Catalog

‘Enel Aşk’ 20 Eylül’de Maltepe’de Metin Uca’nın anlatıcılığını üst si “Enel Aşk”, 20 Eylül’de saat lendiği, Menderes Samancılar, 20.00’de Maltepe Prof. Dr. Tür KULTUR Ayfer Vardar, Mazlum Çimen’in kan Saylan Kültür Merkezi’nde şarkılarla eşlik ettiği gösteri izleyiciyle buluşacak. Babylon sezonu açıyor Babylon’da, yeni sezonu 15 Eylül’de Babylon ve Bomontiada Avlu’da Bomontiada Avlu’da 18.00’de March Live, Akın Sevgör, Rain Radyo Babylon DJ set ile başla Lab (İdil Meşe & Da Poet), Kerem yacak ve ücretsiz gerçekleşecek. Akdağ ve Nusaibin sahne alacak. Tek gecelik dev kadro12 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ kultur@cumhuriyet.com.tr Salı 11 Eylül 2018 Rock Müzikaller projesi 24 Eylül’de tek gecelik bir gösteri için Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda izleyiciyle buluşacak Little Simz ‘DoğuBatı’ çekişmesi Farklı müzik tarzlarının özel temalar etrafında şekillendiği Red Bull Music Festival, 28 Eylül saat 20.00’de Zorlu PSM’de gerçekleşecek. Festivalde Zebra Katz, Little Simz, Ezhel, Kamufle ve Dostları gibi müzisyen ve gruplar yer alacak. Bu yıl, İstanbul’un “iki yaka tek sahne” söylemiyle “East vs West” konseptinin ortaya çıktığı festivalde, bu temayla hip hop kültüründeki doğubatı yakası çekişmesi sahneye konulacak. Nilüfer Müzik Festivali sona erdi İlk kez 2015 yılında başlayan ve Bursa, Nilüfer Belediyesi’nin “Birlikte Güzel” sloganıyla 79 Eylül tarihlerinde dördüncüsünü düzenlediği Nilüfer Müzik Festivali sona erdi. Selda Bağcan, Mor ve Ötesi, Büyük Ev Ablukada, Ceyl’an Ertem, Ezhel gibi birçok farklı türden sanatçının yer aldığı festivalde 11’i yabancı toplam 28 isim ve grup konser verdi. 3 gün süren festivale 50 binden fazla müziksever katıldı. kimSlaerhnoeldaecak Zuhal Olcay’ın “guest star” sıfatıyla sahne alacağı gecede şu isimler şarkı söyleyecek: (harf sırasına göre) Aslı Gökyokuş, Ayça Varlıer, Erdem Yener, Evrencan Gündüz, Fatma Turgut, Ferman Akgül, Gripin, Güvenç Dağüstün, Özge Borak, Özge Fışkın, Seran Bilgi, Şehnaz Sam. Evrencan Gündüz heyecanla son aldığı ya da almak istediği gitarla rın fotoğraflarını gösteriyor Instagram’dan. Arka masada Gripin’den Bi rol var, Erdem Yener’le mu habbette. Öz EMRAH KOLUKISA ge Borak, Ayça Varlıer, Fatma Turgut ve Öz ge Fışkın’ı bahçede dörtlü bir söyleşiye alıyorlar. Manga’dan Ferman ise başka bir gazeteci dostumuzla söyleşide. Etrafta ki hareketlilik, enerji ve heye can son derece sirayet edici ve en az o kadar da umut verici. Her biri kendi alanlarında belli yerlere gelmiş bu ünlü isimle rin bir araya gelmeleri bile bir meseleyken hepsinin ortak bir amaç için el ele vermiş olmala rı bir mucize adeta. Sözünü ettiğimiz proje il ki 11 yıl önce yapılan ve bu kez neredeyse tamamı yeni bir kadroyla ve yeni bir içerikle yeniden sahnelenen Rock Mü zikaller... Haftalar süren pro valarla 24 Eylül Pazartesi ak şamı Harbiye Açıkhava’da Bro adway rüzgârı estirecek olan Rock Müzikaller’in kadrosun daki tüm solistlerin solo per formanslarının yanında birbir leriyle yapacakları düetler de yer alıyor. Daha önce Senfonik Şebnem Ferah, Broadway’den İstanbul’a Müzikaller gibi çok ilgi gören projelere de imza atan Nurcan Karaca’nın ön derliğinde, müzik direktörlü ğünü ünlü müzik adamı Tu luğ Tırpan’ın yaptığı Rock Mü zikaller projesi için hepimizin aşina olduğu “Hair”, “We Will Rock You”, “Rock of Ages”, “American Idiot”, “Jesus Christ Superstar”, “Grease”, “Footlo ose”, “Rent”, “Aida” gibi ünlü rock müzikallerinden seçilen iddialı bir repertuvar hazırlandı. Duayen Haldun Dormen’in yetiştirdiği genç yeteneklerden Onur Turan projenin yine yönetmen koltuğuna otururken koreografisini ise yine Nur Sonbahar yapıyor. Zengin bir repertuvar Yıllar sonra yeniden sahnelenen Rock Müzikaller’in yönetmeni Onur Turan’a gecenin repertuvarını nasıl seçtiklerini soruyoruz. Turan bu konuda sanatçılarla etkileşimiçinde olduklarını söylüyor ve ekliyor: “Burada nasıl farklı sektörlerden sanatçıları buluşturuyorsak, farklı dinleyici kitlelerini de buluşturmak istiyoruz. Rock müziği dinleyicisini de müzikal tiyatro dinleyicisini de bir araya getirmek istiyoruz. Yaptığımız repetuvarda Green Day’in “American Idiot” ya da Queen’in “We Will Rock You” gibi Jukebox müzikaller de var, Elton John ve Tim Rice’ın “Aida” gibi pop rock kökenli müzikaller ya da Jonathan Larson’ın bir dönem kült olmuş “Rent” müzikali gibi müzikaller de var. Yani işin içine hem teatral yanını katıyoruz, hem de bir rock dinleyicisi geldiği zaman çok mutlu ayrılsın istiyoruz.” Gşarripkıilna’rdıen Queen Gripin’den Birol Namoğlu ve Arda İnceoğlu ise ilk müzikal tecrübelerine dair konuştular. Birol heyecanlı olduklarını gizlemiyor ve grup olmanın avantajını kullanarak bazı Queen şarkılarını kaptıklarını söylüyor. “İyi mi oldu kötü mü oldu göreceğiz” diyor ve ekliyor hemen: “Hiç kolay bir şey değil Queen çalıp söylemek. Freddie Mercury’nin filmi de geliyor yakında, ondan önce böyle küçük bir tadım gibi olacak. Bir de hep şikâyet ediyoruz ya her şey eskiyor diye... Ama işte Queen eskimiyor. O eskimeyen şeyleri yeniden yorumlamak daha zor.” Bu noktada Arda da giriyor söze ve “Biz cover grubu olarak başladık ve içimizdeki o cover aşkı da devam ediyor. Seviyoruz başkalarının şarkılarını yorumlamayı. Bunlar da bizim büyüdüğümüz şarkılar aslında” diyor. Özge Fışkın ve ‘Hair’ Özge Fışkın 11 yıl önce sahnelenen ilk projede de yer almış nadir isimlerden. İnsanların hayatlarına çarpıp geçmiş müzikallerden bir seçki hazırladıklarını anlatıyor ve ekliyor: “Hair müzikali benim gençlik yıllarımdan beri etkilendiğim bir müzikal. Repertuvar konusunda aslında şansım yaver gitti. Bir öncekinde de söylemiştim, ‘Aquarius’ söyleyeceğim. Bir de ‘Let the Sunshine In’i Can Bora Genç ve Ay TIna Turner sürprizi Rock dünyasının efsane ismi Tina Turner’ın hayatını anlatan “Tina Turner” müzikalinden seçilmiş bir parçayla Rock Müzikaller projesinde yoğun ajandasına rağmen sahne almayı kabul eden ünlü ismin kim olduğu ise gecenin süprizi olduğu için açıklanma dı. Ama biraz düşününce bu ünlü ismin kariyeri 70’li yıllarda başlamış, Turner gibi sahnesi son derece güçlü ve sesi de alabildiğine hacimli, rock’a uygun biri olduğunu tahmin etmek zor değil. Bizim aklımızda bir isim var ama söylemiyoruz... Tahminleri alalım? ça Varlıer’le birlikte söyleyeceğiz. Ve bir de ‘Jesus Christ Superstar’dan ‘I Don’t Know How To Love Him’. Benim için aslında harika bir fırsat bu. Çünkü şartlar elverseydi, ülkemizde müzikal bolca yazılsaydı, buna meraklı bir kitle olsaydı şahane olurdu ve ben de sadece müzikal söyleyerek yaşayabilirdim, o kadar sevdiğim bir şey. İşin içinde hem oyunculuk var, hem müzik hem dans var. Keşke tek gece olmasaydı, başka şehirlere de gidebilseydik ama, bir yerden başlamak lazım, buna da şükür diyoruz.” Dansa yatkın... Oyunculuk ve müziği birlikte yürüten Erdem Yener ise bu ikili kariyeriyle belki de müzikal için biçilmiş bir kaftan. “Kâğıt üzerinde öyle ama bir yandan da korkutucu” diyor Yener bu konu açıldığında ve ekliyor: “Normalde müzik yapmak için sahneye çıktığınızda grubunuzla kendi müziğinizi, hali hazırda yaptığınız şeyin icrasını takip ediyorsunuz. Tek güvendiğin şey, sırtını yaslamak istersin, o da ya kendi grubunla çok prova demek ya da zaten çok müthiş bir ekiple demek... Allahtan burada çok müthiş bir ekip var, yoksa gerçekten insan aklını yitirir.” Yener’in oyuncu Özge Borak ile birlikte söyleyeceği “Grease” şarkıları ise sinemada 40. yılını kutlayan “Grease”in yeniden gündeme geldiği şu günlerde çok güzel bir nostalji rüzgârı yaratacak şüphesiz. Yener işin dans kısmını nasıl kıvıracak diye meraktaysanız, hiç endişeniz olmasın ergenlik yıllarını Michael Jackson olma hayalleriyle geçirdiğini söyleyen sanatçı dansa yatkınlığı konusunda kendinden emin. Yılmaz Güney Şişli’de anıldı Sinema oyuncusu, yönetmen, senarist ve yazar Yılmaz Güney için ölümünün 34. yılında Şişli Belediyesi Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde anma töreni düzenlendi. Müzik dinletileri ve tiyatro gösterisinin de eşlik ettiği tören, Yılmaz Güney’in yakın dostları ve sevenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma törenine Yılmaz Güney’in yardımcı yönetmeni Ahmet Soner de katıldı. Hakan Yeşilyurt, Grup Abdal, Serhad Raş ve Adalılar’ın Türk Halk Müziği’nden seçmelerle sahne aldığı törende Önder Babat Politik Tiyatro Topluluğu da Yılmaz Güney’in hayatını anlatan “Bir Güzel Çirkin Kral” adlı oyunun farklı bölümlerinden bir kolaj sahneledi. Performanslar, izleyicilerden büyük beğeni topladı. Sunay Akın’dan ‘Bir Cumhuriyet Hikâyesi’ Yenimahalle Belediyesi ve Çankaya Belediyesi işbirliğinde yazar Sunay Akın’ın “Bir Cumhuriyet Hikâyesi” isimli gösterisi önceki gece ATO Congresium’da sahnelendi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte Sunay Akın’a Zülfü Livaneli Korosu eşlik etti. Geceye, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve milletvekilleri katıldı. Programda konuşan Kılıçdaroğlu “Kurtuluşun ve kuruluşun, dış güçlere boyun eğmeyen, kula kulluk etmeyenlerin partisi, halkın partisi, CHP’nin 95’inci yaşı kutlu olsun. Bizler çocuklarımı za ne şekilde olursa olsun tarihimiz anlatmak zorundayız. Bugünlere ne mücadelelerle gelindiğini öğretmek zorundayız. Tarihini iyi bilenler geleceği iyi hazırlarlar. Tarihinden kopuk insanların gelecek hazırlama rüyaları yoktur. Gazi Mustafa Kemal’in bu kadar büyük devrimler yapmasının temelinde Osmanlı’nın nasıl battığını gözleriyle görmesi ve bir tarihe tanıklık etmesidir. Geçmişten ders alıp, geçmişi çok iyi okuyup geleceği inşa etmiştir. Biz de gençlerimizin daha güzel bir gelecek inşa edebilmesi için çaba sarf etmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir görevi de budur. Bu amaçla Sunay Akın’dan rica ettim. Sağ olsun kabul etti ve bu olağanüstü geceyi hepimiz için hazırladı. Kendisine şükran borçluyum. Ayrıca etkinliklerimize ev sahipliği yaparak, destek veren Yenimahalle ve Çankaya Belediye Başkanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Etkinliği partili gençlerin arasında takip eden Kılıçdaroğlu, programın kapanışında Başkan Yaşar ve Taşdelen’le sahneye çıkarak “Ey Özgürlük” şarkısına eşlik etti. Operation Room’da yeni sergi Amerikan Hastanesi “Operation Room” Sanat Galerisi, 13 Eylül 10 Kasım tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü öğrencilerinin ürettikleri işleri “Değil, Orada Değil” başlıklı sergide misafir ediyor. Sergi, görüntü ile düşüncenin temsili arasındaki ilişkiyi teknolojik bir perspektifle üreten Kadir Has Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümü öğrencilerinin görsel, görselişitsel ve zamantabanlı işlerine ev sahipliği yapıyor. Müzede sahne Sakıp Sabancı Müzesi Gösteri Sanatları Günleri bu sene “Müzede Sahne: Fonda Tabloyu Tamamlayan Parçalar” temasıyla 6 9 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti. Sabancı Vakfı’nın desteklediği ve de Sabancı Müzesi’nin mekânlarını açtığı etkinliğin sanat yönetmeni Emre Koyuncuoğlu. Bu noktada, bir an için geriye dönecek olursak: 2016’da yine Sakıp Sabancı Müzesi’nde Koyuncuoğlu ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bir projeye kısaca değinmek istiyorum, çünkü Sabancı Müzesi’nin ilk teatral etkinliği bu şekilde hayata geçti. 1976 yılında vefat eden değerli heykel sanatçısı Kuzgun Acar’ın “Kuşlar Soyut Kompozisyon” isimli eseri Kültür Bilinci Vakfı tarafından restore edildikten sonra, Metin Deniz’in girişimi ve de Müze Müdürü Nazan Ölçer’in, Sabancı Vakfı Başkanı Zerrin Koyunsağan’ın destekleriyle İMÇ’deki kalıcı yerine yerleştirilmeden önce bir süreliğine Sabancı Müzesi’nde Fıstıklı Teras’ta sergilenmişti. Ne kadar da yakışmıştı o mekâna... Ama hemen belirteyim; şimdi Seyhun Topuz’un “Kuzgun Acar Anısına” isimli soyut eseri kalıcı olarak yerini almış SSM bahçesinde... Evet, 2016’da Emre Koyuncuoğlu ve enstalasyon sanatçıları Yasemin Nur ve Sibel Horada, müzisyen Çiğdem Borucu’nun birlikte gerçekleştirdikleri “Punta Atmak” adlı performans; maskları, aksesuvarları ile Kuzgun Acar’a bir saygı duruşu olarak üç gece oynanmıştı. Bu etkinliği, 2017 yılında, “Müzede Sahne Fonda İstanbul” günleri izledi. Sanat yönetmeni yine Emre Koyuncuoğlu idi. Temasal ve mekânsal bir etkinlik Bu yıl, yukarda da belirttiğim gibi, “Müzede Sahne: Fonda Tabloyu Tamamlayan Parçalar” parlak renkleriyle bir kez daha buluşturuyor mekânı sanatçıyı seyirciyi. Emre Koyuncuoğlu, “Bu sene, toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla güncel sorunları sahneye yansıtan eserleri izleyiciyle buluşturuyoruz” diyor. Temel hareket noktalarından birinin, ülkede değer oluşturmuş sanatçılarımızın eserlerine genç sanatçılar tarafından getirilen farklı yorumları sergilemek olduğunu belirtiyor. Bugün sahnede olan kuşak ile geleceğe dönük kuşağın birbirlerine el vererek nasıl bir bağ oluşturduklarının izleneceğine değiniyor. Bir mask tiyatrosu Etkinlik kapsamında yer alan çeşitli ilgi çekici buluşmaların hepsini göremediysem de Haldun Taner odaklı iki gösteriyi izleyebildim. İlk gösteri; Fransa’da Jaques Lecoq Uluslararası Tiyatro Okulu’ndan mezun olarak Türkiye’ye gelen genç sanatçı Mine Çerçi’nin, Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyunundan esinlenerek sahneye uyarladığı ve yönettiği “Vicdani’nin İçinde Bir Hissikablelvuku” adlı performanstı. Orta Bahçe’de oynandı. Çerçi’nin öğrencileri; Fiziksel Tiyatro ve Komedi Okulu’nun oyuncuları 50 dakikaya yakın süren bu performansta Haldun Taner’in geleneksel tiyatromuzdan esinlenen çizgisini bozmadan, onları seyirlik oyunlarımızın tipleriyle buluşturarak ve de commedia dell’arte etkileri taşıyan maskları bütüne yedirerek keyifli bir performans koydular ortaya. Anlatıcı ise gitarıyla ayrı bir renk katıyordu olaya. Bu arada, Haldun Taner’in siyasi söylemleri hiç de göz ardı edilmemişti. Bir dost... Haldun Taner Ve saat 21’de Boğaz’a tepeden bakan Fıstıklı Bahçe’de Zeliha Berksoy, Sakıp Sabancı Müzesi için özel olarak hazırladığı kabare türü gösteride Haldun Taner’e dair anılarını paylaştı seyirciyle. Kendine dair anılar, annesi kıymetli opera sanatçımız Semiha Berksoy’a ve Demet Taner’e dair anılar... Tabii ki bu anıları Haldun Taner’in oyunlarından şarkılar daha da zenginleştirdi. Piyanoda Çiğdem Erken eşlik ediyordu sanatçıya bu keyifli gecede. Zeliha Berksoy “Keşanlı Ali Destanı”ndan Nâzım Hikmet’in dizelerine, Brecht’in “Üç Kuruşluk Opera”sına uzandı... Geceye son noktayı, Haldun Taner’in “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı”ndan Fasulyeciyan’ın kapanış tiradını okuyarak ve bu tiradı adeta ölümsüzleştiren Münir Özkul’a saygılarını sunarak koydu Zeliha Berksoy... Sakıp Sabancı Müzesi Gösteri Sanatları Günleri’nin önümüzdeki yıllarda da aynı özenle devam edeceğini umuyorum. C MY B