’e mesaj verdi. Tüm bu gerilim hattında ise ABD ve Rusya denkleminde sıkışan Ankara’nın önünde zorlu İran kararları uzanıyor. ABD, İsrail ve petrol zengini Körfez ülkelerinin hedefindeki İran’da bir askeri törene düzenlenen saldırıda en az 25 kişi yaşamını yitirdi. Tahran, terör saldırısı olarak tanımladığı eylemle ilgili bölgede Riyad destekli olduğu iddia edilen El Ahvaziye (Ahvaz Milli Direnişi) adlı İranlı Arap ulusalcısı silahlı grubu işaret etti. İranIrak savaşının başlangıcının 38. yıldönümünde “Kutsal Savunma Haftası” çerçevesinde İranlı Arapların yoğun olarak yaşadığı Huzistan eyaletinin başkenti Ahvaz’da düzenlenen geçit töreni kanlı bir saldırıya sahne oldu. Asker kıyafeti giydikleri belirtilen dört silahlı militanın saldırısında, aralarında töreni izlemek üzere alanda bulunan 4 yaşındaki bir kız çocuğu ve sivillerin de olduğu en az 25 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Ölenlerden 12’sinin Devrim Muhafızları’na bağlı askerler olduğu, saldırganların öldürüldüğü duyuruldu. ‘İşverenleri ABD...’ Saldırıyı El Ahvaziye ve IŞİD örgütleri ayrı ayrı üstlenirken İran Devrim Muhafızları Sözcüsü Ramazan Şerif, El Ahvaziye örgütünün sorumlu olduğunu açıkladı. Şerif, örgütün Suudi Arabistan tarafından desteklendiğini savundu. İran’ın dini lideri Ali Hamaney saldırıdan “ABD’nin bölgedeki müttefiklerini” sorumlu tuttu. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise yaptığı açıklamada, “İran’ın en küçük saldırıya tepkisi sert olacak. Bu teröristleri destekleyenler hesap vermeli” dedi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Ce Başkent Tahran’daki geçit töreninde sergilenen silahlar arasında uzun menzilli füzeler de vardı. Astana ortaklarından taziye Suriye’de Astana süreci çerçevesinde varılan çatışmasızlık bölgeleri uzlaşısının İran’la birlikte garantörleri Türkiye ve Rusya’dan saldırıya kınama ve taziye mesajı geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yayımladığı başsağlığı mesajında terörle mücadelede iki ülke arasındaki işbirliğinin artırılmasının altını çizdi. Dışişleri Bakanlığı da İran’daki terör saldırısını kınayan bir açıklama yayımladı. vad Zarif ise Twitter hesabından yayımladığı mesajda, “İran, bölgesel terör destekçileri ve ABD’li işverenlerini saldırının sorumlusu olarak görüyor. Yabancı bir ülke tarafından eğitilip, silahlandırılan, para alan ve kullanılan teröristler Ahvaz’a saldırdı” ifadelerini kullandı. IŞİD de üstlendi İran’ın güneybatısında, Irak sınırına yakın bölgede bulunan Ahvaz bölgesinde faaliyet yürüten ayrılıkçı el Ahvaziye adlı grubun sözcüsü eylemi üstlendi. IŞİD’in sosyal medya hesaplarından da eylem üstlenilirken örgütün açıklaması inandırıcı bulunmadı. IŞİD’in, saldırı sırasında Ruhani’nin de Ahvaz’da bulunduğu söylemi tutarsızlık olarak gösterildi. Ahvaz kenti, 2017 sonuna başlayıp bu yılın başına sarkan ekonomik sorunlar temelli gösterilerin gerçekleştiği kentlerden biriydi. Nüfusu 1.5 milyonu bulan İranlı Arapların önemli bir bölümünün yaşadığı, petrol kaynağı bakımından kritik öneme sahip Ahvaz kentinde faaliyet gösteren El Ahvaziye’nin İran’ın güneybatısında bağımsız bir Arap idaresi kurmayı hedeflediği biliniyor. Ahvaz’ın Gadir stadyumunda, Halep’in Suriye ordusu tarafından kuşatıldığı günlerde Devlet Başkanı Beşşar Esad aleyhine sloganlar atıldığı iddiası gündeme yansımıştı. Irak medyası, saldırı sonrasında İran’ın güvenlik gerekçesiyle Basra’daki gümrük kapılarındaki geçişleri geçici durdurduğunu duyurdu. Irak’ın Basra kentinde son günlerde meydana gelen, Şii Araplığı vurgulayan Mukteda Sadr hareketi tarafından da desteklenen eylemlerde İran karşıtı protestolar yükselmişti. ‘TRUMP’IN SONU SADDAM GİBİ OLACAK’ Ruhani sert çıktı İran ile Irak arasında 22 Eylül 1980’de başlayıp 20 Ağustos 1988’de sona eren savaşın yıldönümü nedeniyle Tahran’daki askeri törende konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’yi topa tuttu. Ahvaz’daki saldırıdan önce, sabah saatlerinde konuşan Ruhani “38 yıl aradan sonra Saddam’ı savaşa teşvik eden tarafla bir kez daha karşı karşı karşıya olduklarını” belirtti. İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilen ABD Başkanı Donald Trump’ın da Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin gibi anlaşmayı bozduğunu söyleyen Ruhani “38 yıl önceki savaş tekrar başladı. Fakat o zaman ABD’yle çalışan bir devletin savaşıydı, bugün ise vekâlet savaşı yok artık. ABD bizzat İran halkının karşısında duruyor” ifadelerini kullandı. “Saddam’ın başına gelen akıbetin Trump yönetiminin de başına geleceğini” öne sürdü. İranIrak savaşı ülkeler arasındaki su anlaşmalarının bozulduğu iddiasıyla patlak vermişti. Olmert’ten Abbas’a övgü Ortadoğu barışı için diplomatik temasları çerçevesin rüşvet aldığı nedeniyle 16 aylık ha de Paris’te bulunan Filistin Dev pis cezasının ar let Başkanı Mahmud Abbas, eski dından Haziran İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile 2017’de serbest bir araya geldi. Buluşmanın ardından Olmert, “Abbas’ın İsrailFilistin sorununun iki devletli çözümüne ulaşmayı sağlayabilecek tek ki İkili 2000’li yıllarda da bir araya gelmişti. kalmıştı. Fransa Cumhur başkanı Emmanuel Macron’la ön şi olduğunu, bu nedenle kendisine ceki gün görüşen büyük bir saygı duyduğunu” belirtti. Abbas, Ortadoğu sorununun çözümü Kudüs belediye başkanlığı, ardın için BM, AB, ABD ve Rusya arabulu dan da 20062009 arasında başba culuğunda İsrail ile görüşmelere ha kanlık görevlerinde bulunan Olmert, zır olduklarını ilan etmişti. İesvreatil’ ‘dtaemmiöşzerkliğe ABD arabuluculuğunda, Mısır ile İsrail arasındaki Camp David Anlaşması’nın gizli ek belgeleri, Kahire yönetimi tarafından açıklandı. 40 yıl önce Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın İsrail’i Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlilere “tam özerklik” vermeye ikna ettiği ortaya çıktı. Ama İsrail’in bunları 5 yıl içinde yerine getirme şartı yaşama geçmeden önce, Sedat 1981’de radikal İslamcıların suikastı sonucu öldürüldü. KITLIĞIN PENÇESİNDE Yemen’de yaşam savaşı İç savaşın üç yılı aşkın süredir hâkim olduğu Yemen’de yoksulluğun, salgın hastalığın pençesinde kıvranan halkın açlıktan ölmemek için “ot ve yaprak yediği” duyuruldu. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, nüfusunun üçte birinin insani yardıma muhtaç olduğu ülkede insanların yiyecek hiçbir şey bulamadığını belirterek “kıtlığa karşı mücadelenin kaybedildiğinin” altını çizdi. BM Güvenlik Konseyi’ni Yemen’deki insani duruma ilişkin bilgilendiren Lowcock, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı ülkede durumun ‘’alarm verici’’ olduğu uyarısında bulundu. Sağlık başta olmak üzere pek çok alan Bombardımanların da insani kriz hedefindeki ülkede altyapı yaşanan ülke yerle bir olmuş durumda. de, temiz suya ulaşımın olmaması, yetersiz beslenme, ilaç ve tıbbi malzemelerdeki eksiklikler gibi nedenlerle kolera başta olmak üzere salgın hastalıklar her geçen gün daha da artıyor. Yemen’de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon destekli Mansur Hadi hükümeti ile İran destekli Husi milisler arasındaki çatışmalar sürerken geçen haftalarda BM arabuluculuğundaki barış görüşmeleri girişimleri sonuçsuz kalmıştı. Rusya, ‘Assange planı’nı reddetti Hakkında yakalama kararı bulunması nedeniyle 6 yıldır Ekvador’un İngiltere’deki büyükelçiliğinde yaşayan Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın Rusya’ya gönderilmesi için plan yapıldığı iddiası, Moskova tarafından reddedildi. İngiliz Guardian gazetesi ve Reuters’ın haberlerine göre, Ekvador yönetiminin geçen yıl Asange’ı diplomat statüsüyle Rusya’ya göndermek için yaptığı yazışma Londra hükümeti tarafından kabul edilmedi. Rus Dışişleri tarafından yapılan açıklamada ise Assange’ın İngiltere’den çıkarılmasına ilişkin herhangi bir faaliyet yapılmadığı belirtildi. Geçen yıl göreve gelen Ekvador hükümetinin Assange’ın büyükelçilik binasında yaşamasından rahatsız olduğu biliniyor. Assange Beyaz Saray’da ‘komplo’ iddiaları ABD Başkanı Donald Trump’a karşı Beyaz Saray içinde ayaklanma olduğu iddialarına bu kez de Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein’ın adı karıştı. New York Times gazetesinin haberine göre, Rosenstein’ın geçen yıl Trump’ın konuşmalarını gizlice kaydetmek istediği, elde edeceği usulsüzlüklere ilişkin verilerle görevden alınmasını sağlayıp yerine başkan yardımcısını geçirmeyi hedeflediği öne sürüldü. Rosenstein’dan ise iddiaya yalanma geldi. Trump halihazırda Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddialarına ilişkin soruşturmayla boğuşuyor. Şili ‘kayıplarını unutmuyor’... Şili’de 19751977 arasında 12 kişinin “kaybedilmesinden” sorumlu tutulan 20 eski istihbarat üyesine 17 yıla varan hapis cezaları verildi. Tele 13 televizyon kanalının haberine göre, Şili’de “Akbaba Operasyonu” kapsamında 12 kişinin kaybedilmesinden sorumlu tutulan 20 eski istihbarat üyesine üç aydan on yıla varan hapis cezaları verildi. Mahkeme 30’dan fazla eski istihbaratçıyı ise suçsuz buldu. Devlet kayıp yakınlarına tazminat ödemeye mahkum edildi. “Akbaba Operasyonu” 1970 ve 1980’li yıllarda Güney Amerika’daki askeri diktatörlüklerin siyasi muhalifleri yok etmek için gizli bir işbirliği içinde uyguladıkları planın adı. Ülkede kayıp yakınlarının eylemleri sürüyor. Taçi’nin Kudüs teklifi şaşırttı Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, İsrail’in Kosova’yı bağımsız bir devlet olarak tanıması durumunda Kudüs’e büyükelçilik açabileceklerini söyledi. Jerusalem Post gazetesinin haberine göre Taçi, söz konusu cümleyi “Real Story” adlı programda sarf etti. Ayrıca, “Kosova Cumhuriyeti’nin ABD ile bağları mükemmel. Cumhurbaşkanı Trump ile görüştüm ve onun yaklaşımı önceki cumhurbaşkanıyla aynı. ABD, Kosova’nın geleceğini yüzde 100 destekliyor” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear